< Resime gitmek için tıklayın > "TCMB Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik" dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Böylece 27 Aralık 2014 tarihli ve 29218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmış oldu. Yeni yönetmelik yayımlanıncaya kadar TCMB’de görevde yükselme ve unvan değişikliklerinin hangi kriterlere göre gerçekleştirileceği belirsiz. HERHANGİ BİR KOŞUL KALMADI Peki, bu karar ne anlama geliyor? Birgün gazetesi yazarı iktisatçı Prof. Dr. Yalçın Karatepe’nin konuyla ilgili olarak değerlendirmesi şöyle: “Kurumların farklı konulardaki işleyişlerinin nasıl olacağına ilişkin yönetmelikler bulunur. Bu yönetmeliklerin belirlemiş olduğu koşullar ve kurallar çerçevesinde de kurumsal karar alma süreçleri işletilir ve kurumlar faaliyetlerini sürdürür. Personele ilişkin yönetmelikler de bu gruba girer. Bir kişinin ilgili kurumda farklı görevlere nasıl gelebileceği, unvanlarını nasıl alabileceği ayrıntılı olarak ilgili yönetmelikte belirtilir. Personel atamalarına yönelik kurumların işleyişi, idarenin takdir yetkisini sınırlanması ve süreçlerin objektif bir biçimde işletilmesi açısından önemli bir düzenlemedir. Dün Resmi Gazetede yayımlanan bir karar ile ‘Merkez Bankası Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’ yürürlükten kaldırıldı. Merkez Bankası gibi önemli ve büyük bir kurumun görevde yükselme ve unvan değişikliğine ilişkin bir yönetmeliğinin olmaması düşünülemez; ancak kaldırılan yönetmeliğin yerine yenisi ‘henüz’ getirilmedi. Dolayısıyla yeni yönetmelik yayımlanıncaya kadar görevde yükselme ve unvan değişikliğine ilişkin herhangi bir koşul da kalmadı.” İSTEDİKLERİNİ ATAYACAKLAR Prof. Dr. Karatepe’ye göre, bu durum iki şekilde yorumlanabilir: - Ocak ayında yapılacak olan olağanüstü genel kurulda Merkez Bankası’nın personel politikasına ilişkin çok köklü bir değişikliğe gidilecek. Bu kapsamda yeni yönetmelik yayımlanıncaya kadar Merkez Bankası’nda herhangi bir terfi ya da unvan değişikliği yapılmayacak. - Bir düzenleme kalmadığı için istedikleri görevde yükseltmeleri ya da unvan değişikliğini herhangi bir koşula bağlı olmadan yapabilecekler. Bunlardan hangisinin olacağının Merkez Bankası’nın uygulamasından ya da yapacağı bir açıklamadan öğrenilebileceğini belirten Karatepe, “Mevcut durumda bir düzenlemenin kalmamış olması şu anda bütün takdir yetkisinin Merkez Bankası’nın ilgili organlarına bırakıldığı anlamına gelir. Acaba banka yönetimi yeni düzenleme yayımlanıncaya kadar istediği her tür atama ve yükselmeyi yapacak mıdır? Büyük olasılıkla istedikleri kişileri istedikleri pozisyona atayacakladır. Operasyon tamamlandıktan sonra da yeni yönetmeliği yayımlayacaklardır” ifadelerini kullanıyor. kaynaklar; https://odatv.com/merkez-bankasinda-planlanan-oyun-ne-13011924.htmlhttp://www.paraanaliz.com/2019/ekonomi/tcmbde-liyakat-bitiyor-mu-29433/https://t24.com.tr/haber/merkez-bankasinda-yukselme-ve-unvan-degisikligine-yeni-duzenleme,796971https://www.haberturk.com/tcmb-yukselme-ve-unvan-degisikligi-yonetmeligi-yururlukten-kaldirildi-2289556-ekonomi |
"Erdoğan'la resmim var" deyip çürük raporu alamayınca bakın neler yaptı Adana’da, "Gaziyim, Erdoğan’la resmim var" diye çürük raporu isteyen O.C.K.'ye sağlam raporu veren heyetteki Doktor N.M. disiplin kuruluna sevk edildi 09.10.2018 07:53 Karakter boyutu : Adana’da, bir buçuk ay önce O.C.K., isimli bir vatandaş, Doktor N.M’nin çalışmakta olduğu hastaneye, sağlık sorunlarından kaynaklı “Askerliğe Elverişli Değildir Raporu” almak için başvuruda bulundu. Uzman hekimlerden oluşan heyet karşısına çıkan O.C.K’nın, doktorların sağlık sorunu ve şikayetinin ne olduğu yönündeki sorulara, “15 Temmuz Gazisi olduğu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la birlikte fotoğrafları bulunduğu” şeklinde yanıtlar verdiği ifade edildi. Olay, sendika üyesi Doktor N.M’nin konuyu SES Hukuk Danışmanlığına taşıması ile gündeme geldi. Sendikanın Hukuk Danışmanı Avukat Tugay Bek, mağdur Doktor N.M’nin güvenlik kaygısı nedeniyle ismini vermek istemediğini belirterek, “O.C.K, çürük raporunu alamayınca Dr. N.M., hakkında CİMER’e (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) ‘Cumhurbaşkanı’na hakarette bulunduğu’ iddiasıyla şikayette bulunuyor. Ve ne yazık ki buna ilişkin savunması istenen Dr. N.M, Adana Valiliği İl Disiplin Kuruluna sevk ediliyor. Eğer Dr. N.M’nin de parçası olduğu heyet O.C.K., hakkında ‘Askerliğe elverişli değildir’ şeklinde bir rapor vermiş olsaydı, elbette böyle bir suçlama ile de karşı karşıya kalmayacaktı. Doktor N.M., görevini yerini getirdiği için cezalandırılmak isteniyor” şeklinde konuştu. DOKTOR HEM ÜZGÜN HEM ŞAŞKIN Evrensel'de yer alan habere göre, Dr. N.M’nin, hakkında açılan soruşturma karşısında üzgün ve şaşkın olduğu bilgisini de paylaşan Avukat Bek, Doktor N. M’nin “Ben Askerliğimi 1993-94’te Şırnak, Güçlü Konak, Fındık Jandarma Komando Taburunda Asteğmen olarak yaptım. Bazı askerlerin, hava değişimi almak için hepatitli hastaların tabağından yediğini, kendini vurduğunu gördüm. Bense imkanım olmasına rağmen görev yerimi değiştirmedim. 1992 Erzincan depreminde, doktorlar da dahil bir çok insan şehir dışına çıkmaya çalışırken ben devlet hastanesine gittim, yıkılan kız koleji binasından öğrenci çıkarttım” dediğini de sözlerine ekledi. "SAĞLIK KURULU BASKI ALTINA ALINIYOR" O.C.K’nın sosyal medya hesabı kapak fotoğrafında Fatih Sultan Mehmet’e ait olduğu öne sürülen ama doğruluğu tartışmalı olan “Türk olmak zordur, çünkü dünya ile savaşırsın, Türk olmamak daha zordur, çünkü Türk ile savaşırsın” şeklinde paylaşımının da inceleme konusu olduğunu ifade eden Avukat Tugay Bek şu değerlendirmede bulundu: “15 Temmuz’da nerde bulunduğu ve ne şekilde gazi olduğu da kuşkulu olan O.C.K, sağlık kurulunu baskı altına alıp ‘vatani görevini’ yapmamak için usulsüz bir rapor almaya çalışmış ama bu amacına ulaşamamıştır. O.C.K’nın usulsüz rapor almak istemesi ve sonrasındaki şikayeti aile terbiyesinden, eğitiminden, karakterinden kaynaklı kişisel bir durum olarak görülüp ciddiye dahi alınmayabilirdi. Ancak 15 Temmuz’un arkasına sığınan birinin mesnetsiz iddialarına itibar edip 18 yıllık kalp damar cerrahına disiplin soruşturması başlatılmış olması üzerinde düşünmemiz gereken bir durumdur. AKP’nin yeni Türkiye’sinde çürük raporu alma amacına ulaşamayanların, işi yüzsüzlüğe vurdurup bir de doktor hakkında şikayetçi olduklarına tanık oluyoruz.” Dr. N. M., hakkındaki kararın bu hafta İl Disiplin Kurulunda verilebileceğine dikkat çeken Avukat Bek, “Görevini hakkıyla ve layıkıyla yapan bir doktor hakkında verilebilecek karar ancak ‘idari bir soruşturmaya yer yoktur’ şeklinde olabilir. Aksi halde yargı yolu açılacaktır ve biz de konuyu yargıya taşımak durumunda kalacağız” ifadelerini kullandı Kaynak; https://odatv.com/erdoganla-resmim-var-deyip-curuk-raporu-alamayinca-bakin-neler-yapti-09101854.htmlhttps://t24.com.tr/haber/erdoganla-fotografim-var-diyerek-curuk-raporu-isteyen-hastaya-saglam-raporu-verdi-disipline-sevk-edildi,718784http://www.sanalbasin.com/erdogan-ile-resmim-var-dedi-curuk-raporu-istedi-27282227 |
Türkçe öğretmeni M.A.'nın 14 yaşında bir çocuğu istismar ettiği ortaya çıkmıştı. 14 yaşında bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan Türkçe öğretmeni M.A.'nın tek duruşmaya gitmemesine rağmen iyi hal indirimi almasını eleştiren Hürriyet yazarı Kanat Atkaya, "O sapığa bir de madalya taksaydınız" dedi. Kanat Atkaya, “Seni s... istiyorum küçük o...” dediği iddia edilen M.A.'yla ilgili olarak "Bu sapık 5 yıl boyunca bir suç işlemezse veya işleyip de yakayı ele vermezse sicilinde gözükmeyecek bile bu yaptığı; yanına kalacak aşağılık herifin!" ifadelerine yer verdi. Kanat Atkaya'nın Hürriyet'te yayımlanan yazısı şöyle: Özel bir okulda Türkçe öğretmenliği yapıyormuş sapık. 14 yaşındaki bir kız çocuğuna sanal ortamda cinsel içerikli görseller yollamış sapık... “Seni s... istiyorum küçük o...” gibi cümleler kurmuş sapık... Bunu defalarca yapmış sapık... Nihayetinde çocuğun ailesi durumu fark edince soluğu savcılıkta almış. diken.com.tr’de Burcu Karakaş imzasıyla yayınlanan habere göre sapığa ilk kalkan müracaat savcısı tarafından temin edilmiş. Şikâyete gelen aile “Küçücük kızının eline böyle bir telefon verirsen taciz de edilir, başka şeyler de başına gelir” diyerek karşılanmış iddialara göre. Yapılan bilirkişi incelemesi sapığın paylaştığı görüntüleri ve yukarıda affınıza sığınarak paylaştığım türden mesajları ortaya dökmeye yetmiş. Savcılık 18 Eylül 2015’te sapığın cinsel taciz ve şantaj suçlarından yargılanmasını talep etmiş. Peki sonra?.. İstismar edilen çocuğun ifadesi ailesinin talebine rağmen bir uzmanın hazır bulunmasına gerek görülmeden alındı. Travma dediğin ne ki zaten? Hay vicdanınıza! Sapığın ifadesi talimatla alındı. Sapık “bir duruşmaya bile” katılmadı! Ve buna rağmen, bütün bunlara rağmen... Mahkeme heyeti karşısına hiç çıkmayan sapığın “bir daha suç işlemeyeceği kanaatine” dayanarak cezasında indirime gitti. “Şantaj” suçlamasından indirimle 1 yıl 3 ay hapis ve 3 bin TL para cezası uygun görüldü. “Cinsel taciz” suçlamasından da yine “dampingli” bir karar çıktı ve 8 ay 10 gün ceza kesildi. İndirim yeterli olmadı tabii mahkemeye adım bile atmadan “iyi hal” belgesi alan sapığı kurtarmak için. “Sanığın sabıkasız oluşu, geçmiş hali, dosya kapsamına yansıyan kişiliği ve suçişleme konusundaki eğilimi dikkate alındığında ileride bir daha suç işlemektençekineceği” kanaati ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. “Yani Türkçesi, elini kolunu sallayarak çıkıp gitti” diyeceğim ama sapık herif mahkemeye bile uğramamış ki! Bu sapık 5 yıl boyunca bir suç işlemezse veya işleyip de yakayı ele vermezse sicilinde gözükmeyecek bile bu yaptığı; yanına kalacak aşağılık herifin! Bu arada 15 Temmuz sonrasında öğretmenin görev yaptığı okulun cemaat bağlantısı yüzünden kapatıldığını, neredeyse çocuğa ve ailesine suç giydirecek müracaat savcısının da yine FETÖ bağlantısı nedeniyle görevden alındığını belirteyim. Ya sapık herif? Burcu Karakaş’ın haberine göre öğretmenliğe devam edip etmediğiyle ilgili bir bilgi bulunmuyor. Dikkatinizi çekmiştir, “sanık”tan, “sapık” olarak bahsettim yazı boyunca. Özellikle böyle yaptım, mahkemenin sapık diyemediğine, ceza kesemediğine bari ben sapık demiş olayım. Keşke çıkıp dava açsa, bir de yüzüne söylesem mahkemede ama sapığımız mahkemeye uğramıyordu di mi? Aaah, ah! Nasıl olacak bu işler?.. Nasıl olacağını kestiremiyoruz tabii ama olayların nasıl bu noktaya gelebildiğiyle ilgili elimizde bir veri mevcut. CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek geçtiğimiz günlerde Meclis’te düzenlediği basın toplantısında çocuklara yönelik cinsel taciz, cinsel saldırı ve cinsel istismar davalarının son 10 yılda nasıl katlanarak arttığını rakamlarla ortaya koymuştu. Muharrem Erkek o toplantıda şunları söyledi: “Türkiye’de 2006 yılında cinsel taciz suçlamasıyla açılan dava sayısı 3.649’dur. Aynı yıl toplam verilen 5.243 karardan yüzde 43.5’i, yani 2.282’si mahkûmiyetle sonuçlanmıştır. 10 yıl sonra, 2015 yılında elde edilen rakamlar, büyük bir çöküntü yaşandığının göstergesidir. 2015 yılında, cinsel taciz suçlamasıyla açılan dava sayısı yaklaşık yüzde 400’lük bir artışla 13.619’a yükselmiştir. Toplam 15.294 karar içinden yüzde 32.1’i, yani 4.907’si mahkûmiyetle sonuçlanmıştır...” “Cinsel saldırı”da da durum farklı değil. Yüzde 150 artmış. Ya cinsel istismar? Farklı olabilir mi: “2006 yılında çocukların cinsel istismarı nedeniyle açılan dava sayısı 2.414, verilen toplam karar sayısı ise 3.778’dir. Bunlar içinden çıkan mahkûmiyet kararı ise yüzde 42.5 ile 1.607’dir. 2015 yılında ise aynı nedenle açılan dava sayısı yaklaşık yüzde 700’lük bir artışla 16.957’ye yükselmiştir. Bunun (24.983 toplam kararın) yüzde 55.9’u (13.968) mahkûmiyetle sonuçlanmıştır...” “Eğitim şart”, “denetim şart”, “suç ve ceza sisteminde yeni düzenleme şart” demek de mümkün ama o noktayı çoktan geçmişiz ne yazık ki... Mahkemeye bile uğramamış o aşağılık herife, o sapığa bir tek üstün hizmet madalyası takmadıkları kalmış işte. Neyini düzelteceksin? Neyini? Yuh olsun! kaynak; http://t24.com.tr/haber/tek-durusmaya-gelmeden-iyi-hal-indirimi-alan-cocuk-istismarcisina-bir-de-madalya-taksaydiniz,367993 |
beyler son zamanlarda youtube yavaşlatıldı mı yoksa sıkıntı bende mi? film fragmanlarını bile rahat izlenmiyor. |
Hollandalı gazeteciye "Erdoğan'a hakaret" gözaltısı Türkiye kökenli Hollandalı köşe yazarı Ebru Umar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle Kuşadası'nda gözaltına alındı. Umar, son olarak Metro gazetesindeki köşesinde Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğu'nun "muhbirlik çağrısı" üzerine sert bir yazı kaleme almıştı. Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin dün gece Umar'ı telefonla aradığı belirtilirken Hollanda Dışişleri Bakanlığı, gözaltı ile ilgili gelişmelerin yakından takip edildiğini açıkladı. Siyasi partiler ve Hollanda Gazeteciler Sendikası, Umar'ın gözaltına alınmasını kınadı. "Ve polis kapıda. Şaka değil" Ebru Umar, gözaltı kararını Cumartesi gecesi Twitter hesabından duyurdu. "Ve polis kapıda. Şaka değil" diye yazan Umar, Hollanda basınına Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili Twitter mesajları nedeniyle gözaltına alındığını söyledi. Umar, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Kuşadası Güvenlik Büro Amirliği'ne götürüldü. Gözaltı kararı üzerine Hollanda Dışişleri Bakanlığı harakete geçti. Bakanlık, Umar İle sürekli irtibat halinde olduklarını açıkladı. Hollanda'nın Ankara Büyükelçiliği'nin de gelişmeleri yakından izlediği belirtildi. Hollanda'nın İzmir fahri başkonsolosluğu ise, Umar'ı savunması için bir avukat görevlendirdi. Ebru Umar, son olarak Rotterdam Başkonsolosluğu'nun Hollanda'daki Türk toplumuna yönelik "muhbirlik çağrısını" eleştiren bir köşe yazısı kaleme almıştı. Umar, Metro gazetesindeki köşesinde bu çağrıyı eleştirerek, şunları demişti: "Türk konsolosluğunun çağrısını destekleyenler, Naziler gibi muhbirlik yapsın. Hollanda'da Sultan Erdoğan, 1923 yılında, cumhuriyetin kurulmasından bu yana tanıdığım en megolaman diktatör hakkında ihbarda bulunsunlar... Sadece şunu söyleyebilirim; go f... yourself." Hollanda'daki siyasi parti temsilcileri, gözaltı kararına tepki göstererek, Dışişleri Bakanlığı'ndan açıklama istedi. İktidar ortağı Liberal Sağ Parti (VVD) Milletvekili Han ten Broeke, Umar'ın gözaltına alınması ile ilgili bir soru önergesi verdi. Aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders de, Twitter'da "İslamo -faşist Erdoğan, ayaklarını Ebru Umar'ın üzerinden çek" mesajını paylaştı. Hollanda Gazeteciler Sendikası (NVJ) Genel Sekreteri Thomas Bruning, Türkiye'de medyaya yönelik baskılar ve düşünce özgürlüğü konularında ciddi kaygı duyduklarını söyledi. Gazetecilerin gözaltına alınmasının Türkiye'de sıkça yaşanan bir durum olduğunu belirten Bruning, "Bu ülke her şeyi yapabileceğini düşünüyor. Şu an elimizdeki tek silah, politik baskı ve medyanın ilgisi" dedi. Umar'ın bugün mahkemeye çıkarılması bekleniyor. kaynak; http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/04/160424_ebru_umar_hollanda_gozalti |
Erzincan'da bir inşaat işçisi 14 yaşındaki öz kızıyla, boş bir binada yarı çıplak halde yakalandı. Olay, vatandaşların ihbarı üzerine ortaya çıktı! Olay geçen Pazartesi günü İnönü Mahallesi`nde meydana geldi. Polisi arayan vatandaşlar, mahallede bulunan boş binaya bir kızla adamın girdiği ihbarında bulundu. Olay yerine giden polis, çevrede güvenlik önlemi aldıktan sonra binaya girdi. Kız ile adamı yarı çıplak bulan polis, baba- kız olduklarını öğrenince Asayiş Şube Müdürlüğü`ne götürdü. Evli ve 3`ü erkek 4 çocuk babası olan ve inşaatlarda işçi olarak çalışan M.A., kızının tuvalet ihtiyacını gidermek için binaya girdiğini, kendisinin de kızı geç kalınca bakmak için arkasından gittiğini öne sürdü. DAHA ÖNCE DE İSTİSMARDA BULUNMUŞ Psikoloğ eşliğinde ifadesi alınan ortaokul öğrencisi kız, daha önce de babasının çeşitli zamanlarda zorla kendisine cinsel istismarda bulunduğunu ve korktuğundan kimseye bir şey söyleyemediğini anlattı. M.A Salı günü çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanırken, kız ise devlet korumasına alındı. DHA < Resime gitmek için tıklayın > |
AKP iktidarı, emeklilere değil zenginlere çalıştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Veli TOPRAK Meclis’te kabul edilen ve emekli maaşlarına seyyanen 100 TL zam düzenlemesini de içeren Gelir Vergisi Kanun Tasarısı ile zenginlere 20 milyar liralık kıyak yapıldığı ortaya çıktı AKP iktidarı, emeklilere değil zenginlere çalıştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Emekli maaşlarına seyyanen 100 lira zam düzenlemesini de içeren Gelir Vergisi Kanunu’nda değişiklik öngören tasarı Meclis’te kabul edildi. Ancak düzenlemede zenginlere büyük vergi kıyağı yapıldığı anlaşıldı. Yapılan değişiklik ile menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve katılım bankalarından elde edilen kâr paylarının vergi dışı tutulma süresi 2020’ye kadar uzatıldı. ASGARİ ÜCRETTEN ALMAYIN CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ, kanun ile yaklaşık 20 milyar TL’lik vergiden vazgeçildiğini söyledi. Üstündağ, “Bu vergileri kim ödeyecekti? Parası olanlar, zenginler. İktidar partisinin fakir dostu değil, zengin dostu olduğunu görmüş oluyoruz” dedi. CHP’li Üstündağ, yasanın ikinci maddesinde yer alan düzenlemenin zengin kesime piyango olduğunu belirtti. “İktidar partisinin fakir dostu değil, zengin dostu olduğunu da görmüş oluyoruz” diyen Akın Üstündağ, zengine yapılan düzenlemeyi şöyle anlattı: “Yasanın 2’nci maddesiyle yaklaşık 20 milyar TL vergiden vazgeçiliyor. Bu vergileri kim ödeyecekti? Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve katılım bankalarından elde edilen kâr payları sahipleri. Kim bunlar? Parası olanlar, zenginler. Halbuki biz CHP olarak asgari ücretten alınan vergiden vazgeçilmesini beklerdik. Buradan kimler ve hangi sermaye grupları yararlanacaktır?” Daha önce geçici yasayla 2015 yılı sonuna kadar bu kesimlerin vergi dışında tutulduğunu hatırlatan Üstündağ, kanun ile bu sürenin 5 yıl daha uzatılarak 2020 olarak belirlendiğini vurguladı. CHP’li Üstündağ, hükümetin vergi almaktan vazgeçtiği bankacılık sektörünün rakamlarını da şöyle açıkladı: “2014 yılı net kârı 24.6 milyar TL. BDDK verilerine göre aktif toplamı 1.99 trilyon TL. Bankacılık sektörü için tanınan bu muafiyetler, KOBİ’lere mi tanındı, küçük esnafa mı tanındı, çiftçiye, işçiye, memura, emekliye, dar gelirliye mi tanındı?” not: gündüz ''kaynak yok'' diye kaldırılıp kaynak belirtince geri açılmadığından tekrar açtım. http://www.sozcu.com.tr/2015/ekonomi/emeklinin-zam-yasasindan-zengine-20-milyarlik-piyango-1021412/ http://www.kocaelibarisgazetesi.com/kategori/guncel/haber/emeklinin-zam-yasasindan-zengine-kiyak/59950 http://finans.mynet.com/haber/detay/gundem/2016-ocak-emekli-maasi-zammi-belli-oldu/104989 |
Ailede romatizmalı birey olduğundan fırından tuzsuz kepekli ekmek alıyorum.
Dün ekmekte küf benzeri bir durum yaşandı ama anlamadığımız kısım rengin farklı olması ve bunun küf veya başka bir şey olup olmadığı konusunda emin olamadık. İnternette biraz baktım ama net bir bilgi veya görüş bulamadım.
Resimleri ekliyorum. Konuda bilgisi olan varsa bizi aydınlatması ümidi ile. =)
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >