Kmsi 50 binlerde tercihen manuel vites Astra J Cosmo 1.6 benzinli araba arıyorum.Duyan,bilen,sahip olan varsa makbule geçer.Antalya merkez tercihimdir. |
Antalya merkezden Kumluca ilçesine araba bakmaya gittim.Gidiş geliş 220 km.falan.İlan sahibinin oğluyla önceden randevulaşıp araçla ilgili son bilgileri aldıktan sonra yola çıktık 3 arkadaş.Konuşmamızda kusur olarak ön tamponun çatlamadan dolayı(küçük bir kaza olduğu söylendi)değişimi,ön iki far değişimi(sararmış da yenisiyle değiştirmiş),ve sağ iki kapıda sürtmeden dolayı yarım boya olduğu söylendi.Neyse geldik ilçeye,baktım araca,evet arkadaşım dedim,tekrar söyle bakalım tampon değişti demiştin nasıl bir kaza oldu diye,kaza yaptık ufak dedi,eyvallah dedik ama tamponun orijinaliyle dğiştiği söylenmesine rağmen bildiğin üfürükten tampon yani belli çıkıntılardan.Neyse dedik,farların değişim amacı sararması demiştin,mini onarımdan yaptık demiştin,doğru dedi.Yanımdaki sigortacı arkadaşım sararmadan dolayı mini onarımdan değişim yapmazlar başka bişey var deyince,ya abi dedi farlar sararmıştı,biz de bir ağacı kırdık,keser mi balta mı ne camları patlattık,kaza süsü verdik dedi.Burda algım tamamen değişti zaten.İyi dedik,kapılarda boya nerdeydi bir daha söyle bakalım dedik,kapılara gelmeden sağ ön çamurluk da değişik demez mi?E dedim niye söylemedin telefonda,kem küm etti.Kapılarda da del altı boya olduğunu söyledi.İçeri oturduk,bi baktım tavan sarkmış,bu ne yav dedim,işte yıkamacı hatası dedi.Araba ilk elden 73 bin km de.Ama hiç de 73 bin gibi durmuyordu.Orası ayrı konu.Neyse dedim babanla da görüşelim.Geldi babası,bir tabure çekti,oturdu,dedim sen böyle oturup biz ayakta mı duracaz abi yok mu taburen dedim,getirtti içeriden,biraz konuştuk biraz,bir de senden duyayım kusurları dedim,o da sağ iki kapıda yarım boya olayını tekzip edip komple iki kapı da boyalı dedi,tavan ne olacak dedim,e diyor 200- 30 lira masrafı var,dedim abi senin malın değerliyse benim de param değerli,sen bunları bana söyleseydin ben o kadar yolu tepip gelmezdim dedim,çıktık geldik. İnsan olan arabasını satarken a dan z ye yazar,ben 110 km uzaklıktan değil de 1000 km uzaklıktan da gelebilirdim.Ben arabamı satarken kusurlarını bilmeme ve ekspertizini yaptırmış olmama rağmen il dışından gelecek olan arkadaşa mahçup olmamak için ustama tekrardan baktırmıştım,olur ya dedim önceki ekspertizde gözden kaçanlar olmuştıur,beşer şaşar derler ya.Bizim zihniyete bak,adamların zihniyete.Takdir sizin. Ha olur ya Antalya dışından arabayla ilgilenenler vardır,bu bir kişi de olsa iyi düşünsün. http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-opel-opel-vectra-2004-73.000km-bakimli-temiz-beyaz-170252259/detay/ < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın > |
Aslında bu tür paylaşımlar ne haddimedir ne de huyumdur ama dayanamadım valla.Ne zamandır araba bakıyorum,yuh diyorum artık. http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-honda-honda-severlere-acelesi-yok-168219537/detay |
http://www.internethaber.com/ikinci-el-otomobil-alacaklar-dikkat-612967h.htm Yargıtay 15. Ceza Dairesi, ikinci el oto alımında en büyük sorun olan "kilometreyle oynama" konusunda alıcıları üzecek bir karar verdi. Araba alım satım işi yapan sanık O.Ö, 2004 model Ford Fiesta marka aracı satarken aracın 87 bin kilometrede olduğunu söyledi ve göstergesinde oynama yaparak gerçek kilometresini gizledi. Ancak alıcı sonradan arıza yapan aracı servise götürdüğünde aracın gerçekte 150 bin kilometrede olduğunu anladı ve satıcı hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık, satıcı hakkında dolandırıcılık suçundan dava açtı. Buna rağmen Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın beraatine karar verdi. Alıcının bu kararı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay'a geldi. Yargıtay 15. Ceza Dairesi mahkemenin kararını onarken 'eylemin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu anlaşıldığından unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir' gerekçesini dile getirdi. 'HİLE USTACA OLMALI' Kararda, alıcıları kandırmaya ve aracı gerçekte ettiğinden daha pahalı satmaya yönelik eylemin neden dolandırıcılık olmadığı ise şöyle açıklanmaya çalışıldı: "Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır." ALICILAR FARKI İSTEYEBİLİR Yargıtay'ın kararına göre kilometresini düşürerek araç satanlar ceza almayacak. Bu durumda alıcılar için geriye tek yol kaldı. Kilometrenin düşürüldüğü ortaya çıktığında alıcı, aracın piyasa değerinin üzerinde ödediği kısmı satıcıdan hukuk davası yoluyla isteyebiliyo |
Hala şoktayım desem yeridir.2 gün evvel Ankara'da aracım kayınvalidemin evinin otoparkında park halindeyken gece kimliği belirsiz kişilerce sağ ön ve sağ arka lastiği kesildi.Önceleri yapanların homo sapiens ırkından olmadığını düşündüğüm için sövüp saydım.Dün akşam üzeri yan dairenin altında galericilik ve emlakçılık yapan birinin kamera kayıtlarını incelem üzere dükkana girdim.O sırada eşim de annesinin işten gelmesini beklemek için dışarıdaydı. o arada caddeye çekicinin geldiğini gördüm ama önemsemedim.Ben kayıtları incelerken eşim aradı sen mi çağırdın çekici diye,yok dedim,hemen gel dedi. Gittim,çekiciyi süren arkadaş abi araba senin mi dedi,evet dedim.Ama dedi az önce dükkana 4 kişi geldi ve araçlarının lastiğinin patlak olduğunu söyleyip bu yönlendirdiler dedi.Elemenlar nerede deyince eşim,beni görüp kaçtılar dedi.Çekiciyi süren arkadaş da abi ben onlardan anahtarı istedim,onlar da anahtarın kendilerinde olmadığını söylediler dedi.Çekip sanayiye götüreceklermiş.Ben bu şekilde çekemem deyip dönüş ücretini istedim dedi,elemanlar tamam deyip kaçmışlar(bu arada aslında eşimi de gördükleri için kaçmışlar). Hemen polis çağırdım.Tutanak tuttuk,akabinde olay yeri incelem geldi.Son olarak da karakola gidip ifade verip şikayetçi oldum.Çekicinin şoförü de abi bizim dükkanda 4 kamera var,gelenleri teşhis edersiniz dedi.Polis de almış zaten o görüntüleri.Yan taraftaki emlakçının görüntülerini de aldılar. Polislerin yorumu bu civarda ilk defa böyle bir olayla karşılaşıyoruz oldu.Arabayı da bugün çekiciyle lastikçiye çekip değiştirdim. Gündüz vakti iyi cesaret ettiler,bizim evde olmayacağımızı hesap edip,kimse de birşey demez nasılsa,lastikler patlak diye çekiciyle götürmek istediler. Büyük şehirde yaşayan arkadaşların dikkatli olmasını tavsiye ediyorum. |
Yanma odasındaki kurumu temizlemek için boğaz kelebeği yolundan sprey şişesiyle su püskürterek yapıyorlar. 2.dünya savaşından beri uygulanan bir tekniği yeni duymam beni şaşırttı. Bazı uygulamalar aşağıda. http://www.youtube.com/watch?v=bv4a3k-6Z4w http://www.youtube.com/watch?v=FXZHXWrH-TA http://www.youtube.com/watch?v=3j6JjXkvKVw |
Bugün farkettim,LPG anahtarındaki göstergeler aynı anda yanıp sönüyor,dörtlü flaşör gibi.Marka BRC. Sorun ne olabilir,sıkıntı yaratır mı? |
LPG'li araçlar zaten çevre dostu olduğu için EGR gerekli mi gereksiz mi? Çok araştırdım ama bir sonuca varamadım. Çekincem şu;EGR,emisyon değerlerini düşürmekiçin yanma odası sıcaklığını bir miktar düşürmekle de görevli. Zaten yüksek oktanla yanan LPG,EGR iptali sonrası süpaplara,silindirlere zarar verir mi |
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >