Arkadaşlar, birazdan textbook önerilerini yazacağım ancak çok önemli bir ricam var. Lütfen benim açtığım bir konuda 2binlik adam, 10binlik adam gibi kelimeler kullanmayın. Ben... |
Arkadaşlar, birazdan textbook önerilerini yazacağım ancak çok önemli bir ricam var. Lütfen benim açtığım bir konuda 2binlik adam, 10binlik adam gibi kelimeler kullanmayın. Ben İstanbul Tıp Fakültesi öğrencisiyim ve 563.olarak girdim okuluma. Fakat benim için en ufak bir önemi olmadığından hiçbir konuma yazmadım, sadece soranlara cevap verdim. Şu sınavdaki sıralamanız sadece okulunuzu belirler, sizin nasıl bir hekim olacağınızı değil. Farklı konulara göz gezdirdiğimde özellerde okuyanlara da laf atıldığını görüyorum, 16bininci olanlara laf atanlara da. Ne kadar çirkin bir düşünce bu. Size şöyle söyleyeyim, benim okulum iyi sıralamalı öğrencileri alıyor ama tıbbın t'sinden anlamayan dolu insan var. Aynı şekilde liseden bir arkadaşım özel okulda ücretli olarak tıp okuyor ve okulumdaki öğrencilerin %90ını cebinden çıkarır. Demem o ki, hayatınızdaki tek başarı bu olmayacak. Okula girdiğinizde sizin sıralamanız kimsenin umrunda olmayacak. Sebebi, gerçekten önemi yok. Lütfen bana pm yollarken ya da benim açtığım konuyu yazarken buna dikkat edin. Teşekkür ediyorum. |
KADAVRA GÖRMEK Eminim birçoğunuzun en heyecanlandığı ve en korktuğu şeylerden biridir kadavra görmek :) Nasıl olacak, ne hissedeceğim, acaba midem bulanır mı, acaba bayılır mıy... |
KADAVRA GÖRMEK Eminim birçoğunuzun en heyecanlandığı ve en korktuğu şeylerden biridir kadavra görmek :) Nasıl olacak, ne hissedeceğim, acaba midem bulanır mı, acaba bayılır mıyım, acaba ağlar mıyım düşünceleri çoğunuzun aklından geçiyordur. Bunların bazıları gerçekleşebilir, bayılanlae oluyor mesela :) Ancak bunda üzülecek bir durum yok. Takdir edersiniz ki, ölü görmeye alışık değiliz hiçbirimiz. Üstelik derisi olmayan bir ölü görmeye hiç alışık değiliz. Ama alışacaksınız, bu konuda şüpheniz olmasın. Eğer çok endişeleniyorsanız, internette diseksiyon videoları bulabilirsiniz. En azından neyle karşılaşacağınızı görmenin faydası dokunabilir. İlerleyen zamanlarda sizi etkileyen bir durum olmaktan çıkacak ama tabiki ilk gördüğünüzde soğuk duş etkisi yaratması kaçınılmaz :) Benim bu konuyla ilgili söylemek istediğim çok mühim bir şey var. Arkadaşlar, orda yatan kişi bir insan. Kim olduğu, ne olduğu, önceden nasıl biri olduğunü hiç önemli değil: o, insan. Bu yüzden saygı göstermek zorundasınız. Gittiğinizde göreceksiniz, belki siz de yapacaksınız (lütfen yapmayın) sırf arkadaşlarına hava atmak için kadavrayla birlikte fotoğrafını çekenler ya da kadavrayla dalga geçenler olacaktır. Arkadaşlarınıza havanızı kadavrayla atmayın ya da onunla dalga geçmeyin lütfen. O insan, sizin hekimliğinize katkıda bulunmak için orada. Mesleki yaşamınızda size öyle büyük katkısı dokunacak kı, bırakın dalga geçmeyi saygı duymalısınız. Sizi daha iyi bir hekim yapıyor o insan. Eğer o olmasa maketlerden yarım yamalak öğrenecektiniz her şeyi. Ama o var ve size katkısı çok büyük. Siz bir yakınınız öldüğünde onunla fotoğrafınızı çekiyor musunuz gülerek? Ya da bir yakınınızın ölüsünü gördüğünüzde şurası da şöyleymiş diye dalga geçiyor musunuz? Bunları yapmadığınıza göre başkasının yakınına da bunu yapmayın. İster kimsesiz olsun, ister mahkum olsun, ister bedenini eğitime bağışlamış yüce gönüllü insanlar olsun hepsinin yakınları var. Orda yatan kişiye bile saygı göstermiyorsanız en azından o kişiyi sevenlere saygı gösterin lütfen. |
BEN TIP FAKÜLTESİNDE NELER YAPTIM? Henüz bitmedi ancak şu ana kadar yaptıklarımı belki bir fikir olur diye yazmak istiyorum. Öncelikle çok bocalayacaksınız arkada... |
BEN TIP FAKÜLTESİNDE NELER YAPTIM? Henüz bitmedi ancak şu ana kadar yaptıklarımı belki bir fikir olur diye yazmak istiyorum. Öncelikle çok bocalayacaksınız arkadaşlar. Hepiniz bu zamana kadar başarılı öğrenci oldunuz ve tıp fakültesine girdiniz. Ancak sabah 8 akşam 5 memur gibi ders dinleyeceksiniz ve hocalarınız bambaşka bir dil konuşuyor gibi gelecek. Bu zamana kadarki çalışma yönteminizle çalıştığınızda genelde pek işe yaramadığını göreceksiniz, acaba ben başaramayacak mıyım düşüncesi olacak. Korkmayın, en fazla 2 ay sürüyor bu dönem :) Çalışma yönteminden bahsedeyim biraz. Ben lisede yazarak çalışan bir öğrenciydim, öyle aklımda kalırdı. Tabi konu çok az rahat rahat yazabiliyordum. Tıp fakültesine başladığımda bunu deneyeyim dedim. Baktım, vakit geçiyor ama ben bir şey yapmamışım :) o yüzden bu yöntemden vazgeçtim. Hemen hemen her okulda sunumlardan işleniyordur diye tahmin ediyorum. Ben sunumlardan da çalışamadım arkadaşlar hiç. Sunumun olayı özet bilgidir, öğreticiliği yoktur. Derslere düzenli girerseniz sunumlar işinize yarar, eğer derslere girmezseniz cümlesi cümlesine ezberlemeniz gerek. Ben derslere girdim ve sonrasında textbook okudum. Benim zihnim bir şeyi mantığıma oturttuğumda çalışıyor, ezberleyemiyorum asla. O yüzden benim için en doğru yöntem buydu. Bazı konuları 4-5 defa okuduğum olmuştur mesela. Kötü notum da olmadı hiç :) Ben asla geçer not alayım diye uğraşmadım. Kendimi öğrenmeye adapte ettim. Tıp=asosyallik bence yanlış. Tıp çok zordur ve çok çalışmanızı gerektirir. Ama zaman yönetimi uygulayabilirseniz her şeye vaktiniz olur. Bunu hemen ayarlamanız çok mümkün değil. Başlayıp neye ne kadar vakit ayırmanız gerektiğini zaten görürsünüz. Benim en büyük avantajım uyumayı sevmemek oldu. Günde yaklaşık 3 saat uyuyorum, bu yüzden bol bol vaktim oluyor. Okul kulüplerine katıldım, sürekli gezdim ama bunun yanında her gün az da olsa çalıştım. Fakat sınavdan 1 hafta önce kendimi tamamen kapattım, önümde adam öldürseler umrum olmayacak kadar konsantre ve çok çalıştım. Az çalışmayla tıp fakültesi bitirilmez. Kongrelere katıldım bolca. Eğer sizin hocalarınız kilit elemansa o kongrede, ücretsiz katılabilirsiniz. Öğrenciler için ücretler çok daha düşük oluyor zaten. Bilim ortamını görmek bence çok önemli. Hiçbir şey anlamasanız bile orda bulunmak bile yeterli sebep. Araştırmalara katıldım. Bu konuda biraz yüzsüzümdür hatta. Sürekli hocalarımı rahatsız ettim. Bazen getir götür işleri yaptım, bazen de kayda değer işler yaptım. Getir götür işleri yapmış olsam da hocanın bir bilimsel probleme nasıl yaklaştığını görmek açısından bence çok önemli. Bunu kitaplardan öğrenemezsiniz. Yerinde görmeniz gerekir. Ameliyatlara katıldım. Bir hocam var, ona sorardım yarın hangi ameliyat var diye ve o akşam o ameliyatla ilgili araştırma yapardım. Sonra ameliyata girerdim. Bazen hiçbir şey anlamasam da o ciddiyeti görmek beni mutlu ederdi. En azından 1 kez bunu yapın. Hasta ve hasta yakınlarıyla sohbet ettim. Benim okulum aynı zamanda hastane olduğu için her yerde hasta ve hasta yakını görmek mümkün. Bunu neden yaptım bilmiyorum ama sanırım empati kurmak için. Bol bol sohbet ettim, endişelerini, korkularını öğrendim. Kendi kendime hep düşündüm. Bir hekim olarak endişelerini, korkularını azaltacak ne yapabilirim, nasıl iletişim kurabilirim? Umarım faydası dokunmuştur, ilerleyen yıllarda göreceğiz. Şimdilik aklıma gelenler bu kadar :) |
aynen knk anatomi mantiktir ![]() |
Terimlerin çok fazla olması mantık olmadığı anlamına gelmez. Herbir terimin çıkış noktası bellidir. Eğer bunları bilirsen tek tek ezberlemeden mantığınla yapabilirsin. Sadece atlastan bakarak değil, konu kitabı da okursan dediğimi anlarsın. |
Çok güzel yazmışsınız :D hep merak ettiğim bir durum var.Mesela mühendislikte boğaziçiyle anadoludaki üniversiteler arasında çok büyük eğitim farkı var.Tıp fakültelerinde de mesela hacettepeyle anadolu arasından böyle bir fark var mıdır? Yoktur demi yoktur :D :D İngilizcem lisede bile berbattı.Öğrenmeyi çok istiyorum ama dil konusunda çok beceriksizim :( |
Muhakkak ki eğitim farkı var. Ama ne kadar büyük bir fark var, onu bilemem. Anadolu illerinde olup çok çok iyi okullar da var. Buradaki fark daha çok hocalardan kaynaklanıyor. Ama bu durum seni kötü doktor yapar mı? Asla. İstersen Türkiye'nin en iyi tıp fakültesinde ol; eğer meraklı değilsen, sevmiyorsan, araştırmacı ruhu ve hekimlik bilinci yoksa senden bir şey olmaz. Yani olur da nasıl bir hekim olursun, çok ayrı konu. İlgini çeken alanlar muhakkak vardır, git okulunda o hocalarının araştırmalarına katılmak iste. Reddedecek hoca yoktur. Kendini geliştir. Tıp literatürünü takip et. Bununla alakalı bir aplikasyon var, medscape. Tabi ingilizce gerekiyor :) ingilizce de artık herkesin akıllı telefonu var diye diyorum, çok öğretici aplikasyonlar var, çoğu ücretsiz. Ordan başlangıç yapabilirsin bence. |
Teşekkürler. Yazıp yolladıktan sonra aklıma başka birsürü şey geldi de, onları da ara ara yazacağım![]() |
KARİYER HEDEFLERİNİZİ BELİRLEYİN : Şüphesiz ki, Türkiye'de tıp okuyanların çoğunun aklından burda mı çalışsam yoksa yurtdışına mı gitsem düşüncesi geçmiştir. Bunu iyi belirlemek, kararlı olmak ve ona göre hareket etmek gerekiyor. Tabiki Avrupa ve Amerika kapılarını bize açmış, beklemiyor :) Her ülkenin gereklilikleri farklı. Bunları araştırıp ona göre hareket etmelisiniz. O ülkenin dilini çok iyi derecede bilmek hiç şüphesiz gerekli. Bunun haricinde gitmek istediğiniz ülkede yaz stajları ayarlayabilirsiniz. Çok zor değildir yaz stajı ayarlamak. Bizim lise öğretmenlerimizin çoğu bile aşırı egoistken orda dünyaca tanınmış doktorlar çok mütevazidir. Kendinizi tanıtan, o branşı neden istediğinizi ve neden orda staj yapmak istediğinizi belirten bir mail atmanız yeterli olacaktır. Amerika için ise USMLE gerekiyor. Mesela Amerika'yı kafaya koyduysanız 3.sınıfta USMLE Step 1'e girmeniz sizin için yararlı olur. USMLE çok pahalı bir sınavdır. Bizimki gibi 200-300 lira değil yani :) O açıdan belki para biriktirmeniz gerekebilir. Özetle hedefi iyi belirlemek ve ona göre plan yapmak işinizi çok kolaylaştırır. Not : İngiltere'de staj yapmak kafanızı karıştırabilir. Bizden çok farklı bir sisteme sahipler. |
hocam elinize sağlık çok faydalı olmuş ![]() |
Teşekkür ederim ![]() |
MEZUN OLDUĞUNUZDA SİZİ BEKLEYENLER : Bir arkadaşımız özelden yazmış, size de anlatayım. Şimdi tıp fakültesinden mezun olduğunuzda isminiz çkys'ye düşer mecburi hizmet ataması için. Mezun olduğunuzda diplomanızı alamazsınız, sağlık bakanlığı diplomanıza el koyar. Mecburi hizmeti tamamlayan diplomasını alabiliyor sadece. Atandınız diyelim ki ama gitmek istemiyorsunuz. Eğer gitmezseniz size 2 tus tercih yapamama cezası veriliyor. Gittiniz ve istifa ettiniz, o zaman da 1 tus tercih yapamama cezası alıyorsunuz. Tabi gittiğiniz yerde çalışırken TUS'u kazanırsanız kazandığınız yere geçiş yapabilirsiniz. TUS'u kazandınız ve asistanlığınızı yaptınız diyelim. Bu sefer de sağlık bakanlığı uzmanlık diplomanıza el koyuyor ![]() |
Yine çok güzel yazmışsınız çok teşekkür ederim :) Yazdıklarınıza bakarak idolüm oldunuz cidden umarım sizin gibi olabilirm :D |
Hocam hazirlik hakkinda ne diyosunuz okunmali mi(yurtdisi dusunen biri icin) Ozeller hakkinda ne dusunuyosunuz(Bahcesehir ve medipol ozellikle) |
Hocam uzman atamalarında bölüm farketmez mi mesela spor hekimliği çok spesifik bir branş ve İstanbul Ankara gibi merkezi yerlerde var doğuda yok ya da az var ona göre atama yapılır değil mi sonuçta yani bu tip spesifik branş atamaları görece daha iyi yerlerde olur.yanılıyor muyum? Son sorum 5 tercih hakkı var hepsini çok istenen yerler yazan elbet olur onlar yerlesemezlerse ne oluyor İyi günler |
Textbook nedir aciklar misin |
Guyton mesela Hocam çok yararlı konu sağolun. |
koskoca 11 sene.. yazarken yoruldum yararlı konu bu arada |
Yararlı konu textbook önerilerinizi bekliyorum hocam |
Hocam textbook önerilerinizi bekliyoruz. Bu sene 1e başlıyorum inşallah. Sizin dediğiniz gibi olabildiğince textbooklarla birlikte gitmek istiyorum. |
hocam çok sağolun gördüğüm en iyi konu olabilir :D textbook önerilerinizi bekliyorum |
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DocFou -- 10 Ağustos 2017; 18:09:46 >
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >