quote:

Orijinalden alıntı: Bay_R

devamini bekliyorum takip

quote:

Orijinalden alıntı: RevDivane

Bir hikayeye başlıyorum arkadaşlar. Uzun zamandır aklımdaydı. Bölüm bölüm buradan da blogdan da paylaşacağım. Umarım beğenirsiniz.

BLOG İÇİN TIKLA

Sığınak [1]

Paslı kapı gıcırdayarak açıldığında gri bir örtüyle kaplı şehirle yüz yüze geldi. Otuz senedir yürüdüğü sokaklar tanınamayacak haldeydi. Son gördüğünde çam ağaçlarının kapladığı tepeler şimdi kül yığınından başka bir şey değildi. Kafasını kaldırıp göz alabildiğince uzayan ve güneye sürüklenen bulutlara baktı. Bunlar yağmur bulutlarıydı ve yağmur getiriyorlardı. Gözü hemen önündeki gazete parçasına çarptı. Eğilip kağıdı eline aldı. Yırtılan köşeleri yanmış olan kağıtta "Nükleer Savaşın" yazılıydı. Gazetenin geri kalanına ne olduğunu tahmin etmesi zor olmadı. Bir yağmur damlası gazete kağıdının ortasında küçük bir delik açtı. Başka bir damla iki adım önündeki plastik şişeyi siyah dumanlar çıkararak eritti. Neler olduğunu anlayıp sığınağına kendini koşar adım attığında kolundaki asit yanığını fark etti. Ana kapıyı kapatıp merdivenleri ikişer ikişer atlayarak ikinci kapıya geldi. Kapıyı çarparak kapatıp kilidi indirdi. Arkasını döndüğünde karşısında gördüğü şey ona kolunun acısını unutturdu. Kan kırmızı gözlerini ona diken şeytan kıpırdamıyordu. Ama o geri doğru bir adım attı. Şeytan da ona doğru bir adım attı. Kilidi gözlerini yabancıdan ayırmadan kaldırdı. Gerisin geri kapı arasından geçerek kapıyı kapattı. Sırtını kapıya dayayarak yere çöktü ve çantasından sargı bezi çıkartıp kolunu sardı. Bir damla yaş yanağından aşağıya süzüldü. Terden sırılsıklam olmuştu. -Tak tak!!- Şaşkın gözlerini kapıya çevirdi. Ana kapıya birisi vuruyordu. -Tak tak!!- Köşeye sindi. Gözlerini sımsıkı kapattı. Sevdiği insanları, eşyaları düşündü. Göz kapaklarının arasından bir damla yaş sızdı. -TAK TAK!!-

Gözlerini açtığında odasındaydı. Yerinden fırlayarak kolunu kontrol etti, sağlamdı.

-TAK TAK!!-
Dairenin kapısında birisi vardı.