A

Yüzbaşı
08 Temmuz 2005
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
1 üye
Görüntülenme (?)
81 (Bu ay: 1)
Gönderiler Hakkında
A
9 yıl
Ani bilgisayar kapanması
Selamlar,

1-2 ay önce yeni bilgisayar topladım, sonra üzerinde birkaç değişiklik yaptım.
Şu andaki özellikler;

- AMD FX8300 işlemci
- 8 gb Ram (4x2)
- AMD RX 470 ekran kartı
- Kasa ile gelen 750 watt 80 plus güç kaynağı

Bu işlemciyi aldığımda fan ı ses yaptığı için daha iyi bir fan ile değiştirdim. Ayrıca ilk başta RX460 ekran kartı vardı daha sonra RX470 e yükselttim.

Geçen haftaya kadar bir problem yoktu, ancak bir seyahate çıktım ve döndüğümde steam de oyun oynarken bilgisayar kendi kendine aniden kapanmaya başladı.
Durmadan olmuyor, yani bazen 2 saat oynayınca bile kapanmıyor, ama bazen 5 dakika da kapanıyor. Tamamen random.
Windows da kapanma yapmıyor, yalnızca oyunlarda.
CPU Fan ı değiştirdek sonra, fan işlemcinin üzerinden kaymıştı, yani tam oturmamıştı fan. Bu yüzden kapandığını düşündüm ama düzelettim ve yine kapanmaya devam etti.

Sistem sıcaklıklarına bakıyorum oyun oynarken, ne CPU ne de GPU 53 derecenin üzerine çıkmıyor.
Ekran kartından olsa görüntü donar ve reset atar diye düşünüyorum, ama bilgisayar aniden "tak" diye kapanıyor, ne uyarı ne bişey. Tekrar düğmeden basınca hiçbişey olmamış gibi açılıyor.

Aklımdaki seçenekler ;

1- CPU fanı nı tam yerleştiremedim, veya macun gitti yerleştirirken. Ama bu durumda sıcaklığın yükselmesi gerekmez mi?
2- Güç kaynağı yeterli gelmiyor. 750 watt ve 80 plus deniyor, ama kasayla geldiği için kalitesinden emin değilim. Yine de 750 watt bu sisteme yeterli değil midir?
3- Oyunlar eski HDD de duruyor, yeni aldığım SSD yi sadece sistem için kullanıyorum. HDD de oyunları açınca bad sektör olabilir mi? Bu durumda bilgisayar bu şekilde kapanır mı?
4- RAM problemi ; Bu durumda reset mi atar bilgisyar yoksa bu şekilde kapanır mı? RAM lerden olduğunu nasıl anlarım?

Teknik bilgisi iyi olanlar cevaplayabilirse memnun olurum...
A
14 yıl
2012 Passat mı? Tiguan mı?
Selamlar arkadaşlar...

Arabayı değiştirmeye karar verdik, bütçemiz aşağı yukarı belli ama başlıkta da yazan 2 opsiyon arasında seçim yapma aşamasındayız, görüşlerinizi (özellikle kullananlardan, ve tecrübelilerden) ve tavsiyelerinizi almaktan memnun olurum, çok yardımcı olmuş olursunuz.

2012 Passat Comfortline 1,4 TSI - düz vites... yaklaşık 66000 TL (araçta comfortline donanımında olan RCD510 yok, onun yerine RCD310 var, veya 2900 tl farkla Zenec, ancak bu para biraz zorlayabilir)

veya

2012 Tiguan Sport&Style 4x2 1,4 TSI- düz vites yaklaşık 68000 TL...

Çok farklı araçlar değil, ve kişisel tercihe göre değişebilir tabii ki, ama ben karar veremiyorum... Benim için önemli olan konfor, sessizlik, ve güvenlik diyebiliriz. 2,5 yaşında çocuğum var, bu yüzden Tiguan a gidiyor aklım... ama Passat da olur mu? gayet olur...

Tamamen farklı bir model vs.. de söylemeye çekinmeyin lütfen. ama 2. el olmayacak, ve saçma sapan olmasa da iyi olur, sırf fanatiklik yapmak için söylemeyin yani :)

Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler...
A
14 yıl
2012 Passat mı? Tiguan mı?
Selamlar arkadaşlar...

Arabayı değiştirmeye karar verdik, bütçemiz aşağı yukarı belli ama başlıkta da yazan 2 opsiyon arasında seçim yapma aşamasındayız, görüşlerinizi (özellikle kullananlardan, ve tecrübelilerden) ve tavsiyelerinizi almaktan memnun olurum, çok yardımcı olmuş olursunuz.

2012 Passat Comfortline 1,4 TSI - düz vites... yaklaşık 66000 TL (araçta comfortline donanımında olan RCD510 yok, onun yerine RCD510 var, veya 2900 tl farkla Zenec, ancak bu para biraz zorlayabilir)

veya

2012 Tiguan Sport&Style 4x2 1,4 TSI- düz vites yaklaşık 68000 TL...

Çok farklı araçlar değil, ve kişisel tercihe göre değişebilir tabii ki, ama ben karar veremiyorum... Benim için önemli olan konfor, sessizlik, ve güvenlik diyebiliriz. 2,5 yaşında çocuğum var, bu yüzden Tiguan a gidiyor aklım... ama Passat da olur mu? gayet olur...

Tamamen farklı bir model vs.. de söylemeye çekinmeyin lütfen. ama 2. el olmayacak, ve saçma sapan olmasa da iyi olur, sırf fanatiklik yapmak için söylemeyin yani :)

Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler...
A
17 yıl
Futbolun yükselen 100 yıldızı (00/01)
http://www.footballtransfers.info/youth/100risingstars.html

Liste gerçekten çok ilginç, tam 8 sene önceki en iyi 100 genç oyuncu...

9. Anelka
36. Emre
48. Inomoto
54. Kezman
58. Maldonado
89. Tello
91. Tjikuzu (Ç.rize deki sanıyorum)


Bunların arasında; Eto'o nun 37., Gerrard ın 44. , Owen ın 69. , Riquelme nin 78., Ronaldinho nun 80. (işte bu süper), Rosicky nin 81. olması falan ise baya bir ilginç olmuş daha bir sürü şu anda çok daha iyi olan futbolcular alt sıralarda...

Vay bee... kimi nerden nereye gelmiş, kimi nereye?


Not: Ne araplar varmış ama hiçbiri birşey olmamış sonra... Futbol kütürü dediğimiz şey bu olsa gerek...
A
18 yıl
GS-FB maçını izlerken...
Pazar akşamı kayınbiraderim ile evde bu maçı izleyecektik. Daha doğrusu ben bir FB li olarak zaten izleyecektim, ama futbolla hiç alakası olmayan, sadece sözde (yanlış anlaşılmasın, öylesine anlamında) BJK li olan kayınbirader de benimle aynı odada olduğu için izlemek durumunda kalacaktı... Kendisi heralde hayatında toplasan 1-2 maç izlemiştir, onlarda Türkiye nin Dünya kupası yarı finali ve GS ın UEFA finali falan sanıyorum.. Yani o derece ilgisiz...

Maçı izlerken birşey dikkatimi çekti, Kayınbiraderim doğru düzgün futbol kurallarını bile bilmezken, takımlarda kimseyi tanımazken bile, üstelik BJK li olmasına rağmen maç boyunca GS yi destekledi... Üstelik yanında FB yi destekleyen ben olmama rağmen... Öyleki GS yi desteklemesinin tek nedeni ise FB yi sevmemesiydi... Ayrıca kayınbiraderim kimseyle futbol sohbeti de etmez... etrafındakiler dahi ilgilenmiyorlar futbolla, biliyorum...

Şimdi bunu biraz düşündüm... Bir insan, futbol hakkında, o sezonki olaylar hakkında, bu kadar az bilgisi olup da, neden bir takıma karşı bu kadar nefret duyar? Ben zaten kendisiyle o zamana kadar hiç futbol konuşmamıştım, o gün maç sırasında da neredeyse hiçbir yorum yapmadım... Ancak kayınbiraderimin bu kadar FB yi sevmemesi beni baya bir düşünmeye sevk etti...

Herkes ilk olarak diyecektirki, FB taraftarı antipatik, kendisini beğenmiş ..vs... o yüzden sevmiyordur... Hayır değil... Çünkü dediğim gibi böyle birileri yok etrafında, ki kimseyle futbol muhabbeti yapmayan birisi...
Bu seneki desteklediği takım GS olabilir, belki biliyordur hani hep Türk le oynadığını falan diyeceğim... Hayır değil... hiçbirşey bilmediğini biliyorum...

Düşünüp de bulabildiğim tek şey şu oldu;

Kayınbiraderim de herkes gibi gazete okuyor ve TV seyrediyor... Futbol haberlerini okuyup izlemese bile artık magazin kısımlarına bile futbol giriyor ve o kadarını takip ediyor... (aslında bu örnek neredeyse çoğu kadınlar için de aynı). Ve sadece bu kadarı bile FB yi sevmemesi için yeterli...

Bir de şöyle bir söylem var... "FB li medya".... Şimdi bir medya düşününki, yaptığı yayınlarla, yaptığı haberlerle, konunun iç yüzünü bilmeyen, konudan bihaber kişileri bir taraf hakkında nefret, diğer tarafa sempati uyandırsın... Üstelik bunun üzerine de o medyaya FB li medya densin...
Hadi FB diyelimki hakediyor bu nefreti (ki kimsenin birbirinden farkı olmadığını aklı selim insanların bilmesi gerekir), eğer medya FB li olsaydı bunun tam tersini göstermeye çalışmazmıydı? veya en azından nötr yapmaya??
Peki bunu nasıl ve niye FB üzerinden yapıyor... Çok basit; FB nin her başarısını abartıyor, her zaman haberlerde en üstte, tüm söylemlerdeki istediklerini cımbızla çekiyor, başarısızlığını abartıyor ve kışkırtıyor... Neden FB, çünkü ekmek orda.. en popüleri FB, ve gerçekten onların ekmeğine yağ süren yöneticiler ve taraftar mevcut... O şekilde başlandı bir kere, ve bir kere kutuplaşma olduktan sonra sadece bunu daha da büyütmek kalıyor...

Sonuç:

Her zaman anlatmaya çalıştığım şey; Türk medyası kaos tan, reyting ten, olaylardan, spekülasyondan beslenir... Türkiye'de herhangi bir konudaki kutuplaşma medyanın ekmeği... Bu saatten sonra kimsenin FB ye sempati duymasını, veya bu kutuplaşmanın yokolmasını beklemiyorum... Ancak bunun sorumlusunun da bence mantıklı olarak düşünülüp neden olduğu bilinirse en azında aşırılıktan uzaklaşabileceğimizi düşünüyorum...
Bunun yanında klup yöneticilerinin de suçu yokmu?.. var... ama inanın hiç kimse diğerinden daha masum değil...
Ne yazıkki biz ise, yani bu kışkırtılıp, birbirinden nefret eden, kutuplaşanlar ise, sadece medyanın oyununa geliyoruz... Rekabet iyidir, zevklidir... Ama bu iş artık anlamsız bir nefrete dönüşüyorsa insanın dönüp bir kendine bakması gerekir diye düşünüyorum...

Okuyan herkese teşekkürler...
A
18 yıl
Nedir bu kötümserlik Kaos ortamı?!
Ali Sami Yen stadında bir maç oynandı, iki takımda buraya kadar aynı puan gelmişler, neredeyse bir asırdır oynanan derbilerden bir yenisi... Ne sonuncusu ne ilki... Kendi evinde oynayan takım rakibini iyi bir oyunla 1-0 yeniyor (7-0 değil 20-0 değil..), şampiyonluk yarışında çok büyük avantaj sağlıyor. Tıpkı yenilen takımın önceki 4 sezonda yapmış olduğu gibi...

Fenerbahçe bu sezon 3 kulvarda yarıştı... Türkiye kupasında tartışmalı bir maç sonunda elendi GS a... Ligde ise son 3 maça gelirken kendi evinde 2-0 yendiği bir takıma kötü bir gününde 1-0 kaybetti, avantajını yitirdi, Şampiyonlar liginde ise Avrupanın en büyük 8 takımı arasına girdi...

Kaybedilmiş bir maç sonrası, ve gayet başarılı (özellikle Avrupa başarısına hasret FB için) bir sezon sonunda bir maç kaybedilmiş... Gs belliki daha çok istemiş şampiyonluğu, belkide onların daha çok ihtiyacı var, çünkü onlar için daha başarısız bir sezon olacak şampiyonluk giderse...
Bugün bakıyorum gazetelere... Sanki Fenerbahçe dağılmış gibi, heryerde felaket haberleri... herkes yerin dibine vuruyor...

Bu sene, daha 1 ay öncesinde gözlerimiz yaşartan takım değilmiydi bu takım?!...

Ama anlıyorum aslında, tıpkı bu değerli medyamızın FB yi çok aşırı abartması gibi, şimdide aynı şekilde yerden yere vuruyor... Medyamız kaostan beslenmeye devam ediyor... Halbuki bu kadar FB yi konuşacaklarına GS ın galibiyetini ve güzel oyununu konuşsalar keşke...

A
18 yıl
Maçın teknik analizi
-Başka bir topiğe yazdığım mesajdır-

Bir Fenerbahçeli olarak Galatasarayı tebrik ediyorum. Hakettiler, kazandılar... Maçı daha çok istemişler, daha çok koştular daha çok pres yaptılar...

Maçın analizine gelirsek;

Fenerbahçe aslında bütün sezon boyunca her takıma oynadığı gibi başladı. Sakin, kendine güvenli. Ancak diğer maçlardan bir farkı vardı, GS, FB ceza sahası önünde ve orta sahada inanılmaz bir presle başladı, bu presi çok sert ve sıkı uyguladı... Yani ya topu kaptılar, topu ıskalayınca faul yaptılar ama ne yapıp edip FB nin orta sahada top yapmasını engellediler... FB koca maç boyunca bunu aşamadı... Aslında bunu aşmanın tek yoluda ileriye atılan uzun toplarla olabilirdi ancak FB nin yapamayacağı tek şey buydu, çünkü FB nin ileride bu topları alıp pas yapabilecek forveti yok.

GS presi çok ileride yaptığı için, yapmış olduğu faullerden duran top şansı da tanımadı FB ye, hepsi tehlikesiz bölgedeydi...

GS orta alandaki pres sonrası faul olmayan pozsiyonlarla kazandığı toplar sayesinde çok tehlikeli fırsatlar yakalasada bunları değerlendiremedi, ama çok alakasız bir pozisyonda gol geldi... Belkide iyi oldu yoksa GS hakkı olduğu bir maçı kazanamayacaktı...

FB li futbolcular çok rahat ve gereksiz hırssız oyunla GS ın ekmeğine yağ sürdü... Belkide FB, ŞL de çeyrek final oynayarak bu sezonki görevine yerine getirdi diye düşündüğü için bu maçı yeterince istemedi... Halbuki FB bazı maçlarda oynadığı gibi (daha önceki kupa hariç derbilerdeki gibi) orta sahada daha sert yere basar oynasaydı en azından maçı daha dengeli götürebilirdi...

Bütün bunlara rağmen FB nin güçlü kadrosu ve usta ayakları vardı ve bu kadar üst düzey mücadele eden bir GS ya bir gol atabilecek fırsatı da yakaladı, ancak olmadı...

Aslında bu sene FB yi tek çözen takım GS dı bence... ilk lig maçından sonra, ilk kupa maçında aynı oyunu oynadı ve yine üstündü. İkinci maçta da aynı şeyi yaptılar ancak FB ikinci maçta hakemin yaptığı hatalardan sonra hırslanarak buna cevap vermişti ancak 9 kişi kalınca elenmişti tabiki. Bu maçtada aynı şeyi yaptı GS ve bu sefer en önemli galibiyetini hakkıyla kazanmış oldu... Zico ise bence 3. maçtada aynı tuzağa düşerek bir alternatif sunamadı...

Bundan sonra bence GS %90 şampiyon olmuştur, tebrik etmek gerekir...
A
18 yıl
Fenerbahçe nin Başarısı ve Kadrosu
Fenerbahçe nin son 5 senedir gittikçe artan bir performansı var, gerek Türkiye liginde gerek Avrupa'da... Kuşkusuz vizyonu geniş olan Aziz Yıldırım, yapmış olduğu stad ve yarattığı marka değeri ile gelen ekonomik güç bu başarının en büyük nedeni.

Forumda birçok konuda tam anlamıyla bir kaos ve birbirine laf sokma çabası, ve bir s.d.k yarışı var.

Bence herkes gerçekleri görmeli diye düşünüyorum artık; GS ın zamanındaki Avrupa başarısı çok değerlidir, sadece UEFA değil, ŞL de Ç.Final ve en önemlisi bunun bir ilk olması çok çok değerlidir, ve FB ŞL ni alsa dahi o başarıda aynen orada kalacaktır ve Türk takımı olarak herkesi gururlandırmaya devam edecektir... FB nin bu başarıyı geçmeye çalışması iyi birşeydir, geçerse daha da iyidir, ancak o başarıyı gölgeleyemez...
Keşke GS o başarısını üzerine koyarak devam ettirebilseydi, ama yönetim başarısızlığı yüzünden olmadı... FB bu açıdan daha şanslı çünkü önünde GS örneği var ve aynı hataları yapmayabilir... Belki ileride başka bir hata yapar o zamanda ileride BJK belkide o hatayıda yapmayarak dahada ileri götürür çıtayı... Bu konuyu şu şekilde tamamlamak istiyorum; FB bugün başarılıysa bu başarıyı GS a ve rekabete borçludur... GS olmadan FB, FB olmadan GS düşünülemez... O yüzden FB li arkadaşlara artık kendi takımlarının başarısını GS ile karşılaştırmasın diyorum, GS lı arkadaşlara da lütfen FB nin bu başarısını küçültmeye çalışmasın diyorum


Diğer konu ise şu andaki Türkiye ligi ve kadrolar;

Açıkçası bence FB nin şu anki takımı ve kadrosu Türkiye liginin 1-2 gömlek üzerinde, nedenmi? Aşağıda 17 oyuncu ismi var, bu oyunculardan herhangi birini Türkiye ligindeki herhangi bir takıma (diğer büyükler dahil) koyun ilk 11 de çok rahat oynar;

Volkan
Serdar
Edu
Lugano
Vederson
Gökhan G.
R.Carlos
Önder
Maldonado
Alex
M.Aurelio
Kazım
Uğur B.
Deniz
Deivid
Kezman
Semih

Tam 17 futbolcu... bence çok geniş ve kaliteli bir kadro... Bunların dışında Appiah, Kemal, Can, Yasin, İlhan, Selçuk ve Gürhan ı saymıyorum, onlarda problemler var, oynayamayabilirler...
Şimdi böyle bir kadrosu olan bir takım bence Türkiye liglerine göre 1-2 gömlek üstündür... Ancak şu andaki puan tablosunda lider olsada şampiyonluğun garanti olmaması sadece FB nin ŞL dolayısyla Ligde yaşadığı konsantrasyon kaybı nedeniyledir... Eğerki FB şampiyon olursa bence kimsenin birşey söylemeye hakkı yoktur ve olamaz, zira GS da şampiyon olursa (bence Sivas ve BJK nin şansı yok) gayet olağandır, çünkü şu anda fikstür avantajı GS da...

GS ve BJK ye de değinmek istiyorum kısaca;

GS ın çok genç ve gelecek vaadeden bir kadrosu var, ancak bu kadro bence süper bir jenerasyon veya GS ın bundan sonraki 5-10 sene değişmeyecek kadar bir kalitede bir kadro değil... Eğer Avrupa da bir başarı isteniyorsa kesinlikle çok önemli takviyeler yapılmalı, bu genç kadroyu geliştirecek çok kaliteli isimler monte edilmeli... Ama Türkiye için yeterlimidir? evet yeterlidir, zira FB daha üstün de olsa Lig uzun bir maraton ve bu şekildeki bir Avrupa macerası FB yi her zaman lig de zorlayacaktır...

BJK yi henüz çözmüş değilim açıkçası... Gayet kaliteli oyuncular ile (Gökhan Zan, Delgado, Bobo...vs..) çok kalitesiz oyuncuları birden barındıran kadrosu var... takım oyunu yok... Ama en büyük sorun bence taraftar ve Demirören de... Zihniyet yanlışlığı var...

Bunlar benim naçizane yorumlarımdır, şimdiden okuduğunuz için teşekkürler...
A
18 yıl
Fark Atar... (Hıncal dan)
Fark atar

Hakemler Fener'e başka, Vestel'e başka görüyorlar. Böyle de sürecek. Eyyamsız maç yöneten Çakır'ın başına neler geldiğini gördük

Yeni kurulan federasyonun Fenerbahçe'nin arkasında olduğu ortaya çıktı. PFDK, etrafa boğalar gibi saldıran Lugano'ya ceza vermeye gerek görmedi

Şu an en iyi takım Fenerbahçe. Medya, hakem, gözlemci, temsilci, federasyonu da bunlara eklersen Fenerbahçe ligde fark atar

Fenerbahçe'nin başarısı Zico'ya olan güveni artırdı. Taraftarlar, maçların ardından sık sık "I love you Zico" tezahüratları yapıyor. Zico'nun performansını nasıl buluyorsunuz?
Zico, Türkiye'de teknik direktörlüğü öğreniyor.
Fenerbahçe'ye gelen Zico ile bugünkü Zico arasında çok önemli farklar var ama henüz öyle Milan'a falan gitmek için erken. Henüz maçı okumasında, maça müdahalelerinde yeterli cesareti ve etkinliği göremiyorum. Sonuç ne olursa olsun, hep maçın sonlarında kafasındaki klişe değişiklikleri yapıyor. Ya da Ali Bilgin'e yaptığı gibi 'Bu da prim alsın' diye değişiklik yapıyor. Yoksa Fenerbahçe'nin oyununu etkileyecek değişiklikleri vakit kaybetmeden yaptığına ben şimdiye kadar şahit olmadım. Örnek Samet Aybaba'nın daha birinci yarıda 2 adam değiştirerek Bursaspor'un Fenerbahçe'yi yenmesini sağlaması gibi bir hamlesi yok.

Fenerbahçe, Zico ile devam etmeli mi?
Tabii etmeli. Bir takımın iyi takım olmasını istiyorsan, zat zurt hoca değiştirmeyeceksin. 15 sene kalsın Zico. Yaşı da uygun. Alex Ferguson yıllardır Manchester United'da... Zico niye Fenerbahçe'de kalmasın?

MUMA DÖNDÜLER

Beşiktaş, son dakikalarda aldığı galibiyetlere bir yenisini daha ekledi. Bunu şampiyonluk göstergesi olarak algılayanlar da var. Son dakika galibiyetleri şampiyonluğu Beşiktaş'a getirebilir mi?
Beşiktaş çok kötü oynuyor. Beşiktaş her zaman maç kaybedebilir. Şu an en iyi görünen takım bence Fenerbahçe. Hasan Doğan'ın Beşiktaşlı olmasına rağmen, bu yeni kurulan federasyonun, bütün güçlerinin Fenerbahçe'nin arkasında olduğu ortaya çıktı. Bir Cüneyt Çakır olayında, kupa maçı sonrasında medyanın müthiş baskısından sonra hakemlerin nasıl muma döndüğünü gördük. Bütün yorumlarını Fenerbahçe lehine yapıyorlar.

Vestel Manisa maçında 2 tartışmalı pozisyon vardı.
2 değil, 3 tartışmalı pozisyon vardı. 2 ofsayt, bir tanesi faul. Tartışmayı ben şöyle söylüyorum: Aynı golü Vestel atsaydı ne olacaktı çok merak ediyorum? "Hakem yorumu" derken bunu kast ediyorum. Fenerbahçe'ye öyle görüyorlar, Vestel'e böyle görüyorlar. Öyle görmeye devam edecekler. Çünkü Cüneyt Çakır gibi eyyamsız maç yöneten hakemin başına neler geldiğini gördük. Şimdi o hakemin gözlemcisi Murat Ilgaz. Murat Ilgaz, Türkiye'nin en tartışmalı hakemlerinden bir tanesi. Onun hakkında söylenenleri telaffuz etsem, beni dava eder ve kazanır. Çünkü bunların, elimde belgesi falan yok. 'Kanıtlasınlar üniformamı çıkarırım' der sen de bir şey diyemezsin. Nasıl kanıtlayacaksın? Düşünebiliyor musun, Profesyonel Ceza Kurulu, Lugano'ya ceza verilmesine gerek görmedi!.. İzleyelim mi Profesyonel Ceza Kurulu Üyeleri'yle; Lugano'nun 5 dakikasını, kırmızı kartı gördükten sonra hakemin üzerine nasıl saldırdığını... İki takımın oyuncuları tarafından sadece Fenerliler değil... Nasıl güçlükle, bir İspanyol boğası nasıl zapt edilirse, öyle zapt etmeye çalışıldığını... Saha ortasında gördük, dakikalar boyunca sürdü bu... Çıkana kadar sürdü, sahanın kenarında da sürdü. Bütün görüntüler var. Digiturk'te de duruyor. Profesyonel Ceza Kurulu'nun Fenerbahçe tarafından kurulduğu söyleniyor her yerde... O kurul ceza verilmesine gerek görmedi.

DİNÇER YÖNETİYOR
Gerek görmezken, dayandırdığı şey Murat Ilgaz'ın raporu. O Murat Ilgaz, Türkiye'de dedikodusu yapılan hakemin, Cüneyt Çakır'a bence verdiği bütün kararlar doğru olan, vermediği kararlar tartışılır, 6.9 not verip, 6 hafta ceza almasını sağladı. Lugano'nun olayını yazmadı raporuna... Lugano gördüğü 2. sarı kartın ardından yapmadık rezillik bırakmadı, ortalığı birbirine kattı, yazmadı, mükafat aldı. Ertesi hafta Beşiktaş'ın Ankara deplasmanına 'gözlemci' diye atandı. Kim tarafından... Fenerbahçe'nin maaşlı menajeri, Kemal Dinçer'in başkanlık yaptığı Gözlemciler Kurulu tarafından. Hadi buyrun bakalım şimdi!.. Türkiye'de hakemlik yapın!.. Bundan sonra ligde Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu etkileyebilecek kritik pozisyonlarda hakemlerin özgür, rahat, inançları içinde düdük çalacaklarını ya da kart çıkaracaklarını düşünebiliyor musun? Niye Kezman'a kartı çıkaramadı Kuddusi Müftüoğlu, Şener'in burnu darmadağın olduğu halde!.. Her hakem, Kezman'ı gözlemek zorunda. Kezman her maçta en az 20 kere rakibine çaktırmadan vuruyor. Bütün bunları birleştirirsen; medya, hakemler, gözlemciler, temsilciler, federasyon; Fenerbahçe ligde fark atar.



http://www.fotomac.com.tr/2008/03/12/yaz1290-50160-112.html


Bu adamın kalemi çok kuvvetli bence... nasılda inandırıcı yazıyor... tebrik ediyorum
A
18 yıl
FENERBAHÇEM SENİ ÇOK SEVİYORUM!!
...
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.