quote:

Orijinalden alıntı: BekleGeliyorum

Konuya niye herkes olumsuz yorum yazmış anlamadım

quote:

Orijinalden alıntı: Şeriat Sucuğu

3.5 senelik ilişki ve 1-2 sene sonra nişan düşünüyorsun ha?
vay be helal olsun kıza senin keyfini bekliyor

quote:

Orijinalden alıntı: nk061

Tamam işte yapmışsın planın kralını. Daha kimseye sormadan şu söylediklerini uygula. Yine de ben kendi fikrimi söyleyeyim.

Bulabilirsen açık ve ferah bir alan bul. Ama kimselerin olmadığı bir yer olsun. 50-100 tane sandalye koy. Bir de projeksiyon sistemi yaptırt o alana. Çektiğin videoyu orada izlet sevgiline. Ama sen yanında olma. Bi dakika geliyorum de bir şey de ama yanında olma. O videoyu tek başına izlesin ve sonra sen çiçeklerle gel. Bir yandan da başından aşşağıya güller döktür.

Senin bütçene bunlar çok zor gelmese gerek.

He bu arada videonun sonuna bir de özür yazısı koymayı unutma. O da romantik bir şey olsun. Sende bu zeka var, başarabilirsin dostum.

edit: Sonralardan bu anları tekrar tekrar izlemek istersen de sevgilini gizli bir kamera ile kayda al

quote:

Orijinalden alıntı: Sorma Kalbim Sorma

Yemeğe çıkarmak çok klasik.Farklı birşeyler yapman lazım.Yapabilirmisin bilmiyorum ama aklıma gelen , ufak bir orkestra tutup ona şarkı söyleyebilirsin.Sesin kötüyse zaten bunu yaparsan daha da etkileyici olur.

quote:

Orijinalden alıntı: neilblack

istanbul'da yaşıyorsun. hediye vs bunlar gelip geçici(bir nevi kalbini kırdım al bunu barış benle der gibi). oturup konuşman, haksız olduğun noktaları anladığını söylemen, onu ne kadar sevdiğini belli etmen yeterli. başbaşa ol, kalabalık olmasın. bunun için kızkulesi vs gibi yerler uygun değil. farklı birşey yap tekne tutup boğazın ortasında yemek yiyin. yemek+tekne ücreti bütçeni aşmıyor. bu konuda da fikir vs istersen pm at nasıl ayarlayacağını söylerim. üste çiçek vs gibi küçük jestler için paran kalır.

quote:

Orijinalden alıntı: pRo.

Konuya okumadım, İstanbul'da yaşıyorsun ve İstanbul denince akla gelen en güzel yerlerden birisi Kız Kulesi'dir. Sana maksimum 200-300tl ye falan patlar ki bu bence hiçbirşey değil bu kadar düşündüğün birisi için.. Mesela alırsın götürürsün kız kulesine, inceden şekil bi masada yemek yersiniz, kız kulesinin birden fazla hikayesi vardır bunları gitmeden okursun ufaktan anlatırsın kız kulesinde sevdiğine.. Hayata bir kere geliyoruz ve böyle şeyler her zaman yaşanmaz jest denince benim aklıma böyle şeyler geliyor ki unutulmayacak birşeydir bu

Örneğin;

Bu efsaneye göre Hero, Çanakkale Boğazı’nın Avrupa yakasındaki Sestos kentinde yaşayan çok güzel bir genç kızdır. Afrodit Tapınağı’nın rahibelerinden biridir, yani yemin etmiştir Tanrıça Afrodit’e bir erkeğe aşık olmayacağına dair… Ama aşk bu! Tanrıçaya edilen yemin bile olsa ucunda, yasak koyabilir mi insan kalbine hiç! Nitekim Hero da kaptırır gönlünü, her ilkbaharda doğanın uyanışı adına tapınakta düzenlenen törenlere katılmak için boğazın karşı kıyısından gelen yakışıklı Leandros’a… İki ayrı yakada da olsalar, aralarında denizler de olsa, engel olabilirler mi böyle büyük bir aşka? Olamadı da! Yüzerek aştı Leandros kendilerini ayıran denizi, Hero’nun karanlıkta yolunu bulması için her gece yaktığı Kız Kulesi’ndeki fenerin yardımıyla… Artık ateş her gece yanıyor ve Leandros her gece boğazı yüzerek Hero’ya ulaşıyordu. Günler günleri kovalar, ilkbahar ve yaz göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Hırçınlaşmaya başlamıştır artık boğazın suları. Söz verdirir Hero Leandro’ya, ilkbahar gelip de deniz durgunlaşana kadar bir daha gelmeyeceğine. Ama dedik ya aşk bu, durulabilir mi hiç sevgiliyi görmeden? Leandros da dayanamaz sonunda, fırtınalı bir akşam verdiği sözü bir tarafa bırakır, kulaç atmaya başlar boğazın azgın sularında. Fırtınadan dolayı Kız Kulesi’nin ışıkları da sönünce Leandros yönünü bulamaz artık. Sonunda gücü tükenir ve dalgalara teslim olur. Karaya vuran cansız bedenini görünce sevdiğinin, hiç düşünmez Hero da atar kendini boğazın azgın, soğuk sularına. Avrupalılar bu yüzden Kız Kulesi’ni Leandros Kulesi (Tower of Leandros) diye anmışlardır.


Edit: Sen de kız kulesi düşünüyorum yazmışsın zaten.

quote:

Orijinalden alıntı: TolgaGürsoy

quote: Orijinalden alıntı: pRo. Konuya okumadım, İstanbul'da yaşıyorsun ve İstanbul denince akla gelen en güzel yerlerden birisi Kız Kulesi'dir. Sana maksimum 200-300tl ye falan patlar ki bu bence hiçbirşey değil bu kadar düşündüğün birisi için.. Mesela alırsın götürürsün kız kulesine, inceden şekil bi masada yemek yersiniz, kız kulesinin birden fazla hikayesi vardır bunları gitmeden okursun ufaktan anlatırsın kız kulesinde sevdiğine.. Hayata bir kere geliyoruz ve böyle şeyler her zaman yaşanmaz jest denince benim aklıma böyle şeyler geliyor ki unutulmayacak birşeydir bu Örneğin; Bu efsaneye göre Hero, Çanakkale Boğazı’nın Avrupa yakasındaki Sestos kentinde yaşayan çok güzel bir genç kızdır. Afrodit Tapınağı’nın rahibelerinden biridir, yani yemin etmiştir Tanrıça Afrodit’e bir erkeğe aşık olmayacağına dair… Ama aşk bu! Tanrıçaya edilen yemin bile olsa ucunda, yasak koyabilir mi insan kalbine hiç! Nitekim Hero da kaptırır gönlünü, her ilkbaharda doğanın uyanışı adına tapınakta düzenlenen törenlere katılmak için boğazın karşı kıyısından gelen yakışıklı Leandros’a… İki ayrı yakada da olsalar, aralarında denizler de olsa, engel olabilirler mi böyle büyük bir aşka? Olamadı da! Yüzerek aştı Leandros kendilerini ayıran denizi, Hero’nun karanlıkta yolunu bulması için her gece yaktığı Kız Kulesi’ndeki fenerin yardımıyla… Artık ateş her gece yanıyor ve Leandros her gece boğazı yüzerek Hero’ya ulaşıyordu. Günler günleri kovalar, ilkbahar ve yaz göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Hırçınlaşmaya başlamıştır artık boğazın suları. Söz verdirir Hero Leandro’ya, ilkbahar gelip de deniz durgunlaşana kadar bir daha gelmeyeceğine. Ama dedik ya aşk bu, durulabilir mi hiç sevgiliyi görmeden? Leandros da dayanamaz sonunda, fırtınalı bir akşam verdiği sözü bir tarafa bırakır, kulaç atmaya başlar boğazın azgın sularında. Fırtınadan dolayı Kız Kulesi’nin ışıkları da sönünce Leandros yönünü bulamaz artık. Sonunda gücü tükenir ve dalgalara teslim olur. Karaya vuran cansız bedenini görünce sevdiğinin, hiç düşünmez Hero da atar kendini boğazın azgın, soğuk sularına. Avrupalılar bu yüzden Kız Kulesi’ni Leandros Kulesi (Tower of Leandros) diye anmışlardır. Edit: Sen de kız kulesi düşünüyorum yazmışsın zaten.

Kiz kulesine hic gitmemis ama cok istiyor gitmeyi bende onu alip supriz olarak oraya goturucem hikaye ilgincmis tesekkurler guzel yorumun icin bu arada kiz kulesi turu saatleri kacta oluyor biliyormusun ona gore hesap yapalim orda 1 cola 10 lira diye duymustum

quote:

Orijinalden alıntı: pRo.

quote: Orijinalden alıntı: TolgaGürsoy quote: Orijinalden alıntı: pRo. Konuya okumadım, İstanbul'da yaşıyorsun ve İstanbul denince akla gelen en güzel yerlerden birisi Kız Kulesi'dir. Sana maksimum 200-300tl ye falan patlar ki bu bence hiçbirşey değil bu kadar düşündüğün birisi için.. Mesela alırsın götürürsün kız kulesine, inceden şekil bi masada yemek yersiniz, kız kulesinin birden fazla hikayesi vardır bunları gitmeden okursun ufaktan anlatırsın kız kulesinde sevdiğine.. Hayata bir kere geliyoruz ve böyle şeyler her zaman yaşanmaz jest denince benim aklıma böyle şeyler geliyor ki unutulmayacak birşeydir bu Örneğin; Bu efsaneye göre Hero, Çanakkale Boğazı’nın Avrupa yakasındaki Sestos kentinde yaşayan çok güzel bir genç kızdır. Afrodit Tapınağı’nın rahibelerinden biridir, yani yemin etmiştir Tanrıça Afrodit’e bir erkeğe aşık olmayacağına dair… Ama aşk bu! Tanrıçaya edilen yemin bile olsa ucunda, yasak koyabilir mi insan kalbine hiç! Nitekim Hero da kaptırır gönlünü, her ilkbaharda doğanın uyanışı adına tapınakta düzenlenen törenlere katılmak için boğazın karşı kıyısından gelen yakışıklı Leandros’a… İki ayrı yakada da olsalar, aralarında denizler de olsa, engel olabilirler mi böyle büyük bir aşka? Olamadı da! Yüzerek aştı Leandros kendilerini ayıran denizi, Hero’nun karanlıkta yolunu bulması için her gece yaktığı Kız Kulesi’ndeki fenerin yardımıyla… Artık ateş her gece yanıyor ve Leandros her gece boğazı yüzerek Hero’ya ulaşıyordu. Günler günleri kovalar, ilkbahar ve yaz göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Hırçınlaşmaya başlamıştır artık boğazın suları. Söz verdirir Hero Leandro’ya, ilkbahar gelip de deniz durgunlaşana kadar bir daha gelmeyeceğine. Ama dedik ya aşk bu, durulabilir mi hiç sevgiliyi görmeden? Leandros da dayanamaz sonunda, fırtınalı bir akşam verdiği sözü bir tarafa bırakır, kulaç atmaya başlar boğazın azgın sularında. Fırtınadan dolayı Kız Kulesi’nin ışıkları da sönünce Leandros yönünü bulamaz artık. Sonunda gücü tükenir ve dalgalara teslim olur. Karaya vuran cansız bedenini görünce sevdiğinin, hiç düşünmez Hero da atar kendini boğazın azgın, soğuk sularına. Avrupalılar bu yüzden Kız Kulesi’ni Leandros Kulesi (Tower of Leandros) diye anmışlardır. Edit: Sen de kız kulesi düşünüyorum yazmışsın zaten. Kiz kulesine hic gitmemis ama cok istiyor gitmeyi bende onu alip supriz olarak oraya goturucem hikaye ilgincmis tesekkurler guzel yorumun icin bu arada kiz kulesi turu saatleri kacta oluyor biliyormusun ona gore hesap yapalim orda 1 cola 10 lira diye duymustum

Üsküdar/Salacak'tan - Kızkulesi'ne ring seferleri:
Hafta içi 12:30 – 18:30, hafta sonu ise 11:00 – 18:30 saatleri arasında ring seferi mevcuttur.


Ortaköy’den Kızkulesi'ne: 13:00,15:00,17:00 (Ortaköy cami yanı, İdo deniz iskelesi),
Kızkulesi'nden Ortaköy'e: 14:30, 16:30, 18:30’da tekne seferleri mevcuttur.


Kızkulesi hafta içi hergün 12:30 – 18:30 ve haftasonu 11:00 - 18:30 saatleri arasında herkese açıktır. Ulaşım maliyeti 5-6-7 lira civarında.

quote:

Orijinalden alıntı: TolgaGürsoy

quote: Orijinalden alıntı: pRo. quote: Orijinalden alıntı: TolgaGürsoy quote: Orijinalden alıntı: pRo. Konuya okumadım, İstanbul'da yaşıyorsun ve İstanbul denince akla gelen en güzel yerlerden birisi Kız Kulesi'dir. Sana maksimum 200-300tl ye falan patlar ki bu bence hiçbirşey değil bu kadar düşündüğün birisi için.. Mesela alırsın götürürsün kız kulesine, inceden şekil bi masada yemek yersiniz, kız kulesinin birden fazla hikayesi vardır bunları gitmeden okursun ufaktan anlatırsın kız kulesinde sevdiğine.. Hayata bir kere geliyoruz ve böyle şeyler her zaman yaşanmaz jest denince benim aklıma böyle şeyler geliyor ki unutulmayacak birşeydir bu Örneğin; Bu efsaneye göre Hero, Çanakkale Boğazı’nın Avrupa yakasındaki Sestos kentinde yaşayan çok güzel bir genç kızdır. Afrodit Tapınağı’nın rahibelerinden biridir, yani yemin etmiştir Tanrıça Afrodit’e bir erkeğe aşık olmayacağına dair… Ama aşk bu! Tanrıçaya edilen yemin bile olsa ucunda, yasak koyabilir mi insan kalbine hiç! Nitekim Hero da kaptırır gönlünü, her ilkbaharda doğanın uyanışı adına tapınakta düzenlenen törenlere katılmak için boğazın karşı kıyısından gelen yakışıklı Leandros’a… İki ayrı yakada da olsalar, aralarında denizler de olsa, engel olabilirler mi böyle büyük bir aşka? Olamadı da! Yüzerek aştı Leandros kendilerini ayıran denizi, Hero’nun karanlıkta yolunu bulması için her gece yaktığı Kız Kulesi’ndeki fenerin yardımıyla… Artık ateş her gece yanıyor ve Leandros her gece boğazı yüzerek Hero’ya ulaşıyordu. Günler günleri kovalar, ilkbahar ve yaz göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Hırçınlaşmaya başlamıştır artık boğazın suları. Söz verdirir Hero Leandro’ya, ilkbahar gelip de deniz durgunlaşana kadar bir daha gelmeyeceğine. Ama dedik ya aşk bu, durulabilir mi hiç sevgiliyi görmeden? Leandros da dayanamaz sonunda, fırtınalı bir akşam verdiği sözü bir tarafa bırakır, kulaç atmaya başlar boğazın azgın sularında. Fırtınadan dolayı Kız Kulesi’nin ışıkları da sönünce Leandros yönünü bulamaz artık. Sonunda gücü tükenir ve dalgalara teslim olur. Karaya vuran cansız bedenini görünce sevdiğinin, hiç düşünmez Hero da atar kendini boğazın azgın, soğuk sularına. Avrupalılar bu yüzden Kız Kulesi’ni Leandros Kulesi (Tower of Leandros) diye anmışlardır. Edit: Sen de kız kulesi düşünüyorum yazmışsın zaten. Kiz kulesine hic gitmemis ama cok istiyor gitmeyi bende onu alip supriz olarak oraya goturucem hikaye ilgincmis tesekkurler guzel yorumun icin bu arada kiz kulesi turu saatleri kacta oluyor biliyormusun ona gore hesap yapalim orda 1 cola 10 lira diye duymustum Üsküdar/Salacak'tan - Kızkulesi'ne ring seferleri: Hafta içi 12:30 – 18:30, hafta sonu ise 11:00 – 18:30 saatleri arasında ring seferi mevcuttur. Ortaköy’den Kızkulesi'ne: 13:00,15:00,17:00 (Ortaköy cami yanı, İdo deniz iskelesi), Kızkulesi'nden Ortaköy'e: 14:30, 16:30, 18:30’da tekne seferleri mevcuttur. Kızkulesi hafta içi hergün 12:30 – 18:30 ve haftasonu 11:00 - 18:30 saatleri arasında herkese açıktır. Ulaşım maliyeti 5-6-7 lira civarında.

Cok tesekkur ederim hemen not ediyorum bunlari :)

quote:

Orijinalden alıntı: pRo.

quote: Orijinalden alıntı: TolgaGürsoy quote: Orijinalden alıntı: pRo. quote: Orijinalden alıntı: TolgaGürsoy quote: Orijinalden alıntı: pRo. Konuya okumadım, İstanbul'da yaşıyorsun ve İstanbul denince akla gelen en güzel yerlerden birisi Kız Kulesi'dir. Sana maksimum 200-300tl ye falan patlar ki bu bence hiçbirşey değil bu kadar düşündüğün birisi için.. Mesela alırsın götürürsün kız kulesine, inceden şekil bi masada yemek yersiniz, kız kulesinin birden fazla hikayesi vardır bunları gitmeden okursun ufaktan anlatırsın kız kulesinde sevdiğine.. Hayata bir kere geliyoruz ve böyle şeyler her zaman yaşanmaz jest denince benim aklıma böyle şeyler geliyor ki unutulmayacak birşeydir bu Örneğin; Bu efsaneye göre Hero, Çanakkale Boğazı’nın Avrupa yakasındaki Sestos kentinde yaşayan çok güzel bir genç kızdır. Afrodit Tapınağı’nın rahibelerinden biridir, yani yemin etmiştir Tanrıça Afrodit’e bir erkeğe aşık olmayacağına dair… Ama aşk bu! Tanrıçaya edilen yemin bile olsa ucunda, yasak koyabilir mi insan kalbine hiç! Nitekim Hero da kaptırır gönlünü, her ilkbaharda doğanın uyanışı adına tapınakta düzenlenen törenlere katılmak için boğazın karşı kıyısından gelen yakışıklı Leandros’a… İki ayrı yakada da olsalar, aralarında denizler de olsa, engel olabilirler mi böyle büyük bir aşka? Olamadı da! Yüzerek aştı Leandros kendilerini ayıran denizi, Hero’nun karanlıkta yolunu bulması için her gece yaktığı Kız Kulesi’ndeki fenerin yardımıyla… Artık ateş her gece yanıyor ve Leandros her gece boğazı yüzerek Hero’ya ulaşıyordu. Günler günleri kovalar, ilkbahar ve yaz göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Hırçınlaşmaya başlamıştır artık boğazın suları. Söz verdirir Hero Leandro’ya, ilkbahar gelip de deniz durgunlaşana kadar bir daha gelmeyeceğine. Ama dedik ya aşk bu, durulabilir mi hiç sevgiliyi görmeden? Leandros da dayanamaz sonunda, fırtınalı bir akşam verdiği sözü bir tarafa bırakır, kulaç atmaya başlar boğazın azgın sularında. Fırtınadan dolayı Kız Kulesi’nin ışıkları da sönünce Leandros yönünü bulamaz artık. Sonunda gücü tükenir ve dalgalara teslim olur. Karaya vuran cansız bedenini görünce sevdiğinin, hiç düşünmez Hero da atar kendini boğazın azgın, soğuk sularına. Avrupalılar bu yüzden Kız Kulesi’ni Leandros Kulesi (Tower of Leandros) diye anmışlardır. Edit: Sen de kız kulesi düşünüyorum yazmışsın zaten. Kiz kulesine hic gitmemis ama cok istiyor gitmeyi bende onu alip supriz olarak oraya goturucem hikaye ilgincmis tesekkurler guzel yorumun icin bu arada kiz kulesi turu saatleri kacta oluyor biliyormusun ona gore hesap yapalim orda 1 cola 10 lira diye duymustum Üsküdar/Salacak'tan - Kızkulesi'ne ring seferleri: Hafta içi 12:30 – 18:30, hafta sonu ise 11:00 – 18:30 saatleri arasında ring seferi mevcuttur. Ortaköy’den Kızkulesi'ne: 13:00,15:00,17:00 (Ortaköy cami yanı, İdo deniz iskelesi), Kızkulesi'nden Ortaköy'e: 14:30, 16:30, 18:30’da tekne seferleri mevcuttur. Kızkulesi hafta içi hergün 12:30 – 18:30 ve haftasonu 11:00 - 18:30 saatleri arasında herkese açıktır. Ulaşım maliyeti 5-6-7 lira civarında. Cok tesekkur ederim hemen not ediyorum bunlari :)

Önemli değil kardeşim ne demek, çok fazla da Tahir Şimşek dinleme rahatla biraz