E

Çavuş
12 Ağustos 2006
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
0 üye
363040 Gün Cezalı
356665 gün 2 s. 42 dk.
Gönderiler Hakkında
E
17 yıl
Bilgisayara TUS KiLiDi..
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



Bizim ufaklik kucagimdayken, klavyeyi kurcalayip duruyor. Bunun icin ceplerdeki gibi bir tuskilidi programi bilen var mi? Mesela söyle, cesitli tus kombinasyonlari ile aktif ve deaktif edilebilecek birsey. Varsa cok makbule gececek.
E
17 yıl
OSMANLI ASKERi...
Yıl 1912...
İngilizler Hindistan'ı işgal eder, Hindistan Kralı Osmanlı'dan yardım ister.
Yıllardır savaş içinde olan Osmanlı bu yardımı karşılıksız bırakmamakla birlikte 350 kişilik bir askeri birliği gemiyle Hindistan'a gönderir.

350 kişilik birlikten 20 kadarı hastalıktan yolda şehit olur, kalan 330 Osmanlı askeri Hindistan'a çıkarlar ve İngilizlerle savaşmaya başlarlar.

Mühimmat açısından kısıtlı olan Osmanlı askerleri birkaç günlük mücadeleden sonra teknolojik donanıma sahip İngiliz askerleri karşısında yenik düşerler. 40 kadarı esir alınır, diğerleri de savaşta şehit olur.

Savaş bittikten sonra bu 40 Osmanlı esir askeri İngilizler gemilerde çalıştırmaya başlarlar. Bu gemi bir seferinde Avustralya'ya uğrar. İki Osmanlı esiri bir yolunu bulup kaçarlar.

Bir süre sonra, adı Karadeniz diyarından Menteşeoğlu Abdullah olan, baba mesleği dondurmacılığa başlar. Karahisar diyarından Tarakçıoğlu Mehmet de Kasaplık yapar.

1918 yılında Avustralya Çanakkale'ye asker çıkarır ve bizim iki Osmanlı askeri olayı duyarlar. Hemen buluşup durum değerlendirmesi yaparlar.

Biz Osmanlı askeriyiz ve Avustralya'da yaşıyoruz. Avusturalya devleti Osmanlı'ya savaş açmış ve bizim ülkemizi işgale gitmiş. Bundan dolayı biz de Avustralya devletine savaş açalım derler.

Alırlar kağıdı kalemi ve yazarlar:

Sayın Avustralya Başkanı Eksalans hazretleri;
Biz iki Osmanlı askeri, ülkenizde bulunuyoruz. Duyduk ki devletimiz Osmanlı'ya Avustralya devleti olarak savaş açmış ve Çanakkale'ye asker göndermişsiniz. Bundan dolayı iki Osmanlı askeri olarak biz de Avustralya devletine savaş açmış bulunmaktayız.

Bu bir Osmanlı fermanıdır. Ekselansların bilgilerine duyurulur.

Karahisar diyarından Tarakçıoğlu Mehmet,
Karadeniz diyarından Menteşeoğlu Abdullah

İki Osmanlı askeri, Sidney'in 250 km. uzağında Karlıdağlar denilen bölgede önce virajlarda tren raylarını sökerek 3 treni devirirler. Üçüncü tren kazasında askeri muhimmat bularak silahlanırlar. Aynı bölgede 8 karakol basarlar ve karakollardaki askerlerin tamamını vururlar.

Ne olduğunu bir türlü çözemeyen Avustralya devletinin sonunda iki Osmanlı askerinin yazmış olduğu mektup akıllarına gelir ve mektubun atıldığı bölgeye 250 kadar asker gönderirler.

İki Osmanlı askeri aranmaya başlanır. Bir kaç gün sonunda sıcak çatışma olur ve Osmanlı askerleri bu Karlıdağlar da şehit edilir.

İki askerin mezarı şu an da Sidney'e 250 km. uzakta Karlı Dağlar'da ve mezarlarında fotoğraf çekmek yasak. Avustralyalılar iki Osmanlı askeriyle
savaştık demek zorlarına gittiği için bu askerlere Hindistan asıllı diyorlar.

Oysa Hindistan'da ne Karahisar diyarı, ne de Karadeniz diyarı diye bir bölge yok. Bu bilgi Hindistan Büyükelçiliği'nin açıklamasından çıkarılmıştır.

İşte sanalda dolaşan hikaye bu... Belki bir şehir efsanesi belki de gerçek... Kimbilir...
E
18 yıl
Acarlara, Savcilardan ve Hükümetten KIYAK! Mutlaka OKunmali!
Söyler misiniz, Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’yı ihraç eden HSYK ve aynı savcı için alelacele soruşturma açanAdaletBakanlığı, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Acarlar ile ilgili kararından sonra hâlâ ne bekler?

Ne beklerler ki; kaçak inşaat yapan şirketin yöneticileri yerine, iki sıradan insanı karşısına alıp soruşturma yapan, sonuçta onların da beraat edeceği bir dosya hazırlayan savcısından tutun, beraat kararı veren hakimine kadar hiçbiri hakkında soruşturma açtırmıyorlar?..
“Bu kararı; ne karşılığında verdiniz?” diye sorup, sorumlular hakkında cezayı basmıyorlar!
Kaçak inşaat var mı?
Var.
Kaçak inşaattan menfaat elde eden belli mi? Belli!
Kaçak inşaatı yapan sorumluların dosyasını kapatan hakim-savcı belli mi?
Belli!
Öyleyse, HSYK ne bekliyor acaba?
AdaletBakanlığı ne bekliyor acaba?
Yargıtay’ın sıradan bozma kararı ile kapanır mı bu iş!
Tabii ki bozma kararı da verilecek!Ama bu yetmez ki...

Çaktırmadan karar kesinleşseydi, iş bitmişti... Böyle bir suçu görmezden gelen savcısından tutun, hakimine kadar hepsi hakkında AdaletBakanlığı’nın soruşturma açması gerekmez mi? HSYK’nın bu hakim ve savcıları cezalandırması gerekmez mi?
Ne AdaletBakanlığı iş yapıyor, ne de HSYK..
Bari medyanın bu hakim-savcıları deşifre etmesi gerekmez mi?

Dört tane hakimin resmini yayınladık diye, başımıza gelmedik kalmadı bizim. Dava üstüne dava açtılar. Yok adliyeye hakaret, yok hakime hakaret, yok hakimi hedef göstermek..
İnsaf edin be!.. Yaptığımız yapacağımız, “Şu hakim şöyle bir karar verdi” demekten ibaret.
Verdikleri karar yanlış ise, o kararı verirken düşünseydiler.
Kararları doğru ise; o kararı bizim yayınlamamızdan niye çekiniyorlar!
Dedik ya, yanlış karar veren hakimleri deşifre ettik diye, biz çok çile çektik..
Şimdi görev, dürüst geçinen kartel yazarlarında.. Özel sohbetlerde, ne kadar ilkeli çizgileri olduğunu anlatan gazetecilerde..
Örneğin, EminÇölaşan buyursun yazsın bu olayın mimarı hakim ve savcıları.. TuncayÖzkan ekranından göstersin, bu işten kaymak yiyenleri..
Ama tık yok bunlarda da..

Üç savcıdan birisi araba hediyesi almış, biri oğlunu İtalya’da dil kursuna göndertmiş, diğeri de oğlunu orman işgalcisi şirkette işe koyduruyor.
Başbakan hakkındaki soruşturmanın küçücük bir aşamasında bulunan hakim-savcıyı bile, Erdoğan’ı mahkûm edemedikleri gerekçesiyle hedef tahtasına koyan kartel yazarları, ne bekliyorlar acaba, bu hakim ve savcılar hakkında soruşturma açılmamasının sebebini sormak için?
Biz yazınca, “Hakimler hedef gösterildi” diyorlar.
Biz yazmayalım haydi..
Buyrun siz yazın..

Mağdurlardan birisi diyor ki; “Beykoz Adliyesi’nden Acarlar aleyhine karar çıkmaz.”
Evet, bu kadar iddialı konuşuyor adam. Devam ediyor açıklamasına: “Açın adliye kayıtlarını inceleyin, sözümün gerçek olduğunu göreceksiniz.”
Ama ne HSYK duyuyor, ne de Adalet Bakanı.
Hiçbir şey yokmuş gibi yollarına devam ediyorlar!
AdaletBakanı Cemil Çiçek, hafta sonunda Kartal Adliyesi’nin açılış kurdelesini kesti.
Ne için?
Garibanları yargılayıp cezalandırmak, Acar gibi büyük hortumların faillerini de bir kılıf hazırlayıp kurtarmak için mi?
Niçin Acar’ların hortumu için soruşturma açmıyorsunuz da, adliye binası açılışları ile zaman öldürüyorsunuz?

Tek başına o devasa binalar, adaleti sağlayabilir mi? İçinde ayrıca, adaleti uygulayacak hakim ve savcılar olması gerekmez mi?
Devamında; onları denetleyecek, doğru kararlarında destekleyip, yanlışlarında cezalandıracak HSYK’sı, AdaletBakanlığı ile bir üst yönetim olması gerekmez mi?
Buyrun sayınÇiçek, ipler sizin elinizde.. 4 yılı doldurdunuz, daha ne bekliyorsunuz?

Yoksa, sizin gücünüz sadece Sarıkaya’ya mı yetiyor?

Ali İhsan KARAHASANOĞLU
E
18 yıl
MUhahahahahaHAhaa... Hatta ZZUuuhahahahahaa!!!!
http://www.youtube.com/watch?v=MwUO--GGxuQ

Hem kel hem fodul, üstelik himmmm kem küm himmmmm.........




E
18 yıl
¤º°`°º¤ø,¸¸,ø¤º° KASA BOYAMA REHBERi °º¤ø,¸¸,ø¤º°`°º¤
Bir kac gündür PC Modifikasyon bölümüne giriyorum. Cok güzel calismalar var ancak boyama konusunda bazi arkadaslarin yetersiz oldugunu gördüm. Alin terinizi dökerek ve günlerinizi feda ederek ortaya koydugunuz eserlerinize, elimdeki bu güzel dökümani sizlerle paylasarak, biraz da benim katkim olsun istedim.

Herkese simdiden iyi modlar diliyorum. Kolay gelsin..






Giris:

Herkes bir taneye sahip olduğunu iddia eder! Hemen hemen tüm fanatikler size nasıl yapılacağını bildiklerini söylerler. Fakat iş icraata gelince, kimin sahiden bitmiş gerçekten ayna gibi bir bilgisayar kasası var? Ben size gerçekten ayna gibi kasa kapağı nasıl olur söyleyeyim: Sabahları kasanızın kapağına bakarak saçlarınızı düzeltebiliyorsanız o zaman sizin de ayna gibi parlak bir kasa kapağınız var demektir. Peki bunu kendinizin de yapabileceğinizi hem de normalde kasa boyamak için kullandığınız sıradan boyalarla yapabileceğinizi biliyor musunuz? Bu aynayı nasıl yapıyoruz, sırları neler, hileleri, tavsiyeleri ve bütün o moda olmuş boya işlerinin en moda malzemeleri…

Öncelikle boyama hakkında biraz konuşalım. Modern kutu sprey boyama bir çok farklı teknik ve süreçten oluşur: Katı renkler, ince metal tabaka, metalik, inci vs… Bunların her biri farklı teknikler gerektirdiğinden bu makalede sadece birinden bahsedeceğiz. Eğer arada bir kasa boyama yapmıyorsanız bile modifiyeye birazcık ilginiz varsa keyifle okuyacığınızı tahmin ettiğimiz bir makale hazırladık. Bu yazıda sadece “Katı Renkler”den bahsedeceğiz.

Rengimiz siyah olacak. Bunu seçmek için birkaç küçük nedenimiz var. Siyah en popüler, bir şekilde de bağışlaması olmamasıyla aslında talihsiz bir renktir. Her hata üzerinde hemen gözükebilir. Ancak bunun yanında siyah, tüm renklerin en derinini sunar bizlere.

Şimdi, işimiz neyi nereden bulacağımız. Öncelikle kutu spreyleri bir çok otomotiv mağazalarından ya da nalburlardan edinebilirsiniz. Kutu spreylerde iki seçeneğiniz var: Enamels (emaye; parlatmak için) ve Lacquers (vernik). Emaye olanlar uzun ömürlüdür, uzun sürede kururlar ve tatmin edici parlaklıkları vardır. Vernik ise daha dayanıklıdır, çabuk kururlar ve en güzel parlaklıklardan birine sahiptirler.

Seçimimiz vernik. Çünkü ortalama bilgisayar kullanımı için daha dayanıklı. Örneğin makinanızı alıp LAN partilere gidiyorsanız üzerindeki boyanın taşıma esnasında yıpranmaması için dayanıklı olması gerekir. Bu boyamayı yapmamın sebeplerinden biri de aslında sıradan birinin de boyayla ne kadar güzel işler çıkarabileceğini göstermekti biraz da… Bunun için siyah akrilik bir boya seçtim.

*****************************************************************************

İşe Başlayalım. Ne Gereklidir?...

Bütçenize göre ihtiyacınız olabilecek bazı malzemelerin listesi aşağıda:

● Astar boya: hangisi işinize gelirse kullanabilirsiniz.
● Zımpara kağıdı: Islak/kuru gri renkli zımpara kağıdı. 2000, 1500, 600 ve 400’lük zımpara
kağıtlarına ihtiyaç duyacaksınız.
● Zımparalama bloğu. Örneğin tahtadan düz bir blok edinirseniz, zımparalama işleminiz çok daha
düzgün olacaktır. Hatta blok olmadan işinizin çok zor olacağını söylemiliyim. Her marangozun
kapısının önündeki artık tahta parçaları arasından kolaylıkla bedavadan
bulabilirsiniz. Hazır olarak ta satılıyorlar ama bence extradan para vermeye hiç gerek yok.
● Pasta. Oto boya malzemesi satan yerlerden rahatlıkla bulabilirsiniz. „İnce“ olanlardan almaya
özen gösterin.
● Cila. Oto boya malzemesi satan yerlerden rahatlıkla bulabilirsiniz.
● Temiz, %100 koton bez.
● De-nature alkol.





Resimdeki malzemeleri herhangi bir otomotiv mağazasından, ya da çevrenizdeki büyük mağazalardan ( Bauhouse, Carrefour, MMM Migros, Real vs…) edinebilirsiniz. Ihtiyacınızdan biraz daha fazlasını almanız işinizin az malzemeyle yapılmasını önleyecek ve işinizin kalitesini arttıracaktır.

*********************************************************************************

Mesai Saati Başlasın...





Evet, şimdi işimize başlayabiliriz. Birinci adımımız orijinal kısmı zımparalamamız. Bir adet zımpara kağıdını alın ve zımpara bloğu üzerine sarın. Bir kaba serin, sabunlu su doldurun ve elinizdeki zımparayı içinde biraz gezdirin. Bir miktar sabunlu su kasa paneli üzerine dökün. Tebrikler! Islak bir şekilde zımparalamaya başladık. Bu kısım en önemli noktalardan bir tanesi ve daha sonra da karşımıza çıkacak. Konu ile alakalı olduğunda bununla ilgili daha fazla detay vereceğiz. Zımparalama yaparken boya tozları sürekli surette zımpara kağıdınızın yüzeyini kaplayacak ve tırtıkların aralarını tıkayacaktır. Zımparanızı sürekli değiştirmek zorunda kalabilirsiniz.





Amaç, burada bunu metal’e indirmek değil, düz yüzeye getirmek. Sakın çok fazla bastırarak işin bir an önce bitmesi için uğraşmayın. Sabırla düzenli bir şekilde çok bastırmadan zımparalayın. Eğer alttaki metali çizerseniz ancak macunla düzeltilebilecek durumlarla karşılaşabilirsiniz ve bu da işinizi çok ama çok zorlaştırır. Ayrıca metale kadar inmek şu bakımdan da kötüdür:. Ürün üreticisi bir çok zorluklarla çeşitli kimyevi maddeler kullanarak bu metal’I kolayca boya tutacak şekilde yapıyor. Eğer siz kazıyarak metalin üzerindeki o tabakayı da alırsanız, çıplak metalin boya tutması oldukça güçleşecektir. Eğer metal yüzeyin üzerine küçük benekler şeklinde zarar verirseniz telaş yapmayın. Fazla derin olmadığı takdirde boya tutacaktır. Bu sadece yontmak için biraz eğimli olmasına neden olacaktır.





Yapmaya çalıştığınız şey, elinizdeki zımpara kağıdı ile yüzeyi en prüzsüz hale getirmek olmalı. Panel oluşturulduğunda, köşeleri ve işaretlediğiniz yerlerdeki, kusursuz bir pürüzsüz yüzeye sahip olmanızı engelleyecek olan küçük ve büyük benekleri yok etmek üzerinde durun. Beneklerin nerelerde olduğunu bulabilmek için yüzeye bir miktar siyah ya da koyu renkli toz atmanız da sizlere yardımcı olabilir. Tozu attıktan sonra üstteki tozları aldığınızda çukur ya da benek olan kısımlar kendini belli edecektir. Ayrıca detay olarak yapılmış çukurluklar ise işinizi ayrıca zorlaştıracaktır. Kasa kapaklarındaki açma oyukları buna güzel örnektir. Ön bezel’ler için el işi yeteneği gerekmektedir. Bir de düzenli olarak zımpara kağıdınızı sabunlu su içinde durulamanız yapacağınız herhangi bir hatayı engelleyecektir.

Bitirdiğinizde panelinizin bir bebeğin cildi kadar pürüzsüz olması gerekmektedir. Tabii ki kendi isteğinizle yaptığınız spotlar hariç. Aşağıda bir örneği bulunuyor.






Şimdi astar boya kısmına geçiyoruz. Fakat öncelikle yüzeyde herhangi bir toz, pudra ya da herhangi bir istenmeyen madde bulunmadığından emin olmamız gerekiyor. Bunun için denature alkollü bir bez kullanmamız yeterli olacaktır.





Ve işte, işin astar boya kısmındayız. Ilk once kenarlardan başlayın, daha sonra orta kısımlara. Ileri geri boyamaya devam edin. Her hat üzerinden tekrar giderek daha verimli olması açısından her hattan iki kez geçtiğinizden emin olun.





Boyamayı gölgede ve mümkünse rüzgarsız ve çimenlik olmayan bir alanda yapın. Eğer üzerinde böcekler varsa onları temizleyin. Çünkü böcekler boyanın güzel koktuğunu düşünürler, ya da hayatlarının değersiz olduğunu sanırlar, bu yüzden böyle saçma şeyler uğruna hayatlarını feda ederler. Ayrıca herhangi bir yolla işinize burunlarını sokmak ve işinize zarar vermek için bütün çalışma süreciniz boyunca ellerinden gelenin en iyisini de yapacaklardır. J Bu nedenle iyi havalandırılmış ve dış güçlere kapalı bir odaya ihtiyacınız olacak. Ancak kesinlikle maske kullanmaya özen gösterin. Ne yaparsanız yapın böcekleri toplamamaya çalışın. Işi sadece daha da zorlaştırmış olacaksınız. Herneyse, panelinizde iyi bir boyama yaptığınıza emin olun ve güneşte bir ya da daha fazla saat kurumaya bırakın. Birçok astar boya en az 30 dakikayı uygun görür. Siz yine de boyanızın etiketini control edin ve garanti olması için üstüne biraz daha zaman ekleyin.





Kuru ve iyi olduğuna emin olduğunuzda, işimiz tekrar ıslak zımparalamaya dönecek. Eğer bu aşamada da panele herhangi bir zarar verirseniz panik yok. Yapmanız gereken tekrar astar boya atıp beklemeniz ve ıslak zımparalamaya tekrar başlamanız. Elinizden geldiği kadar yüzeyi flat yapmaya çalışın ve denature alköllü bir bez ile tekrar ovalayın. Şimdi gerçek rengimize kavuştuk. Elinizdeki bezle neler topladığınıza bir bakın:







Ve şimdi işin resmi sonuna yaklaşıyoruz. Boyanızı çıkarın. Benim tercihim siyah, her ne kadar siyah gerçekten bir renk olmasa da, herneyse. Kutunun iyi sallandığından ve her ihtimale karşı yedek bir sprey kutusu aldığınızdan emin olun. İyiliğiniz için son kez panel üstünü iyice temizleyin. Öncelikle kenarlardan başlayın daha sonra da yüzeye. Astar boya aşamasında yaptığımız gibi her hattın üzerinden tekrar geçmeyi unutmayın. Boyamaya size yakın olan kısımdan başlayın en son da uzak tarafı boyayın. Hızlı hareket etmeyin. Boya belli bir derecede kalın fakat çok kalın olmasın.





Boyalı panelinizi güneşte bırakabildiğiniz kadar uzun süre kuruması için bırakın. Gece de almayı unutmayın. Yoksa sisten ya da dumanlardan dolayı zarar görebilir. Şimdi sıra ıslak zımparalamaya geldi. Panelin yüzeyine dikkatlice bakın, tüm o gamze gibi şekilleri görebiliyor musunuz? Buna portakal-kabuğu da denebilir. Bunu istemezsiniz herhalde. Fakat ne yaparsanız yapın hiçbir sprey boya istediğiniz ölçüde güzel bir iş çıkarmayacaktır. Alttaki resime bir göz atın. Islak zımparalamadan sonra aşağıdaki gibi donuk bölgeler görebilirsiniz. Bunlar zımpara kağıdının dokunduğu yerler ve boyanın gelmediği ya da az geldiği noktalar olabilir.





Bazı bölgelerin ise pürüzsüzce zımparalandığını görebilirsiniz (parlayan küçük spotlar ile). Kuzey ve güney doğrultulu zımparalayın, daha sonra doğu ve batı. En sonda ise 45 derece açılarla. Böylece 8 yönden zımparalamış olacaksınız. Zımparalarken daireler çizmeyin. Bu paneli baskıya maruz bırakabilir ve de yapmanız gerekenden daha derine inebilirsiniz.





Bunları yaparken evinizde bir çok karışıklığa ve düzensizliğe sebep olabileceğinizi unutmayın, ve bu yüzden elinizin altında yeterince temizlik malzemesi olduğuna emin olun. Bu boyama işini kesinlikle oturma odanızda ya da fırça yiyebileceğiniz yerlerde denemeyin. Şimdi tekrar bazı detayları halletmek için el becerinizi kullanmak zorunda kalacaksınız. Bu ilk tabaka boya için 600’lük (başlangıçta) ve 1000’lik (daha sonra) zımpara kağıtları kullanabilirsiniz. Herşey yeterince pürüzsüz göründüğünde 1000’lik zımparaya geçebilirsiniz. Panelin son görünüşü aşağıdaki gibi olmalıdır.





Bunu yaptıktan sonra bir kat daha boya atmak isteyeceksiniz (en az bir kat). Paneli temizleyip önceki aşamalarda yaptığımız gibi boyuyoruz. Önceki aşamalardaki gibi kurumaya bırakıyoruz (sabredebildiğiniz kadar bırakmanız önerilir). Tekrar ıslak zımparalama aşamalarını tamamlıyoruz (600’lük ile başlayıp sonra 1000’lik zımparalar ile). Aşağıdaki resimde görebildiğiniz gibi görünen kenar yeterince flat değil.





Bu noktada, paneli tekrardan zımparalamak (tabii metal yüzeye temas etmemeye dikkat ederek) ve bir kat boya daha atmak gerekecek. Ve ilk boyadığımız aşamaya geri dönüyoruz bu yüzden:





Görebildiğiniz gibi panel etraftaki nesneleri yansıtabilecek kadar flat bir konuma geldi. Bu aşama genelde bir çok kullanıcının işi bıraktığı nokta. Fakat bu böyle olmamalı. Bu yüzden bir kez daha zımparalama oalyına giriyoruz (sırasıyla 600, 1000, 1500, en son da 2000’lik ile). Işte son aşamada geldiğimiz nokta:





Şimdi üzerinde çalışabileceğimiz temiz ve flat bir yüzeye sahibiz. Pastanızı ve havlu kumaşınızı alın. Temizleyiciyi bezin üzerine dökün ve ovalamaya başlayın. Şişenin talimatlarına uygun olarak yüzey kuruyana kadar ovalamaya devam edin. Bezin kuru kısımlarını da kullanarak parlatabilirsiniz. İlk aşamadan sonra panelden bir görüntü:





Iyi bir yansıma alana kadar parlatmaya devam etmeniz gerekli. Bu 3-4 (az ya da daha fazla) kez sürebilir. Kendiniz tatmin olana kadar devam etmelisiniz. Fakat bazı hafif çiziklerin yüzey üzerinde kalabileceğini de unutmayın. Çünkü kullandığınız bez hafif aşındırıcı bir özelliğe sahip olabilir. Bunu bezinizin üstünde kalan boya kalıntılarından anlayablirsiniz.

Son durak: Parlatma-Sırlama. Temiz bir bezin üzerine bir miktar cila koyun ve dağıtın. Öncelikle ortalama bir baskı uygulayın. Birkaç kere aynı şeyi tekrarladığınızda (kendiniz parlaklıktan tatmin olana kadar) parlaklığı göreceksiniz. Işte şimdi sıra emeğinizin karşılığını almaya geldi. Panelinize bakıyorsunuz ve yüzünüz ve arkanızdaki herşey panelde. Iki aşama parlatmadan sonraki panel görüntüsü aşağıda:







Bir dip not olarak, boya bir ay veya daha fazla süre sertleşmez. Bu zamandan sonra oldukça sertleşecek ve hemen hemen çizilmesi bile zor bir kıvam alacak. Eğer bir veya iki kez daha parlatma işlemlerini tekrarlarsanız (ilerleyen zamanlarda) ve biraz da balmumu sürerseniz kasa kapağınız çok daha dayanıklı olacaktır.





Güzel calismasindan dolayi Cengiz YAMAN´a tesekkürler..
E
18 yıl
MOVED: ***** Sag Tusta Ne Varsa Buraya Yapistirin *****
E
18 yıl
İşte Kesin Çözüm!
***************************************************************************************************************************



Türkiye'de azılı katiller tecavüzcüler,
hırsızlar, ızr düşmanları afla salıverilsin.
İran'da tecavüz suçundan hüküm giyen 5 kişi
idam edildi.

< Resime gitmek için tıklayın >

Farsça yayımlanan İtimad gazetesinin haberine göre, ülkenin kuzeyindeki
Gülistan eyaletinin Minudeşt kentinde geçen yıl kadın kaçırarak tecavüz etme
suçundan idama mahkum edilen 5 kişi hakkındaki karar dün infaz edildi.
Haberde, Haşayar, Ebulkasım, Ruhullah, Hasan ve İsmail adlı hükümlülerin,
şehir stadyumunda binlerce kişinin önünde asılarak idam edildiği belirtildi.
İran'da tecavüz, cinayet, uyuşturucu kaçakçılığı ve vatana ihanet gibi
suçlar idamla cezalandırılıyor.
E
18 yıl
***** Sag Tusta Ne Varsa Buraya Yapistirin *****
Herkesin sag tusunda illa ki birseyler vardir. Herkes mesaj kismina sag tiklayip YAPISTIR* yapsin bakalim, neler cikacak görelim. Degistirmek yok ama, neyse o.

*Ya da Ctrl+V

Hadi ben basliyorum.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



http://www2.speedyshare.com/data/448371170/934040/2239106/Video(03).3gp

(Eskisehirdeki su polisiye olayin videosunun linki kalmis)
E
18 yıl
BiLEN YOK MU? Renkli Dis Macunlari Neden Karismiyor?
Hani bazi dis macunlari tüpün icinden beyaz-kirmizi ya da beyaz-mavi seklinde seritli sekilde cikiyor ya. Bunlar tüpün icindeyken neden karismiyor?

Tüpün icinde bölmeler var deseen, yok..

Birbirine karismayan maddeler deseeen, o da degil. Ciktiktan sonra bir güzel karisiyor.

Acep ne olaki?
E
18 yıl
\"4 bakan var bir gören yok\" Kirmizi Bültenle ARANAN YIMPASCI
Emniyet Genel Müdürlüğü, Yimpaş Holding A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar'ın yakalanmasına ilişkin polis kayıtlarına herhangi bir bilginin bulunmadığını bildirdi.

Emniyet Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, bir gazetede yer alan ''4 bakan var bir gören yok'' başlıklı haberde adı geçen Dursun Uyar hakkında, İnterpol Daire Başkanlığının yaptığı dosya tetkikinde, Almanya İnterpolünce difüzyon mesajı ile Uyar'ın uluslararası seviyede aranmasının talep edildiği belirtildi.

Difüzyon mesajının mevzuat gereği Adalet Bakanlığına iletildiğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Bakanlıkça yapılan iadeye elverişlilik denetimi sonucunda, Uyar'ın Türk vatandaşı olması nedeniyle Anayasamızın 38., suçluların iadesine dair Avrupa Sözleşmesi'nin 6. ve TCK'nın 18/2 maddeleri gereğince iadesinin mümkün olmadığının bildirildiği, bununla beraber şahıs hakkında TCK'nın 11/1 maddesi kapsamında ülkemizde soruşturma başlatılmasını teminen Alman makamlarından bilgi ve belgelerin gönderilmesinin talep edildiği, ancak Alman adli makamlarınca dosyanın kapsamlı olması nedeniyle talebimizin yerine getirilemediği anlaşılmıştır.

Konu, Adalet Bakanlığı'nın takibi altındadır. Halen Dursun Uyar hakkında polis kayıtlarına yakalanmasına ilişkin intikal etmiş bir bilgi bulunmamaktadır.''

AA








YALAN... YALAN... YALAN... Gazetelerin bu sekilde yalan haber yapmasi karsi yasal bir yaptirim yok mu?
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.