hocam kusura bakma ama burada da yanlışsın bi kere buçuk viteslerle takviye vitesler aynı şey değildir takviye çok eski bi sistem ve artık hiç kullanmıyor neredeyse benim bildiğim en son 2000 model (yada 2001) ford cargo larda vardı ama hala daha kullanılıyor da olabilir ve o kataloglarda yazan 14 yada 18 vites ibareside tamamen doğrudur.. buçuk vites de diğer viteslerden bağımsız olarak yeni bir vitestir ve tırlarda ki buçuklu vitesin kullanılmasının amacı pratiklikdir ve bi bakıma da karışıklığın önüne geçilmesidir... normal bir arabada hiç buçuk yada kademe sistemi olmadan 14 vites olduğunu düşünsenize vites konumları nasıl olurdu hadi yan yana 14 vitesi koydular vites değiştirmesi çok zor olmazmıydı 1 e takacam derken belki 3 e veya 5 e takardık geri viteste ise eğer araba kademeli buçuklu şanzımana sahipse 4 geri vites sadece kademeli ise 2 geri vites olur. eğer araba sadece takviyeli ise kısmen 2 geri vites olmuş gibi oluyor.. |
Takviye sistemi hakkında bir iki şey eklemek istiyorum Eski kamyon ve tırlarda takviye şanzumanda değşl diferansiyeldeydi. Bunun iki calışma prensibi vardı.Biri hava aktarmalı digeri elektrik motoruyla hareket eden dişli takımı. Hava basıncı ile calışan modeller elektrikli olanlara gore daha uzun sureli kullanıma sahipti yani servis suresi daha uzundu. Elektrikli takviye sisteminde ise vites kolunda bir elektirk dugmesi yardımıyla diferansiyeldeki takviyeye sinyal verilip elektirk motoru harekete gecerdi. Ama genelde icindeki anahtarda sıkıntı cıkardı(platin diye adlandırılır.) simdi nasıl calışıyor derseniz: takviye diferansiyelde ayna mahrudidişlilerinin aktarımına mudahele ederek ek bir dişli devereye sokar.Aslında bu tur takviyeleri kullanamk ustalık ister. yani devirsiz değişimlerde araca hasar verme olasılıgı cok yuksektir.Orneklemek gerekirse yuksek devirde seyreden aracta yanlışlıkla takviye dugmesine bastınız ve ilk fırsatını buldugunda yavaş aktarım sistemine gecmeyi bekleyen bir sistem hazırlamış oldunuz..Bir debriyaj hareketi bu sisteme gereken fırsatı verir ve gerisini düşünün..Difereansiyel icine düşen bir dişli parcası siz durana kadar iceriyi öğütür. simdi gelelim guncel sistemlere. yeni aralarda takviye şanzumanda yer alıyor.Son şıkıl noktasında vites oranında değişiklik yapıyor. Bu sistem genelde elektrik motorlu yapılmakta.Daha verimli kullanıma sahip. peki ne işe yarar bu takviye sistemi: tahmin edebileceginiz uzere vites gecisleri arasında ek bir destekleme sistemi olmasından dolayı hızlı bir ivmelenme saglar.. özellikle yuklu araçlarda kalkış esnasında motordaki torqu diferansiyele aktarmada gerekli düşürmeyi yapar ve motorun zorlanmadan aracın hareket etmesini saglar. vites gecislerinde de kullanılırsa arac cok daha hızlı hızlanacaktır. örneğin: 1 ile kalktınız vitesi 2 takviyeye alırsınız sonra 2 takviyeden 2 düz. 2 düzden 3 takviye... yollarda duydugunuz genelede surekli vites değiştiren arac izlenimi veren Kamyon ve tırlar bu sistemde kullanıldıgındandır. Ama şunu belirtmek istiyorum.. o vites gecislerinde turbodan gelen o cıvlama sesi yokmu..bitiyorum.. blow off sesi cok tatlıdır.. keşke imkanım olsa buraya bir ornegini koyabilsem..Volvo nun eski modellerinde cok barizdir bu ses. birde ekzostun ici boşaltılırsa bu ses daha net duyulur. simdilik bu kadar yazayım.. hatam varsa duzeltin lutfen paylaşalım bilelim ögrenelim diyerekten birde sosyal mesaj vereyim ![]() |
çarpmalı vites sitemine ek olarak: ornegin mercedes 2521 de kullanılan sistem soyle: 1-2-3-4 viteslerden sonra vitesi boşa alıyorsunuz ve topuzu vurduruyorsun 1 artık 5 , 2-6 olarak gidiyor. burada şanzumanda aktarma organına eklenen bir diger dişli veya eksilen dişli ile bu aktarma oranları değişiyor. ornegin: daf 85 tırlarda kullanılan bucuklu ve aktarmalı samzuman kullanılıyor. hatırladıgım kadarıyla (eniştemde var bu tırdan 2001 model cf serisinden) takviye mandalı yardımıyla bucuklu viteslere erişiliyor..ikinci mandal sayesinde yukarıda soyledigim gibi 1- 5, 2-6 oluor.. bu tur sanzuman sistemini kullanmak hakketen biraz zaman alıyor ve zor.. yani sistem 1 den 1.5(bir düz de diyebiliriz), 1.5 tan 2, 2 den 2.5 ..derken 4 ten 4.5 oradan 5 (birinci vites yerine ve takviye ) ten 5.5, 5.5 ten 6...derken 8 düz e gider. simdi bu sistemde kac vites var ? ![]() şanzumandaki eklenen dişli grupları vitese dahildir ve sistem aslında 4 ileriyken 12 ileri olur. arada aktarılan oran değişim (takviye sistemi) organıda bu sisteme dahil edilir. aslında şanzuman hakikaten karışık bir sistem..kafamda tam olarak cözebilmiş degilim. bir cok grup dişlileri belli bir harmoni icinde aktarma organı oluyorlar..hakikaten muhendislik harikası şeyler.. onu acıp toplaan tamircilere de bravo.. büyüklügü neredeyse motor kadar olan bu sistem yag soğutmalı calışmakta ve bazı tırlarda bu sogutma sistemi su sogutma sistemiylede desteklenmekte. |
sebenlim eline sağlık güzel izah etmişsin ![]() dediğin gibi daf larda aktarmalı(kademeli) buçuklu şanzıman var ayrıca birde daflarda ve hemen hemen bütün ağır vasıtalarda C vitesi bulunuyor buna karınca vites diyorlar C nin ikinci kademesi olmuyor ama buçuğu var yani iki tane de karınca vites oluyor ve toplamda 12+2 ileri vitesli oluyor |
Umarım anlaşılır olmuştur. Bir iki imla hatası var idare ediverin ![]() |
sebenlim gayet güzel açıklamış olayı vites geçişlerini birde arkadaşlar bu fren olayını baya bi karıştırmışsınız bir defa otobüs ile çekici-treyler arasındaki frenleme kuvvetlerini salınımlarını tepkilerini birbirine karıştırmayın ve kıyas yapmayın bir tır da retarderi çektiğiniz zaman eğer yer ıslak ise siz büyük bir ihtimal ile yaşamıyor olacaksınızdır çünki tır, çekici ve treyler olarak iki parçadır ve bu retarder sistemide çekicinin çekiş dingilinde olduğu için arkadan gelen dorsenin çekiciye doğru inanılmaz bir baskı oluşturarak aracı makaslatması ve asla sürücünün aracını toparlayamaması anlamına gelir. Otobüs ise tek parça bir yapıya sahip olduğu için stabilitesini koruyabilir. Birde treyler frenlerinin daha güçlü olması makbuldür hatta şarttır çünki iyi bir sürüş için frenleme esnasında arkadan sizi tam yükte yaklaşık 28 - 29 tonun itmesi durmayacaksın demesi hiç hoş birşey değildir daha güçlü frenlemeyi treyler yapacakki araç güvenli sürüşünü gerçekleştirsin. Bu söylediğim motor freni içinde geçerlidir ıslak zeminde dorseyi başıboş bırakıp çekicideki sistemleri tam güç kullanmak facia demektir. Otobüs şöförünün tek güvendiği retarder dir çeker durur o kadar güvenmişlerdir ki yüksek süratlerde gitmek hiç problem değildir onlar için yolcumu taşıyolar başka bişeymi belli değil, Türkiye'ye satılan yurt dışından gelen çekici ve kamyonlarda hız sınırlaması var fakat Türkiye içinde üretilen kamyon, çekici ve otobüslerde bu sistem mecbur değil bu mecbur olmalı. |
coskundnz adblue kullanmaya başladık bile Scania'nın euro4 motorları EGR (Egzoz Gazı Devridaimi) sistemi ile çalışıyo bu motorlar adblue denilen katkı maddesine ihtiyaçları yok. Diğer üreticilerde ise SCR (Seçici Katalitik Redüksiyon) sistemi olduğu için adblue depoları var, bu depodan alınıp çeşitli sistemler ile egzoz gazına karıştırılan üre sayesinde havaya daha az zararlı gaz çıkıyor 100 kilometrede yaklaşık 2 litre kadar adblue harcıyor araç, öte yandan üreticiler 2009'da mecbur kılınacak euro5 normunda da motor ürettikleri için birçok firma euro5 motorlu araç satın alarak avrupa ülkelerinde geçerli olan çeşitli ücret indirimlerinden faydalanıyor ve ileriye dönük olarak filolarını güncel tutma imkanına erişebiliyorlar, euro5 normunda tüm üreticiler SCR sistemi sayesinde emisyon değerlerini yakalayabiliyorlar bu bağlamda Scania'nın EGR sistemi geçici bir çözüm olmaktan öteye gidemiyor, ve bilinmesi gereken başka bir hususta SCR sisteminin 7 üretici Volvo, Scania, Daf, Mercedes-Benz, Man, Renault ve Iveco tarafından ortak geliştirilmiş olmasıdır. Ülkemizde üretilen araçlara euro3 zor yerleşti bakalım 4 ve 5 ne zaman yerleşecek. |
adblue standart hale gelmesi Türkiye de zaman alır. denildiği gibi euro3 bile cok yeni malesef ülkemizde..4 ve 5e bakalım nasıl uyum sağlayacagız. |
arkadaşlar merhabalar bir sorum olacaktı.. dorse şasi gibi kavramları açıklarmısınız ve de konteynerleri 20 ve 40 lık dıye değişiyomuş galiba... bana bir tırın teknik ölçüleri lazım nerden bulabilirim en kısa zamanda cevap yazarsanız sevinirim tesekkürler.... |
buraya yazıp cevap bekleyene kadar en basitinden bu terimleri google a yazınca bile bir yığın kaynak çıkıyor... 40 lık konteyner lar 12.192-2.438-2.438, 20 likler ise 6.058-2.438-2.438 ebatlarında oluyormuş hangi tırın teknik ölçüsünü arıyorsan arıyorsan gir sitesine bulursun sanırsam |
the jackal madem boyle bir forum var biz de kullanıyoruz demi.. ben tır için ölçü arıyorum konteynerleri için değil biz de biliyoz konteynerleri.. hakaretten ziyade ciddi cevaplar yazacaksan soruma yanıt ver sevıyeyı düşürmeye gerek yok zannedersem teşekkür ederim |
hacı ben sana hakaret etmedim sadece bu kadar basit kavramlar için buraya yazıp cevap beklemenin vakit kaybı olduğunu söyledim konteyner ları bildiğini, ölçüsü lazım değil falan yazmışsın madem ilk mesajında neden 40 lık 20 lik konteyner lar oluyormuş galiba diyosun... dorse ve şasi kavramlarını açıklarmısınız demişsin burada da ne demek istediğin muallak... dorsenin şasinin nesini açıklayacaz???.. dorse şudur şasi budur diye tarif etsek sen bu seferde onu bizde biliyoruz bana şusu lazım diyeceksin!!! yanlış anlaşılma olmasın ben bu konularada çok bilgiliyim falan demek istemiyorum.. bende bu konularda amatörüm... bu forumda bu konuda yada herhangi başka bir konuda gerçekten çok bilgili birçok arkadaş var eğer sorunu düzgün bir şekilde anlatsaydın şimdiye dek cevabını çoktan bulurdun zaten |
konteynerlerin lafını açtım çünkü ölçüler onlara göre değişecektir dolayısıyla tır ın özelliklerini de etkileyecektir şasi dorse gibi kavramların tam manasını sordum çünkü bunlar için etkili ve güzel bir tanıma ihtiyacım var bütün bunlar ikna edilmesi gereken bir projenin içinde geçecek sanırım bir tür yanlış anlama ve anlaşılma oldu o zaman sadece şunu sorayım tır ın teknik özelliklerini bulabileceğim bir site veya herhangi bir kaynak var mı??? |
uultimatee öncelikle tırın ölçüleri ile konteynerlerin bir alakası yok örnek vermek gerekirse ben 13.60 m dorseye 20'lik konteyner koyarsam da ölçülerde bir değişme olmaz 40'lık koyarsam da olmaz dorse aynı uzunlukta kalıyor.Konteyner için metal kutu diyebiliriz kamyonun kasasının üstüne veya treylerin üstüne konulan kombine taşımacılığın (deniz-kara-tren) en önemli araçlarındandır farklı boy, ebat ve özellik taşıyabilirler (soğutmalı, üzeri açık gibi) senin de sorduğun 40 lık ve 20 lik konteynerler ölçülerini the.jackal yukarıda vermiş bunlar çok az farklılıklar gösterebilirler. Tırın ölçüleri dediğin zaman bu tamamlanmamış ve doğru olmayan bir soru olur Türkiye karayollarında izin verilen maksimum uzunluk, genişlik ve yükseklik kanunlar ile belirlenmiştir ve burada uzunluk yarı römorklu araçlarda (halk dilinde dorse dediğimiz şey bu) en fazla 16.00 tip onayı yönetmeliğindeki şartlarla 16.50 m'dir, genişlik 2.55 frigorifik (soğutuculu) romorklarda 2.60 m'dir ve yükseklikte 4.00 m'dir tabi bu genişlik ve yükseklik tüm araçlar için maksimum değerken uzunluk araç tipine göre değişebilmektedir biz (TIR) konuştuğumuz için yarı römorkun maksimum ölçüsünü verdim. (TIR kelimesini büyük yazmamın sebebinide daha sonra söyleyeceğim). Bu ölçüleri geçmediğin sürece tırın ölçülerini istediğin gibi değiştirebilirsin treyler üreticilerinin bir sürü modeli var ve bunların ebatları birbirinden farklıdır en basitinden sitelerine girip bunları görebilirsin bu söylediğim çekici üreticisi firmalar içinde geçerli bazı üretici 2.55 metre genişliği maksimum oranda kullanırken diğer üretici 2.50 metre genişlikte aracını üretebiliyor, Yükseklikleri zaten hepsinin, her modelin birbirinden farklı ve aynı model serisinde bile alçak şasili olanlar ile extra yüksek şasili olanlar arasında önemli yükseklik farkları bulunmaktadır tabi toplam ölçüler alındığı zaman çekici römorktan yüksekse onun yüksekliği römork çekiciden genişse onun genişliği ölçü alınacaktır kanundaki maksimum değerler içerisinde her ölçü kabuldür. Bide bazı arkadaşlar maksimum uzunluk konusunda sazanlık yapıp hayır daha uzun oluyo diyebilirler ben burada çekicinin çektiği yarı römork ile birlikte maksimum değeri yazıyorum birde kamyon römork araçlar mevcut bunlarada Türkiye'de tır dediğimiz için karışıklık olmasın, kanunda onlar bir römorklu katar olarak tanımlandırılmış ve uzunluk sınırıda 18.75 m olarak belirtilmiştir. Bu ölçü olayını en basitinden kapatmak gerekirse senin yollarda gördüğün o brandalı uluslararası çalışan 5 dingilli diyelim en yaygın şekli o çünki tırların maksimum genişlikleri 2.55 m uzunlukları 16.00 m ve yükseklikleri de 4.00 metredir. Şasinin kamyonlarda en basit anlatım şekli ise en başta yürüyen aksam dediğimiz motor, şanzıman, difransiyel daha sonra kabin, yakıt depoları, hava tankları, tampon, vb. vb. çeşitli parçaları üzerine monte edilmek suretiyle taşıyan uzunlamasına konumlandırılmış, her marka ve model kamyonda farklı kalınlıklarda ve uzunluklarda sipariş edilebilen, üzerlerinde farklı ekipmanlar monte etmek için bulunan bir sürü delik bulunan iki adet metal parçadır. Dorse:Türk taşımacıların filolarına giren ilk araç olan Amerikan yapımı "dorsey trailers" markalı semi-treylerlerden esinlenerek 'treyler' ismi ortaya çıkmıştır. Söylenim kolaylığı nedeniyle nakliye sektöründe yaygın olarak kabul görmüştür. Teknik olarak treyler deyince ilk akla gelen şey bir çekicinin arkasında yük taşımaya yarayan açık ya da kapalı araçlardır. Treylerler, tehlikeli maddeler dahil olmak üzere her türlü yükü bir noktadan başka bir noktaya taşımak üzere kullanılırlar. Yarı Römork:Bir motoru haiz çekici araç tarafından çekilen ve taşıyacağı yükün özelliklerine has bir şekilde tasarlanıp imal edilen en az bir dingilli ve çekildiği çekici araca king adı verilen bir bağlantı aracılığı ile bağlanan yük taşıma amaçlı karayolu taşıt aracıdır. Semi-treyler, dingil, lastik, fren, süspansiyon, ABS v.b. yürüyüş gurubu ve gü venlik aygıtlarını haiz olmakla birlikte, motoru haiz değildir. İngilizce'de Semi-trailer, Fransızca'da Semi-Remorque olarak adlandırılan aracın tam Türkçe karşılığı olmadığı için; Semi-treyler ve Semi-römork tanımlarının ikisi de doğru kabul edilmektedir. Bide yukarıda TIR konusunda birşeyler söyleyeceğim demiştim bu TIR kelimesi Ülkemizde uzun kamyonlara verdiğimiz bir isimdir dünyada ne olursa olsun ister uzun ister kısa bu tip araçlara kamyon denir. Transport International par la Route TIR kelimesinin açılımıdır ve Uluslararası Karayolu Taşımacılık Anlaşması anlamına gelir Amerika ve Avrupa hükümetleri arasında yapılan uluslararası karayolu taşımacılığı anlaşması. Mühürlenmiş konteynerlerin TIR karneleri göstererek milli sınırları geçmesini sağlar. Çok basit ve rahat olduğu için dilimizde benimsenmiş ve kabul edilmiştir. ve son olarak uultimatee İnternet okyanusunda bir değil birçok teknik özelliği bulabileceğin kaynaklar var ve bunlar yukarıda bahsettiğim gibi her markanın sitesinde biraz diplerde ama fazla değil biraz gurcalarsan bulursun. Kelime düşüklüğü, yanlışlık veya başka bir problem varsa lütfen uyarın arkadaşlar gecenin 3 ünde anca bu kadar oldu bilgi verebildiysem ne mutlu bana. Sevgiler saygılar. |
VOLVO FH16 660 teşekkürler cevabın için tanımlar fazlasıyla açıklayıcı oldu sağolasın kolay gelsin |
ben hiç tır kullanmadım ama araba kullanıyorum acaba zorlanmadan sürebilirmiyim önden çok arka tarafı idare etmekmi zor |
geremy Öncelikle bir problemden bahsederek başlamak istiyorum bu konuya. Son model tırların kullanım kolaylığı çok yüksektir bir çok yardımcı sistemleri vardır, eski model tırların vites geçiş zorlukları, frenlerinin daha fazla ısınması ve daha uzun mesafelerde durması, çeşitli kullanım yardımcılarının olmaması, konfor özelliklerinin de az olması şöförleri gerçekten her açıdan zorluyordu ayrıca lastik üreticilerininde ürettiği lastikler o zamanlarda daha dayanıksızdı ve şöförler şimdiki şöförlerden daha fazla oranda lastiklerini düşünmek frenlerinin ısınmasının yanında lastiklerinin de fazla ısınmamasını sağlamak için kafalarını yormaları gerekiyordu. Artık araçlardaki sistemler şöförleri daha rahat olmaya sevk etmekle beraber aslında birçok problemede yol açmıştır, tamam sistemler çok ileri ve araç kullanmayı çok basitleştiriyor burası çok güzel ama bu rahatlık yüzünden eskisine oranla teknik bilgisi çok daha düşük olan kişiler rahatlıkla şöför olabiliyor ve tırı küçük arabalar gibi rahat kullandığı için kendisindeki teknik eksikliği hissetmiyor ta ki başına kötü bir olay gelene kadar, bu sebepten dolayı ülkemizde bu denli çok kaza sürücü hatalarından dolayı gerçekleşiyor. Ne kadar kullanımı kolay olursa olsun kişi çok dikkatli olmalı, yardımcı sistemlerin sürüşünü kolaylaştırdığını ama asla her hatasını düzeltemeyeceğini bilip ona göre hareket etmesi gerekiyor. Tırı zorlanmadan sürebilirmiyim demişsin hiç tıra binmemiş biri olarak evet sürersin ama nasıl? Sırtında 20 tonla dağlık bi yolda rampa inerken değil veya karlı bi yolda sürüş yaparken de değil, iki tırın arasına geri geri yanaşırken, koca tırla dar aralarda manevra yaparken de değil nerde zorlanmadan kullanırsın düz bir hatta ilerlersin, ön taraf ile arka tarafı ayrı ayrı yönlendirmiyorsun zaten, düz bir sürüşte ön taraf nereye giderse dorsen de oraya gelir ha dorse kaygan bi zeminde farklı bi yere yönlenirse o da sürücün kabiliyeti ve tecrübesine bağlı olarak kontrol altına alınır, bide bi yerden dönerken açıktan alarak dorseni çarpmasın bi yere diye, yine senin deyiminle idare edersin, geri manevralarda da dorseyi idare ediyorsun çekici ile ama bu işi uzun yıllar yapan kişiler için bu çocuk oyuncağı tabi sen burada da çok zorlanırsın. Tabiiki her sürücü benim gibi doğduğundan beri tırlarla haşır neşir değil bu işi hiç bilmediği halde çok büyük yaşlarda da başlayanlar var ve tırcılık için değil sadece normal araba kullanmak bile tecrübe istiyor yapılamaz diye birşey yok kullandıkça öğrenip eksiklikleri gidermek gerekiyor tabi öncelerde risk alacak hareketlerden kaçınmak şart. O yüzden her şekilde normal bi sürüşte zorlanırsın araç ne kadar teknoloji harikası olursa olsun sonuçta aracın ölçüleri ve tepkileri belli, bu senin kabiliyetinle de ilgili kullandıkça kolay gelecektir her iş için geçerli değilmidir zaten bu söylediğim? Gelelim tırların yardımcı sistemlerine öncelikle artık oldukça yaygınlaşan otomatik vitesleri var düz vitesli modellerde de güç kullanımı azaltılmış ve geçişler daha da rahatlamıştır onun dışında motor freni, retarderi sayesinde ayak freni ihtiyacı azaltılmıştır, arabalarda kullanılan abs uzun yıllardır tırlarda da var ve buna ilaveten artık hepsinde disk fren sistemi var onun yanında çekiş kontrol konularak üzerlerindeki müthiş gücü yere sağlam basmaları sağlanmıştır, yavaş yavaş yaygınlaşan esp ile çekici ve dorsenin yol ile olan stabilitesi daha fazla oranda sağlanmıştır, çok nokta kabin körükleri, tüm dingillerde körük gibi konfor ve stabilite çözümleri arttırılmıştır, şerit ve araç takip sistemi, ölü nokta kameraları, kaza anında küçük araçların altına girmesini önleyen tamponlar, hava yastıkları gibi güvenlik önlemleride hepsinde mevcuttur. İşte bu sistemler sürücülere uzun mesafelerde daha az yorgunluk ve daha fazla zindelik katmasını sağlıyor. Tır kullanmak sadece frene bas, gaza bas, vitesi değiştir değildir, aracın her noktasını düşünüp ona göre hareket etmeyi gerektirir sonuçta bir hata büyük facialara yol açabilir her araç için geçerli ama 16 metre ve ortalama 40 ton olan bir araç kullanan bi kişi çok daha fazla sorumludur. Sevgiler saygılar. |
hocam bunu yanlış biliyorsun eğer senin dediğin gibi olsaydı yüklü iken ve yağışlı bir yolda aracın makaslaması an meselesi olurdu...
bu iş için ebs ye falanda gerek yok bu işi fren ventilleri yapar bu en kara düzen tırda da mevcuttur.. frene basıldığı zaman ilk önce dorsenin frenleri devreye girer kısa bir süre sonra da kafanın frenleri ki böylece ilk frenlemenin dorsede olması nedeniyle dorse kafayı arkadan çeker ve makaslamanın önüne geçilir.. ayağınızı frenden kaldırdığınız zamanda ilk önce kafanın frenleri devreden çıkar daha sonrada dorseninki bunuda boşalan hava sesinden (tısssss :)) rahatlıkla kavrayabilirsiniz ayağınızı frenden çekince ilk tısss sesi kafadan 1 saniye sonra filanda dorseden tıssss sesi gelir...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi the.jackal -- 10 Nisan 2007; 23:04:47 >