Oyunculuğun en büyük ayrımı PC ve konsollar arasında yaşanıyor. Her iki seçenek de kendine has avantaj ve dezavantajlarla birlikte kemik bir kullanıcı kitlesine de sahip. Konsollar uzun yıllardır sorunsuzca oyun oynanan bir platform olarak görülse de son yıllarda bu çizgiden biraz kaymış durumdalar. Bunun yanı sıra konsol altyapılarının PC'ye benzer bir mimariye taşınması da rekabetin iki tarafını birbirine yaklaşmasını sağlamıştı. 

 

Önemli oyun üreticisi ve yayıncısı Electronic Arts'ın "Rekabetten sorumlu şefi" Peter Moore son konuşmasında konsolların geleceğinin karanlık olduğunu söyledi. The Daily Orange'a konuşan  Moore: "İleride konsolların bugün bildiğimiz gibi olacağını düşünmüyorum. Stream teknolojisi gelişiyor ve bu sayede donanımları evimize taşımamıza gerek kalmayacak. Battlefield 12 oynamak istediğinizde Xbox'ı açmak yerine çok daha basit bir çip ve monitör ile bunu yapabileceksiniz" dedi.

 

Ayrıca Bkz.Nvidia Ansel ile oyun içi ekran görüntüsü alma seviye atlıyor 

Yeni nesil konsolların kısa süre içerisinde donanım güncellemesine gereksinim duyması da bu değişim için önemli bir gösterge sayılabilir. Konsol sahipleri genellikle 3 yılda eskiyecek bir ürünü almaya alışık olmadıkları için bu değişimler onları haklı olarak rahatsız ediyor, ancak diğer yandan konsol gücünün PC'yi yakalayabilmesi için de bu tarz güncellemeler şart gibi. Özellikle 4K oyunculuk ve VR gibi üst düzey deneyimler önümüzdeki yıl güncellenecek konsollar üzerinde bile tam anlamıyla sunulamayabilir. Bu durumda bir kaç yıl sonra yine yeni bir donanım güncellemesi gerekecektir. 

 

Her ne kadar Moore'un söylediği değişim kısa süre içerisinde gerçekleşecek gibi görünmese de bugün konsolların zararına fiyatlarla satıldığını biliyoruz. Eğer stream teknolojisi için yeterli altyapı sağlanırsa konsol üreticilerinin üzerinden de bir yük kalkacak diyebiliriz. Bu durumda sektördeki para akışı da yalnızca yazılımlar üzerinden dönmeye başlayacak bu durum da tabii ki sektördeki dengeleri değiştirecektir. Belkide konsol üreticileri arka planda 5-10 yıllık süreye ihtiyaç duyacak bu değişime hazırlanmaya başlamıştır bile.

 

 

ABD'de yer alan ve dünyanın sayılı eğitim kurumları arasında gösterilen Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) özellikle bilim, mühendislik ve ekonomi alanlarında dünyaya yön veren isimleri yetiştirmesiyle biliniyor. Dünyanın ve insanlığın gidişatını daha iyi bir noktaya taşımak isteyen kurum bu yolda "Campaign for a Better World"'ü (Daha iyi bir dünya kampanyası) başlattı.

 

Bu önemli kampanya için öngörülen maddi tutar ise 5 Milyar dolar. Dünyayı daha iyi bir hale getirme planı 6 aşamadan oluşuyor. Bu aşamalar bilimi keşfetmek, dünyanın sağlığı, insan sağlığı, yenilik ve girişimcilik, "öğren, öğret ve yaşa" ve MIT'nin çekirdeği şeklinde isimlendirilmiş.

 

Ayrıca Bkz.Manus VR bu kez tüm kolunuzu sanal gerçeklik dünyasına taşıyacak 

Bilimi keşfetmek aşamasında beyin yaşlanması, Güneş Sistemi dışındaki gezegenler ve protein etkileşimini gibi ilginç bilimsel konular yer alıyor. Dünya sağlığı aşamasında ise sürdürülebilir tüketim arayışı ve iklim değişikliğini önleyecek çevresel çözümler üzerinde çalışılacak.  İnsan sağlığı aşamasında genetik dizilim, uygun ve erişilebilir hastalık testleri, yaygın hastalıkların azaltılması gibi çalışmalar var.

 

 

Akıllı telefon devi Samsung, amiral gemisi modellerini barındıran S ailesini çeşitlendirmeyi oldukça seviyor. Bir çok modelde Mini, Plus, Edge ve Active gibi isimler kullanan üretici son dönemlerde bu çeşitliliği biraz daha azaltmış durumda. Kesintiye uğrayan modellerden birisi ise Active oldu diyebiliriz. Son olarak global pazarda S5 Active kendini gösterirken S6 Active modeli ABD'li operatör AT&T'ye özel olarak duyurulmuştu.

 

Yeni sızıntılar ise bir süredir konuşulan Galaxy S7 Edge'ye ait. Görsellere baktığımızda yine fiziksel olarak kaslı bir telefon görüyoruz. Her ne kadar S7 ailesi suya ve toza dayanıklı olsa da Active bir adım daha önce geçmeye hazır. İddialara göre model askeri sağlamlık testi MIL-STD-810G'den başarıyla çıkabiliyor. Bu sağlamlığı sağlamak için elbette akıllı telefonda da bazı değişiklikler yapılmış.

 

Kasa yine Active serilerinden alıştığımız gibi bir miktar kalın. Ön kısımdaki camın da göze daha kalın geldiğini söyleyebiliriz. Ekranın hemen altındaki tuşlar da yine Active modellerinden alıştığımız üzere tamamen fiziksel yapıda, burada ilginç olan ayrıntı ise geri ve uygulama yöneticisi tuşlarının ters yerlerde olması.

 

Galaxy S7 Active modelinin Snapdragon 820 çipset ile birlikte gelmesi bekleniyor. Bununla birlikte S7'den sağlamlık ve fiziksel yapı dışındaki en önemli farkı pil kapasitesi olacak gibi görünüyor. Yine askeri kamuflaj deseni ile görülen akıllı telefonda parmak izi okuyucusu da yerini alacak. Vietnam'dan gelen sızıntılarda AT&T logosunun görülmesi de modelin bir kez daha operatöre özel olarak duyurulması ihtimalini güçlendiriyor. 

 

 

 

Manus VR, sanal gerçeklik için geliştirdiği eldivenler ile daha önce de gündeme gelmişti. HTC Vive için özel olarak geliştirilen bu eldiven ellerimizi sanal gerçeklik dünyasında oldukça efektif bir şekilde kullanmaya olanak sağlıyordu. Üzerindeki dahili bataryalar ile birlikte 8 saatlik pil ömrü sunabilen ürün kablosuz yapısı sayesinde de ilgi çekmeyi başardı.

 

Eldivenleri geliştirmeye devam eden Manus artık yalnızca elleri değil, eldivenin takılı olduğu kolların tamamını sanal dünyaya aktarabilecek. Üstelik bunun için kolunuzun kalan kısmına ekstra bir aparat eklemeniz gerekmiyor. Eldiven ve bileğin altından takılan bir bant bu iş için yeterli işlevi görebiliyor.

 

Yayınlanan videoya baktığımıza Manus VR'ın kolun tamamını sanal dünyaya aktarmakta oldukça başarılı olduğu görülüyor. Özellikle kolun dönüşü ve dirsek hareketleri de tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi simule edilebilmiş. Teknolojinin bu seviyeye gelmesiyle birlikte özellikle oyunlarda daha gerçekçi bir deneyimin bizleri beklediğini söyleyebiliriz. 

 

Bir süredir ön siparişleri toplayan kit yılın 2. çeyreği bitene kadar geliştirilmeye devam edilecek. 3. çeyrekte ise üretim süreci tamamlanıp satın alanlara ulaştırılmış olacak. Geri bildirim için titreşim motoruna sahip Manus VR ayrıca açık kaynak kodlu geliştirme kitinine de sahip. Ürünün fiyatı ise 250 dolar olarak açıklanmıştı.

 

 

 

Çin merkezli UAV (İnsansız hava aracı) üreticisi Ehang, CES 2016 fuarında geliştirdiği yeni modeli tanıtmıştı. Otonom olarak hareket edebilen ve insan taşıyabilen Ehang 184, bünyesinde 8 pervaneye güç veren sekiz adet elektrik motoru taşıyor. Daha önce gördüğümüz konsept çalışmalardan farklı olarak gerçek anlamda görev yapabilecek durumda bulunan araç, tasarımsal olarak dev bir quadcopter gibi görünüyor ve kokpiti içerisinde herhangi bir pilotaj aracı bulundurmuyor.

 

Ehang'ın kullanmak için geliştirilen özel tablet uygulaması üzerinden gidilecek konumu girmek yeterli oluyor. Araç verilen bilgilere göre iniş dahil bütün işlemleri otonom şekilde kendisi hallediyor ve bu nedenle pilot lisansına dahi ihtiyaç olmadığı söyleniyor. Elektrikli motorlarıyla maksimum 106W / 142 hp güç verebilen ve 100 km hıza çıkabilen Ehang 184, 14.4 kWh batarya birimiyle ise 23 dakika boyunca havada kalarak 16 km kadar yol katedebiliyor.

Ayrıca Bkz.Sadece ön lastiğinizi değiştirerek bisikletinizi elektrikli yapmak ister misiniz? 

Maksimum çıkabildiği yükseklik 3,500 metre olarak açıklanan ve 200 kg'lık toplam ağırlığıyla 120 kg yük taşıyabildiği teknik detaylarında yer alan Ehang 184, çanta gibi eşyalar için ufak bir bagaj barındırıyor ve yolcusuna 4G internet bağlantısı ile klima gibi önemli imkanları da sağlayabiliyor.  

 

 

Biyoteknoloji firması Lung Biotechnology kısa bir süre önce Ehang ile anlaşarak önemli sayıda drone siparişi verdi. Firmaya 15 yıl içerisinde toplamda 1000 adet drone teslim edilecek. Bir drone'un yaklaşık 200 bin dolar fiyata sahip olduğunu göz önüne alırsak anlaşmanın boyutunun çok büyük olduğunu söyleyebiliriz.

 

Ayrıca Bkz.10 yaşındaki çocuk Instagram'ı hackleyerek 10 bin dolar kazandı  

Sipariş edilen drone'ların acil durumlarda kullanılması planlanıyor. Örneğin hasta için bir organ gerektiğinde, nakledilecek organ bu drone'lar aracılığı ile kısa bir sürede merkezden hastaneye ulaşabilecek. Yapay organ üretimi veya hayvan organlarının kullanılması gibi önemli konularda çalışmalar yapan firma önümüzdeki yıllarda drone'ları bu işler için kullanmakta kararlı gözüküyor. Her ne kadar bu senaryolar şimdilik hayal olsa da 15 yıl içerisinde gerçekleşmesi bir çok kişiyi şaşırtmayacaktır. 

 

Elektrikli otomobil furyasının ardından iki tekerlekli araçlara da elektrikli motor desteği bolca gündeme gelmişti. Fiyatların yüksek olması, elektrikli bisiklet alınca eski bisikletin rafa kaldırılması gibi önemli dezavantajlar ise kullanıcıları elektrikli bisiklet alıp almama konusunda ikilemde bıraktı. GeoOrbital isimli şirket ise geliştirdiği yeni tekerlek ile birlikte kullandığınız bisikletleri elektrikli hale getirecek.

 

Şirketin çözümüne göre bisikletinizi elektrikli yapmak için ön tekerleği değiştirmeniz yeterli. GeoOrbital'den alacağınız yeni ön tekerlek hem batarya hem de elektrikli motoru bünyesinde barındıracak. Elektrikli motora sahip tekerleği eskisi ile değiştirmek için yaklaşık 60 saniyelik bir sürenin yeterli olacağı iddia ediliyor. 26 inç ve 700c boyutları için geliştirilen ürün 80 km'lik (26 inçlik modelde 50km) yol boyunca pedal yükünüzü hafifletebiliyor. Pedalı çevirmekten tamamen vazgeçtiğinizde ise 32 km (26 inç model 20 km) yol katedebiliyorsunuz.

 

Ayrıca Bkz.Uzman çavuşun hayatını cebindeki iPhone'u kurtardı 

Bataryanın değiştirilebilir olması uzun yola çıkacaklar için avantaj sağlayabilir. Böylece yolda kalanlar yedek batarya taşıyarak daha uzak mesafeye gidebilecekler. Tekerlek üzerindeki USB portu ise üründeki pili farklı amaçlarla kullanmanıza da olanak sağlıyor, bunun yanı sıra frene basmak, pedal çevirmek veya yokuş aşağı süzülmek gibi eylemler de pili doldurmanıza yardımcı oluyor.

 

Bisiklete 5 - 8 kg arasında bir ağırlık kata GeoOrbital Wheel'e Kickstarter ön siparişi ile 650 dolardan sahip olmak mümkün. Ürün kısa bir süre önce daha uygun fiyatlarla da satın alınabiliyordu ancak uygun fiyat kontenjanı şimdilik dolmuş durumda. Yine de ürünün 950 dolardan satışa çıkacağını düşünürsek sahip olmak isteyenlerin elini çabuk tutması iyi olacaktır. 75 bin dolar bağış toplamak için yola çıkan ürün şimdiden hedefin 2 katını rahatlıkla geçmiş durumda.

 

 

 

Facebook'un sahip olduğu Whatsapp kısa bir süre önce bir milyar aktif kullanıcı sayısını aşmıştı. Kullanıcılar dünyanın dört bir yanından uygulamaya katılım bu rakama katkıda bulunurken Brezilya vatandaşları şimdilik bu durumdan istifade edemiyor.

 

Kullanıcıları hatırlayacaktır Whatsapp kısa bir süre önce uçtan uca şifreleme yöntemiyle konuşmaları koruma altına almıştı. Sergipe eyaletindeki Marcel Maia Montalvao isimli yargıç bir uyuşturucu davasının çözülebilmesi için Whatsapp'tan konuşma kayıtlarını istedi. Whatsapp ise bilgilerin hükumetle paylaşılamayacağını belirterek, paylaşılsa dahi özel bir yöntem ile şifrelendiğini ve bu kilidi açmanın mümkün olmadığını söyledi. Bunun üzerine Yargıç Marcel Maia Montalvao uygulama için 72 saatlik bir kapatma talebinde bulundu.

 

Ayrıca Bkz.Lumia 535 Windows Phone platformunun en popüler modeli olmayı başardı 

Brezilya yerel saatiyle Pazartesi günü öğlen saatlerinde başlayan yasak Perşembe günü aynı saatlere kadar sürecek. Geçtiğimiz yılın Aralık ayında da Whatsapp bir kullanıcıya ait bilgileri hükumet ile paylaşmadığı için 48 saatliğine kapatılmıştı. Bu tarz kapatmalar kullanıcıları diğer alternatiflere yöneltirken Whatsapp'ın da kan kaybetmesine sebep oluyor.