|
Yeni kasa Civic alanlardanım bilmeyen arkadaşlar için söylemiş olayım. Eski aracımın frenleri Civic'e nazaran çok daha yumuşaktı. Civic'te ise sert fren yapmak için efor sarfetmek gerekiyor biraz. Bunun farkındayın aldığımdan beri ama bu sabaha kadar hiç problem olmamıştı. Sabahleyin ışıklarda önümdeki Ford Transtit minibusle peşpeşe kalktık. Biraz sert bir fren yaptı bende yaptım, tekrar gazladı 2sn sonra bende gazladım ama bu kez ani ve daha sert bir fren daha yaptı. O fren yaparken bizim aracı önü ileri hamledeydi. Aradaki 3m kadar mesafe vardı, frene bastım ama durduramadım ve arkadan vurdum. Suç bende tabi ama öndekinin hareketleri de normal değildi. Aracın sahibi zaten özür diledi, önündeki yolcu minibüsünün dur kalkları yüzünden o da ani durmuş. Minibüste hasar olmayınca bende özür diledim yolumuza gittik. Bizim araçta ise tamponun plastik olması ve esnemesi sayesinde görünürde sorun yoktu. Sadece plakalık kırılmıştı ve çamuluğa bitişik noktadan tamponu tutan bir diş atmıştı. Aracı servise götürdüm, plastikte olsa tamponda bir harelenme oluşmuş ve boya yapılır dedi usta. Ben yaptırmayı düşünmüyorum pek problem değil. Asıl problem tamponun hemen arkasındaki koruma demirinin orta kısmında içe göçme olduğunu gördük. Bu esas korumayı sağlayan çelik barın önünde yer alıyor ve çarpışmanın etkisini yumuşatması için konulmuş. Düzeltilse bile yenisi gibi koruma sağlaması mümkün olmadığından tamiri anlamlı olmayan bir parça. Frene bastığımdaki anlık hızım 30-35 km/sa civardır diye düşünüyorum. O sırada hissettiğim ise aracın çarpmadan durabileceği şeklindeydi ama beklemediğim şekilde aracı durduramadım. Eşim keşke el frenini de çekseymişsin dedi o da benimle aynı hissetmiş. Fren mevzusunun farkında olsam bile 6 aydır alışamamış olduğum ortada. Ne kadar çok sevsem de bu yüzden aracımı satabilirim. |
|
Arkadaşlar merhaba. Toshiba servisi klimamızı monte etti bugün, yalnız bir iki konu kafama takıldı size sormak istedim. Montajın sonuna doğru kendilerindeki kablonun 3/1.5 olduğunu bana 3/2.5 TTR olursa iyi olcağını ama kendilerinde bulunmadığını söylediler. Alırsam onu da takarız burdayken dediler. İyi bişey diyolar gibi geldi bana iyi alalım dedim. Arabayla yarım saatte 5 elektrikçi gezdim sonunda buldum, 6 metre kablo 16TL tuttu bende 5-10TL benzin yaktım. Neyse eve geldim, kablonun ucunu dış üniteye bağlayıp açık ucundan prize sokup bak çalışıyor dediler sonra garanti belgesini verip biz gidiyoruz dediler. Sorum şu, 2 tane elektrikçi ve 3/1.5 kablonun aslında yeteceğini söylediler. Klimacıların müşteriyle dalga geçtiklerini, akşam ellerinde kalan kabloyu kendilerine satmaya geldiklerini söylüyorlar. İkinci konu, 13K BTU'luk bu cihaz için Siemens 16C sigorta takın dediler taktık. Şimdi montaj kitapçığından okuğum değer nominal 25A'lik sigorta takılması gerektiğini söylüyor. Bu iki konuda şikayetçi olmayı düşünüyorum eğer bir yanlış anlama yok ise. Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim. |
|
3 yıldır kullandığım Logitech VX Revolution faremin sol tuşu kulanmaya başladıktan 10dk sonra çalışmamaya başlıyor. Kasası pek açılacak gibi de durmuyor aslında tamir ettirmek isterdim. Aylardır eşimin minik notebook faresi ile idare ediyorum çünkü sağlam ele oturan bir fare bulamıyorum. Logitech ve MS marka farelere bakıyordum sürekli ama başka tonla marka da var. Belki güzel bir oyun faresi alıp onu kullanmalıyım. Ele oturacak büyüklükte, ergonomik, kablosuz, sağlam bir fare arıyorum birşeyler önerir misiniz. |
|
İlk aracımız olan ve 3 yıldır bindiğimiz 2000 model VW Golf aracımızı değiştirme zamanımız geldiğine inanarak yeni bir araç arayışına girdik. Elimizdeki aracın ederinin üzerine 15000 daha ekleyebiliyoruz. Bu şartlar altında çok açılmadan az bir borç ile Jazz alalım geçelim diye düşündüm. Özellikle 100km'de 10lt'yi görüp aracıma gönülsüzce lpg taktırdıktan sonra Jazz çok çok cazip geldi bana. Riskli olduğundan değil ancak genel algının bunu dayatması ve malum İstanbul'da her yerin AVM olması. LPG ile yaklaşık 40000km'dir hiç sorunsuz yolculuk yapıyoruz ve benzine vermem gereken parayı vermediğim için mutlu oluyorum açıkçası. Jazz Fun CVT beklenen zamla birlikte 41500 alınabiliyor. Ancak kol dayama yok. Orta konsolun tümden değişmesi gerekiyormuş ve +1500TL istiyorlar. Aracın yan ve tampon çıtaları şehir paketi ismiyle satılıyormuş. Kol dayama olmasa bile şehir paketi 600TL+ kendiliğinden kararan dikiz aynası derken 43'ü geçiyor. Jazz'a bakarken yeni Civic'i de gördük ve bilgi alalım dedik. 43000'e Jazz almayı düşünüyorken hemen yanında 49300'e koltuk ısıtmalı tam otomatik full Civic elegance varmış meğerse! Bu işte bir saçmalık var dedim kendi kendime. 43'e Jazz 49'a full civic. Bu fiyata Jazz alırsam aptal gibi hissetmemem mümkün değildi. Gelgelelim bizim 100km'de 10lt yakan araç tecrübemiz var ve bildiğim kadarıyla Civic'te aynı yakıyor. Yakıt masrafından ağzımız yanmış olduğundan bir türlü kendimizi ikna edemedik. Bu arada aracın içine oturunca başka bir dünya olmuş, eşim de ben de çok beğendik. Ama sonunda karar veremeden oradan ayrıldık. 50K civarı düşünmeye başlayıp ve biraz kararsızlık da olunca daha önceden baktığım ASX'e tekrar bakayım dedim. Alıcı gözle bakınca Invite modeli 52000 lira ve yakıt tüketimi 7.5lt ile hiç fena değil gibi geldi bana. İstanbul'un yolları bizim köy yollarını aratmadığından yüksek bir araç olsaydı diye çok kez hayıflanmama sebep olan durumlar yaşadım bu şehirde. Model olarak Invite düşük olan donanım ama çok ta bir eksiği yok. Isıtmalı deri koltuklar ve stop/start şart değil. Arkada oturmayacağım için panaromik tavan sadece süs olur zaten. Önümüzdeki 5 yıllık kalkınma planında araç yenilemek olmadığı için bu aracı en az 5-6 yıl kadar kullanacağız. 1.3 dizel olsun demiyoruz ama yakıtta üzmesin konforu da kötü olmasın diyeceğimiz bir araç istiyoruz. Sonunda geldiğim nokta şu, Jazz : 52'ye ASX Invite ve 49'a Civic Elegance varken 43'e Jazz Fun CVT almaya ikna olamıyorum. Civic: Yakıt tüketimi yüksek (+ eşim işe gitmek için kullanacak ve bayana yakıştıramıyorum?) ASX: Otomatik değil ama bu sayede 7.5lt/100km şehir içi yakıyor. Tabi ne kadar gerçekçi soru işareti. Yüksek araç olması ciddi avantaj. Nedense bayana da erkeğe de yakıştırabiliyorum. Buradan ASX sonucu çıkıyor galiba ama sizin yorumlarınızı da merak ediyorum. |
|
Şubat ayında aldığımız WhiteWestinghouse marka buzdolabından memnun kalamadık bir türlü. Nisan ayı başında 10 günlük peynirlerin ve sebzelikteki 10 günlük havuçların küflenmiş olduğunu gördük. Yine marketten alıp kahvaltılık bölmesine koyduğumuz sucuklar 15-20 sonra küflenmeye başlamışlardı. Tarih 2 Nisan’dı sanırım. Ardından servis merkezini aradım, Esen Hanım’la görüştük. Kendisi merkezden bir ekip gönderebileceklerini söyledi. Bende sorundan emin olmak için aldığım bazı malzemeleri 2 hafta boyunca saklayıp sonuçları kontrol edeceğimi gerekirse sonra gönderilmesini istedim. Test için alınan ürünler yıkanmadan kuru şekilde dolaba konuldular. Sonuçlar şöyle, Sebzelik bölümüne koyduğum 3 portakaldan 1’i küflendi. Sebzelik bölümüne koyduğum maydanozlar sararmış, sap kısmı hepten balçık olmuş, koku veriyor. Sebzelik bölümüne koyduğum havuçlar çoğunlukla sağlam görünüyor, bir tanesi bozulmaya başlamış. Sebzelik bölümüne koyduğum domatesler küf tutmuş, yenmez hale gelmişler. Öte yandan Nisan’da küf tutmaya başlamış olan sucukların son hali yine ekte. Sanırım o sucukların paketlenmesinde bir sorun vardı. Çünkü daha sonra aldığımız sucuk 1 aydır dolapta ve hiçbirşey olmadı. Bütün markalar yeşillikleri 2 hafta taze tutan buzdolaplarınının reklamlarını yapıyor artık TV’de. Yeşillik bile değil domates nasıl bozulur ve küflenir bu kadar kısa sürede? Ayrıca dolapta 15 günde küflenen bir portakal gördünüz mü hayatınızda? Balkonda olsa 1-2 ay dayanırdı zaten. Kendi testimizin sonucuna bakarak cihazımızın kesinlikle bir sorunu olduğu sonucuna vardık. Bir şekilde bakterilerin üremesine ortam sağlıyor bu buzdolabı. Siz ne durumdasınız? Dolabınızda sebzeleri meyveleri nasıl ve ne kadar süre saklıyorsunuz? Özellikle yeşillikler ne kadar dayanıyor? Dolabınızın sebze meyve saklama performansından menun musunuz? |
|
Merhabalar, Herşey sıradan bir günmüş gibi başladı bugün de aslında. Kahvaltıdan sonra bir iki işimi halledip her hafta sonu olduğu gibi kursa gidecektim. Benzinlikte eksilen suyu tamamlattım lastiklerin havasını kontrol ettim. Görevli yağıda kontrol edelim dedi kaputu açmışken, gerek yok dedim daha Ekim ayında araç yetkili servis Avek'te yıllık bakımdan geçmişti. Bahşiş alacak ya dinlemedi beni, yağ çubuğunu temizledi tekrar daldırıp çıkardı o da ne gözlerime inanamadım. Motor yağı kalmamış, en dip seviyeye zor geliyordu yağ izi. Birkaç kez daha denedik sonuç hep aynıydı. Abi ben daha önce de gördüm, adam arabayı servisten çıkarmış getirmiş ama yağ koymamışlardı dedi. Fesuphalla çekerek Avek'i aradım getirin bakalım dediler. Neyse vardım, usta baktı arabada yağ yok, lifte koydu baktı altında kaçak ta görünmüyor dedi. Zaten kaçak olsa görürdüm evin önünde, akşamdan sabaha birikirdi hiç değilse dedim. O zaman içeriye kaçırıyordur dedi. Ee deyince REKTİFİYE gerekir dedi. Betim benzim attı o an. Neyse bozuntuya vermemeye çalıştım ama canım epey sıkıldı. Nasıl böyle oluyorunu anlattı biraz, sübaptan kaçırıyordur, silindirlerde problem vardır, gömlek, piston hasar görmüştür vb dedi. Ne yapacağız dedim. Yağ koyalım biraz 1000km sonra ne kadar eksiltmiş tekrar kontrol edelim dedi. Eğer yine seviye dibe inerse rektifiye dedi. Aracım 2000 model VW Golf 8V manuel 125000 KM'de. Bugüne kadar da aracımla ilgili hiçbir sorun yaşamış değildim. Kronik tek problemi şoför kapısının camının inmesi, senede 1-2 yapar. Camcılar da sağolsunlar söyleme rağmen düzeltmeyip plastik bir makara değiştiriştirip bırakıyorlar. Neryse.. Araç 15.10.2010 tarihinde Avek'te bakıma alındı. Yağ deposu ile ilgili birşeyler de değişmişti. Değişim listesi şöyle, YAĞ ÇUBUK BORUSU (Çatlak var dediler) FLANŞ (Yağ çubuk borusu ile alakalı mı bilmiyorum neyin flanşı) Antifriz hortum flanşı Triger seti Eksantrik kayışı Gergi makarası Yağ filtresi Buji Hava filtre elemanı Yakıt filtresi Mikro filtre 10W/40 sentetik yağ Karter tapası Su pompası Sonradan uyandım, bugün ustanın koyduğu yağ 10W/30 du. Şimdiye kadar heryerde 10W/40 yağ konuldu bu araca. Kendileri de bakımda böyle yapmışlardı. Bilerek 10W/30 yağ koydu diye düşünüyorum, sizce neden böyle yaptı? Bu verilerle siz ne düşünürdünüz? Neyi kontrol edeyim, ne yapayım? Forumda tecrübeli birçok arkadaşın olduğunu biliyorum ve değerli fikirlerini paylaşacaklarını umuyorum. |
| Şimdiye kadar ev elektroniği başlığında visko yatak, mobilya gibi değişik konular görmüştüm ama çelik kapı konusuna rastlamadım daha önce. Onu da ben açmış olayım. Evet arkadaşlar evimizin kapısını değiştirmek istiyoruz. Kale Kapı'nın en iyi sistemini almak isterdim elbette ama bütçemiz o kadar elvermiyor malesef. 800-1000TL'ye kadar caydırıcı bir kilit ve kapı sistemi almak istiyoruz. Bilgi, deneyim sahibi arkadaşlar önerilerini esirgemez umarım. |
< Resime gitmek için tıklayın >
Değişim olursa bölgesel kesim+kaynak mı olmalı yoksa şuradakinin orjinali parça ile komple değişim mi istemeli? Komple çamurluk değişimi daha temiz olabilir ama sürtmeden daha ciddi bir durum varmış izlenimi veriyor ve aracı ojinallikten daha fazla uzaklaştırır gibi geliyor bir yandan.
https://motoallegro.net/en/detail/prod-17729316509/