P

Çavuş
23 Eylül 2008
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
0 üye
362378 Gün Cezalı
356292 gün 1 s.
Gönderiler Hakkında
P
17 yıl
internet yasaklar cenneti oldu
dün girebildigim bir yere bugün giremiyorum,bunun sonu nereye varacak acaba,nereye gidiyor türkiye
P
17 yıl
bir bebeğin yarım kalan günlüğü
bir bebeğin yarım kalan günlüğü

5 Ekim: Bugün var edildim. Buradayım. Varım. Müthiş bir duygu bu. Var olduğumu henüz annem ve babam bilmiyor.
Bir elma çekirdeğinden bile küçüğüm. Ama ne de olsa, ben benim. Varım ya! Bu bana yetiyor. Henüz bedenim belli belirsiz, yüzüm yok ama, varlığımı ve benliğimi hissedebiliyorum. Bir kız olacağım ve baharda çiçekleri seveceğim.

19 Ekim: Biraz büyüdüm. Kımıldamam mümkün değil. Annem henüz farkında değil ama onun kanıyla besleniyorum. Kalbini dolaşıp gelen sımsıcak kan bana geliyor. Beni sevecek bir kalbin kıpırtılarını şimdiden hissediyorum. Annem beni çok sevecek. Annem için güzel bir sürpriz olacağım.

23 Ekim: Hiç göremediğim bir el ağzımı biçimlendirmeye başladı. Dudaklarımda onun dokunuşunu hissediyorum. Bu "el"in dokunduğu yerler dudağım damağım oluyor. Düşünün bir yıl sonra bu elin dokunduğu yerde tebessümler açacak, güleceğim. Dudağımdan ve dilimden sözler dökülecek. Herhalde önce "Anne!" diyeceğim. Anne duyuyor musun beni? Seninle konuşacağım. Sana güleceğim. Kimilerine göre hâlâ daha var değilmişim� Nasıl olur? Varım ve gülücükler sunacak dudaklarım da olmak üzere ya� Hem sonra bir ekmek kırıntısı ne kadar küçük olursa olsun yine ekmektir. Öyle değil mi anneciğim? Ah bir konuşabilsem!

27 Ekim: Bugün pek mutluyum. İçimde tatlı bir kıpırtı başladı. Artık bir kalbim var. Kalbim atmaya başladı. Hayatım boyunca böyle atıp duracak. Sevgilerle dolduracağım kalbimi. Tıpkı anneminki gibi... Annem bedeninde iki kalbin birden atmaya başladığını bilseydi ne kadar sevinirdi! Duyuyor musun anne?

2 Kasım: Her gün biraz daha büyüyorum. Kollarım ve bacaklarım da biçimlenmeye başladı. Hele bir büyüsün kollarım bak nasıl kucaklayacağım seni anneciğim. Şu ayaklarım da tamamlansın da, beraber çiçekli bahçemizde yürürüz. Belki birlikte okula gideriz.

12 Kasım: Ah evet� Bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve küçük şeyler. Aman ALLAH'ım parmaklarım da çıkmaya başladı. Bunlarla çiçek toplayacağım, annemin elini tutacağım, kalem tutacağım. Belki de güzel bir şiir yazacağım. Anneciğim, orada mısın? Ellerimi ellerinin arasına koymak için sabırsızlanıyorum.

20 Kasım: Oh, nihayet.. Annem doktora gitti. Burada olduğumu öğrendi.. Yaşasın! Doktor teyze özel bir cihazla gördü beni. Ultrason diyorlarmış. Resmimi bile çekti. Sevinmiyor musun anneciğim? Seneye kalmaz kollarının arasında olacağım�

25 Kasım: Artık babam da burada olduğumu biliyor. Fakat henüz kız olduğumun farkında değiller. Onlara sürpriz yapacağım..

10 Aralık: Bugün yüzüm tamamlandı. Artık iki güzel gözüm, bir küçük burnum, dudaklarım ve yanağım var� Anneme benziyorum galiba�

13 Aralık: Artık çevreme bakabiliyorum. Etrafım çok karanlık ama olsun. Yine de mutluyum. Yaşıyorum ve varım. Kısa bir süre sonra gün ışığını görebileceğim, renkleri ve çiçekleri tanıyacağım. Rüyamda gördüm. Dünyada gökkuşağı diye bir şey varmış.. Onu çok merak ediyorum.. Anneciğim, babacığım sizin yüzünüzü de göreceğim. Tanışacağız�. Mutlu olacağız. Gülüşeceğiz..

24 Aralık: Kulaklarım daha iyi duyuyor artık. Anneciğim, senin kalbinin seslerini duyuyorum. Benim kalbimin atışlarını da sen duyabiliyor musun? Hatta sesini bile tanıyabiliyorum. Sesin ne kadar tatlı� Hiç duymadığım bir şey bu� Güzel ve sağlıklı bir kız olacağım. Kollarında uyuyacağım, yüzüne bakacağım, o tatlı sesini dinleyeceğim. Benim için ninni de söyleyecek misin anneciğim? Sen de beni özlüyorsundur mutlaka� Beni koklayacaksın.. Çok seveceksin, değil mi?

28 Aralık: Anne burada bir şeyler oluyor. Doktor abla neden mutsuz bakıyor böyle... Sen acı çekiyor gibisin. Kalp seslerin değişti... Sustun. Benimle niye konuşmuyorsun anne? Anne� Anne� Anneciğim� Yüzümde soğuk bir şey hissediyorum. Anne, yüzümü parçalıyorlar... Anne bir şeyler yap� Anne� Kolumu çekiyorlar anne� Canım yanıyor anne... Anne� Ayaklarımı parçalıyor bu şey anne... Beni sana bağlayan damarı kopardılar anne� Anne kalbimi parçalıyorlar� Anneciğim� Anne� Anne� Anne..�

Ah! Kürtajınız tamamlandı hanımefendi. Geçmiş olsun !..


Alıntı...
P
17 yıl
klima fiyatları ve kablo uzunlugu
ben eve servis keşif yaptırdım,klimanın takılacagı yerle elektrik kablosunun çekilecegi yer arasında 25 metre var acaba bu 25 metre kablo bana elektrik sarfiyatı getirirmi yani ne kadar uzun olursa ısınma ve güç kaybı olurmu yoksa 50 metrei5 metre hiç bir şey farketmezmi.

daıkın ınverter 8500btu;1700 ytl
hitachi ınverter japon 10000 btu 1700 ytl
elektra ınverter 12000 btu 1725 ytl
zibro 2035 1900 ytl
toshiba daiseku 13000 btu 2100 ytl
arçelik 12000 ınverter 1321 ytl
P
17 yıl
Mantıklı Ama Cevapsız Kalan Sorular
Mantıklı Ama Cevapsız Kalan Sorular

--------------------------------------------------------------------------------

Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze aktarildiginda onlara mültecilermis gibi bakariz?

* Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalisiriz? Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardir?

* Neden insanlar birbirlerine sarilinca saga-sola sallanirlar?

* Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadar ögretmene "ögretmenim" diye seslenirken altıncı sinifta bir anda "hocam" diye seslenmeye baslarlar?

* Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu götürür" seklinde bir uygulama ile ögrenciler cezalandirilirlarda; "4 dogru bil, bir dogru da bizden" seklinde bir kampanya baslatilip zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?

* Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana çikinca kafalarini egerler? Yagmura duyulan saygidan midir yoksa ondan tirstigimiz için midir?

* Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika sonra dönücem" yazar, ne zaman gittigini nasil anlarız

* Televizyona çikan insanlar neden kendilerini Türkiye'deki bütün insanlarin izledigini sanirlar? Örn: Su anda 70 milyon kisi bizi izliyor...

* Dügünlerde neden "Dom Dom Kursunu" ile göbek atilmaktadir. "Bir avci vurdu beni, bin avci beni yedi" gibi sözler esliginde kendinden geçen baska milletler var midir?

* Neden bazi kizlarimiz sirin bir hayvancagiz gördüklerinde "inanmiyorum!" derler, inanilmayacak olan nedir?

* Cumartesi ve Pazartesi'nin neden kendi isimleri yoktur?

* Dolmuslardaki fiyat tarifesinde "en kisa mesafe" neden "indi-bindi" olarak tabir edilir? Önce inilip sonra mi binilir? Bir terslik yok mudur?

* Bir programi kurarken neden "kabul ediyorum" ya da "kabul etmiyorum" seçenekleri vardir? O kadar parayi bayilip bir bilgisayar programi satin aldiktan sonra"kabul etmiyorum" seçenegini isaretleyen bir takim saf kisiler mevcut mudur?

* Bulmacalarda boru sesinin karsiligi neden hep "ti"dir? Bulmacalari hazirlayan arkadaslar hiç "ti" diye ses çikaran
boru görmüsler midir?

* Ipana 7 reklamindaki kiza "Ne zamandan beri Ipana 7 kullaniyorsun?" diye soran doktor, Ipana 7'nin yeni bir ürün olduğunu ve reklamdan sadece bir kaç gün önce piyasaya çiktigini bilmemekte midir?

* Neden futbol takimi olan Ajax"Ayaks" diye okunur da temizlik ürünü Ajax "Ajaks" diye okunur?

* Neden ilanlarda "doktordan temiz araba" diye yazilir? Hipokrat yemininde"arabami temiz kullanacagim" seklinde bir madde mi vardir?
P
17 yıl
SAMSUNG-PANASONİC bir bakın arkadaşlar bu hafta alacagım
1500-2000 ytl arası tv lazım ne önerirsiniz acaba,

Samsung LE40 A330 LCD 1850 YTL 12 taksit
Sansung os42 a410 plazma 1650 ytl 12 taksit

Panasonic TH-42 PV80 Bbunlardan hangisini önerirsiniz
P
17 yıl
Arçelik`in icatları merak uyandırdı
Temmuz ayında, beyaz eşyada kendinden en çok söz ettiren marka sıralamasında Arçelik açık ara öndeydi. İçeriğinde ise Arçelik ve bugüne değin Ar-Ge`ye verdiği önem anlatılmaktaydı. Çok geçmedi, başarılı medya kullanımı reklamlarla da desteklendi. Arçelik`in marka yöneticileri başarılı bir bütünleşik kampanya yaptılar. Ben Arçelik ile ilgili böyle düşünürken okurumuz Bülent Tınaz`dan bir e-posta geldi. Tınaz`ın kafasına takılan epey soru var. Kısaltıyor ve yayınlıyorum: `Arçelik`in son robotlu reklamında fondaki seste 300 icattan bahsediliyor. Bir tüketici olarak öğrenmek istiyorum. Acaba Arçelik firmasının icat ettiği söylenen bu 300 kalem mamul nelerdir? Yoksa bu mamuller Arçelik markası altında piyasaya sürülen beyaz, kahverengi ve küçük ev aletleri midir? Daha önce icat edilmiş ürünlere yeni bir düğme takmak ve üstüne kurumun markasını koymak icat mıdır? Yok, eğer sözü edilenler yeni bir buluşsa, bir Türk olarak bunu bilmekten gurur duyacağım.` Okurumuzun soruları uzayıp gidiyor. Tınaz`ın mesajını okurken elindeki bahçe makasıyla şimşiri şekillendiren Arçelik reklamını düşünmeden edemedim. Çelik, zaten var olan, yetişmiş bir ürüne rötuş yapıyor, acaba Arçelik de var olan ürünlere rötuş yaparak `icat ettim` mi diyor? Önerim; Arçelik markasını yönetenlerin, reklamlarda duyurulan 300 kalem icadın neler olduğunu bir liste halinde basına duyurmaları.
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.