Teknoloji Haberleri
M
Gönderiler
Hakkında
0 M
10 yıl
|
Hobi sahibi olmak, herhangi bir şeyi tutku ile takip etmek güzel bir şey. Benim hayatımın her döneminde ilgi duyduğum, peşinden gittiğim hobilerim oldu hep. Aksini düşünemiyorum zaten. Ciddi boşlukta hissederim kendimi. Çünkü akşam işten geldikten sonra yemek yeyip televizyon karşına geçip, yatana kadar televizyon izleyebilecek bir adam değilim. Televizyon izlerim ama aynı zamanda başka şeylerle de uğraşmam gerek. İşte maket, bu iş için biçilmiş kaftan. Televizyon izlerken yapılabilecek güzel bir uğraşı. Yazının devamı; https://multimeydan.wordpress.com/2016/01/12/maket-plastik-model-1/ < Resime gitmek için tıklayın > |
M
10 yıl
|
Doğada tek başına yaşam içten içe birçok kişinin hayalini kurduğu, düşününce akla hoş gelen ancak bir türlü uygulamaya geçirilemeyen bir fikir. Doğada tek yaşamak kadar uçuk olmasa da hepimiz birilerinden, “güneye gidip limon yetiştirmek istiyorum” ya da “okyanus kenarında ev sahibi olup kayığımı zımparalamak istiyorum” tarzı hayaller duymuşuzdur. Belki de bizzat kendimiz bu tip hayaller içine girmişizdir. Bana kalırsa bunun temel nedeni, hayatın git gide daha yorucu hale gelmesi. İş güç anlamında söylemiyorum. Sosyal yaşam çok yorucu hale gelmeye başladı. Sürekli bir mücadele, bir yarış içerisinde herkes. Birilerine bir şeyler kanıtlama derdinde. Eskiden insanlar işe gidip yoruluyorlardı. Mesai bittiğinde ise herkes kafası rahat bir şekilde dinlenebiliyordu. Şimdi asıl mücadele mesai saatinden sonra başlıyor. Neyse asıl konumuzdan uzaklaşmayalım. İşte saydığım tüm bu nedenlerden ötürü herkes kafasını dinleyebileceği, gereksiz rekabet ve mücadelelerin içinde olmayacağı bir yaşamın hayalini kuruyor. Ama harekete geçemiyor. Çünkü hepimiz bu yaşam tarzından şikayet etsek de bir anlamda bağımlısı olmuşuz. Her şeyi bırakıp gitmek içten içe zor geliyor. İşte tam bu noktada ne demiş Dick Proenneke; “Sadece hayal etme, yap” Yazının devamı; https://multimeydan.wordpress.com/2016/01/08/alone-in-the-wilderness/ < Resime gitmek için tıklayın > |
M
10 yıl
|
Oyun oynamaya 80’li yıllarda Commodore 64 ile başladım. Bilenler bilir o zamanlar Commodore ile oyun oynamak hem bir ayrıcalık hem de bir eziyetti. Oyun temin etmenin zorluğunun yanında, oyunları çalıştırabilmek de ayrı bir maharet gerektiriyordu. Bildiğimiz kaset çalara (gerçi çoğu kişi artık kaset çaların ne olduğunu da bilmiyor) kaset takıp oynuyorduk oyunları. Oyun yüklenirken fazla ses çıkarttığımızda hata verebiliyordu. O yüzden oyunu takıp yüklemesini beklemeye başladığımızda evde, Acun Survivor birincisini açıklıyormuş gibi gereksiz bir sessizlik ve gerginlik yaşanıyordu. Yükleme tamamlanıp oyun başladığında ise bizden mutlusu olmuyordu. Biz Commodore 64 sahiplerinin forsu, bazı arkadaşlarımın Amiga aldırması ile hızlı bir şekilde dip yaptı. Commodore’lar hızla yatakların altındaki yerlerini alırken yeni buluşma yerimiz Amiga sahibi arkadaşların evleri olmaya başladı. Güzel günlerdi. (iç geçirme emojisi:)() Yazının devamı ; https://multimeydan.wordpress.com/2016/01/04/fallout-shelter/ < Resime gitmek için tıklayın > |
M
10 yıl
|
Oyun oynamaya 80’li yıllarda Commodore 64 ile başladım. Bilenler bilir o zamanlar Commodore ile oyun oynamak hem bir ayrıcalık hem de bir eziyetti. Oyun temin etmenin zorluğunun yanında, oyunları çalıştırabilmek de ayrı bir maharet gerektiriyordu. Bildiğimiz kaset çalara (gerçi çoğu kişi artık kaset çaların ne olduğunu da bilmiyor) kaset takıp oynuyorduk oyunları. Oyun yüklenirken fazla ses çıkarttığımızda hata verebiliyordu. O yüzden oyunu takıp yüklemesini beklemeye başladığımızda evde, Acun Survivor birincisini açıklıyormuş gibi gereksiz bir sessizlik ve gerginlik yaşanıyordu. Yükleme tamamlanıp oyun başladığında ise bizden mutlusu olmuyordu. Biz Commodore 64 sahiplerinin forsu, bazı arkadaşlarımın Amiga aldırması ile hızlı bir şekilde dip yaptı. Commodore’lar hızla yatakların altındaki yerlerini alırken yeni buluşma yerimiz Amiga sahibi arkadaşların evleri olmaya başladı. Güzel günlerdi. (iç geçirme emojisi:)() Yazının devamı ; https://multimeydan.wordpress.com/2016/01/04/fallout-shelter/ < Resime gitmek için tıklayın > |
M
10 yıl
|
Ne demişler, Dubai‘ye gidip safari yapmadan dönmek olmaz. Hakikaten böyle demişler mi bilmiyorum ama ben demiş oldum. Bu yazıda 9-13 Aralık 2015 tarihlerinde yapmış olduğum Dubai/Abu Dhabi Seyahati kapsamında katıldığım safari tecrübelerimi paylaşacağım. Dubai yazısına burayı tıklayarak, Abu Dhabi yazısına da burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz. Safari denilince, insanın aklına vahşi topraklarda aslan kaplan peşinde koşmak, fil görmek, zürafa beslemek geliyor. En azından bende hep böyle çağrışım yapmıştır. Dubai’deki çöl safarisi tabi ki böyle birşey değil. Hayvan olarak deve ile idare etmek zorundasınız. O da şanslıysanız eğer. Dubai’ye turistik olarak geldiyseniz safari kaçınılmaz oluyor. Ciddi bir pazarlama durumu var. “Adamlar çölden bile para kazanıyor” geyiğini yapacaksınız, kaçarı yok. Yazının devamı; https://multimeydan.wordpress.com/2015/12/31/safari-dubai/ < Resime gitmek için tıklayın > |
M
10 yıl
|
İnsan çocukluk günlerini ne kadar özlemle anmaya başlarsa, o kadar yaş alıyor demektir. Hele ki kendi döneminden konu açılınca, önce büyük bir heyecanla o zamanları yad edip sonrasında içinizi buruk bir hüzün kaplıyorsa, “zaman çok hızlı geçiyor” klişesinin aslında bir klişe olmaktan ibaret olmadığının farkına varıp derinlere dalıyorsanız, çocukluk döneminiz acımasızca sizden uzaklaşıyor demektir. Yazının devamı; https://multimeydan.wordpress.com/2015/12/28/mahalleden-arkadaslar/ < Resime gitmek için tıklayın > |
M
10 yıl
|
Ben bu tarz listeleri kendi izlediğim filmler arasından seçerek oluşturuyorum. İzlemediğim hiçbir filmi dahil etmiyorum bu listelere. Dolayısıyla bu listede olmayan daha birçok izlenesi hapishane temalı film vardır mutlaka. Ancak benim izleyip beğendiğim ve yorumlarımı ekleyebileceğim filmleri toparlıyorum bu listelerde. Yazının devamı; https://multimeydan.wordpress.com/2015/12/23/watchlist2-hapishane-temali-filmler/ < Resime gitmek için tıklayın > Liste dışında kalan, bildiğiniz izlenesi filmler varsa paylaşın izleyelim:)) |
M
10 yıl
|
“Yapaylığının arkasına bir büyü yerleştirmeyi başaran şehir.” Bir hikayesi var Dubai’nin. Her ne kadar yapay ve yeni bir şehir olsa da, petrol parası ile hiç bir masraftan kaçınılmadan çölün ortasına inşa edilen lüks yaşantının simgesi bir şehir olsa da insanı büyülemeyi başarıyor. Bu gezi yazımda 9-13 Aralık 2015 tarihleri arasında gerçekleştirmiş olduğum Dubai-Abu Dhabi gezisi tecrübelerimi paylaşacağım. Herhangi bir detay atlamamak ve yazıları gereksiz uzun tutmamak amacıyla Dubai, Abu Dhabi ve Safari olarak üç ayrı yazı paylaşmayı düşünüyorum. Yazının devamı; https://multimeydan.wordpress.com/2015/12/16/dubai/ < Resime gitmek için tıklayın > Petrolün başkenti diyorum çünkü Birleşik Arap Emirlikleri’nde, petrolün yaklaşık yüzde 94‘ü Abu Dhabi Emirliği’nden çıkarılıyor. Bölge aynı zamanda doğalgaz rezervleri bakımında da oldukça zengin. Hazinenin üstüne kurulmuş bir şehir diyebiliriz Abu Dhabi için. 9-13 Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirdiğim BAE seyahati kapsamında 1 günümü geçirdiğim Abu Dhabi ile ilgili gözlemlerimi paylaşacağım bu yazıda. Daha önce aynı gezi kapsamında gittiğim Dubai ile igili yazımı paylaşmıştım. https://multimeydan.wordpress.com/2015/12/22/abu-dhabi/ < Resime gitmek için tıklayın > Ne demişler, Dubai‘ye gidip safari yapmadan dönmek olmaz. Hakikaten böyle demişler mi bilmiyorum ama ben demiş oldum. Bu yazıda 9-13 Aralık 2015 tarihlerinde yapmış olduğum Dubai/Abu Dhabi Seyahati kapsamında katıldığım safari tecrübelerimi paylaşacağım. Dubai yazısına burayı tıklayarak, Abu Dhabi yazısına da burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz. Safari denilince, insanın aklına vahşi topraklarda aslan kaplan peşinde koşmak, fil görmek, zürafa beslemek geliyor. En azından bende hep böyle çağrışım yapmıştır. Dubai’deki çöl safarisi tabi ki böyle birşey değil. Hayvan olarak deve ile idare etmek zorundasınız. O da şanslıysanız eğer. Dubai’ye turistik olarak geldiyseniz safari kaçınılmaz oluyor. Ciddi bir pazarlama durumu var. “Adamlar çölden bile para kazanıyor” geyiğini yapacaksınız, kaçarı yok. Yazının devamı; https://multimeydan.wordpress.com/2015/12/31/safari-dubai/ < Resime gitmek için tıklayın > |
M
10 yıl
|
“Hayat, yaşadığımız şey değildir; hayat yaşadığımızı hayal ettiğimiz şeydir.” Bu kitap okumayı planladığım, listemde olan bir kitap değildi. Ocak ayında eşimle birlikte Lizbon‘a yapmayı planladığımız seyahat planı kapsamında bir nevi algıda seçicilik sonucunda kitabı edindik. Antik diller öğretmeni Raimund Gregorius ansızın, duyduğu bir Portekizce kelimenin büyüsüne kapılarak yaşadığı şehri ve düzenli hayatını terk edip çıktığı yolculuğu konu alıyor kitap. Rutin hayatı bir kenara bırakıp çekip gitmek, yeni bir maceraya yelken açmak her zaman çekici, farklı bir cazibesi olan bir fikirdir birçok kişi için. Her şeyi geride bırakıp gitmek. Cesaret ister. https://multimeydan.wordpress.com/2015/12/02/lizbona-gece-treni/ < Resime gitmek için tıklayın > |
DH Mobil uygulaması ile devam edin.
Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin.
Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.
https://multimeydan.wordpress.com/2016/01/13/watchlist3-en-iyi-kore-filmleri/
< Resime gitmek için tıklayın >
Liste dışında kalan, bildiğiniz izlenesi filmler varsa paylaşın izleyelim:))