| Arkadaşlar merhaba, 2010 model opel insignia cosmo sport sw 180.000 km, 1.6 , 180hp, 230nt aracım için 10.000 km (Klima, triger, yağ, yağ filtreleri, şanzıman yağı, hava-toz-polen, filtresi vb... ) bakım yaptıracağım. Özellikle lpg araç olması nedeniyle motor yağı ve şanzıman yağında önerebileceğiniz marka ve yağ kodu var mı? Diğer hava-polen-toz filtrelerinde önerebileceğiniz marka var mı? 10.000 km bunlara ilaveten hangi bakımları yaptırmam sizce uygun olur? Yardımcı olabilir misiniz? |
|
1) Aracın motor ve şasi seri numaraları ruhsatta yazanla uyuşuyor mu? 2) Aracınızın kaskosu varsa değeri nedir? (<15 yaş altı araçlar için) 3) Motor yıpranma oranı nedir? Kısmen ve tamamen motor ve parçalarında yenileme var mı? 4) Benzinde ve lpg yakıt durumu 100 km kaç litre yakıyor? Motor dış ve alt yüzeylere doğru yağ sızıntısı var mı? Yakıt yerine yağ yakma var mı? 5) Araçta, önden-arkadan çarpma, takla var mı? Tavanda, direkler ve kafes kayıtlarında yeniden kaynakla birleştirilmesi var mı? Kapılarda, kaputta, arka bagaj kapısında kaporta düzelmesi veya değişen var mı? Airbaglerde açılma var mı? Araçta boya var mı? Varsa nerelerinde? Tramerde kaydı var mı? Kaza durumu, hasar tutarı ne kadar? Araçta; tramer kayıtlarında gözükmeyen, özel serviste, motorcuya, kaportacıya, elektrikçiye yaptırılan yerleri var mı? 6) Araç kullanımına ve kazasına bağlı şasinin ön-yan-alt kısımlarında ve aksamlarında eğilme, çatlama, kırılma, çürüme, paslanma ve parça yenileme var mı? 7) Ön tekerlek salıncaklarında muayenede ağır kusur sayılabilecek boşluklar veya deforme parça var mı? 8) Ateşleme bobinlerinde, kablolarında, bujileri ne durumda yakın zamanda değişen parça var mı? 9) Akü durumu nasıl? Yakın zamanda aküsü değişti mi? 10) Elektrik aksamında, elektrikle çalışan manuel-otomatik aksamlarında sıkıntı var mı? 11) Rutin bakımları, muayene zamanında yapılmış mı? (Yağ filtresi, yağ değişimi hava filtresi, hava kazanı, hava hortumu ve bağlantı elemanları, Trigeri seti, bilyeleri, rulman kitleri, devridaim, fan müşürü-kayışı, Tüvtürk, egsoz emisyon ölçümü, sigorta vb... zamanında yapılmış mı? Resmi belgeleri var mı? 12) Ön ve arka silecekler orijinal mi? Çalışır vaziyette mi? Değişen var mı? 13) Mevcut üzerindeki lastik kaç yıllık, kış lastiği elinizde var mı? Varsa araç fiyatına dahil mi? 14) Jantlar çelik veya alaşımlı mı? Hammaddesi nedir? 15) Araç ön farları orijinal mi? Değişen var mı? Ön ve arka sis, park, sinyal lambalarında sıkıntı ve değişen var mı? 16) Orijinal anahtarı ve yedek anahtarı, kullanma kılavuzu vs... var mı? Anahtar/anahtarlar fonksiyonel uzaktan kumandalı mı? Kapı otomatiklerin çalışır vaziyette mi? Araç içi güvenlik alarm sensörü var mı? 17) Ön-arka amortisörler inde ve konfora yardımcı olan yardımcı amortisörler de, takozları, akis başlıklarında ve körükleri orijinal mi? Yağ sızması var mı? Değişeni var mı? 18) Egzoz ve diğer bağlantıları orijinal mi? Orijinal veya muadili ile en son ne zaman değişti? Garantisi var mı? 19) Araç şanzımanın, hidroliklerin(direksiyon vs...), viteslerin düzenli olarak yağı değişti mi? Belirgin kronik bir sorunu var mı? Yoksa da belirtileri var mı? Vites geçişleri sorunsuz ve kolay oluyor mu? 20) LPG tüpü ne türde(silindirik tank-simit), gizli mi? Kaç litre gaz alıyor? Hangi tarihte takıldı? LPG kitinin markası nedir? Araca uyumlu olarak mı yapıldı? Kit bakımları düzenli olarak yapıldı mı? Ruhsata işlenmiş mi? 21) Yol güvenliği ekipmanları var mı? (acil yardım çantası, yangın tüpü(tarihi önemli), istetmesi ve parçaları, kriko, çekme halatı vs.. Lastik sökme ve diğer parçaları var mı? 22) Ön arka fren baskı balataları, debriyaj setleri ve diskler orijinal mi? Yâda orijinal veya muadiliyle ile ne zaman değişti? Takılan parçaların garantisi var mı? 23) Şoför kokpitinde, kadrajda hız-yakıt-devir göstergelerinden yol bilgisayar göstergelerinden sorun var mı? Multimedia(mp3, radyo, CD, navigasyon, usb, bluetooth, aux vb...) var mı? Çalışır vaziyette mi? Göstergelerinde sıkıntı var mı? 24) Koltukları ayarlama manuel-elektrikli mi? Ön-arka koltuk ısıtma var mı? Koltuklar deri mi? Kumaş mı? Koltuk döşemelerinde aşınma(yıpranma) ve ayarlamalarında sıkıntı var mı? Ön arka koltuklar yatma özelliği var mı? Ön ve arkada kol dayama var mı? 25) Yer ve tavan halı döşemelerinde yıpranmışlık, yırtılma ve değişen var mı? Temiz mi? Tavan-taban iç aydınlatma lambalarında sorun ve değişen var mı? 26) Ön-arka-yan camlarda kırılma çatlaklık veya değişme var mı? 27) Camlarda, tavanda, kapılarda, bagajda, kaputta sızdırmazlık ve yalıtkan lastik contalarında yıpranma, kesilme veya değişen var mı? Araç içine su sızması, motor ve gürültünün içeride aşırı derece duyulması gibi yalıtıma bağlı bir durum var mı? Soğuk havalarda iç-dış camlarda aşırı derece buharlaşma var mı? Değişen varsa ne zaman değişti? 28) Elektrik sigorta paneli orijinal mi? Sigorta parçaları ne durumda? Hareketli (kapılar, bagaj, kaput vb..) parçaların bulundukları yerlerde kablo yıpranması ve kablo kesikliği ve buna bağlı olarak çalışmayan aksam var mı? 29) Kliması manuel-dijital mi? Kliması çalışır vaziyette mi? Klima filtresi ve gazı değişti mi? Değişti ise ne zaman değişti? Düzenli olarak bakımı yapılmış mı? Isıtma ve soğutma istenilen düzeyde randımanlı mı? 30) Kilometre orijinal mi? Kilometreye müdahale(oynama) yapılarak düşürülme var mı? 31) Aracın ekspertiz raporu var mı? Varsa buna bağlı olarak araç üzerinde yapılan işlemler var mı? 32) İç-dış sıcaklık termometre sensörlü dijital göstergesi var mı? |
| Arkadaşlar merhaba, ilk aracım ilk şoförlüğüm olan 1998 model Fiat palio aracıcımı sattıktan Sonra yeni araç almaya karar verdim. Yeni aracım rutin bakımları yapıldıktan sonra yol güvenliği ve masrafsız ideal aile aracı olmalı. Bu yönüyle bakıldığında işveç yapımı volvo, alman yapımı Wolkswagen, Mercedes, japon yapımı subaru ve Mitsubishi SUV araçları, Kore hyundai gözükmektedir. Subaru SUV tarzı araçlar özellik ve kendine özgü 4x4 olması nedeniyle harika bir araç. Ancak, Türkiye'deki yasal altyapı itibariyle disbrötür ve Türkiye'nin hemen hemen her yerinde yetkili servis ağı maalesef yok. Bulunan yerlerde ise parçası pahalı veya yok. Böyle kendine özgü japon harikasına büyük bir haksızlık yapılmaktadır. Uzun araştırmalar sonunda almayı düşündüğüm araç Subaru Forester 4x4 veya station Wagon tarzı veya mitsubishi tarzı bir otomobil. Türkiye klasikleşmiş araçlar dışında bir aracın peşine düştüm. Elbette Türkiye yakıt pahalılığınıda göz önünde bulundurursak SUV veya Station vagon tarzı araç modellerinden hangisini veya hangilerini önerirsiniz. |
| Arkadaşlar merhaba, ilk aracım ilk şoförlüğüm olan 1998 model Fiat palio aracıcımı sattıktan Sonra yeni araç almaya karar verdim. Yeni aracım rutin bakımları yapıldıktan sonra yol güvenliği ve masrafsız ideal aile aracı olmalı. Bu yönüyle bakıldığında işveç yapımı volvo, alman yapımı Wolkswagen, Mercedes, japon yapımı subaru ve Mitsubishi SUV araçları, Kore hyundai gözükmektedir. Subaru SUV tarzı araçlar özellik ve kendine özgü 4x4 olması nedeniyle harika bir araç. Ancak, Türkiye'deki yasal altyapı itibariyle disbrötür ve Türkiye'nin hemen hemen her yerinde yetkili servis ağı maalesef yok. Bulunan yerlerde ise parçası pahalı veya yok. Böyle kendine özgü japon harikasına büyük bir haksızlık yapılmaktadır. Uzun araştırmalar sonunda almayı düşündüğüm araç Subaru Forester 4x4 veya station Wagon tarzı veya mitsubishi tarzı bir otomobil. Türkiye klasikleşmiş araçlar dışında bir aracın peşine düştüm. Elbette Türkiye yakıt pahalılığınıda göz önünde bulundurursak SUV veya Station vagon tarzı araç modellerinden hangisini veya hangilerini önerirsiniz. |
| Arkadaşlar merhaba, ilk aracım ilk şoförlüğüm olan 1998 model Fiat palio aracıcımı sattıktan Sonra yeni araç almaya karar verdim. Yeni aracım rutin bakımları yapıldıktan sonra yol güvenliği ve masrafsız ideal aile aracı olmalı. Bu yönüyle bakıldığında işveç yapımı volvo, alman yapımı Wolkswagen, Mercedes, japon yapımı subaru ve Mitsubishi SUV araçları, Kore hyundai gözükmektedir. Subaru SUV tarzı araçlar özellik ve kendine özgü 4x4 olması nedeniyle harika bir araç. Ancak, Türkiye'deki yasal altyapı itibariyle disbrötür ve Türkiye'nin hemen hemen her yerinde yetkili servis ağı maalesef yok. Bulunan yerlerde ise parçası pahalı veya yok. Böyle kendine özgü japon harikasına büyük bir haksızlık yapılmaktadır. Uzun araştırmalar sonunda almayı düşündüğüm araç Subaru Forester 4x4 veya station Wagon tarzı veya mitsubishi tarzı bir otomobil. Türkiye klasikleşmiş araçlar dışında bir aracın peşine düştüm. Elbette Türkiye yakıt pahalılığınıda göz önünde bulundurursak SUV veya Station vagon tarzı araç modellerinden hangisini veya hangilerini önerirsiniz. |
|
GENEL VE YEREL SEÇİMLERDE YSK NASIL BİR YOL İZLEMELİ Kİ ŞAİBE ORTADAN KALKSIN? Arkadaşlar her seçim döneminde YSK seçim takvimi belirler, siyasetçiler meydanlara çıkar. Devlet ve millet için ne yapacaklarından ziyade diğer muhalefet parti başkanlarını ve partilerini futursuzca belden aşağı eleştirir. Eteklerinde ne kadar yolsuzluk yapılmışsa, ne kadar çirkin siyaset yapmışlarsa hepsini ortaya dökerler. Utanmadan sıkılmadan bunu milletin karşısına geçerler ve dillendirirler. Bizim siyasi parti ve lider sempatizanı taraftar vatandaşta meydan da buna alkış tutar. Oysaki bu hayat pahalılığında iktidar ve muhalefet liderlerin kendi rantını ve iktidarı muhafazası için oy isteme konuşması bitirip meydanı terkettiğinde ise bu şak şakçı partizan vatandaş kendi halinde geçimine düşer. Eve iki ekmeği nasıl alacağım diye düşünür. Seçim zamanı yaklaştığında da utanmadan sıkılmadan parti görevlilerini sandıkta oylar çalınmasın(iktidarı-muhalefeti hırsız olduğu için) diye her parti kendi üyesini, devlette özelde çalışan siyasi taraftar sempatizanı sandık görevlisi ve müşahit yazdırırlar. İl ve ilçede çalışan YSK memur personelini bir şekilde ayarlayıp, sandık birleştirme mazbatalarınıda kendi lehlerine tuttururlar. Nedense, her seçim döneminden sonra oylar sayıldığında, halk egemenliği sandığa yansıması gerekirken maalesef vatandaşın oyu yine istediği yere gitmeden yine çalınır. Vatandaş görevini 31 martta yapmasına rağmen iktidar ve muhalefet benim hırsızım seninkinden daha iyi anlayışı ile maalesef demokrasinin gereği olan halkın oyunu çalmışlar. Bunu da yandaş olan kendi medya organlarından(muhalefet iktidar ayrımı yapmaksızın...) bangır bangır bağırarak namusu olan oyunu veren vatandaşa utanmadan sıkılmadan ilan ediyorlar. Şimdi, iktidar ve muhalefet siyasetçilerini ve siyaseti bir kenarda bıraktığımızda, anlaşılıyor ki vatandaş siyasetçinin umrumda bile değil. Yine anlaşılıyor ki 17 yıldır YSK'nın güvenlik açığı profesyonelce bilen iktidar, muhalefetinde bu yolu aylar öncesinde planlayıp öğrenmesiyle vatandaşın oylarını kendi lehlerine devşirmesi ile iktidarın hemen ertesinde yapılan bu hırsızlığı ifşa etmesiyle hem yıllarca kendi yaptıkları hırsızlığı hemde muhalefetin yaptığı hırsızlığı henüz yasal olmayan sonuçlarla ortaya çıkarmışlardır. Bir atasözü vardır. Al birini vur ötekine. Muhalefetide iktidarı da aynı Bo!?. Namussuz ve şeref yoksunları. Vatandaşın namus saydığı oyu iktidar ve muhaletin umrumda bile değil. Sadece rant devşirmenin peşinde oldukları anlaşılıyor. Vatandaş oyuna sahip çıkmalı, tüm senoryaları düşünerek oyunun çalınmaması için sağ duyusuna güvenerek verdiği oyların rant sevdalısı siyasi hırsızların çalmaması için YSK'ya nasıl bir algoritma ve yazılım gereklidir? Genç yazılımcıları oyu çalınmış bir vatandaş olarak göreve çağırıyor ve YSK'ya öneri götürmelerini istiyorum. Lütfen, partizan siyasi taraftar olarak değilde, vatandaşın namusu sayılan oyu siyasiler partiler tarafında gasp edilmiş bir yurttaş olarak önerilerinizi bekliyorum. Bir sonraki seçimlerde hakkımıza ve oyumuza sahip çıkalım. |
|
Arkadaşlar merhaba, Çiftlikbank sanal oyun sunucuları nasıl çalışıyordu. Yatırımda bulunmamış, sisteme dahil olmayan kişiler sisteme dahil olan ve dışındaki insanlarda kafa karışıklığı yapmak,ortalığı bulandırmak, provoke etmek, trollemek adına birçok farklı yorumlar yaparak 05/2016 yılından itibaren sorunsuz çalışan ve yatırımcılarına vadettiği zaman diliminde anapara+karını günlük veren sistemi maalesef ocak/2018 ortalarında başlayan yaygara ile tamamen sistemin fişinin 10 mart 2018 çekilmesine neden olmuştur. Şimdi bu yazı okuyanlar ilk başta bu nitelikli sanal dolandırıcılık işine destek verdiğimi zannedebilir.Lakin, insanların şuursuzca bu yaklaşımları maalesef sanal dolandırıcılık işlemini yapan suçluların sinsice hain planlarını devreye sokup, yurtdışına kara para aklamasını yaparak kaçmasına neden oldu.Olan yaklaşık 200 bin aktif kullanıcının sisteme yatırdığı 2 milyar TL ye oldu. Geride birçok mağdur insan bıraktı. Boşananlar, intihar edenler ve tüm birikimlerini bu dolandırıcılara kaptıran mağdur insan topluluğu. Yurt dışına aktarılmış insan teri, emeği... Yaklaşık 2 yıldır faaliyette olan ve sonunda bank sözcüğü taşıyan bu sanal paravan şirkete önce devletin duyarsız kalması, pervasızca medyada reklamlarının yapılması, kamu çalışanlarının, bürokratların, bakanların, milletvekillerin temel atma törenlerine ve açılışlara katılması... Yargının bu dolandırıcılık işini yapanlara göz yumması. Yattığım yerde daha kolay para kazanmak adına bu sisteme yatırım yapanlar ve bu ülkesinin en tepesinde olanlar, siyasiler, yargı mensupları, kamu memurları ve medya, bürokratlar maalesef hırsız herşeyi alıp iz bırakmadan kaçana kadar uyanamamışlar. Kim suçlu, kim suçsuz bu saatten sonra bunu dalgasını geçmek, yorumlarda bulunmak ülke insanın düştüğü durumu ve mağduriyetlere çözüm olmaz. Şu aşamada ülke olarak kaybımız sözkonusu. Bundan sonraki yapılacak iş, bunu bu memleketin insanına bu ülkeye layık görenlere gereken dersi vermek ve hukuki olarak neticelerini görmek, mağdur olanlarında maddi ve manevi haklarını tespit edip mağdurlara ödemektir. Anayasada yazılan hukuk devleti anlayışında vatandaşı korumak ve mağduriyetlerini gidermek adına yapılması gereken budur. Çünkü, nitelikli sanal dolandırıcılıkta ülkenin maddi ve manevi değerleri çalınmış. Ülkeye ha silahlı saldırı ile işgal edilmiş. Ha sanal olarak parası çalınmış. Arkadaşların oluşan sanal dolandırıcılık işinde sonuçla oyalanmak, dalgasını geçmek yerine ülkemiz insanımızın düştüğü bu durum karşısında mağduriyetlerin giderilmesi için ne yapılabilir. Hukuki, siyasi, ekonomik boyutuyla tartışılıp çözümler üretip, suçluların kısa süre bulunması, tüm malvarlıklarına el konulması, bankadaki hesap hareketlerinin kontrol edilmesi ve bloke edilmesi. |
| Ramazan bayramından beri haftada 2 defa bazen 3-4 adet Acı Çehre meyvesi alıyorum. 102 kilo idim. Şu an 88 kiloya kadar düştüm. Bende kabızlık ve şişkinlik sıkıntısı vardı. Acile gittim. Makattan 2 adet Lavman almama rağmen ishal olamadım. İdrar yapmada da sıkıntım vardı. Bir ara prostat şüphesi oluştu.Doktor lavman tarzı ilaç verdi. Geçmez ise ürolojiye gideceksin dedi. İlaçları almadan biraderin yanına gittim. Sıkıntımı biradere anlattım. Evdeki acı çehreyi verdi. Sofrada yemek yerden, karında kramplar ve guruldamaları oluştu. Tuvalete çıkmaya başladım. Gündüz 03:00 etkisi başladı. Sabah ezanına kadar ara ara tuvalete çıktım. Ağızdan fışkırırcasına kusmalar oldu. Açıkcası bayağı rahatlattı. Sık sık tuvalete çıkmalar bezdirdi. Düzenli olarak alındığında vücutta bitkinlik,kalpte çarpıntı oluyor. Sonraki almalarda vücut alışıyor. Artık tuvalete çıkma olayı bitiyor. Tuvalet çıkmama 15-20 gün arasında bu devam ediyor. Sonrasında vücut tekrar kabızlık ve şişkin hali oluştuğunda acı çehre devreye girerek tekrar bir temizleme yapıyor. Dikkat edilmesi gereken, yemeklerden 2-4 saat öncesinde 1,5 lt. su ile ön dişlerle parçalanarak ihtiyaç duyulması halinde alındığı taktirde etkisi muazzam oluyor. Sürekli kullanıldığında bünyeye göre kalp çarpıntısına ve elektroliz kaybına bağlı olarak acillik olabilirsiniz. Ben şahsen 2 kez gittim. Ama sorun çıkmadı. Dozunda ve zamanlamasını iyi yaparsanız ve bol su ve mineralli su ile kullanılırsa faydasını görürsünüz. Dikkat bu yorum kişisel bir analizdir. Bünyeye göre acı çehre farklı etki gösterdiğinden dolayı yorumuma göre kafasına göre kullanıp zararını gören olursa mes'uliyet benim değildir. Bilginize... |
| Arkadaşlar, Türk insanın fenomen, popüler ve zengin yaptığı sıfır ve 2. el alışveriş sitesi sahibinden.com ücretsiz olan ve 1 yılı aşkındır satılamayan ürünleri maalesef sitesinden kaldırma eğilimine gitmiştir. Artık ev, araba veya herhangi bir 2. el veya sıfır ürün ilanı ücretsiz verilememektedir. Artık, kredi kartı ve parası olan bu sitede ilan verilebilecek. "Ücretsiz İlan" denilsede maalesef ücretli hale gelmiştir. Üstelik verilecek bu ilanlar kısa süreli ve yüksek meblağlı. Anlaşılan bundan sonra sahibinden.com parası olan elit kesimlere hitap edecektir. Bence 12 yılı aşkın hizmet veren köklü bir sitenin böyle bir karar alması üzücü ve düşündürücü. Bu sebepten bizim gibi düşük gelirli insanlar başka alternatif şeçenekleri seçme hakkı doğuyor. Sizce ilan verebileceğimiz popüleritesi yüksek başka alışveriş siteleri var mı? |
aliexpress.com alışveriş sitesindeki
Mağaza adı: Art Life Marketler
Mağaza kimliği: 1103311020
Adıma kayıtlı 3028214053566178 numaralı siparişlerim satıcı firma tarafından, SY15067419292 ve SY15069299023 sunyou uluslararası kargo şirketine verilmesine rağmen, kargolarım yaklaşık 76 ve 34 gün geçmesine tesise ulaşmasına rağmen adresime ve elime ulaşmamıştır. Siparişlerimin neden kargoda geciktiğini ve tarafıma neden ulaşmadığı ve nereye başvurmam gerektiği yardımcı olabilecek arkadaşlar var mı?
< Resime gitmek için tıklayın >