Teknoloji Haberleri
C
Gönderiler
Hakkında
0 C
geçen yıl
|
Herkese selamlar, Geçenlerde Aliex üzerinden Çin'den analog vu meter aldım. Bilgisayarıma bağlı Audioengine D1 24bit dac ile Monkey Banana aktif stüdyo monitörlerinden oluşan sistemime ekledim. Ses kartından çıkan çift rca çıkışı bu vu meter'e girdim, yine çift rca ile çıkıp monitörlerime bağladım. Cihazın Agc ve Db olmak üzere iki modu var. Agc modda ritim ve vokalleri, Db modda ise desibeli ölçüyor. Cihaz kapalıyken de devreyi kesmiyor, müzik yine çalmaya devam ediyor. Çin malı olan ürünün vu metrelerinin içinde Taiwan ibaresi var, yani göstergeler Tayvan üretimi. Dış kasasını plastik yapmışlar, keşke alüminyum olsaymış daha hoş olacakmış ama gerçekten düzgün ve stabil çalışan bir alet. Özellikle geceleri çok hoş bir görünümü var. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
C
5 yıl
|
Selamlar herkese, Akıllı telefon kullanmayan annem için yıllardır Nokia telefonlar alıyorum, 4-5 senede bir de yeniliyorum. Şimdiki Nokia'sını da tekrardan yenilemek ihtiyacı doğdu. Ancak zannedersem şu an Nokia Türkiye resmi olarak herhangi bir telefon getirmiyor. Aslında geçtiğimiz yıllarda çıkan 8110 4g telefona bayıldım ama piyasada orijinalini bulamadım. e-ticaret sitelerinde aynı telefonun çift hatlı c2-00 isimle satıldığını fark ettim ancak sanırsam bu telefonlar orijinal değil, çakma ve kalitesiz aletler olsa gerek. Bildiğim kadarıyla orijinal aletler çift hatlı olmuyor ve bu çakma aletlerin fiyatları da 350-400 Lira falan. Bu cihazın orijinal Nokia ithalatlı olanların geçen sene ve önceki sene dahi 600-700 Lira gibi fiyatlara satılmış olması, şu an piyasadaki bu ürünlerin çakma olduğunun da bariz kanıtı zannedersem. Neyse en azından yeni nesil, android olmayan, 4g voice kaliteli ses ile görüşme destekleyen düzgün bir Nokia modeli bakayım dedim ancak; bulduğum modeller genellikle çift hatlı çakma modeller sanırım. Çift hatlı olmayanlar da var ama bunlar da e-ticaret sitelerinde ne idüğü belirsiz satıcılar tarafından satılan ürünler olduğundan dolayı, bunların da orijinalliği konusunda ciddi tereddütlerim mevcut. Bu tür telefonlar ile ilgili bilgi sahibi arkadaşlardan ricam; android olmayan orijinal Nokia hangi modelini bulabilirim, nereden almalıyım ve orijinalliğinden nasıl emin olabilirim gibi konularda yardımcı olabilirlerse çok sevineceğim. |
C
6 yıl
| Selamlar, e92 kasa bir bmw 320i almayı düşünüyorum. Malum sitedeki ilanlara girip araç özelliklerini incelediğimde; 2007-2009 arası olan araçlar 170hp olarak geçmekte, 2010 ve 2011 olanların birçoğu ise 156hp olarak geçiyor. Yalnız bazı 2010 modellerde 170hp olarak görünenler de var. Sahiplerinin ilan girişini yanlış yapabilme ihtimalini de göz önünde bulundurarak, aracın 156lık mı, yoksa 170lik mi olduğunu fotolarına bakarak anlayabileceğimiz görsel bazı farklılıkları var mıdır acaba? Çünkü 156lıkların performansı düşük olmakla birlikte 100km/lt yakıt tüketimi de 170liklere bakıldığında yaklaşık 3lt /100km gibi fazla görünüyor. Dolayısıyla hem daha az tüketimi olması hem de daha güçlü olması sebebiyle 170hp olan modelden almak istiyorum. Konuyla ilgili bilgisi olan arkadaşlar yardımcı olurlarsa sevinirim, teşekkürler. |
C
7 yıl
|
Selamlar, Geçenlerde çocukların akülü arabasının şarjının az gitmesi üzerine, dün aküyü söktüm. İçerisinden 12V 7A akü çıktı. Arabayı aldığımızdan beri içerisinden çıkan adaptörle şarj ediyorduk. Ben rc araçlarla ilgilendiğim için lipo bataryalarımı evde 100watt 10A basabilen profesyonel şarj aleti ile şarj ediyorum. Akünün de durumunu görmek için PB modunda cihaza bağladım ve 12V 6P, mah olarak da akü 7Ah olduğu için 7000mah 7Amper voltaj seçerek şarj başlattım. Cihaz 2,5A ile şarj etmeye başladı ve yarım saat 40dk. İçerisinde Amper değeri yavaş yavaş azalarak, 1600mah doldurduktan sonra cihaz tam dolu göstererek şarjı durdurdu. Aslında lipo piller konusunda tecrübeli olduğum halde, aküler hakkında bir tecrübem yok henüz. Benim buradan anladığım, 7000mah olması gereken akü zamanla zıbararak 1600mah değerine kadar düşmesi ve arabanın şarjının bu sebepten az gittiği. Sonrasında 2A ile deşarj işlemi başlattım ve cihaz 1150 mah deşarj ettikten sonra işlemi tamamladı ve durdu. Ben de internet üzerinden aynı aküden bir tane daha sipariş verdim. Akü geldiği zaman, yine şarj aletine bağlayıp öncelikle bir deşarj ve sonrasında rodaj maksatlı birkaç doldur boşalt yapmayı düşünüyorum. Öncelikle bu işlemi yapmalı mıyım? Eğer yapacaksam, max 2A ile deşarj edebilen aletimi max 2A olarak mı ayarlamalıyım, yoksa daha düşük bir amperle mi deşarj etmeliyim? Doldururken de, lipo pilleri hep, daha uzun ömürlü olması için mah değerinin yarısı kadar şarj ederim. Mesela 5000mah pili 2.5A ile şarj ederim. Bu akü de 7Ah, yani 7000mah olduğuna göre, 3.5A ile şarj etsem uygun olur mu? Veya ilk rodaj için düşük A ile uzun sürede birkaç dolum yaptıktan sonra, arabaya takıp kullanmaya başladıktan sonra da mı düşük amperle mi doldurmalıyım? Eğer aküyü bozmayacaksa, 7Ah olan bu aküyü kısa sürede dolması maksadıyla 7A ile şarj etsem sıkıntı olur mu? Konuyla ilgili bilgisi, tecrübesi olan arkadaşların tavsiyelerine ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
C
8 yıl
|
Herkese selamlar, A510f (A5 2016) model telefon kullanıyorum. Aracımda da android 5.1 işletim sistemli araç multimedyası var. Daha önceleri telefonumdan mobil erişim noktasını açıp araç cihazına wifi üzerinden bağlayıp kullanıyordum. Geçenlerde telefona android 7 güncellemesi geldi ve bu güncellemeden sonra araç sisteminden mobil erişim noktası üzerinden internete bağlanamaz oldum. Wifi kaydedildi diyor ama bağlanmıyor. Şifreyi iptal ettiğimde bağlanıyor ancak şifreli yapınca bağlanamıyorum. Eşimin e5 model telefonundan bağlanmayı denediğimde oluyor ama araç multimedyası bağlanmıyor. Ayarları da kurcaladım ama beceremedim. Bu sorunu nasıl düzeltebileceğimi bilen biri yardımcı olursa çok sevineceğim, teşekkürler. |
C
8 yıl
|
Selamlar Son zamanlarda rc hobisine merak sarmış durumdayım. Hızlı giden arabalardan ziyade 4 çeker arazi araçları hoşuma gidiyor. İnternet üzerinden yaptığım araştırmada, 1:10 ölçekli rock crawler olarak geçen bazı rcler var. Fiyatları 250-300 Lira arasında değişiyor. Ancak sanırım bunlar biraz çocuklara yönelik basit oyuncaklar. Üstlerine de keplerini monster truck tarzı göze çok da hitap etmeyen şeyler yapmışlar. Biraz daha araştırınca gerçek jeeplere benzeyen ayrıntılı kepleri olan ve mekaniği de kaliteli olan modellerin de fiyatlarının 2 bin lira civarı olduğunu gördüm. Bu arazi aracı olarak geçen 4x4lerin çoğu elektrikli. Sanırım genellikle hız üzerine olan rcler yakıtla çalışıyor. Sanırım ben de elektrikli bir tane alacağım. Biraz araştırınca Aliexpresste 600 Lira civarına rgt rock cruiser marka 1:10 bir model buldum ve hoşuma gitti. Bunun hakkında bilgisi olanlar alıp almamam konusunda tavsiye verebilirlerse sevinirim. Resimlerini ekliyorum. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
C
9 yıl
|
Selamlar, İkinci el araç ilanlarında sıklıkla karşılaştığımız, "boya-hasar kaydı takıntısı" ve "servisin&sigorta şirketinin şişirmesi sonucu ağır hasar kaydı" konuları üzerinde biraz durmak istiyorum. Az önce incelediğim birkaç ilandan sonra bu başlığı açmaya karar verdim. İlan açıklamaları şu şekilde: İlan 1; Araçta boya ve değişen parça yoktur. Yalnızca sigorta şirketinin haram para yemesinden dolayı ağır hasar kaydı vardır. Araç yan tarafından kazalı olup, boyaya bile gerek kalmadan vakumla düzeltilmiştir. (?!@?) İlan 2; Araçta yalnızca ön tampon değişmiş olup, bununla ilgili 50 bin TL hasar kaydı bulunmaktadır. Bunun harici araçta boya, değişen, hata, kusur vs.bulunmamaktadır. (Daha ne kusur olsun?? Araba ferrari olsa tamponu 50 bin Lira tutmaz..) İlan 3, Araçta kaza, boya, değişen kesinlikle yoktur, ağır hasar kaydı vardır, takıntısı olan aramasın. (Kazasız nasıl ağır hasar kaydı oluyor??) Bu ve benzeri öyle çok ilan var ki.. Öncelikle, birçok sigorta şirketinin ağır hasar kayıtlı araçlara kasko yapmadığını belirtmek isterim. Bunun haricinde, kazasız boyasız temiz araba almak istemenin takıntı olarak nitelendirilmesi, araçtaki kusuru kusurdan saymayıp, alıcının kusurlu bir arayış içindeymiş gibi gösterilmesi değil de nedir? Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde her araçta ufak tefek dokunmalar sürtmeler neticesinde boyalı kısımlar olabilir. Bu durum belli bir seviyeye kadar kabul edilebilir, ancak bu boyalar, değişenler arttıkça aracın fiyatı da haliyle düşecektir. Örneğin, x model bir arabanın, kazasız, kusursuz olanları 50 bin Lira ise, eğer 3-4 parça değişen ve boya varsa, bu durum, arabanın fiyatının birkaç bin Lira aşağıya düşmesine sebeptir. Ayrıca boyasız fakat ağır hasarlı (o da nasıl oluyorsa) ise bu da, aracın fiyatının en az 8-10 bin Lira düşmesi demek. Benim de başıma birkaç sene önce bir kaza gelmişti. Aracımla yolda giderken, sağdaki aracın başka bir araçtan kaçmak suretiyle önüme kırmasından dolayı çarpıştık ve yalnızca sağ çamurluğum, tamponun sağ tarafı ve tekerlek hasar aldı. Sola savrulup bariyere de vurduğumdan, sol tarafta yalnızca küçük ezik ve çizikler oldu. Aracın piyasası 26-27 bin Liraydı o zamanlar ve kaskom olduğundan, aracı yetkili servise çektirdim. Araçta işçilik ve parça dahil 12-13 bin Liralık hasar çıktı ve exper pert verdi. Bana da kasko şirketi 23 bin Lira para ödedi. Araçta görünürde büyük bir hasar olmamasına rağmen bu bir ağır hasardır neticede. Hasarsız bir araç, hem alırken, hem de satarken piyasa değerinde alıcı bulur. Parası az olup da o araca binmek isteyen de hasarlı alır, kasko yaptırmaz, biner, satacağı vakit de, yine aldığı gibi uygun fiyata satar. Sonuç olarak, eğer araç alacaksanız, ilan içeriğinde "boya takıntısı" (araç değil de alıcı kusurlu, takıntılı, manyak) ve "servis şişirmesi sonucu ağır hasar kaydı" vb. bunlar gibi kelimelerin geçtiği ilanlardan bence uzak durulmalı. Eğer araçta bir kusur, sıkıntı, kaza, vs. varsa, bunlar dobra bir şekilde yazılıp, fiyat da buna göre belirlenmeli. Saygılar, |
C
10 yıl
|
Herkese Selamlar; Özellikle son zamanlarda sıkça dolandırıcılara denk gelmem ve konunun önemine istinaden, konuyla ilgili bildiğim, araştırdığım ve tecrübe ettiğim kadarıyla bazı dolandırıcılık yöntemleri hakkında örnekler vermek istiyorum. ''Benim başıma gelmez'', demeyin.. Dolandırıcılar her geçen gün akla gelmeyecek yöntemlerle karşımıza çıkıyorlar. Zayıf bir anında en akıllı insanın bile bu tuzaklara düşmesi olası. Öncelikle, sokakta kendini mağdur gösterip insanlardan para isteme yönteminden bahsetmek istiyorum. Bunun birkaç farklı yöntemi var. 3 veya 4 iyi giyimli kadın, bir tanesi eşofmanlı başörtülü falan hasta numarası yapıyor. Diğer bir veya iki kadın ise hasta numarası yapanın koluna giriyor. Tek olan kadın ise yoldan geçen arabalara eliyle dur işareti yapıp arabaları durdurarak; kanser hastamız var hastaneden geliyoruz veya gidiyoruz yol paramız yok yolda kaldık bize bir yardım eder misiniz şeklinde para istiyor. Bunlarla muhtelif yerlerde 3 kere karşılaştım. Bir başka yöntem de; Arabasını sağa çekip dörtlüleri yakarak, elinde benzin bidonuyla araçları durdurup, arabada kız arkadaşım var, hastam var gibi bahanelerle benzinim bitti, yolda kaldım, diyerek para istiyorlar. Veya birkaç genç size yaklaşarak Şurdan burdan geldik öğrenciyiz, paramız yok, geri dönemiyoruz yolda kaldık, çok utanıyoruz para istemeye ama bize yardım eder misiniz şeklinde acıtasyonla para kopartmaya çalışıyorlar. Bir başka yöntem ise, Genç veya çocuk yaşlarda bir delikanlı, park gibi kalabalık yerlerde ağzına karbonat koyarak kendini yere atıp titremeye ve ağzından köpükler çıkartmaya başlıyor. Etraftan hemen insanlar yardıma koşuyor, çocuğu kaldırıyorlar. Çocuk, sara hastası olduğunu annesi veya babasının öldüğünü, taşradan geldiğini, ilaç alacak parası olmadığını beyan eden dramatik bir oyun sergiliyor ve topluyor parayı. Bunların haricinde, insanlara yaklaşıp havalimanında çalıştığını, gemi adamı olduğunu falan söyleyerek yurtdışından parfüm getirdiğini veya bir teslimat yapıp elinde parfüm kaldığını söyleyerek değeri 100 euro olduğunu söyledikleri kaliteli parfümleri 30-40-50 euro gibi fiyatlarla size satmaya çalışıyorlar. tabi parfümlerin hepsi iyi ambalajlanmış 5 para etmeyen sahte parfümler. Kendim havalimanında çalıştığım halde, geçen sene havalimanı otoparkında biri yanıma yaklaşarak gemi adamı olduğunu beyan ederek, hatta gemici cüzdanı göstererek bana parfüm satmaya çalıştı. Geçen hafta da bir alışveriş merkezinin kapalı otoparkında arabamı park ettiğim sırada iyi giyimli biri mini cooper(!) ile yanıma yaklaşarak Sabiha Gökçen havalimanında görevli olup bir teslimattan geldiğini beyan ettiği sırada, sözünü kesip tehdit ettiğimden dolayı hemen kaçarak orayı terk etti.. voleyi vurmuş, mini cooperle dolaşıyor... Başka bir yöntemde ise çocuğun biri size doğru koşuyor ve abi abi motorumu çaldılar polisi arayacağım telefonunu kullanabilir miyim diyerek telefonunuzu alıyor ve hızlıca oradan uzaklaşıyor. Veya şarjım bitti, kontörüm bitti, biriyle buluşacağım gibi bahaneler de öne sürülebiliyor. Bunlar gibi ve benzer pek çok yöntemle son zamanlarda bu tür dolandırıcılara denk gelmeniz, özellikle büyükşehirlerde yaşıyorsanız, çok büyük ihtimal. Kesinlikle ne sebeple olursa olsun sizden para isteyen kimseye aldanıp 5 kuruş para vermeyin. Ya doğru söylüyorlarsa?, diyeceksiniz.. -Kesinlikle böyle bir ihtimal yok! Empati yapın, eğer sizin yolda benzininiz bitse, paranız da olmasa, yoldaki arabaları durdurup benzin parası ister miydiniz? İlla kredi kartınız, acil durumlarda kullanabileceğiniz eksi bakiyesi olan bir banka kartınız vs. muhakkak vardır. Çok çok gider bir benzinciye, nüfus cüzdanınızı vs. rehin bırakıp benzininizi alıp, daha sonra parayı götürdüğünüzde rehin bıraktığınız eşyanızı alabilirsiniz. Veya yolda kaldığınızı düşünün. Şehiriçi veya şehirlerarası.. Taşıma araçlarının sürücülerine veya firmalarına gidip yolda kaldığınızı beyan ederseniz, büyük bir ihtimalle sizi ücretsiz olarak gideceğiniz yere götürürler, veya sonra ödemek üzere anlaşır veya en kötü bir yakınınızı arayıp çözüm bulabilirsiniz. Cep telefonu da zaten yediden yetmişe, zenginden fakire herkeste var artık.. En gariban adam cebinde iphone 6 ile dolaşıyor.. Yabancı birinden telefonunu istemek de biraz abest bir durum.. Eğer biriyle buluşacak olsanız, o kişiyi arayacak, en azından çaldıracak kadar kontörünüz olur. Ya da o kişi sizi arar. Şarjınız da bitecek gibi ve biriyle buluşmak üzere arama yapmanız gerekiyor ise, şarjınız bitmeden ararsınız, ya da tam bitmeden önce telefonunuzdaki son şarjı kullanmak üzere telefonunuzu kapatabilirsiniz.. Hastane ve ilaç gibi hizmetler zaten artık ücretsiz. Hatta hastaneye gidemeyenler için evde sağlık hizmeti bile veriliyor. Ayrıca 3-4 tane kadın hastaneye hasta getirmişse mutlaka yanlarında gidiş veya dönüş yol parası olur, olmazsa akbilleri vardır. Yoksa bile otobüs şoförüne rica etseler götürür, ya da bir taksi tutup parasını ödeyebilecekleri bir yakınlarına mutlaka giderler. Tüm bu söylemlerim sizde katı kalpli biri olduğum izlenimi oluşturmasın. Bilakis insanlara yardım etmeyi çok severim. Hastaya, yolda kalmışa, mağdura yardım etmek dinimizin de temel ahlaki davranışlarındandır elbet, ancak bu insanların bu tür duygularımızı sömürerek ceplerini doldurmalarına fırsat vermemek lazım.. Bu konularda uyanık olup çevremizi de konu hakkında bilgilendirmek faydalı olacaktır. Saygılar. |
C
10 yıl
|
Selamlar 8 aydır üyesi olduğum pronet ev alarm sistemimi, evimi tahliye ettiğimden dolayı devretmek istiyorum. Öncelikle ucuz bir sistem olmadığını belirtmek isterim. Aylık 40 küsür dolar ödüyorum ancak verdikleri hizmet diğer firmalarla kıyaslanamaz bile. Eğer yanlışlıkla alarmı çaldırırsanız birkaç saniye içinde sizi arıyorlar. Cihazlar sabotaja karşı tam korumalı ve cihazlara yapılan en ufak müdahalede alarm devreye giriyor. Telefon hattı yerine gprs kutusu bağlattım. Sistem içerisinde dahili bataryalar bulunmakta ve telefon hattı veya elektrik kesintilerine karşı alarm günlerce aktif halde kalabiliyor. 2 yılım dolmadan iptal edersem 250 dolar gibi bir para ödemem gerekiyor. Yeni abone olacaklar ise 90 dolar + kdv gibi bir abonelik bedeli ödemek durumunda. Eğer sistemi almak isteyen biri benden devralır ise bu 90 dolar + kdv abonelik bedelini ödemeyecek. Ben de eğer devredersem bu 250 doları ödemeyeceğim. Pronete halihazırda abone olmayı düşünen biri için devralmak çok daha mantıklı olacaktır. Pronet hakkında bazı kötüleyici yazılar okudum. Sözleşmede bütün maddelerde her şey yazıyor. Hizmet kalitesi karşılığı bedeli belli. başta da bahsettiğim gibi ucuz bir sistem değil ancak alınabilecek en iyi güvenlik sistemi. Eğer düşünen varsa benimle irtibat kurabilir, saygılar |
DH Mobil uygulaması ile devam edin.
Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin.
Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.
20 yıldan uzun bir süredir forumdayım. Şu an 44 yaşındayım. 20'li yaşlardayken modifiyeli gaming pc'ler toplayıp kullanmış ve forumda aktif bir üyeydim.. Uzun yıllardır oyun falan oynamıyor ve forumda da pek aktif değildim. Son birkaç senedir günlük kullanım amaçlı Asus marka giriş seviyesi celeron işlemcili bir mini pc kullanıyordum. Mini Pc'ler bildiğiniz üzere oyun oynamayan kişiler için günlük kullanım amacına uygun, yer kaplamayan ve pratik çözüm sunan cihazlar. Son zamanlarda, kullandığım Asus Mini Pc'nin ağır kalması sebebiyle daha hızlı bir Pc'ye ihtiyaç duymamdan dolayı, daha performanslı yeni bir mini pc arayışına girmiştim. Öncelikli tercihim Dünya markası pc'ler iken araştırırken karşıma Techstorm iceberg mini pc çıktı. 11. nesil i9 işlemcili olan bu mini pc aslında oem bir ürün ve yerli Techstorm firmasının getirip toplayıp garantisini verip sattığı bir ürün. Normalde Asus, Dell gibi markaların mini pc pazarında en üst model olarak i7 işlemcili ürünler sunduğu ve en üst segment i7 işlemcili ürünlerinin 40-50 bin Lira gibi fiyatlara satıldığı piyasada, çok daha iyi donanımlı ve bahsi geçen Dünya markası ürünlerin yarı fiyatına olan bu mini pc'yi sipariş ettim. Bu mini pc, güçlü 11. nesil i9 işlemciyle birlikte onboard intel uhd grafik yongası ve 32gb ram, 1tb ssd disk ile gerçekten patlamaya hazır minik bir bomba gibi. Bulunduğum bölge itibariyle 1000mbps gigafiber internet hizmeti alıyorum ve eski mini pc cihazımla ethernetten ve wifiden en fazla 350-400mbps hız alabiliyorken, bu 2.5g lan ve wifi6 destekli yeni bilgisayarım ile hem ethernet hem de wifi üzerinden 950+mbps hız alabiliyorum. Bilgisayar gerçekten çok iyi ve ultra hızlı çalışıyor. Tabi harici bir ekran kartı barındırmayan mini bir çözüm olduğundan dolayı oyunculara yönelik bir cihaz olmadığını tekrar hatırlatmak isterim
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
.
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >