M

Onbaşı
09 Ekim 2013
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
0 üye
Görüntülenme (?)
6 (Bu ay: 0)
Gönderiler Hakkında
M
11 yıl
TİPİM NASIL MİLLET İYİ Mİ SİZCE ?
M
11 yıl
İSTANBULDA UCUZ KOT VE T-SHİRT SATILAN YERLER
millet bildiğiniz yerler var mı emiönün aksaray felan nereler var
M
11 yıl
Sıcak su soğuk sudan daha ağırdır
Nasıl oluyor bu iş ?
M
11 yıl
TWİTTER HESABIM ÇALINDI YARDIM EDİN !!!
arkadaşlar twitter hesabım çalındı ne yapıcam kafayı yicem ya deli oldum geri nasıl alabilirim
M
11 yıl
KADIKÖY CİVARI FORMAYA İSİM YAZDIRABİLİCEĞİM YER VAR MI ?
bide fiyatı nedir?
M
11 yıl
İBRETLİK HİKAYE : Babam seyrediyor
Ortaokulda okuyan ve kısa bir süre önce annesini kaybeden genç, babasıyla birlikte yaşıyordu. Babasıyla aralarında çok güzel bir dostluk vardı. Genç, okulun futbol takımındaydı. Takımdaydı ama, ufak-tefek yapısı ve tecrübesizliği nedeniyle hocası ona bir türlü maçlarda görev vermiyordu. Bu yüzden, her maçta yedek kulübesinde oturuyordu. Buna rağmen, babası hiçbir maçı kaçırmaz ve hep ayağa kalkıp tezahürat yapardı.

Liseye girdiğinde sınıfının en sıska öğrencisiydi gencimiz. Fakat babası onu hep futbol oynamaya teşvik etti; bununla birlikte, istemezse oynamayabileceğini de belirtti. Delikanlı futbolu seviyordu ve takımda kalmaya karar verdi. Her idmanda elinden geleni yapıyor ve takımın as oyuncularından bir olmaya çalışıyordu. Bütün lise hayatı boyunca hiçbir idmanı veya maçı kaçırmadı. Ama sürekli yedek kulübesinde oturmaktan kurtulamadı. İnançlı babası her zaman ki gibi tribünlerde yerini alıyor ve oğlunu destekleyici tezahüratlarda bulunmaya devam ediyordu.

Genç, üniversiteye başladığında futbol onun için önemini kaybetmeye yüz tuttu, ama yine de elinden geleni yaptı. Herkes onun okul takımına giremeyeceğinden emin olsa da, bunu başardı. Takımın antrenörü onu listeye dahil ettiğini, çünkü her idmanda yüreğini koyduğunu ve takımın diğer üyelerini de şevke getirdiğini itiraf etti. Takıma girebildiği haberi onu o denli heyecanlandırdı ve sevindirdi ki, soluğu en yakın telefon kulübesinde aldı ve babasına müjdeyi verdi. Onun bu mutluluğunu paylaşan babası, kendisine maçların sezonluk biletlerini göndermesini istedi.

Üniversitedeki dört yıl boyunca hiçbir idmanı kaçırmayan genç, ne yazık ki hiçbir maçta oynayamadı. Futbol sezonunun sonlarına doğru, büyük bir eleme maçının idmanı için sahaya çıkmaya hazırlanan gencin yanına, elinde bir telgrafla antrenörü geldi. Delikanlı telgrafı okuyunca ölüm sessizliğine büründü. Güçlükle yutkunarak hocasına şunları söyleyebildi:

- ”Bu sabah babam ölmüş. İzninizle bugünkü idmana gelmesem?”. Hocası kolunu şefkatle omzuna doladı ve :

- “Bu hafta dinlen evlat” dedi,

- ”cumartesi günkü maça gelmeyi de aklından geçirme.”

Cumartesi geldi çattı, ama okul takımının durumu hiç de iyi değildi. Maçın sonlarına doğru, bir kişi soyunma odasına sessizce girdi, formasını ve futbol ayakkabılarını giyip saha sahanın kenarına çıktı. Babası ölen ufaklıktı bu! Antrenör ve oyuncular azimli arkadaşlarını bu kadar kısa sürede tekrar aralarında görmekten dolayı son derece şaşırmışlardı.

Hocasının yanına giden genç:

- ”Lütfen izin verin oynayayım” dedi.

- ”Bugün oynamak zorundayım.” Hocası önce onu duymamış gibi davrandı. Böylesine zor bir eleme maçında takımın en kötü oyuncusunu sahaya çıkarmasına imkan olmadığını düşünüyordu. Ama genç o kadar ısrar etti ki, sonunda ona acıyan hocası razı oldu:

- ”Pekala oyuna girebilirsin.”

Gencin oyuna girmesinin üstünden çok geçmemişti ki, hem hoca, hem oyuncular, hem de maçı izleyenler gördüklerine inanamadılar. Daha önce hiç oynamamış olan bu meçhul ufaklığın her hareketi harika, attığı her pas isabetliydi. Karşı takım oyuncuları onu durduramıyordu. Koşuyor, pas veriyor, savunmaya yardım ediyor ve maçın yıldızı olarak parlıyordu. Sonunda, gencin takımı aradaki farkı kapattı, nihayet atılan bir golle de beraberliği yakaladı. Ve son saniyelerde ufaklık topu tek başına sürükleyip herkesi geçti ve galibiyet golünü attı. Maç bitmişti. Okulunun taraftarları sevinç çığlıkları atıyor, arkadaşları onu omuzlarında taşıyordu.

Seyirciler tribünü terk ettikten, oyuncular duşlarını alıp soyunma odasını boşalttıktan sonra, takımın hocası gencin köşede tek başına sessizce oturduğun fark etti. Yanına gidip:

- “Evlat, inanamıyorum. Bugün bir harikaydın” dedi.

- “Sana ne oldu,bunu nasıl yaptın,anlat bana! “

Genç hocasına baktı,gözlerine yaşlar doldu ve şöyle dedi:

- “Babamın öldüğünü biliyorsunuz.Peki onun gözlerinin görmediğini biliyor muydunuz?” Delikanlı zorlukla yutkundu,gülümsemeye çalıştı:

- ”Babam bütün maçlarıma geldi,çünkü görmediğim halde beni desteklemek istiyordu. Ve ilk defa bugün beni oynarken görebilirdi. Ben de bu fırsatı kullanmak ve oynayabildiğimi ona göstermek istedim.
M
11 yıl
Hayalim futbola başvuranlar veya katılıp seçilenler var mı
Hayalim futbola başvuranlar veya katılıp seçilenler var mı?
M
11 yıl
Nba salonları çok büyük ama kapasitesi az nasıl oluyor
M
11 yıl
Kendini Yakışıklı bulmayanlar bir kez daha düşünsün
Videoyu izlemek için tıklayınız


Pişman olmayacaksınız
M
11 yıl
Tüy Dökücü Krem Önerisi :)))
arkadaşlar bildiğiniz sağlam tüy dökücü krem var mı daha önce hiç kullanmadım çünkü
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.