T

Binbaşı
04 Eylül 2013
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
3 üye
Görüntülenme (?)
1118 (Bu ay: 14)
Gönderiler Hakkında
T
3 gün
Sevdiğin değil senin için anlamı olan bölümü seç!
En sonda yapay zeka özetini ekledim vakti olmayanlar okuyabilir. Görece uzun bir yazı.

Ege Tıp 2023 mezunu abiniz olarak geçen sene çok tavsiye verdim buralarda. Sevdiğiniz mesleği seçin, tıpı garanti ve iş bulma kaygısı olmaz diye seçmeyin, bu motivasyonla doktor olunmaz, bu iş sevilmeden yapılmaz dedim hep ancak bunun yanlış olmasa da eksik olduğunu fark ettim. Bu yüzden size daha fazla farkındalık katmak için bunu geniş bir şekilde anlatayım.

Gerçek hayattan yaşadığım örnek ile anlatayım, hem de yaşadığım süreç hakkında bilgi sahibi olmuş olursunuz. Yaklaşık 2024 yazın sonuna kadar (sizlere tavsiye verdiğim dönemler) ben evde sağlık biriminde doktordum. Acile göre gerçekten rahat bir yerdi, doktorluğu sevmesen de bir şekilde gidiyordu diyeyim, tabii yine de çok huzursuzdum. Ama kasım ayının sonuda doktor açığından dolayı beni acil serviste çektiler. O zaman işte hapı yuttum. Acil için yetersiz bilgi ve meslekten nefret edilerek bu kadar zor bir bölüm yapılabilir miydi? Hele bizim hastanenin acili gerçekten TR'de yapılabilecek en zor en yoğun acillerden birisiydi. Mecburi hizmetimin bitmesine daha 5 ay vardı, bu kadar süre dayanabilir miydim?

Bu kadar geldik denemeden olmaz diyerek acile başladım, sürekli gözlem yaparak bilgi açığımı hızla kapattım, yetemediğim yerde de sürekli danıştım, şükür sıkıntı çıkmadan mecburi hizmeti bitirdim ve istifa edip kurtuldum acilden. Ama bu süreçte ciddi zorlandım, ölmeden cehennemi gördüm desem yeridir, günde 400'üzeri hasta bakmak mı dersiniz, yoksa bir hastanın bin hastaya bedel olduğu komplike hastalarda boğulmak mı, sıkıntılı hasta yakınları ile her gün kavga etmek mi, vs vs gerçekten bu zorlukta insanın aklına gelen kötü düşüncelerle bile savaştım (kendine zarar verme gibi, siz anladınız). Orada bana isterlerse aylık 500 bin TL maaş versinler yine de durmazdım, durmadım da zaten.

Nöbetlerim sırasında (şaka da olsa) doktor odasında bu nöbet bitsin artık diye bağırdığımı çok hatırlarım. Pratisyen abla vardı onunla sohbetlerimizde konuşurduk benim durumumu. O sürekli derdi, ''Ben de severekten yapmıyorum ama sonuçta yapıyorum, sen de gayet iyi yapabiliyorsun, kötü bir doktor değilsin. Ayrıca yapmazsan ne olacak, ileride evleneceksin eşin çocuğun olacak, onları geçindirmen gerekecek.'' derdi. Dediğinde çok haklıydı ve ayrıca o da doktorluğu çok sevmiyordu, sağlık sistemine laf ediyordu, sıkıntılı hasta yakınlarına laf ediyordu (sağlık sistemimiz ve bazı hasta yakınları gerçekten tahmin edemeyeceğiniz kadar kötü ama konumuz bu değil, pratisyen ablaya cephe almamanız için not düşüyorum), içindeki siniri çıkartıp rahatlıyordu ve görevine yine devam ediyordu.

O an işte düşündüm. Pratisyen abla ile ikimiz arasındaki fark neydi..? Sonuçta ikimiz de ciddi bu mesleği sevmiyorduk ama o mesleğini yapmakta sıkıntı bulmazken ben dayanamıyordum bile. Ama işte onun sorumlulukları vardı. Doktorluk yaptığındaki kazandığı para ile evini geçindiriyordu, çocuklarına gelecek sağlıyordu. YANİ ONUN İÇİN DOKTORLUĞUN BİR ANLAMI VARDI. Belki mesleği hiç zevkli değildi ama yaptığı iş sonucundaki ödül ile sorumluluklarını yerine getiriyordu. İşte onu götüren, mesleğini yaptıran güç buydu. Bende ise tam tersiydi. Evli değilim, geçindirmem gereken bir kimse yok, harcamam az ve borcum vs yok, ailecek durumumuz oldukça iyi, yani para kazanma gibi bir derdim hiç yok. Ayrıca gencim, öğrenme isteğim çok fazla, mühendislik ilgim ve zekam olduğunu farkındayım, bunu geliştirip kullanmak istiyorum ama bunu doktorlukta yapamıyorum, yani potansiyelimi kullanamıyorum. İşte bu yüzden ben doktorluğu ne kadar iyi yapsam da bana zulüm geldi ve bıraktım.

Asıl demek istediğim nokta bu, sadece sevdiğiniz değil sizin için anlamı olan bölümü seçin. Sadece meslek olarak değil tüm hayatınızı düşünerek bunu değerlendirin. Örneklerle biraz daha açıklayayım...

Bir genç iyi bir sıralama yaptı, hatta bendeki örnek olsun. ODTÜ CENG ve Ege Tıp, ikisi de TR’deki en iyi tıp ve en iyi mühendisliklerden, ikisine de tutan bir sıralama yaptı. Ancak geçim kaygısı güdüyor. Ailesinin durumu çok iyi değil, ailesi onu sadece bir üniversite kadar destekleyebilecek, sonrası için ise yeterli değil. Genç de bunu hissediyor ve ileride meslek kaygısı olmayacak bir bölüm istiyor. CENG sevse bile tıpı seçip tıpı sevmeden doktor OLABİLİR, çünkü onun için en büyük dert sevdiği mesleği yapmak değil hayattaki geçim kaygısı, tıp okurken dersleri ne kadar sevmese bile öğrenme isteği olacak çünkü hayattaki en önemli sorunlarından birini yok ediyor bu sayede, bu şekilde bu güç onu mative edecek. Şu da var, tersi olsun yani bu genç istediği bölümü seçti yani risk aldı. Evet sevdiği mesleği öğreniyor ama bir yandan da meslek kaygısı hala onun sırtında, üst dönemdeki abi ablalarına bakıp staj bile bulamadıklarını görüyor, işte bu stres ve kaygı onu yiyip bitirebilir. Bu yüzden tıp daha iyi bir tercih oluyor. (ODTÜ EE’den iyi bir GANO ile mezun olmasına rağmen iş bulamayınca kötü düşüncelerle savaşan biri ve daha birçoğunun yazdıklarını biraz araştırmalar ile siz de bulabilirsiniz, gerçekçi olmamız gerekli)

Hadi diyelim ki başka genç aynı sıralamayı yaptı, ailesinin durumu iyi ve ceng istiyor, geçim kaygısı sıkıntısı yok, mühendislikle bir şey geliştirmek istiyor. İşte bu adam tıpı hayatta yapamaz! Dersler istediği kadar kolay olsun yine de çalışmak istemez! Çünkü potansiyelini açığa çıkartamıyor. Onun derdi para kazanmak değil dünyayı değiştirmek, geliştirmek.

İkisi denk de gelebilir. CENG çok istiyor ama garanti meslek kaygısı da güdüyor, işte o zaman iş gençte bitiyor. Hayattan beklentisi nedir, ileride ne yapmak istiyor. Hayattaki ana motivasyonu ne, kriz durumda neler yapabilir, kendini zorlayabilir mi vs vs birçok parametrede kendisini derinlemesine tanıyarak bu kararı vermeli. Doktor olursa istediği üniversiteyi/bölümü okuyamayacak ama mesleği garanti. Sevdiği bölümü okursa da garanti mesleği gidecek ama tutkusunu gerçekleştirecek. Evet ciddi zor bir seçim, kim kolay olacağını söyledi ki zaten? Anneniz babanız gibi ‘’Sizin zamanınızda her şey çok rahat, bizde her şey zordu.’’ lafını unutun çünkü şu an dünyada her alanda inanılmaz rekabet var, imkan iyi olmuş olabilir ama boşluklar, pozisyonlar azalıyor. Yapay zeka ise daha da zorlaştırıyor.

Şu durumu da atlamadan geçmeyelim, doktorluğu mutlak fakültede öğrenmek zorundasınız ama CENG,EE vs bunları kendiniz de öğrenebilirsiniz üniversite olmadan, kesin bir çözüm değil ama ikisinde arada kalanlar için bir çözüm olabilir. Ben mesela şu an tam olarak bunu yapıyorum, OSSU CS adında bir topluluk var, CENG müfredatını online dersler ile toplamışlar, MIT, Harvard gibi dünyanın en iyi üniversitelerinden özel ders gibi ders kayıtları ile CENG öğreniyorum, anlamadığım yerleri yapay zeka ile anlıyorum. Kullanmasını bilene mükemmel bir nimet. Evet belki diplomam olmaz ama en azından içimde ukte kalmaz :’) CENG öğreniriz buradan, giderse bir şekilde yürürüz, olmazsa geri döneriz doktorluğa en kötü.

Şunu belirtmek gerekli, bu hayatta herkesin sınavı farklı ve bunda hiçkimse için utanılacak bir durum yok. Önemli olan sınavın göreceli olduğunu kavramanız gerekli. Gerçekten çok zor koşullarla tıp kazanmış bir genç doktor olunca evini eşini çocuklarını geçindirse büyük başarıdır. Ama YKS’ye hazırlanırken elinde her imkanı olan gencin doktor olması önceki gence göre daha kolaydır ancak onun yapması gereken farklı olabilir, belki bir şeyleri araştıracak ve yeni bir şey bulacak. Yalan yok benim koşullarım YKS sürecinde çok çok iyiydi, annem babam bana sağolsunlar her imkanı sağladılar, yediğim önümde yemediğim arkamdaydı. Ve ben de bunu değerlendirdim ve doktor oldum. Hadi evlen çocuk sahibi ol işin elinde zaten vs tamam bunu yapabilirim ama bu bana yetmiyor. Bir şeyleri geliştirmek istiyorum, imkanım olursa tıp ile cengi birleştirip projeler ile hastaneleri geliştirmek istiyorum. Ben bu sorumluluğu üstleniyorum çünkü bana her imkan verildi. Siz de aynı şekilde kendize verilen imkanlara göre hayatınızdaki beklentileri ve sorumlulukları belirlemelisiniz. Tam olarak YKS tercihi ile alakalı değil ama yine de faydası olacağının kanaatindeyim.

Ama bu dediklerimi yanlış anlamayın, illaki koşulu iyi olan dünyayı kurtacak diye bir şey yok, kişilik meselesi biraz da. Aynı koşullarda doktor olan çok yakın arkadaşım var çok da zeki birisi, oturmuş düzenim olsun yeter kafasında, bu adama sen zekisin imkanın var hadi bir şey bul denmez tabii ki, dediğim gibi burada da çok fazla parametre var, her değişken değerlendirilmeli ve sonuca varılmalı.

Bu kadar anlattım ve sonuçta ‘’Eee aynı yere vardık, meslek kaygısı varsa tıp yoksa mühendislik.’’ gibi basit bir durum yok! Tıp bazen insana öyle zorluk yaşatıyor ki lanet olsun aç kalaydım da ceng okuyaydım ama bunu seçmeseydim diyebiliyorsunuz. Yani geçen seneki dediklerim hâlâ geçerli, çelişen bir durum yok. Çok fazla parametre ve değişken olduğundan dolayı daha büyük daha bütüncül düşünmemiz gerekli. Birisi ne olursa olsun tıpı yazmam, ben doktor olmam, insan vücudunu öğrenmekten nefret ediyorum derse meslek kaygısı bile ilerlemek için yeterli motivasyonu veremez! Her şey insanın kendisinde bitiyor. Bana soracak olsanız ne yapardın diye, tıpta yaşadıklarımı düşününce kesinlikle CENG yazardım, şu an bile iş garantisinin kötü olduğunu bilmeme rağmen yazardım diyebiliyorum çünkü gerçekten tıpı sevmiyorum.
Evet vereceğiniz karar siyah ve beyaz renk kadar farklı iken karar verme süreci grinin binlerce tonu arasında gidip gelebiliyor, insan kendisinde neyin önemli neyin ağır bastığını fark etmesi gerekiyor.

Not: Yukarıda ODTU CENG’i meslek garantisi açısından riskli bir örnek olarak verdim ama bu sadece bir örnek, siz ikilemde olduğunuz bölümün mezunların staj/iş bulması, imkanları, hocaları vs vs. tüm değişkenleri araştırıp öğrenerek karar vermelisiniz, yoksa ODTU CENG’in meslek garantisi açısından da çok iyi olduğunu biliyoruz. Ama… yapay zeka açısından da bir uyarı vermemiz gerekiyor. Şu 2025 yılında büyük bir değişimin içindeyiz, yapay zeka akılalmaz bir hızla gelişiyor ve meslekler de bundan etkileniyor, etkilenen mesleklerin başında mühendislikler de var. ODTU CENG ve EE’den mezun liseden arkadaşlarıma sorduğuma durumun iyiye gitmediğini kendileri de söylediler. Ki açıkçası belki buna gerek bile yok kendimiz bile görebiliyoruz, şu an güncel bir yapay zekayı açın kod yazdırın gerçekten yazıyor. Dünyadaki yapay zeka kullanan yazılımcıların dediklerini okuyun yaptıkları işin verimi artıyor, daha fazla iş ortaya koyuyorlar. Bu demektir ki ileride 3 yazılımcının yapacağı işi 1 yazılımcı yapacak, bu da pozisyonların daralmasına yol açacak. Birkaç hafta sonra ChatGPT-5 modeli yayımlanacak ve kodlamada daha da iyi olduğu söyleniyor. Tüm bu değişimi göze alarak da tercih yapmalısınız. Belki ileride iş sahibi olmak için kendinizi kanıtlamak adına daha da fazla çalışmanızı gerektirebilir. Ayrıca şunu da bilin biz maalesef Türkiye olarak üretimde ara ülke konumundayız, AR-GE çalışmaları çok yoğun yapılmıyor, yani mühendislere gereken önem verilmiyor, bu da iş pozisyonlarını etkiliyor. İleride yurtdışında yaşamak, oradaki daha iyi iş imkanlarına erişmek isteyebilirsiniz ama o da tamamen ayrı bir uğraşı gerektiriyor, o artık sizin bileceğiniz ve araştırmanız gereken bir şey. Ama şundan eminim, doktorların da mühendislerin de yurtdışına gitmesi zor arkadaşlar, doktorlar o ülkenin dilini ve sınavını çok iyi bilmesi gerekirken, mühendislikler de kendini kanıtlama ve rekabet etme zorunluluğunda.

Çok fazla yazdım ama ne kadar yazarsam yazayım yine de kesin karara varamazsınız, ki zaten varmamalısınız. Teorik bilgi ile bir yere yürünmez. Tıp mı istiyorsunuz o zaman bir hastaneye gidin görün doktorlar nasıl hangi koşullarda çalışıyor, onlara sorun nasıl, tavsiye eder misiniz vs diye, tıp fakültelerine gidin şu an pek öğrenci bulamasanız bile intörnler vardır mutlaka, onlara gidin sorun, asistanlar vardır, hatta denk geldiğiniz prof-doçent hocalara bile kendinizi tanıtıp çekinmeden sorun bilgi alın fikir sahibi olun. Bakın gerçekten yardımcı olacak insan illaki çıkacaktır, oradan elde edeceğiniz gerçek hayat bilgisi benim tüm anlattığımdan çok daha değerli olacaktır. Ya da mühendislik mi istiyorsunuz, firmalara gidin sorun bilgisayar mühendisi vs var mı diye, vakti olanlara gidin danışın, ya da teknofest vs yarışmalar vs varsa şu zamanlarda onlara katılın gezin bilgi alın. İllaki bilgi alacağınız yer olacaktır. Ha ayrıca textbookları da okuyun, hem tıp kitaplarına bakın anatomi, histoloji, fizyoloji, dahiliye vs indirip okuyun ilginizi çekiyor mu, hem de mühendislik kitaplarını okuyun, derslerine bakın calculus, lineer cebir, algorithms vs vs

Son söz olarak, anneniz babanız o alanda bilgi sahibi değil veya kendini geliştirmiş bir insan değilse asla onları dinlemeyin. Ne kadar araştırma yaptılar da size tavsiye verme yetkinliğine sahipler!? Ben benimkileri dinledim de ne oldu…

YAPAY ZEKA ÖZETİ

Ege Tıp mezunu abiniz olarak diyorum ki:

Sadece "sevdiğin mesleği seç" demek eksik. Asıl önemli olan, o mesleğin sana "anlam ifade etmesi".

Kendi yaşadığım acil servis cehenneminden örnek:
Doktorluğu sevmiyordum, para derdim de yoktu (ailem iyi durumdaydı, geçindirecek kimse yok). Potansiyelimi kullanamadığım için her gün işkenceydi! Oysa yanımdaki pratisyen abla da sevmiyordu mesleği, AMA onun için anlamlıydı: Kazandığı parayla ailesini geçindiriyordu. Bu "anlam" onu ayakta tutuyordu. Bende bu yoktu, bıraktım.

Tercih Yapacaklara Çıkarılacak Ders:
  • Geçim Kaygın Varsa & Sorumlulukların Ağırsa: Tıp gibi garantili meslekler seni "motive edebilir". Dersleri sevmesen bile, hayatını düzene sokma isteğin itici güç olur. Örnek: Ailesi destekleyemeyen genç, ODTÜ CENG sevse bile Ege Tıp'ı seçebilir. Meslek kaygısı onu yıpratmayacak, aksine "güvenli limana ulaşma" isteğiyle çalıştıracak. 📌 Not: Tıptan nefret ediyorsan bu bile yetmeyebilir!
  • Geçim Kaygın Yoksa & Üretme/Keşfetme Tutkun Varsa: Mühendislik (CENG, EE vb.) senin için daha "anlamlı" olabilir. Para değil, potansiyelini kullanmak önemliyse tıp seni mutsuz eder. Örnek: Ailesi iyi durumda, mühendislikle dünyayı değiştirmek isteyen genç tıpta çürür.
  • İkisi de Çekiyorsa (Hem sevgi hem kaygı): Kendini iyi tanı! Hayattan beklentin ne? Krizde zorlanır mısın? Hangi fedakarlığa katlanırsın? Bu karar grinin binlerce tonu... Şunu unutma:
  • Tıp: Mutlak üniversite şart. Yoğun, insani zorluklar ağır. Garanti iş (ama koşulları zorlu!).
  • Mühendislik: Kendin de öğrenebilirsin (diploma şart değil, OSSU CS'yi araştır!). AMA DİKKAT: Yapay zeka işleri daraltıyor (3 kişilik işi 1 kişi yapıyor)! Rekabet çok. Türkiye'de AR-GE zayıf, yurtdışı zorlu.

En Kritik Tavsiyem:
KARAR VERMEDEN SAHADA BİLGİ TOPLA!
  • Tıp istiyorsan hastaneye git, doktorlarla, intörnlerle konuş, acili gör.
  • Mühendislik istiyorsan firmalara uğra, mühendislerle sohbet et, teknofest'e katıl.
  • Textbook oku (Anatomi mi Algorithms mı sana hitap ediyor?).
  • Sakın sadece ailenin dediğine göre seçme! Onların bu konuda yetkinliği var mı? Ben dinledim, pişmanım.

Unutma: Herkesin sınavı farklı. "Anlam" senin hayatına, koşullarına, hedeflerine göre değişir. Sadece sevgi YETMEYEBİLİR, sadece para da TÜKETEBİLİR. Dengeyi sen kuracaksın.

Tıp mı Mühendislik mi? Cevap: "Sana ne anlam ifade ediyor?" sorusunda saklı.

Özetin Özeti:
"Sevdiğin işi seç" yetmez. O iş sana "anlam" da ifade etmeli. Geçim derdin varsa tıpın garantisi itici güç olabilir. Üretme tutkun varsa mühendislik potansiyelini açığa çıkarır. İkisi de varsa kendini iyi tanı, sahada araştırma yap, asla sadece aile baskısıyla seçme. Yapay zeka mühendisliği dönüştürüyor, tıbbın da zorlukları ağır. Karar grinin binlerce tonu...
T
2 yıl
Bedelli askerlik erteleme iptal sebebi hangisini seçmeliyim?
Erteleme İptal Sebebi
Ertelemenizi neden iptal etmek istiyorsunuz?
 ->Askerlik görevimi yerine getirmek istiyorum.
 ->Hem öğrenimime devam edip hem de askerlik görevimi yerine getirmek istiyorum.

Bedelli askerlik hizmet tercihi yaparken böyle bir soru geldi.. ben lisans mezunuyum ancak şu an aöf okuyorum 2 yıllık ön lisans.. bedelliyi yapma sebebim aöf sınavlarına göre uygun bir zamanı denk getirerek askerliği aradan çıkarmak.. ancak hangisini seçmeliyim bilmiyorum, bir fark olur mu? İkinciyi seçersem sistem beni öğrenim görüyor olarak sayıp yaz dönemine atar mı? İlk tercihim şubat ayı.. seçimden dolayı böyle bir şey değişir mi?
T
2 yıl
Bedelli askerlik hangi aylarda yapılabiliyor..? Hangi olasıkla denk geliyor..?
Hocalarım merhabalar, askerlik konusunda fazla bilgim yok kusura kalmayın. Durumu izah edeyim...

AÖF okuyorum ve DGS'ye çalışmak için bölümü olabildiğince hızlı bitirmek amacıyla yaz okulundan da ders alacağım. Bir yandan da askerliğin aradan çıkmasını istiyorum (dgs ye çalışma sırasında veya tekrar üniversite okurken askerlikle uğraşmayalım) bunun için aöf bahar dönemi final sınavı ile (26 mayıs) yaz okulu başlangıcı (1 temmuz) arası olarak haziran ayı boş ve benim için de çok uygun bir zaman, alternatif olarak eylül-ekim ayları da fena değil... Ancak benim kafamdaki soru bedelli askerlikte hangi ayları seçebiliyoruz, seçtiğimiz ayların çıkma olasılığı ne kadar? Bu ayların çıkma olasılığını arttırmak için yapabileceğimiz bir şey var mı?? Seçtiğimiz ay çıksa da çıkmasa da gitmek zorundayız..?

Bu aylar olmaz ise benim için aöf sınavlarına çalışmak zorlayıcı olacak.. bu yüzden kararsız kaldım bedelliyi yapmak için.. eğer riskli ise sonra yaparız bedelliyi..
T
2 yıl
Yeni mezun doktor abinizden altın değerinde tavsiyeler (mühendislik vs tıp) + soru-cevap
Evet, senelerce forumda döndük dolaştık, abilik görevimizi yapmamızın zamanı geldi. 2017’de Ege Tıp’ ı kazanmıştım, şimdi de temmuzun başında mezun olduk. Eylül gibi de zorunlu hizmete başlayacağız. Ama beni boşverin, şimdi tercih zamanı geldi ve forumda birçok tıp vs mühendislik kavgasının olduğu bu zamanda kafanızdaki karşıklıkları giderme umuduyla yazımıza başlayalım

Öncelikle bazı okunması gereken konular var, bunları okumanızı tavsiye ediyorum..
Ege Tıp için soruları alayım+önemli bilgiler | DonanımHaber Forum (donanimhaber.com)
Yurda gitmeden önce alınması gerekenler | DonanımHaber Forum (donanimhaber.com) (konumuzla alakalı değil ama köşeye bir yere not alın birkaç ay sonra işinize yarayacak)

Şimdi ise güzel kısım olan mühendislik vs tıp konusuna girelim.
Öncelikle kendinizi kısıtlamayın, ''bu ülkede mesleğimi yapmak zorundayım'' diye kendinizi koşullandırmayın. Mühendislik ve tıp, ikisi de yurtdışında işlerini yapabilir. Bunu söylüyorum çünkü kıyasladığınız gerçeklikler Türkiye sınırları içerisinde oluyor çoğu zaman, sonra fakülteye başlıyorsunuz ve mesleğin TR’ deki koşullarını sevmeyip yurtdışına gitmek istiyorsunuz.. ama o da ne, yurtdışına gitmek İNANILMAZ zor!? E napalım? Yapacak bir şey yok, ya TR’de bu koşullara katlanacaksın ya da o zorlu yurtdışı serüvenine adım atacaksın.. (altttaki konuyu okuyun!)
Yurtdışı Düşünenler için mühendislik vs sağlık | DonanımHaber Forum (donanimhaber.com)
Sonra bir bakmışsın keşke yıllar önce diğer mesleği seçseymişim dersin.. Fakülte tercihi yaparken yurtdışı olanaklarını da iyi araştırın, düşünün.. Kendinizi sınırlamayın..

Sonraki konumuz.. SEVİDİĞİN İŞİ YAPMAK..
Forumu vs hiçkimseyi dinlemeyin, paraymış statüymüş şu bu.. HİÇBİR ÖNEMİ YOK! TEK ÖNEMLİ OLAN ŞEY SEN BU İŞİ SEVİYOR MUSUN SEVMİYOR MUSUN! ‘’Tıpta para var ama şu xxx meslekte yok..’’ KES! Sen zaten tıp kazanacak kadar iyi seviyede bir insansan başarılı birisindir, sevdiğin işi yaparsan o işte daha kolay ustalaşırsın, daha kolay kendini gösterirsin ve yine para da kazanırsın! Tıp ne kadar çok para kazandırsa da SEVMİYORSAN ASLA YAPILMAZ! TIP KESİNLİKLE PARA İÇİN YAPILACAK MESLEK DEĞİLDİR! (malum kişi, sen her yerde maaş olayını gösteriyorsun.. biz de diyoruz ki bu iş para için yapılmaz, şimdi anlarsın umarım..)
Tıpı Bırakmak Ve Mühendisliğe Başlamak | DonanımHaber Forum (donanimhaber.com)
Yukarıdaki konudaki mesajımı aynen buraya kopyalıyorum..
quote:

İntörnlüğü bitirmeme 2 ay var, eylül gibi Acillerde çalışmaya başlayacağım, keşke senin yerinde olabilsem diyorum.. tıpın bana göre olmadığını çok daha önce fark edebilmek..
Bak güzel kardeşim ve ileride bunu okuyacak nice insanlar.. doktorluk SADECE VE SADECE sevilerek yapılır.. para için YAPILMAZ, statü için YAPILMAZ, daha başka sayacağınız HİÇBİR SEBEP İÇİN YAPILMAZ, ancak ben hasta görmeyi çok seviyorum, insan vücudunu öğrenmekten aşırı zevk duyuyorum diyorsan yaparsın.. 27 saat uyumadan 250 çocuk hasta baktım, yetmedi bir çocuğun başında asker gibi saatlerce nöbette durdum.. Ve bu en iyi ihtimal, pratisyen olarak acildeysen bu koşullarda çalışacaksın (TSM-ASM gelme olasılığı çok az). Uzman olmak istiyorsan TUS derdi var.. ama ondan sonra daha bitmiyor, asistanlığın ilk yılları işkence olacak, mobbinge maruz kalacaksın. Ayda max 8 nöbet olayı her yerde geçerli değil, bazı bölümler hâlâ ayda 13-14 nöbetle devam ediyor. Daha nice zorluklar var. Bana ''Bu devirde garanti meslek tıp, diğer mesleklerde para yok'' vs. DEMEYİN! Bir insan mesleğini seviyorsa işinde en iyisi olur, sivrilir, işi de kapar! Bu sözüm dar görüşlü olan ailelere..
Cehennemi yaşıyorum.. istemediğin, sevmediğin meslek adama bu dünyada cehennemi yaşatır derler.. haklılar..
''Bir meslek ne kadar zor olursa olsun, seviliyorsa yapılır. Bir meslek ne kadar kolay olursa olsun, sevilmiyorsa YAPILMAZ!''
>Evet ben doktorum ama aslında ilgi alanım yazılım-bilgisayardı, küçüklükten beri sürekli bilgisayarlar ile vakit geçirdim. Lisedeyken pc lere formatlar atar, kendimin-ailemin telefonlarına custom rom yüklerdim.. Yani bariz bir şekilde tıp değil mühendislik istiyordum (ilgi alanım insan vücudu değil, bilgisayardı).. Ama 6 sene önce tercih döneminde çevre baskısı ve  ?m?a?n?i?p?ü?l?a?s?y?o?n?l?a?r? tavsiyeler ile tıp seçtim.. kafama sı**yım! Bu hatayı ben yaptım, siz yapmayın!

Size aylar önce intörnken yaşadığım olayı anlatayım… Şubat ayında dahiliye onkoloji polikliniğindeydim ve oraya gelen her intörnün görevi gelen hastalardan kan istemek ve parasentez yapmaktır. Operasyon geçirmiş kanser hastalarının birçoğunun karınında sıvı birikir ve bu sıvının alınması gerekir, bu sıvıyı alma işlemine parasentez denir.. Neyse, yine normal bir mesai günü, kanları istemişim, bir tane yaşlı teyze geldi ‘’Oğlum bizi buraya yolladılar karnımda su var diye.’’ ’’Tamam teyze, sen şu sedyeye yat ben karnından suyu alacağım.’’ dedim ve sistemimi hazırladım. Karnına iğneyi soktum, şişeye bağladım vs vs. Bir sıkıntı yok, ‘’Tamam teyze, su akıyor, yarım saat sonra fln çıkartırız iğneyi.’’ dedim ve yerime geçmeye hazırlandım. Tam yerime geçecekken teyze ‘’Allah sizden razı olsun oğlum, Allah sizi başımızdan eksik etmesin..’’ dedi..


.
HİÇ BİR ŞEY HİSSETMEDİM! HİÇ BİR ŞEY! 0 (SIFIR) MESLEKİ TATMİN!

‘’Rica ederim teyze, işimiz bu zaten.’’ diyip yerime oturdum..
Doktorlukta şöyle bir söz vardır, ‘’Bazen sadece hasta duası almak bile doktorken sizi tatmin edecek tek şeydir.’’ derler.. maalesef SEVMEDİĞİN meslek olunca bu durum geçerli olmuyormuş..

Bu yaşadıklarımdan 1 ay önce de Gastroenteroloji Yoğun Bakımdaydım, bir intörnün bulunabileceği cehennem noktadır, buradan daha dibini bulamazsınız, gerçek bir asistan gibi görev yaparsınız, bunu açıkladım çünkü birazdan anlatacağım tıpa olan uyuşmazlığım ile nasıl burada hayatta kaldığımı idrak edin.. Yoğun bakımda mesailerden bir gün, işler bitmiş, sohbet ediyoruz fln, bilgisayarlara format attığımdan konu açıldı bir şekilde (evet, hastanede gittiğim birimlerdeki bilgisayarlara formatlar atıyorum, bir intörn doktorun bunu YAPAMAMASI LAZIM, TIP BİLGİME ZARAR VERECEK KADAR BİLGİSAYARLARA İLGİM VE BİLGİM VAR), bir hemşire hanım dedi ki ‘’Aa bilgisayarlara format mı atıyorsunuz? Benim bir laptopum var da çok yavaş, getirsem format atar mısınız?’’ dedi, dedim ‘’Tabii olur.’’ Elimin kiri, nasıl olsa hemen yaparım.. Neyse getirdi, yedeklenecek bir şey yoktu zaten, önce biosu güncelledim, sonra performance edition windows kurdum, laptop gerçekten hızlandı.. Gösterdim, ‘’Çok güzel olmuş, hızlanmış. Çok teşekkür ederim.’’ dedi..


.
İşte bu gerçekten zevk verdi.. Al ne yapayım ben şimdi? Gel bana doktor ol de! Gerçekten sevdiğim işi nasıl yapabilirim tıpta..? İşte dostlar benim yaşadığımı yaşamayın..

((Ayrı bir konu ama soru işaretlerini gidermek için → kafanıza şu soru gelecek, sen bunca zaman keşfetmedin mi tıpın sana göre olmadığını..? 5.sınıfta kendi içimde bir dizi aydınlanma yaşadım, birçok şeyin farkına vardım, en sonunda intörnlüğün başlangıcında farkettim bu mesleğin bana göre olmadığını ama artık çok geçti.. o aydınlanma bana geç geldi.. yapacak bir şey yok))

Evet yaşadığım bu olayı anlattım. Çözümü.. sevdiğiniz uğraşı bulun, daha da önemlisi tutkunuzu-kafa yapınızı öğrenin.. Ama bunu nasıl yapacağız? İşte bu konuyu biraz açıklamak gerekli..
Mühendislik vs tıp.. bu iki meslek grubu her ne kadar gerçekten zeka gerektiren işleri yapsalar dahi farklı şekilde mesleklerini yürütüyorlar. Kabaca mühendisler problem çözme, yani yaratıcı olmaya odaklanan grup iken doktorlar ise var olan algoritmayı iyi şekilde öğrenip onu uygulamaya çalışırlar.. Mühendislik kafa yapısını öğrenmek için alttaki konudaki ilk mesajı okuyun..
Analiz: Yapay Zeka Bilgisayar Mühendisliğini Bitirir Mi? | DonanımHaber Forum (donanimhaber.com)

Doktorluk ise algoritmadır, acilde çalışan pratisyen hekimsiniz diyelim.. hasta geldiğinde karın ağrısı veya baş ağrısı.. nasıl geldiği farketmez her biri için YAKLAŞIM algoritmaları vardır.. baş ağrısı mı var.. bir anda mı oldu yoksa hafif mi? İdrar kaçırma gibi eşlik eden bulgu var mı? Önceden migren vs tanısı var mı? Vücudunun herhangi bir yerinde uyuşukluk-güçsüzlük seziyor mu? Ense sertliği, bulantı kusma var mı? (Beyin zarı iltihabı bulguları)… vb sorular ile acil servise gelen hastanın GERÇEKTEN ACİL BİR DURUMU VAR MI diye kontrol edersiniz.. eğer yoksa ağrı kesici verip ‘’Tekrarlarsa nörolojiye git’’ diye yollarsın… Fark ettiniz mi, tık-tık-tık soruları sorarak ilerledik.. hepsini sorduysak acil durumu dışlamış olduk.. ama diyelim ki iltihabı farkettik o zaman hemen anitibiyotik verip (gerekirse) enfeksiyon hastalıkları uzmanına danışacaktık ve/veya sevk edecektik ve bizim için durum bitecekti…Yani hepsinin bir algoritması oluşmuş oldu.. işte doktorluk kabaca böyle bir meslek. Algoritma vardır sen onu uygularsın..

Özet olarak ben sabit bir şeyi yapmam, sürekli yeni bir şeyler üretmek istiyorum diyorsan mühendislik seç. Yok abi benim yapacaklarım belli olsun, yaratıcılık fln bana gelmez diyorsan tıpı seç.

Ancak şu var, mühendislikte de rutin iş yapan, doktorlukta da sürekli yeni şeylerle uğraşanlar var mı elbette var! Yazılım mühendisi oldun, şirketlerin uygulamalarındaki bugları fixleme vs bir yerden sonra rutine bağlar.. Doktor oldun, mikrobiyoloji seçtin, farklı farklı bakterilerin üreme koşullarıyla deney yaptın, bunu araştırma konusu haline getirdin ve literatüre katkı yaptın, sürekli yeni şeylerle uğraştın.. Yani iki meslek de çalışma şekli olarak birbirini benimseyebilir..

İşte burada başka bir önemli faktör olan İLGİ ALANI da devreye giriyor.
İLGİ ALANI, çalışma şekline (kafa yapısına) göre DAHA ÖNEMLİ BİR FAKTÖRDÜR! Rutin işleri sevip ilgi alanı bilgisayar olan adama tıp seç demek mantıksız olduğu gibi, sürekli yeni şeyler denemek isteyip ilgi alanı insan vücudu olan birine de mühendis ol demek mantıksızdır. Demem o ki insanın istediği ilgi alanında mesleğin kendine göre uygun tarafı da bulunabilir, kendini koşullamaması gereklidir.

Şu uyarımı da vereyim, rutine bağlı kalmak veya sürekli yeni şeyleri denemek.. ikisinin birbirlerine üstünlükler yoktur! Yaşam biçimidir, tercih meselesidir. Zaten bu iki durumu direk hayat biçim olarak değil de meslek içindeki dinamik olarak değerlendirin (bir bilgisayar mühendisinin her zaman aynı saatte şirketine gelip aynı saatte gitmesi gibi.. dışarıdan bakınca rutin gibi ama o mühendis bilgisayarında belki neleri araştırıp sentezliyor.. tersi de tıp için geçerlidir, hastaneye girdiğin çıktığın saat belli olmaz ama hep aynı ameliyat, aynı prosedür..)

Tutkudan da kısaca bahsedelim..
Normalde bir iş yaparsın ve ödül olarak sana para verilir. Ama eğer yaptığın iş senin tutkunsa yapılan işin KENDİSİ ÖDÜLDÜR! ÇÜNKÜ O İŞİ YAPMAK ZATEN SENİN HOŞUNA GİDİYORDUR, ZEVK VERİR. Para senin için o kadar önemli değildir çünkü zaten çok büyük zevk alıyorsun o meslekten. Her sabah uyandığında o işi yapmak için can atarak yataktan kalktığını düşün… Eğer böyle bir meslek bulduysanız sizin için doğru meslektir..

Sonlara geliyoruz.. kararsızlar için kısa bir algoritma ile özetleyelim..
Kafanda ne tıp ne de mühendislik var → ilgi alanı ve kafa yapısına göre tercih yap.
Kafanda mühendislik var AMA tıpı seçtin → seneler sonra zor tıp sınavları sırasında ‘’Neden bu bölümü seçtim?’’ deme riskin var! Bu yüzden mühendisliği seç.
Ha tabii ki tam tersi de olabilir. Kafanda tıp vardı ama mühendislik seçtin, seneler sonra da aynı cümleyi söyleyebilirsin.. AMA bunu tıpta söyleme olasılığın daha yüksek, çünkü tıp daha zor. Bunu tıpı yüceltip mühendisliği küçültme amacıyla söylemiyorum. Tıp SAÇMA-GEREKSİZ bir şekilde zor! Gereksiz şeyleri öğreniyorsun tıpta! Ama mühendisliklerde daha okurken bile istediğin alana yönelebiliyorsun.

(ulan plastik cerrahiyi niye öğreniyorum ben!? adamın orası burası kaymış, yeni mezun pratisyen bir hekim bunları bilmiş olsa ne yazar? yüzü yanmış adama ameliyat mı yapacağım ben!? uzmanlaşması gerekli bu alanda bir şey yapabilmesi için! ‘’karşı argüman → plastik cerrahinin acili var o yüzden öğrenmen gerekli’’.. e o zaman bana tıptaki tüm acilleri kapsayan toplu staj ver, orada öğreneyim hepsini, niye kendimi yoruyorum böyle uç bir dalla! aynı şekilde beyin-sinir cerrahisi de!)

Evet, anlatacaklarım genel olarak bu kadardı.. Faydası olması dileğiyle.
Ege tıp, İzmir, genel tıp hakkında veya herhangi bir konuda (kişisel olsa bile) sorularınızı sorabilirsiniz..
T
3 yıl
Son ORC anketine göre Millet ittifakı (CHP+İYİ) %41,6 oy alıyor..
Son seçimi bilen ORC'nin anketinden sürpriz sonuçlar! İYİ Parti'nin çıkışı, Millet İttifakı'nın oylarını uçurdu - Haberler

quote:

AK Parti yüzde 28,1 oy toplarken ittifak ortağı MHP yüzde 7,8 oy aldı. CHP yüzde 24,3 oy alırken ittifak ortağı İYİ Parti yüzde 17,3 oy toplayarak büyük çıkış yakaladı. Ankette Gelecek Partisi yüzde 2,3, DEVA Partisi yüzde 2,1 oy alırken HDP ise yüzde 8,5 oy topladı. Böylece Cumhur İttifakı yüzde 35,9, Millet İttifakı yüzde 41,6 oy aldı.


< Resime gitmek için tıklayın >
Zafer Partisi %0,8 almış.. ¯\_(ツ)_/¯
T
3 yıl
Kılıçdaroğlu\u0027 nun konuşması
Kemal Kılıçdaroğlu'ndan tarihi manifesto: YA BENİMLE OLUN YA YOLUMDAN ÇEKİLİN! - YouTube

Birçok insan vasıfsız, o mu aday olacak vs diyor ama bu konuşması sizce..? Onu savunduğum yok, objektif olarak düşünmeye çalışıyorum. Ayrıca sürekli kaybediyor, koltuk sevdası vs deniliyor ama sürekli kaybetmesi, devamlı ona karşı olan ön yargıdan dolayı olabilir mi??

Temmuz 2023 editi: Artık pek bir önemi kalmadı bu konuşmaların, her şey ortada..
T
3 yıl
Windows PC kullanırken IPad\u0027e geçersem kendimi kısıtlamış olur muyum?
Arkadaşlar sizden benim için çok önemli bir konuda tavsiye istiyorum. Şu an Windows PC kullanıyorum ama taşınabilir bir sisteme geçmem gerekli, önümde iki seçenek var; Windows laptop veya iPad (MacBook'lar çok pahalı, Android tablet ise yetersiz). Sorum ise, Windows PC kullanırken IPad'e geçersem kendimi kısıtlamış olur muyum?
 
Bilgisayarda neler yapıyorum →
 
· (En önemlisi) tarayıcıda çok fazla sayıda sekme açıp onları yönetmek. Tarayıcıda fazlasıyla araştırma yapıp okuyorum ve aynı anda 30-40 tanesini yönetmem gerekli. Bazen 30 saniye içinde 10 adet sekme açabiliyorum. Bu sekmeleri onetab (better-One Tab) eklentisi ile depoluyorum. Özellikle sağ tık→ sağdaki sekmeleri depola özelliği çok kullanışlı, sekmeleri tarayıcıda hareket ettirebilmem de çok yardımcı oluyor. Sonra bunları export edip notiondaki sayfalarıma kopyala-yapıştır yapıyorum.
· (Önemli) WhatsApp Web her zaman açık ve sabitlenmiş sekmede duruyor. Bilgisayardayken WhatsApp'ı kullanmak için telefona bakmak istemiyorum, masaüstü tarayıcılar bu işi gayet iyi yapıyor. iPad kullanırsam sekme sürekli açık olup mesaj geldiğinde bildirim alabilecek miyim? (Safari sekmeleri çok sık uyutuyorsa bu benim için sıkıntı olabilir mi?)
· Tarayıcı eklentileri... Gece modu (Dark Reader), etkili bir reklam engelleyici (uBlock Origin, YouTube'da çok etkili), video hızı kontrolü (video Speed controller) (klavyede tek tuşla video hızını kontrol edebilmek büyük kolaylık)
· Birden fazla notion sayfasını yönetmek, birbirleri arasında veri aktarımı sağlamak. Bu da iyi bir organizasyon-multitasking gerektiriyor. (bunu notionun iPad uygulamasında yapamıyorum zannedersem?)
· Ayrıca notionu tarayıcıda etkili ve hızlı bir şekilde kullanabilmem lazım çünkü toplu halde notiondan sekme açmam gerekiyor (notion uygulaması IPad'de güzeldir ama depolamış olduğum sekmeleri seri bir şekilde açamayacaksam bu benim için kırmızı bayrak oluyor)
· Reddit'in masaüstü versiyonunu tarayıcıda kullanabilmek, aynı şekilde bunda da toplu halde Reddit sekmeleri açmam gerekiyor.
· YouTube'u tarayıcıda kullanabilmek (video Speed controller)
 
Genel olarak yaptığım işler bunlar. Yaptığım birçok şeyi iPad uygulamaları yerine tarayıcıda belirttim ama eğer aynı şeyleri etkili bir şekilde uygulamalarda da yapabileceksem, neden olmasın? Ayrıca bu işlemleri IPad'de daha farklı ama etkili bir şekilde yapabilmenin yolu varsa onları da memnuniyetle denemek isterim.
 
Bunların haricinde bütün tavsiyelere açığım.
T
3 yıl
Bu oyun nasıl sizce (+hatırlayan var mı)?
T
3 yıl
OEM RX 460 olanlar bir bakabilir mi?
Oem rx 460 lardaki kırmızı fan kaç volt ile çalışıyor? Bendeki oem rx 460 da msi rx 460 oc 2gb fanı (ve soğutma bloğu) var, bu fanı %100 güçte kullanınca bazen ekran donup görüntü bozuluyor (ekran kartı ölürkenki glitchli görüntü), ama fan hızını normale getirince veya azaltınca hiç böyle bir sorun olmuyor. Acaba benim fan ekran kartından normale göre fazla mı güç çekiyor, bunun sıkıntısı olur mu sizce? Ne yapabilirim? Kartın sıcak olmasını istemiyorum..

Ya da oem rx 460 fanının vidasını söküp birkaç foto atabilir misiniz..

(bendeki fanın kablosu hafif deforme olmuş-açık hale gelmiş ondan da olabilir mi acaba..?)
T
4 yıl
Dün tam 1.000 (bin) soru çözdüm!
Evet, sonunda bu barajı da geçmiş oldum. Çok yoruldum, başım hayatımda hiç ağrımadığı bir şekilde ağrımıştı ama buna değdi. Dün uzun zamandan sonra rahat bir şekilde uyuyabilmiştim. Ama bir sıkıntı vardı, ben tıp fakültesi 5.sınıf öğrencisiydim.

Liseye geçiş sınavında iyi bir performans sergilemiş, fena olmayan bir puan ile manisa fen lisesini kazanmıştım. Ancak lisedeki koşullar beni değiştirmişti. Liseye geldiğimdeki sadece ilk 2 aydaki çalışmayı liseye geçiş sınavı için uğraşsaydım değil manisa fen, en iyi liseleri bile kazanabilirdim.

Dün 1.000 soruyu çözerken üniversite sınavındaki çalışmalarım aklıma geldi, yine aynı şekilde verimsiz çalışmalarım gözler önüne seriliyordu. O halimden daha mı yorgundum, daha mı çalışkandım, daha mı tecrübeliydim? Tek bildiğim ileride asistan olduğumda bu zamanları tekrar hatırlayacağımdı..

"Life always finds a harder way."
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.