Fatih Sultan Mehmed gibi büyük bir hükümdar kendinden sonra gelenlere elbette ki sözlerini de miras bırakmıştır. Bazı sözleri vardır ki insan olan herkese vasiyet ve kılavuz olmuştur. Tabi bu en önemli sözleri değilde kısıtlı bir alan için söylenmiş olanları kendisine referans alanlar ve sürekli tekrar edenler de mevcuttur. Onlara başka sözleri de hatırlatmakta fayda var. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
Değerli forumdaşlar, son birkaç yılda forumun otomobil bölümünün kalitesi gitgide düşüyor. İnsanların çalışarak aldığı araçlara çöp, patlak, yamuk, çakma, pörtlek, buzdolabı gibi ifadeler kullanılıyor. Ülkemizde maalesef araç fiyatları çok yüksek ve gerçekten zor sahip olunabiliyor. Sıfır bir araca binmek için insanlar yıllarca çalışıp borçlar ödüyor. Birisi geliyor senin araban çöp diyor. Kardeşim bu adam gece gündüz çalışmış çabalamış para kazanmış ve bir tercih yapmış buna saygı duymak sevincini paylaşmak iyi dileklerini iletmek gerekmez mi. Tabiki yerinde eleştiriler yapılabilir artısı eksisi konuşulabilir ama neden bu kadar abartı ve düşmanlık. Nedir sizleri bu kadar saygısız yapan. Çoğunuz eğitim almış ve aklı başında kişilersiniz nasıl bu kadar haddi aşıyorsunuz. Otomobil bir tüketim ürünüdür, kullanıldıkça eskiyen ve bozulan insanların imal ettiği binek araçtır. En nihayetinde binektir yani sizin yere göğe sığdıramadığınız araçlar günümüzün eşşeğidir. Herkes sizlerle aynı tercihi yapsa aynı markayı talep etse size faydası değil zararı olur. Fransız grubu olmasa Alman grubu araçların fiyatları belki çok daha yüksek olur. Tam tersi de geçerli. Herkesin tercihi aynı ve tekelleşme mi olmalı bu amaçsız hırpalama neden. Her aracın birbirine üstünlüğü ve zayıflığı var bunları tanımak veya bilmek yerine araçlara saldırmak normal bir davranış değil. Fransa'da Alman arabaları, Almanya'da ise Fransız arabaları kullanılıyor yani ürüne ve tercihlere saygı var. Birine saygı duymak sizi alçaltmaz tam aksine sizi daha iyi bir insan yapar. Farklılıklarımıza saygımız olmalı ve topluma örnek bireyler olmalıyız. Farklı araçları tercih edenler olmasa biz nasıl bunları deneme ve değerleme fırsatı bulacaktık. Porshe ve Mustang dahi kullandım, arkadaşımda Ferrari vardı arada yanında binerdim. Türkiye ye döndüm başka bir arkadaşımda Duster vardı. Dağ bayır gezerken Ferrari den iyiydi. Tabiki bu onu daha iyi yapmaz ama bakış açısına göre değişir. Özetle herkes sizinle aynı yerden aynı şekilde bakmıyor bunu önce anlayın sonra da bir başkasının sahip olabildiği şeylere saygılı olun. |
Mesajlarından rahatsız olduğum, kendime göre saçma bulduğum kişileri blokluyorum. Ben bu kişilerin yazdıklarını değersiz bulduğum için bloklamışım zaten ama o kişilere verilen cevaplar sürekli karşıma çıkıyor. Böylelikle bazen farkında olmadan cevabı okuyarak kişinin yazdığı saçmalıkları yüzde 80 anlamış oluyorum. Ben zaten bu kullanıcıyı saçma ve gereksiz bulmuşum ona verilen cevapları görüp yazdıklarını görmüş kadar olunca ne anladım öyle engellemeden. |
Merhabalar, deprem olunca aklımda bir soru oluştu. Çevremde gördüğüm irili ufaklı binaların bazıları 6 ayda bile bitiyordu, şimdi aynı tip binaların 2 yıldır çalışma olmadan falan betonuyla öyle durduğunu falan görüyorum. Bazısı 4-5 yılda bitiyor. Yağmur, kar, sıcak soğuk böyle duruyorlar. Bide bu binaların hepsinin önünde satılık lüks daire ilanları oluyor. Acayip çelişkili bir durum, anlayan arkadaşlar yazsın, bir inşaatın projesinde tamamlanma süresi min-max yazmazmı. Bu durumlar binaların deprem dayanımını etkilemezmi, bazısı demirler dışarda paslanmış üstüne devam ediyorlar. Kiminde tesisat var öyle açıkta bekliyor. Bunları denetleyen falan bir birim yokmudur. |
Merhaba arkadaşlar, ilk kez böyle bir durumla karşılaştım sizlerle de tavsiyelerim olacak. Arkadaşım için İzmir de bir araç beğendik galeriden, telefonda görüştük, araç çok iyi gelin bakın alıp gidersiniz dediler, bize biraz uzak şehir gitmeden nasıl yapalım derken galeriye yakın bir ekspertiz firmasını aradık, biz gelmeden aracı size galerici getirse bu aracın ekspertiz işleminin parasını bizden havale ile alarak layıkıyla yaparmısınız dedik. Tabiki yaparız hatta bizden birisi gerekirse sizin için arkadaşınız gibi gidip aracı da satıcı ile alıp merkezimize getiririz dediler. Galericiyi aradık ve durumu izah ettik, şehir dışındayız ama ekspertiz arkadaşımız var size de yakın aracı siz götürürmüsünüz veya gelip aracı bizim için arkadaşımız ön inceleme sonrası ekspertiz merkezine sizinle birlikte götürsün o onay verince kapora vereceğiz ve ilk mesai günü almaya geleceğiz dedik. Galerici eksper tarafsız olur tanıdık olmaz dedi, ne fark eder alacağım araca ben anlamıyorum benim yerime arkadaşım bakacak dedi arkadaşım, galerici kabul etmedi, tanıdık olur ama eksper olmaz dedi, biz bu aracı hangi ekspere sokarsak eksperin parasını biz verdiğimiz için eksperden hizmet satın almış olucaz ve eksper detaylı inceleyecek dedik. Bu aracı ekspersiz satıyoruz biz, size satmak istemiyoruz dediler. Arkadaşlar yapılacak şey belli artık, size de tavsiyemdir, şehir dışı araç alırken yakın bir eksper firmasına ulaşıp raporlu ekspertiz istediğinizi ve tedbir amaçlı aracı satın alınca kendi şehrinizde ikinci bir ekspertiz yaptırdığınızı belirtin, dikkatli bakmazsanız gerekirse dava açarım diye belirtin. Zaten eksper böyle bir durumda geri vites yapmıyorsa yaptığı işe güveniyordur. Sonra da almak istediğiniz araç sahibine ekspertiz için anlaştığınız yere aracı götürmesini ve tanıdığınız bir yer olduğunu söyleyin, arabasına güveniyorsa geri vites yapmaz. Belki aksi bir adamdır kabul etmez ama genelde bu yöntem çalışacak bugün anladım. |
4-5 gün önce İstanbul'dan İzmir'e kendi aracımla gittim. Osmangazi köprüsünde öpülmeye razı oldum çünkü kısalttığı yolu veya feribotu kullanmak istemedim. Köprüden geçince mavi İzmir veya Manisa tabelası olmadığı için Google Map ten ücretsiz yol seçiyorum beni paralı otobandan çıkarıyor. Çıktıktan sonra İzmir tabelası yeşil var mavi yok Google Map yol tarifine göre gidiyorum ooov bir baktım beni Map dolandırıp otoyola tekrar çıkarıyor, Google galiba para karşılığı yol tarifini satmış, kafaya koydum o yola para vermicem Yandex Map açtım, Yandex te sıkıntı ama güç bela beni Orhangaziden çıkardı, birkaç kez durup kontrol etmek zorunda da kaldım. İzmir'e parasız yol tabelası Bursa çevre yolundan sonra başlıyor en kötü Bursa ya kadar o parayı almak istiyorlar. Genelde yolda çok hız yapan birisi değilim ama zaman zaman 150 falan çıkarım. Akşam ve yol ciddi boştu, birazda otoyola ve sisteme olan kızgınlık öyle hızıma çok dikkat etmeden gidiyorum. İlerde sağda bana doğru ışıkları yakmış bir araç gördüm frene basmaya başladığımda 135 civarında hızım vardı limit 110 olan yerde. Hemen frenle 110 a düştüm yanlarından geçerken baktım ki radarcı abiler tezgahı kurmuş, radar tabelası varmı yokmu dikkat etmedim, tepede lambası yanmayan şehirlerarası yolda gelen araca doğru farları açıp kendisini görünmez hale getirerek yol ve trafik güvenliğini umursamayan trafik polisleri. Bugün baktım e-devletten alt dilimde ceza yazmışlar. Evrak gelmedi henüz max135 le ceza yedim 110 olan yerde sanırım 121 e kadar yazmıyorlar. Otoyoldan giden arkadaşlarım 180 le gidiyorum ceza falan yok bu yolda, parayı verip istediğim gibi giderim, burada ceza kesen olursa birdaha kullanmayız diyor. Zaten ben daha önce o yolu kullandığımda böyle hızlı gidenlerden korktum, 200 le giden var, 210 la kaza yapan var. Herkesin altında range yok sağ çıksın, o hızlarda başla araçlara da çarpabilirler. İyi araçları hadi anladım model söylemeyim ama sağlam değil denilen bir b sınıfı araçla belki 200 giden gördüm. O hızla kaza yapsa o aracı teşhis edemezler. İdareciler beni otoyol kullanmadığım için cezalandırırken kullananlara ise ödül olarak kendinin ve başkalarının can güvenliğini tehlikeye atma özgürlüğü veriyor. Ben radar cezası değil otoyol kullanmama cezası yediğimi düşünüyorum. Tabiki hak edilmiş bir cezam var ve ödeyeceğim ama hemen aynı yere yakın olan paralı yolda 200 le gidenlere de radar cezası yazacak kadar trafik güvenliğini umursayan bir idari yapı olsa en azından cezaların daha adil olduğunu düşünürdüm. Edit: 15 yıldır fiilen ehliyetli ve araç kullanan biriyim 1 kez hatalı park cezam vardı, bu da ikinci cezam. |
Sürekli öğretmen eleştirici konular açılıyor, toplumsal olarak kin ve nefretin en yoğun olduğu meslek grubu haline geldiler. Yüksek olmamasına rağmen aldıkları paraya sürekli laf edildi, Corona döneminde okula gitmedikleri için linç yediler. Öğretmenler en büyük hatayı kendilerinin her fırsatta karşısında olmuş halk ile bütünleşme isteğiyle yapıyor. Sizin sendikanız, derneginiz falan yokmu gitsin onlar uğraşsın, ne işiniz var Twitter da orda burda halktan destek bekliyorsunuz. Sizi anlamayacak, size değer vermeyeceklerden, öğretmenin toplumdaki yerini muhakeme edemeyecek kabiliyette karşınıza geçse iki lafı bir araya getiremeyecek kişileri muhattab almayınız bu konu altında da cevap vermeyiniz. Ben öğretmen değilim ama beni bu ülkenin öğretmenleri yetiştirdi. Hayatım boyunca devlet okullarında okudum, iyi-kötü öğretmenlerim oldu. İyi bildiğimin kötü, kötü bildiğimin iyi olduğunu çok sonra anladığım da oldu. 19 yıl boyunca fiilen sıralarda oturup eğitim aldım. Toplumdaki en masum, en saygıdeğer meslek grubu öğretmenlerdir. İçlerinde elbette oldukları konumu hak etmeyenler vardır ama geneli iyidir, bizi yetiştirenler bugün evlatlarımızı yetiştiriyor. Kalabalık meslek grupları tek tek incelendiğinde öğretmenlerin aslında işini en iyi yapan ve topluma zararı olmayan bir meslek grubu olduğunu anlamak zor değil. Bana göre topluma faydası olması beklenirken zararlı hale gelmiş meslek grupları da var. O gruplar o kadar güçlü ve kirli ki insanlar orda burda onlara karşı konu açmaya dahi korkuyorlar. Toplum belki de bunların bütününe karşı olan öfkesini ve kinini öğretmenler üzerine kusuyor. Öğretmenine saygısı olmayan hiçbir toplum gelişmemiştir, hiçbir zaman daha ileriye gidememiştir. Bu binlerce yıllık bir gerçektir. Mevzu pandemi falan değil, pandemi de geçer ama bu toplumsal sıkıntı geçmezse ve öğretmenler de bu sosyal mecraları ciddiye alıp buralarda kim olduğu belli olmayanlara cevap verip, onlara göre mesleğine devam ederse, bir nesil yok olur ve bu ülkenin geleceğine en büyük zarar el birliğiyle verilmiş olur. |
Bu adamların içinde ekonomiden bahsederken Mısırdaki piramitlere mevzuyu bağlayan var. Genelde bu kişiler ülke mevzuları konuşuyor. Yaw dinliyorum bu adamları, sürekli onlarında bilmedikleri ama kimsenin de bilmediği bir devlet yapısından bahsediyorlar. Yani devleti yönetiyorlarmış çok gizli birileri onlar istemese kimse iktidar olamaz. Sonra İslami bir büyük güçten bahsedenler var. Nasıl oluyor bilmiyorum mevzu bir şekilde çin ve hindistan nüfusunun kalabalık olmasına geliyor. Uhud savaşı falan konuşuluyor. Amerika her şeyi yapan ama İsraile bağlı. Bunların hepsini de İngiltere yönetiyor. Rusya aslında bizle ortak. Arapların güvencesi Türkiye.
Böyle acayip konuşma şekilleri. Bunları çok önemli şeylerden bahseder gibi bide kimsenin duymaması için ciddileşip seslerini kısıp anlatıyorlar.
Bu kişiler birbirini tanımadan aynı kafaya nasıl geliyor bilmiyorum.
Bu kişilerden sizin de çevrenizde bolca mevcuttur.
Gerçek olan şeylere inanmazlar. Bilimsel, matematiksel somut şeyler söylersin, gösterirsin inanmazlar. Kafalar nerede bilmiyorum, baksan ciddi birşey anlatıyor sanarsın adam samanyolu galaksisinden güneş sisteminden bahsediyor doğru5yanlış, doğru olsa bile mevzunun çıkış noktasıyla alakası yok.
Bir şekilde laf 12 eylüle geliyor.
Cahil adam değilim birçok görevde bulunmuş, ebesinin nikahı kadar okul okumuş adamım. Tabiki buna ithafen sen okumuş adamsın sen daha iyi bilirsin ama mevzunun aslı şöyle diye başlayan ve bana bu adam neyden bahsediyor diye düşündüren birsürü gerçekdışı hayalperest hikâyeler.
Artık bende orta yaş grubuna adım attım sayılır, işim ve çevrem gereği 20-30 yaş grubuyla çok muhabbetim oluyor. Abi sen anlat sen büyüksün diyor gençler. O kadar bastırmışlar hayalet kafalılar. Yaw bu gençler saçmalasa bu kadar saçmalayamaz. Onlara dediğim gibi size de söylüyorum...
Konuşun abicim, yeter ki doğruyu ve gerçeği konuşun. Mevzunuz siyaset falan olmak zorunda değil. Ne isterseniz onu konuşun. Yukarıda anlattığım şekilde olan kişileri sadece dinliyor gibi yapın, bu kişiler hayal aleminde yaşayan ruh sağlığı yerinde olmayan kişiler. Aklınıza yatmayan hiç birşeyi de kabul etmeyin.