Teknoloji Haberleri
K
Gönderiler
Hakkında
0 K
19 yıl
|
Fark Attık Tesisleşmeyle başlayan futbol hamlesini şirketleşmeyle genişleten, ligde istediği grafiği yakalamayı başaran Fenerbahçemiz, kombine kartlar konusunda da ezeli rakiplerine fark attı. Fenerbahçemiz, yıldız transferlerin de etkisiyle müthiş taraftar desteğini gelire çevirip, kasasını da doldurmayı başardı. Kulübümüz, yeni sezon öncesi 25 bin kombine biletten 21 bin 200'ünü satarak, rakiplerine büyük üstünlük kurdu. Fenerbahçemizin ezeli rakiplerinden Beşiktaş'ın ise şu ana kadarki kombine satışı yaklaşık 5 bin olurken, Galatasaray'ınki ise 3 bin 100 ile sınırlı kaldı. < Resime gitmek için tıklayın > |
K
19 yıl
|
Fenerbahçe kazandırır Süper Lig'de 2004-2005 sezonu maç hasılatında F.Bahçe, 3 trilyon 444 milyar 753 milyon liralık gelirle birinci oldu. Sarı-lacivertlileri, 2 trilyon 184 milyar 26 milyon 63 lira ile G.Saray izlerken, Trabzonspor 1 trilyon 161 milyar 778 milyon 92 lira ile üçüncü sırayı aldı. Cezalar nedeniyle Beşiktaş, 161 milyar 419 milyon 83 lirada kaldı. Üç büyüklerin diğer takımlarla oynadıkları maçlarda da F.Bahçe, rakiplerine en çok kazandıran takım oldu. 
|
DH Mobil uygulaması ile devam edin.
Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin.
Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.
--------------------------------------------------------------------------------
MERİÇ TUNCA'NIN YAZISI:
KAFADAN KOPART BENİ
Ben bu filmi her sene izliyorum. Ama siz izlemeseniz de olur.. Çünkü sonu belli.. Fener lige 2 beraberlikle başladı ya... ''Fenerbahçe düşmanları''na da kin kusma fırsatı çıktı.. Sanki Mayıs 2006 geldi.. Lig bitti.. 34 haftalık maraton tamamlandı.. Sarı-Lacivertli ekip başarısız oldu (Zaten böyle olması yolunda her dakika dua eden bir kaç milyon salak var) Çok değil daha 2 hafta önce 5-0 biten Everton maçı sonrası Fenerbahçe'yi kıskanarak neredeyse ''Dünya şampiyonu'' ilan eden ve ''Bu sezon da şampiyon belli. Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon ikincilik için oynarlar'' diyen bazı spor pardon ''Skor'' yazarları, içlerindeki zehiri pazartesiden itibaren dışarı püskürtmeye başladılar.. İşte o ''Zehirli'' cümlelerden bazıları: ''Alex futbolcu falan değil.. Apiah gibi sıradan bir oyuncunun bonservisine 8 milyon euro verilir mi?. Luciano bir tane bile kafa topu alamıyor.. Nobre'nin golcülükle alakası yok.. Serkan futbolcudan çok güreşçiye benziyor.. Bu Volkan'dan kaleci maleci olmaz.. Önder rezilin teki.. Anelka'nın kafası Newcastle'da, bilerek oynamıyor.. Ümit Özat soldan gidecekte, topu sağ ayağına alacakta, ortalayacakta, falan filan.. Sen Van Hoijdonk'u gönderirsen böyle çuvallarsın işte..'' Aslında geçen pazar Türkiye'de yayınlanan gazetelerin spor sayfalarına iyice bir göz atsak, ya da o akşam televizyonlardaki spor programlarını daha dikkatlice izlesek yukarıdaki ''Zehirli'' cümleleri milyonlara katlayacak, bizi ''Cem Yılmaz'ın stand-up gösterileri'' gibi yıllarca kahkahalarla güldürecek bir sürü malzeme bulmak mümkün.. Ancak ben bu iğrençliğe daha fazla dayanamayacağım için, sizi de bu iğrenç işlerle meşgul etmemek için olayı kısa kesiyorum.. Ama pazar gecesi kanal kanal dolaşırken ağzımı bırakıp, kıçımla güldüğüm bir yorumu da burada aktarmadan edemeyeceğim.. Neymiş.. Fenerbahçe'nin Beşiktaş, Trabzon ve Galatasaray'dan, hatta Konya'dan bile daha kalitesiz bir kadrosu varmış.. Şükrü Saraçoğlu Stadı da resmen ''Gecekondu''ymuşş. Falan filan.. Ulan be Allah'ın adamı.. Ulan be iğrenç herif.. Senin simitçiye, kahveciye, aşçıya, güvenlik görevlisine, ayakkabı boyacısına, kısacası ona buna borç takan ''70 cent'e muhtaç'' kulübün, 6 aydan bu yana ''Dandik'' bir açık tribün inşaatını daha bitirememişken, elalemin oğlu koskoca stadı bitirdi haberin yok.. Senin ''Ucube'' kulübün bir stat projesine, daha doğrusu içinde sadece çizimlerin bulunduğu bir CD'ye 16 milyon dolar sayıp, bu ülkenin parasını, tüy bitmemiş yetimin hakkını, elalemin ne idüğü belirsiz gavuruna peşkeş çekerken, o ''Gecekondu'' diye tabir ettiğin ve UEFA'nın ''Avrupa'nın en iyi 5 stadından biri'' olarak açıkladığı Şükrü Saraçoğlu yönetimin cebinden 5 kuruş çıkmadan, hem de senin 16 milyon dolara satın aldığın CD'nin neredeyse yarı parasına baştan aşağıya yenilendi.. Sen şimdi otur, VCD'ne, DVD'ne ya da her bilmemnene neyse 16 milyon dolarlık CD'ni tak, olmayan stadını izle.. Ben haftaya yine Kadıköy'de ''Mabet''te olacağım.. Tanınmamak için tipini değiştirirsen, ne bileyim yani en azından o şekilsiz suratına sakal-bıyık eklersen, hatta gözüne bir de kara gözlük takarsan seni de beklerim.. Gelelim şu Diyarbakır maçında Tuncay'ın kulübede kırmızı kart görme olayına.. Maçtan sonra o kadar gazete okudum, o kadar futbol programı izledim.. Bir Allah'ın kulu kalkıpta Tuncay'ın neden ''Bu hakem ********'' dediğini irdelemedi.. Sadece kırmızı kartı hakettiğini falan yazıp, ya da söyleyip, Tuncay'ın atılmasını sağlayan yardımcı hakem Cem Satman'mıdır nedir, onu göklere çıkardılar.. Bir de Serdar Tatlı'yı tabii.. Ben bilmeyenler, ya da Fenerbahçe'ye geçirmek için fırsat kollayanlar için söyleyeyim.. Oyunun son dakikalarında Diyarbakırlı ''Kasabın'' biri Tuncay'ın baldırına fena halde bindirdi.. Hakem Serdar Tatlı bu acımasız faulü görüp çaldığı halde ''Kasap''a bir sarı kart bile çıkarmadı.. İşte bu da Tuncay'ı çileden çıkardı. Haklı ya da haksız ama o da isyanını o şekilde dile getirdi.. Fenerbahçe maçlarına ''İnşallah Fener bugün puan kaybeder'' diye giden, ki bunların içinde bir sürü Fenerli yorumcu da var, işte olayın bu kısmını görmediler. Ya da görmek istemediler.. Ben, 2 hafta durup durup tam Fener'in Diyarbakır'la oynacağı gün ''Kaptan Ümit Özat istedi MHK Serdar Tatlı'yı atadı'' diyen bazı ''Fiiitbooolll'' ulemalarına şunu surmak istiyorum: ''Yahu bu ülkede 1996 ile 2000 yılları arasında 'Birilerinin'' Başbakanlık, yine 'Birilerinin'' önce Emniyet Genel Müdürlüğü ve daha sonra da İçişleri Bakanlığı yaptığı o 'Kara'' dönemi ne çabuk unuttunuz.. Hakemlerin 'Özel tim görevlileri' ile tehdit edildiği, Filipescu gibi rakibine tüküren bir Rumen çingenesinin cezasının bir odada 2 maç olarak açıklanıp, o gün toplanma günü olmamasına rağmen Tahkim'in bir saat içinde bir araya gelip onu affetmesini, sahada hakem döven Hagi'ye sadece 5 maç ceza verilmesini ya da bunun gibi yüzlerce iğrenç olayı niye gündeme getirmiyorsunuz ve unutturmaya çalışıyorsunuz.'' Bunun gibi daha bir sürü olay var.. Yazı zaten yazılıktan çıktı roman oldu.. Onun için daha fazla uzatmak istemiyorum.. Zaten Rüştü geçen senelerde de iyi kaleci değildi (!) Zaten bu Anelka geçen sezon devre arasında geldiği günden bu yana hep Fener'den gitmek için fırsat kolluyordu (!) Zaten bu Alex geçen sezon da iyi futbolcu değildi (!) Attığı goller ''Tesadüf''tü ve yaptığı asistler bir amatör küme futbolcusunun yaptığı asistlere benziyordu.. Serkan geçen sezon da ''Güreşçi'' gibiydi (!) Nobre geçen sene bütün golleri durakta otobüs beklerken (!) atmıştı (Hele o son Galatasaray maçındaki şampiyonluk golü) Tuncay Fener'e geldiği günden bu yana zaten fiitttboooolll, miiiitboooolll oynamıyordu.. Toplar nedense geçen sezon başka tarafa giderken hep Luciano'nun kafasını bulup gol oluyordu.. Selçuk rezilin teki.. Aurelio sıradan bir oyuncu.. Önder yaramaz.. Volkan kaleci bile değil.. Servet kafadan sakat.. Ümit Özat orta yapmayı bilmeyen biri.. Falan filan.. Şu Allah'ın işine bakın ki bu ''Rezil Fenerbahçe'' son iki yılda Türkiye'deki rakiplerini eze eze şampiyon oldu.. Ve yine Allah'ın işina bakın ki bu şampiyon takıma bu sezon da Juventus'tan yine ''İşe yaramaz. Futbolu bilmeyen. 2 pası bile doğru dürüst yapamayan.. Yeteneksiz.. Topçuluktan nasibini almamış, sıradan bir oyuncu olan'' Appiah geldi.. Gel de şimdi isyan etme.. Gel de şimdi 6'ncı haftayı bekleme.. Gel de şimdi ''Stat nerede?. Riberi nerede?. Kaptan Bülent nerede?'' diye pankart açma.. Gel de şimdi ''Kıbrıs Rum takımına hakem yüzünden elendik'' diye UEFA'nın İsviçre'deki merkezine yürüme.. En iyisi siz bu Fener'i, Levent ve Ufuk abinizle birlik olup ya bu sezon ''Kafadan koparttırın.'' Ya da ligden atın.. Çünkü ben sizin yerinizde olsam böyle ''Rezil ve yeteneksiz futbolculardan oluşan bu takım'' bu sezon sonu da şampiyon olduğu zaman gider kendimi Sarayburnu'ndan denize atarım. Atarım mı?. Atarım.. Atarım..