alıntı:wikipedia Mobbing, psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamına gelen, Latince kökenli sözcük. Özellikle hiyerarşik yapılanmış gruplarda ve kontrolün zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı uygulamasıdır. Son dönemde sosyoloji ve hukuk başta olmak üzere çeşitli alanlarda disiplinlerararası çalışılan bir konu haline gelmiştir. Mobbing sözcüğü önceleri çocukların birbiriyle olan zorbalık ilişkilerini tanımlamakta kullanılmıştır. İşyerlerinde de 1950-1960’lı yıllarda yapılan araştırmalar, mobbingin sadece çocuklar arasında yaşanmadığını ortaya koymuştur. Mobbing duygusal bir saldırıdır. Yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye yönelen saldırganlıktır. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır. Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar. İşveren ima ve alayla, karşısındakinin toplumsal itibarını düşürmeye yönelik saldırgan bir ortam yaratarak kişiyi işten ayrılmaya zorlar. Bir araştırmaya göre mobbing, kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda, okullarda ve sağlık sektöründe daha yaygındır. Yüksek işsizlik oranları ve dolayısıyla çalışanın değersiz görülmesi mobbingin artmasına neden olmaktadır. Sonuç olarak her işyerinde ve her türlü kuruluşta rastlanabilir. Organizasyon bozukluğunun daha fazla olduğu işyerlerinde, disiplin getirmek, verimliliği artırmak, refleksleri koşullandırma (askeri disiplin) öne sürülerek yapılmakta ve meşrulaştırılmaktadır. Mobbinge uğrayanların genel özellikleri Mobbing genellikle ; İşini çok iyi, hatta mükemmel yapan; İlişkileri olumlu olan ve çevresindekilerce sevilen; Çalışma ilkeleri ve değerleri sağlam, bunlardan ödün vermeyen; Dürüst ve güvenilir, kuruluşa sadık; Bağımsız ve yaratıcı; Zorbanın yeteneklerinden üstün özelliklere sahip olan kişilere yöneliyor. Ama kimi zaman, işyerinde sessiz, iletişim kuramayanlar da mobbingin hedefi olabiliyor. Mobbing davranış biçimleri sınıflandırılması 1-Kendini göstermeyi ve iletişim oluşumunu etkilemek: Sözünüz kesilir, yaptığınız iş sürekli eleştirilir, jest ve bakışlarla ilişki kesilir, yazılı ve telefonda tehditler vs. 2-Sosyal ilişkilere saldırı: Kimse sizinle konuşmaz, diğerlerinden ayrılmış bir işyeri verilir, çalışanların sizinle ilişkiye geçmeleri yasaklanır, orada değilmişsiniz gibi davranılır. 3-İtibarınıza saldırı: Arkanızdan kötü konuşulur, asılsız söylentiler çıkarılır, kararlarınız sürekli sorgulanır, özgüveninizi olumsuz etkileyen bir iş yapmaya zorlanırsınız. 4-Kişinin yaşam kalitesi ve mesleki durumuna saldırı: Hiçbir özel göreviniz yoktur, sürdürmeniz için anlamsız ve sahip olduğunuzdan daha az nitelik gerektiren işler verilir, işiniz sürekli değiştirilir, özgüveninizi etkileyecek şekilde işler verilir. 5-Kişinin sağlığına doğrudan saldırı: Fiziksel olarak ağır işler yapmaya zorlanırsınız, fiziksel şiddet tehditleri yapılır, doğrudan cinsel taciz ve fiziksel zarar görürsünüz. Mobbing, işin akışına ya da bir davranışa ilişkin bir anlaşmazlıkla başlar. Daha sonra zorbanın saldırgan eylemleriyle devam eder, saldırganlığa zorbanın dışında yönetim veya iş arkadaşları da katılabilir. Bir sonraki aşamada kurban, sorunun kaynağı, problemli ya da akıl hastası olarak damgalanır. Süreç, işe son verilmesi ya da kişinin ayrılması ile tamamlanır. Bu sonuç, çoğunlukla mobbingin bitmesi anlamına gelmez, çünkü benzer bir iş kolunda çalışmak zorunda olan kişi kötü huylu, asi ya da işten anlamaz olarak damgalanarak referansları kirlenmiş olur. Çalışanların karşılaşabileceği olaylar 1-Çalışanların şerefi, doğruluğu, güvenilirliği ve mesleki yeterliliğine saldırılar başlar. (Mesleki yeterlilik sorgulandığı zaman bu, o kişiye güvenilemeyeceği anlamına da gelir. Eğer kişiye güvenilmiyorsa yaptığı iş de değersizdir, kendisi de..) 2-Olumsuz, küçük düşürücü, yıldırıcı, taciz edici, kontrol edici iletişim kurulur. (Verilen süre içinde başarılması zor görevler vermek, izole edilmek, bilginin saklanması, kuralların sıkça değiştirilmesi.) 3-Doğrudan ve dolaylı, gizli veya açık yapılması. (Göz teması kurulmaz, kişi tutarsız gösterilir, görmezden gelinir, yetkileri azaltılır.) 4-Bir veya birkaç kişi tarafından yapılması. (Bu duruma bazen yöneticiler ve çalışanlar da katılır.) 5-Sürekli, çoklu ve sistemli bir biçimde zaman içinde yapılması. (Mobbingin sıklığı ve süresi zararı büyütür.) 6-Hatalı olanın kurbanmış gibi gösterilmesi. (Aniden yetersizmiş gibi gösterilen kişiyle ilgili, önceden şikayet konusu olmayan bazı hatalar sorun yaratmaya başlar.) 7-Kurbanın itibarını kaybetmeye, kafasını karıştırmaya, yıldırmaya, yalıtmaya yönelik olması ve teslim olmaya zorlaması. (Utandırma eylemleri yapılır.) 8-Kişiyi dışlama niyetiyle yapılması. 9-İşyerinden ayrılmayı kurbanın tercihiymiş gibi göstermek. 10-Örgüt yönetimi tarafından hoş görülmesi, kışkırtılması, teşvik edilmesi. (Çare aramak için başvurulan merciler kişiyi reddeder.) daha fazlası için:http://www.mobbingturkiye.net/ ten faydalanılabilir... arkadaşlar eminim aramızda bulunan birçok kişinin yaşadığı veya yaşayacağı bir durum mobbing. ülkemizde çok bilinmeyen bir durum,hatta kötü bişey olduğu bile anlaşılabilmiş değil,yapan kişilerce marifet gibi anlatılabilen,maruz kalan kişide oldukça önemli sorunlara neden olan bir davranış biçimi... mesela çoğu işyerinde işini düzgün yapan,çalıştığı kurumun kaynaklarını özel işlerinde kullanmayan,mesai saatleri gerçeğini özümsemiş,ciddi ,kurumsal işleyişte parlak fikirleri ile faydalı değişikliklere neden olan kişiler -- önce bir türlü iyi niyetli olabilecekleri hesaplanmadan , diğer personel tarafından değişik biçimlerde (patronun ajanı-ukala-çok bilmiş-itici-yükselme hırsı da bu kadar olur vs.) etiketlenerek dışlanması, sonrasında başlangıç noktasına bağlı gelişmelerle psikolojik şiddete maruz kalması doğru değerlendirilemediğinden,süreç sonunda kötü adam erol taş olan dürüst insanların dramı... muhakkak yaşayanlarımız vardır,bu konuda her kesin bilgi sahibi olmasının ülkemiz çalışma alanı için çok faydalı olacağı aşikardır. bildiğiniz-yaşadığınız-şahit olduğunuz tecrübeleri paylaşırsanız ortak bir platform ve çalışana rehber bir kaynak olabilir diye düşünüyorum. (hatta aramızda bilmeden mobbing yapanlarımız bile olabilir.) |
EVET NEDİR DUA? meseleyi islam akidesi etrafında,iman persfektifinde değerlendireceğiz şüphesiz. fakat bu konuda daha çok insanlardaki inancı ne olursa olsun -temenni-,dilek ,istek hissiyatını seslendirme üzerinde duralım. mesela -iyi günler. bu bir dilektir.karşınızdakinin gününün iyi olmasını temenni ettiğinizi söylersiniz. şöylece: 1.- temenni etmenin amacı nedir? 2.- kimden istekte bulunulmaktadır? 3.- sosyal ilişkilerdeki pozitif sonuçları. 4.- bilinçaltı. 5.- zaaf yada muhtaçlık izdüşümleri. yada daha da eklenebilir. her beyinden açılımlar bekler,seviyeli bir uslup temenni eder,her fikre saygı rica ederim... |
malum küreselleşme ve mit müsteşarımızın son dönemde yaptığı enterasan çıkış,acaba küreselleşme,ulus devletler için bir tehdit mi? dünya nereye gidiyor? türkiye ne yapmalı?ya da ne yapıyor? |
“Bilim kesinlik taşıyan bir sistem ya da iyi temellendirilmiş ifadeler değildir... Bilimimiz “episteme” anlamında bir bilgi değildir; hiçbir zaman doğruluğa ulaşmış olduğunu iddia edemez, hatta olasılıkta olduğu gibi doğruluğun yerini bile dolduramaz... Biz bilmiyoruz; yalnızca kestirimde, tahminde bulunuyoruz.” "Bilimsel teorilerin doğrulanmaları, onların ispatlandıkları manasına gelmez. Çünkü önemli olan, bir teorinin doğrulanabilir olması ve doğrulanması değil, yanlışlanabilir olup olmadığıdır. Herhangi bir bilgi veya teori yanlışlanmaya açık değilse, yani sınama yapılamayacak özellikteyse bu bilimsel bir teori değildir." "Bilimsel araştırma, tümevarımla değil, deneme ve yanılmalarla, varsayım ve yadsımalarla ilerlemiştir." Karl Raimund Popper Popper, Einstein’ın görecelik kuramı, Marx’ın tarih anlayışı, Freud’un psikanaliz kuramı ve Alfred Adler’in bireysel psikoloji kuramlarına ilgi duydu. Özellikle Einstein’ın kuramının ileri sürdüğü bir yaklaşım (güneşin yakınından geçen ışık ışınları, güneşin yerçekimi alanının etkisine girerek eğilmeye uğrarlar) 1919’da güneş tutulmasının olması sırasında doğrulanması Popper’i etkiledi. Popper’i etkileyen kuramın öndeyişinin doğru çıkması değildi. Ön-deyinin doğru çıkmaması halinde, yanlışlanmış olacak olan kuram derhal reddedilecekti. Önemli olan kuramın yanlışlanmaya açık biçimde formüle edilmesiydi. Popper, diğer kuramların (Marx, Freud, Adler) sahiplerinin hangi koşullarda kuramlarından vazgeçeceklerini belirtmediklerine dikkat çekti. Doğrulayıcıları çok olan fakat yanlışlayıcıları belirsiz olan bu kuramlar ona göre bilimsel olmayan kuramlardı.*alıntı evet bu başlığın altında yanlışlanabilirlik ilkesi olarak yerini alan felsefi bakışı,forumda sık sık etrafına dolanıp,ıskalama yaptığımız bilim kavramının irdelenmesi amaçlı tartışarak- hem ilkenin kendisini,hemde çıkarımlarını yanlışlamaya çalışabiliriz. ![]() |
www.birdunya.com ilk benden duyun...sonra çok konuşulacak. |
nedir? işsizlikmi?nasıl?neden birinci? eğitim mi?nasıl?neden birinci? ......................................... vs.vs.vs... sorunları kelebek etkisi ile tetikleme analiz,yüksek bir yerden nazar,aklı-selim ile, germeden irdeleyelim mi? bizim forum nereye gelmiş?nereye gidiyor?bakalım bir duruma ![]() ideoloji den sıyrılmış,yüksek ufuk sahibi,nefes alan,nefes alana değer veren insanlar çoğunlukta olursa, tetikleyen düzeneklerin sonu hayra çıkar diyerek,kısaca önceliğimi eğitim den yana kullanıyorum. ama bu değişmeyen bir fikrim değil,herkesten bir açılım bekliyor,güzel bir memleketi kurtaralım sohbeti hedefliyorum... nedir? |
Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919'da ayak bastığı Samsun'da özgürlük meşalesini tutuşturdu. Atatürk'ün daha sonra gençlere armağan ettiği 19 Mayıs bayramı bütün yurtta kutlanıyor. bu ve bunun gibi vatan birliğimize yeni bir akort yeni bir motivasyon sağlayan önemli günleri ,gereğince ,layıkınca kutlamak belki birilerinin tatil diye baktığı ,lakin hele ki şu günlerde çok ihtiyacımız olan birliğin önemini hatırlama sadedinde çok önemli bir misyonu yerine getirmektedir.. Atatürk 'ün gençlere armağan ettiği ,özgürlüğün simgesi bu bayramı kutlamak ve bizleri binlerce ortak yönümüz,ortak hayalimiz,ortak kaderimiz de bir araya getirip,yalnizca küçük ayrıntılarda kalan ayrılıklarımızıda zenginliğimiz olarak görme ufkunun belki derinden hissedildiği günler olmalıdır.. tüm arkadaşların bayramını kutlar,selamlarımı sunarım... |
< Resime gitmek için tıklayın > evet arkadaşlar ,dün akşam buzdolabını karıştırırken (canım bişi çekti durumu) meyveliklerin arkasında sanırım 1 ay önceden kalmış bir muz buldum.. sapsarı olan kabuk oldukça sararmış..üzerinde siyah lekeler oluşmuş..kesinlikle ilk aldığım günki gibi değil.. ama kabuğu soyduğumda muz yine muz..yine aynı lezzette yine damağımda aynı etkiyi yapıyor.. e biraz tefekkür tabi..orijinal ambalajlı gıdalar..portakal kabuğu,yada üzümün ince dış kaplaması,içine şekerli su doldurulmuş torbacıklar..ambalajı ile beraber yenilenler,ambalajı çıkarılıp yenilenler.... forum bana daha farklı açılımlar sunar diye umut ediyorum.. < Resime gitmek için tıklayın > |
< Resime gitmek için tıklayın >