@Dawinter - Espriyi ve resmi net anlamadık ancak tavsiyenize uyacağız :) Büyük ihtimalle "ben böyle bir karakter yapmıştım" demek istemişsiniz, eğer siz de çizgi romana çevirmek ve basılı yayınlara geçmek isterseniz, başarılar dileriz. Türkiye`de çizgi romanın bu türü üzerine yapılmış pek fazla eser yok. Sektörün büyümesi için her türden işe ihtiyaç olacaktır. @mahmutzahitcelik - Dediğimiz gibi 120 civarı güçleri olan iyi kötü ve nötr karakter var ve sadece Piyade yok. O da normal bir insan değil ancak uçma, süper güç gibi özelliklere sahip değil. Farklı "özel" güçleri mevcut. @Gustave Flaubert - Teşekkürler. |
Espri maiyetinde çizmiştim o resmi... Türkiyede çizgiroman yapmak gibi bir amacım yok. Sizin şevkinizi kırmak istemem ama bu ülkede bu iş olmaz. Alt yapısı yok, çizgi roman kültürü sıfır denecek kadar az... Eğer 1970 ve 80 lerde çizgi roman serileri basılsa ve yayın kuruluşları bunları himaye ederek finanse etseydi o zaman olurdu. Günümüzde çok geniş bir kitleye hitap edilirdi. Çizgi roman yapmak sorun değil, evimdeki şartlarla bile yapabilirim. Asıl mesele satmak. Satabildiğiniz sürece yapabilirsiniz. Çünkü çizgiroman çok uzun zaman ve emek gerektiren bir iştir. Üstelik internetden okuma olayıda var artık. Kimsenin para veripte çizgiroman alacağını sanmıyorum. < Resime gitmek için tıklayın > Bunun ne kuyruğu olduğunu biliyormusunuz? Hemen göstereyim; < Resime gitmek için tıklayın > 2009 yılı ABD - Çizgi roman kuyruğu... Fotoğraftaki insanların yaşlarına ve görünüşlerine bakın. Beyazı- siyahı her kültürden, toplumdan , yaştan insan; çizgiroman satın almak için dükkan önünde, sokağa taşan bir kuyruk oluşturmuş. Umarım demek istediğimi anlamışsınızdır. |
@mahmutzahitcelik - :) @Dawinter - Oldukça haklı olduğunuz noktalar var. Bahsettiğiniz konulara da yabancı değiliz, bu sektörün içinde farklı şekillerde çalışmış insanlar grubumuzda bulunuyor. Ve sıklıkla sanılanın aksine çizgi romana, var olan akımlara/türlere, sektörün inceliklerine dair hiç bir şey bilmeyen, gaza gelmiş bir kaç çocuk değiliz. Günlük hayatta farklı işler yapıyoruz. Hayatımızı başka yerden kazandığımızla sürdürüyoruz, bu yüzden çizgi roman bizim için bir gereklilik değil. Hatta yüz yerine bin, bin yerine onbin, onbin yerine yüzbin kişiye ulaşma amacı olsa bile nihai amaç çizgi romanın satışından kâr elde etmek bile değil. Sadece Türkiye`de yapılmamış olanı, iyi bir şekilde yapmak, bunu da zaman içinde farklı platformlara yaymak. 1970-80`lerde çizgi romanlar Türkiye`de bakkallarda bile satılıyordu. Dönemin çocuk ve gençlerinin ilgi alanları da kısıtlıydı ancak burada tek galip "dönem şartları" değildi. Zamanın yayın evleri, o işi köy bakkallarına kadar sokabilmişlerdi. Günümüzde pek çok yayın evinde belli bir elitistlik var ve Türkiye`de kitap okunmuyor denilip işin içinden çıkılıyor. Şu anda SMUB hesabını kullanan kişi olarak satış pazarlama kökenliyim ve bir e-ticaret firmasında orta seviye yöneticilik yapıyorum. Bizim de proje grubunda, sizin söylediklerinizi birlikte tartıştığımızda şunu sıklıkla dile getirdik : "Türkiye`de kitap bilhassa çizgi roman satılmıyor evet ancak sattırmak için dağıtımcı ve yayın evleri ne yapıyor?" Gerçekten ne yapıyor? En son nerede çizgi roman reklamı gördünüz? Çok bilinen ve oturmuş yazarların kitapları dışında kaç farklı platformda kitap tanıtımı görüyorsunuz? Gazetelerin kitap ekleri ve edebiyat dergileri var ancak bunları okuyanlar zaten o kitapları alacak olanlar. Satışla ilgili konularda, pastanın dışından dilim kapmak çok önemlidir. Zaten kitap alacak kişilere tanıtım önemli ancak öncelik değil. Öncelikle, bu kitaplardan haberi olmayanları bilgilendirmelisiniz. Bu da bir maddi kaynak gerektirse de temelinde enerji gerektiriyor. Eksikliği en belirgin yaşanan da bu... Proje grubumuzdaki karakter tasarımcılarından Sayın Devrim Kunter, Seyfettin Efendi ve Olağanüstü Maceraları isimli bir çizgi roman çıkardı. Basımı, dağıtımı, yazımı, çizimi tamamen kendine aitti. Farklı görüş ayrılıkları nedeniyle var olan yayın eviyle çalışmaktan vaz geçti ve kendi cebinden harcayarak basımını dağıtımını yaptırdı. Satışlar ABD yada Avrupa seviyesinde değil ancak Türkiye standartlarının çok üzerinde. İsim vermeyeceğim, son dönemdeki çok popüler bir ABD`li karaktere ait en önemli hikayelerinden birinin satışlarını 6`ya katladı. Bahsettiğim iki çizgi romanın da satışlarını çok net bildiğim için rahat konuşabiliyorum. Ve bunu yaparken Sayın Devrim Kunter, bu ve benzeri sitelerden tanıtımı tek başına yaptı. İşte bahsettiğim enerji... Ancak çoğu basılan kitaptan yada çizgi romandan haberimiz olmuyor. Dağıtımcılar tek adamın gösterdiği çabayı göstermiyor. Sonradan satılmıyor. Satılmaz da... Satışla ilgili işlerde çalışanların da onaylayacağı gibi ne sattığınız değil nasıl sattığınız çok daha önemlidir. Günümüzde, 70-80`lerin çizgi romanları halen iyi denilebilecek satış rakamlarına sahip. Sebebi? O dönemin çocukları şu an ekonomik özgürlüklerini kazanmış yetişkinler oldular. Hatta içlerinde emekli olup, taneyle değil seriyle çizgi roman alanlar bile var, bazılarını şahsen tanıyorum. :) Ancak söz konusu satışı yapılan çizgi romanlar, alt yapısı olmayan bir futbol takımı gibi. 35 yaşın altında okuyucuları (yani müşterileri) neredeyse yok gibi. Bu yüzden periyodik olarak satışları düşmeye başlıyor, yine de büyük çoğunluğu var olan pastadan dilim almaya çalışıyor. Pastanın dışındaki dilimlere uzanma çabası pek görülmüyor. Bu yüzden, Türk çizgi roman camiasının bu tür projelere ihtiyacı var. Bizler bunu, senaryo ve karakterler anlamında yapabilecek doğru kişileriz. Çizerlerle ilgili eksiklikler var ancak o konuların da çözümlerini biliyoruz. Süre vermek doğru olmaz ancak zaman içinde hepsini sırasıyla çözeceğimize inanıyoruz. Bununla ilgili bizi en çok motive eden şey, pek çok sitede ilk haberi paylaşmamıza rağmen "üzerine düşünmediğimiz ve olası çözümlerini not almadığımız" hiç bir konudan bahsedilmedi yada eleştiri getirilmedi. Bahsi geçen bütün eleştiri konuları çok önceden görüp, üzerinde kafa yorduğumuz ve çözümlerini planladığımız şeyler... Bu da doğru yolda ve epeyce adım ilerlemiş olduğumuzu düşündürüyor. Bütün bunların ışığında, bütün eleştiriler ve yaklaşımların bizim için çok değerli olduğunu tekrarlamak isteriz. Aklınıza gelen tüm konuları lütfen bizlerle paylaşmaya devam edin... |
Ayrıca Seyfettin Efendi bu başlığa olan ilgiyi sanatçılar arası kıskançlıkla izliyor. |
Bence çizimlerde hikaye kadar önemli... |
Hocam haklısınız bence ama arkadaşların en büyük problemi hikaye olucaktır çünkü çizerde ona göre şekillendiriyor çizimini zaten |
Geçen internetde sörf yaparken buldum bunu :) Bilmiyorum hala sörf yapmak deyimini kullanan varmı. < Resime gitmek için tıklayın > Ciddi ciddi oturup birde basmışlar bu çizgi romanı. Benim ilkokula giden bir kuzenim var. O bile daha iyisini yapar demek geldi içimden. O yüzden çizim kalitesi çok önemli bence. |
Yapanları tanımadığımız için üzerine yorum yapmak istemeyiz. Ancak bizim de internette paylaşacaklarımız farklı kalitelerde olurken, basılı olacak yayınların en kötü ihtimalle Marvel ve DC`nin ortalama eserlerindeki görsel kaliteyi yakalamasını istiyoruz. Şahsen, sayısını hatırlayamayacağım kadar çok türe ait çizgi romanlar okumuş olmama rağmen çok bilinen bazı hikayelerde çizimlerini beğenmediğim için çok hızlı geçtiklerim olmuştur. En azından basılı yayınlarda, çizimlerin çok çekici olması gerekliliğine kesinlikle katılıyorum. |
Yukarıda verdiğim örnek, basımı yapılmış bir çizgiromandı. Hatta basımı yapan yayınevide göğsünü gere gere; türk çizgiroman kulvarında önemli bir milat taşı olacak felan demişti. Tabii öncekiler gibi hayal kırıklığı oldu :) Üstünüze alınmayın ama birde şu tip başlık yazanlar yokmu; Türk süper kahramanlar geliyor, işte türklerin süper kahramanı, ahanda türk süper herolar, hero türkler vs... Tambir eziklik psikolojisi... Çizgiroman, çizgiromandır. japonlar manga yaparken; işte japon süper kahramanlar geliyor diye başlık atıyormu? Yada italyan, fransız çizgi roman kahramanları için onlar bu tarz başlıklar kullanıyormu? Eminim pek çok çizgiroman sever italyan ve fransız (belçika) çizgiromanları amerikan sanıyordur. Mesela; TenTen , yada kovboy serisi olan Tommiks veya Lucky Luke (Red Kid) Bu konuda övünmesi gereken tek ülke, yani bu başlığı atması gereken ABD dir.. Justice League of USA gibi vs. Onun dışında, eziklik psikolojisine girip; bakın bizde yapabiliyoruz demenin veya milliyetçi duyguları harekete geçirmenin hiç gereği yok. Ayrıca, başarısız sonuçlardan sonra türk ç.roman okuyucularının güvenide sarsılıyor. Demekki bizimkiler bu işi yapamıyor, bu kadar oluyor v.b. Zaten bir made in Turkey çizgi roman yapıldığında, okuyucu bunu görecektir. O yüzden koca koca başlıklarla; Türk süper herolar geliyor diye abartmanın bir mantığı yok. |
Muhtemelen hayal kırıklığıdır zira biz bile daha önce duymamıştık. Demek ki yeterince insana ulaşamamış. Ancak şu tip başlıklara ilgili söylediklerinize katılmıyoruz. Bağıra çağıra söylemediğimiz gibi, her iş kendi içinde tanıtımını taşır. Eğer başlıkta süper kahramanlar ibaresi geçmeseydi çoğu kişi bakmazdı bile. Farklı platformlardaki dönüşlerde "süper kahramanları duyunca direkt geldim, nihayet böyle bir şeyler olacak" diye çok fazla dönüş aldık. Sadece "SMUB Çizgi Roman" yazıldığında çoğu kişi dönüş yapmayacaktı. Zira kimsenin duymadığı bir isim. Eziklik kısmı... Üzülerek ona da katılmıyoruz. Tür olarak, Türkiye`de süper kahramanlı ancak karikatürize edilmemiş ciddi iş hemen hiç yapılmadı. Bunu ilk defa dolu bir şekilde yapacaksak, bunu duyurmakta bir sakınca görmüyoruz. Daha yukarıdaki başlıkta da, yayın evlerinin bile kendi yayınlarını düzgün tanıtmadığından bahsetmiştik. Bunu, elimizin yetiştiği her platformdan saygı çerçevesinde duyurmakta sakınca görmüyoruz. Kendi çalıştığımız şirketlerde bile, yapılan işleri, promosyonları her gün mail ile ve farklı platformlarda olası ilgililere tanıtıyoruz (bir kez alışveriş yaparsanız mail listesine girersiniz hatta çeşitli şirketler, mail gruplarını birbirleriyle paylaşırlar ve bu sözleşmenizde bilgilerinizin paylaşılacağı şeklinde belirtilir) Trilyon liralık bütçeleri olan bankalar sokakta kredi kartlarını tanıtıyorlar. Şöyle eziklik mi olur, böyle çok mu iddialı olur diye düşünmeye kalkılırsa hiç bir şeyin tanıtımı ve pazarlaması yapılamaz. Nice kitaplar, çizgi romanlar ve çeşitli alt kültür malzemesi var ki tanıtılmadıkları için potansiyellerinin çeyreğine bile ulaşamadılar. Bunlar bize örnek olan ve daha iyisini yapmaya yönlendiren tecrübelerdir. Bu yüzden 100 kişinin okuyacağı bir şey yerine 1000 kişinin okumasını yada haberi olmasını tercih ediyoruz. |
Benim anlatmak istediğim konu şudur; Mesela yapılan bir çalışmayı, X-Adam veya Süvari gibi ismiyle duyurmak, X-Adam çok yakında SMUB çizgi roman tarafından yayın hayatına başlayacaktır vs... daha uygun olacaktır. Elbette reklamın önemli katkısı var ama geçmişte türk süper kahramanlar geliyor başlığıyla duyurulan hatta öve öve bitirilemeyen ama hayal kırıklığı ve hezeyana dönüşmüş o kadar çok çalışma varki. Bir örnek daha vereyim; Hero Türk... Zaten ismi bile ofside.. ama o kısma girmeyelim. Videoyu izlemek için tıklayınız Fehmi Demirbağ Google+ aracılığıyla1 yıl önce NEDEN BİZİMDE BİR ÇİZGİ KAHRAMANIMIZ OLMASIN? DESTEK LÜTFEN! Fehmi Demirbağ Google+ aracılığıyla5 ay önce İNSANİ YARDIMA DAVET! ALLAH RIZASI İÇİN PAYLAŞALIM... Fehmi Demirbağ kimmi? HeroTürk adlı ç.romanı oluşturan kişi. Yorumlarda o na ait. :) Allah rızası için paylaşalım kısmına kopuyorum zaten.. |
Demek istediğinizi çok iyi anladık. Bu reklamın üzerine bizimkini görünce o şekilde düşünmeniz çok doğalmış. Birey değil de grubumuzu temsilen yazdığımız için kendilerinin reklamı hakkında görüş bildirmemiz doğru olmaz sadece başarılar dileyebiliriz. Kısaca şunu diyebiliriz, düşüncelerimiz sizinle birbirine oldukça yakın. :) Ancak, çok güzel noktaya değinmişsiniz. Asla ve asla, SMUB adına açılan başlıklara, yayınlanan pdf/webcomiclere yada basılı yayınlara "türk çizgi romanı" diye katkıda bulunulmasını istemiyoruz. Eğer biri alacaksa iyi bir çizgi roman olduğu için alsın, biri destekleyecekse projeye inandığı için desteklesin istiyoruz. Eğer aksini söyleyen, SMUB ile kıyıdan köşeden alakalı birini görürseniz lütfen bize iletiniz. Reklamımızı yaparken belli prensiplerden ödün vermemek gerekiyor. |
Aynen demek istediğim konuda buydu. Çizgi roman, çizgi roman olduğu için satmalı. Milliyetçi duyguları vs alet etmeye hiç gerek yok. Allah rızası için paylaşın olaylarına girilmemeli bile :) |
Beğen butonu bulamadığımız için bu şekilde cevap veriyoruz :) |
Beğen butonu forum, sanal ortam vs de biraz ergen işine kaçıyor. O zaman insanlar sırf beğeni almak için alakasız şeyler yazıyor.. Böyle daha iyi :) Bu arada son durum nedir? Anladığım kadarıyla siz yolun epey başındasınız daha..? |
Bir süredir, Türk Süper Kahramanları içeren bir evren üzerinde çalıştığımızdan bir kaç platformda bahsetmiştik. Uzun süredir uzak kaldığımız altınmadalyon`a da bu vesile ile dönüş yapmış olalım.
Yapılan iş, tek karaktere odaklanmak değil Marvel ya da DC Comic`in oluşturduğu haliyle onlarca karakter ve organizasyondan oluşan bir evren yaratmakla başladı. Bu evrenin içinde an itibarı ile (sayı güncellenebilir) 100`den fazla iyi/kötü/nötr karakter var. Bu karakterlerin hepsinin arka plan hikayeleri, güçleri, eğer varsa diğer karakter ve organizasyonlarla etkileşimleri belirlendi. Ayrıca 6 tane de kuvvetli organizasyon belirlendi.
SMUB Çizgi Roman olarak hedeflenen, başlangıçta Seyfettin Efendi`de olduğu gibi webcomic olarak sunumlar yapmak ve olumlu geri dönüşler alınırsa uzun vadede basılı yayınlara geçmektir. Bu noktada ilginizi ve olumlu/olumsuz geri dönüşlerinizi esirgemeyeceğinizi umuyoruz.
Projeye şu an için dört aktif yazar ve karakter tasarımcısı ile başladık. Çizer olarak eksiklerimiz var ancak iki yada üç çizgi roman çizeri, biri kesin diğeri opsiyonel kapak tasarımcısı, bir kaç tane de karakter eskizi yapan çizerimiz var. Ancak her konudaki çizer ihtiyacımız devam etmektedir.
Üzerinde en çok çalışılan ve şu an giriş hikayesi çizilmeye başlanan (Piyade sayı : 0.5) karakterlerden biri olan "Piyade" ile ilgili taslakları sizlerle paylaşmak istedim.
Devrim Kunter`den ilk denemeler ve maskeyi kaldırma yönündeki önerisi... (ciddiye alındı :) )
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
Öneri üzerine kaldırılan maske yerine kapüşonlu çizimlerle ilgili, sevgili Feyzullah Erince`den bazı denemeler.
< Resime gitmek için tıklayın >
Giriş hikayesini çizen Utku Can Akyol`dan 5 dakikalık deneme çizimleri. Basit çizimlerini paylaşmamızı istemiyor, sakın haber vermeyin :) Soldan sağa Piyade, Çeri, ve Heyelan
< Resime gitmek için tıklayın >
Kaan Pekcan`dan iki Piyade karalaması daha...
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
Ömer Tunç`un renklendirilmiş "Piyade" yorumu.
< Resime gitmek için tıklayın >
Başlanan “Piyade sayı : 0.5” hikayesi, karakterin çocukluğunda güçlerinin keşfedilmesi ve eğitimini konu alıyor. Gelecekteki Türkiye`ye ve günümüzdeki bazı politikaların distopyalarına dair farklı göndermeleri de içeriyor.
"Piyade" dışındaki başlanacak seriler ;
* "Anatolia" - genç, güzel, oldukça kuvvetli ancak tecrübesiz bir bayan, suçlu mu kahraman mı?
* "Akıncılar" - ilk Türk Süper Kahraman grubu, Çeri dahil!
opsiyonel seriler :
* "T.İ.R.A.N. Dosyaları - Ajan Kaos"
* "Çeri - Başlangıç"
* "Kahraman Trajedileri 1 - Vektör"
* "Kahraman Trajedileri 2 - Heyelan"
* "Sıfır`ın Hikayesi" (Çeçen İdris dahil)
* "Cansiper"
* "Karabozgun Efsanesi"
* "Aiakos - Tanrıların İzinde"
Projenin tamamının paylaşılacağı internet sitesi planlama aşamasındadır. İlerleyen süreçlerde farklı taslak çizimler ve proje bilgilerini paylaşmaya devam ediyor olacağız.
Tüm yorumlarınız için teşekkürler.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SMUB Çizgi Roman -- 26 Şubat 2014; 10:27:36 >