Sony MDR-10RBT model bluetooth özellikli kulaklık sahibiyim. Bugün aklıma esti Sony XE9005 televizyona bağlayayım dedim olmadı. PS4 Pro'ya bağlantı yapayım dedim o da olmadı. PS4'e Dualshock üzerinden kablo ile bağlayalım dedim, ayarları yaptım ama kulaklıktan ses gelmedi ve mikrofonu algılamadı. İki cihaz da bulamıyor kulaklığı. Telefonumla kullanıyorum gayet keyifle. Sebebini çözemedim, sorun ne olabilir fikir yürütebilecek olan var mı acaba ? |
Arkadaşlar iyisiyle kötüsüyle uzun zaman paylaşımda bulunduk.Ama burası keyif vermekten çok eziyete döndü artık. Keyifle muhabbet edemedikten sonra burada bulunmanın manası yok.Çok bekledim, " düzelecek " dediler ama boşuna zamanımı kaybettirdiler. Şahsıma küfür edenler hariç herkese hakkım helaldir. Tartışıp karşılıklı hararete kapıldığımız arkadaşlar kusura bakmasın, şahsi bir şey değildi hiçbir zaman, tamamen tartışmayla alakalıydı, bu bilinsin. Neyse, hakkınızı helal edin, hoşçakalın. ![]() |
Bugün bir yayın organında terbiye sınırlarını zorlayan bir başlık ile verilen aynı zamanda sosyal medyada da yayılan, Teknik Direktörümüz Fatih Terim’in de dahil edilmeye çalışıldığı iddia üzerine, taraflardan beklediğimiz açıklama gelmemesi bilgi verme zorunluluğu doğurmuştur. Habere başlık olan kelimelerin, ahlaklı hiçbir futbolcunun hatta insanın ağzına yakışmayacağı hepimizin malumudur. Ayrıca maç bitiminde koridorlarda iddia edildiği gibi bir diyalog gerçekleşmemiştir. Yaşandığı iddia edilen süreç içinde gerek teknik direktörümüz gerekse yanında bulunan yöneticilerimiz böyle bir söyleme tanıklık etmemişlerdir. Kaldı ki böyle bir sözü, değil Sayın Fatih Terim’e, herhangi bir Galatasaraylıya söyleme girişimi sadece ahlaksızlık değil, aynı zamanda en hafif şekliyle bir seviyesizliktir. Ne olaya mevzu edilen futbolcunun, ne de herhangi bir Fenerbahçeli futbolcunun böyle bir duruma düşebilecek konumda olmadığına da inancımız tamdır. Ayrıca hocamız Sayın Fatih Terim’in ve yönetimimizin futbol dünyasına örnek olacak misafirperverliği ve yardımseverliği maçın temsilcisinin resmi raporunda da belirtilerek tescillenmiştir. Kamuoyuna duyurulur. Galatasaray Spor Kulübü ![]() |
Resmen küçük çaplı depremler oluyor Galatasaray'ın kalesi olmayan ( ! ) Nevizade de her golde.![]() |
Fenerbahçe'nin Slovak futbolcusu Miroslav Stoch, akşam saatlerinde maddi hasarlı trafik kazası geçirdi. Fenerbahçe Kulübü'nün internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Stoch'un arkadaşının kullandığı araç, Slovak futbolcunun oturduğu sitede bir ağaca çarptı. Kaza sonrası araçta maddi hasar meydana geldiği ve gerek Stoch'da gerekse arkadaşında herhangi bir sağlık sorunu yaşanmadığı kaydedildi. Fenerbahçe Kulübü, futbolcusu Miroslav Stoch'a geçmiş olsun dileklerinde bulundu. http://www.radyospor.com/Futbol/152621/Miroslav-Stoch-kaza-gecirdi * * * * * Geçmiş olsun, Allah beterinden saklasın. |
Omaira Sanchez Kolombiya'da ve Dünya'da " Armero trajedisi " olarak bilinen, 13 kasım 1985'de yaşanan olayın 25.000'den fazla kurbanından birisidir.Armero'da felaket öncesi 28.500 civarı nüfus olduğunu söylersek zannederim trajedi kelimesinin anlamı çok daha net belli olur ! Omaira Sanchez'i benim tanımam olayın gerçekleştiği tarihlerde henüz televizyonumuzun tek kanalı olan TRT 1'in de yayınlanan, M.Ali BİRAND'ın sunduğu 32. gün programında olmuştu.Çocuk aklım o gün ne kadar takıldı kaldıysa, geçen gün hafızamın gerilerinde kopyalanıp kalmış bu görüntünün yeniden gündeme gelen fotosuyla o günlere geri götürdü beni. Dile kolay, 13 yaşındaki bir kız çocuğu 60 saat, yaklaşık 3 gün boyunca fotoğraftaki halde sıkışıp kalmış, bulunduğu koşullara aldırmadan etrafına gülücük saçmış, öleceğini bildiği halde çok büyük metanet göstermiş ve en acısı anne babasının öldüğünü bilmeden " annemi, babamı, ailemi çok seviyorum, onlara selam söyleyin " diyerek kameralar vasıtasıyla mesaj iletmek istemiştir.O anları yüreğim kaldırır diyen alttaki videodan izleyebilir ; Bir tek benim değil, zannederim olayları ve o günleri hatırlayan bir çok insanın hafızalarına kazınmıştır bu görüntüler.Unutulacak gibi, anımsanmayacak gibi, kazınan hafızalardan çıkacak gibi değil çünkü.Netten bilgilerimi tazelemek için bakınırken çok duygulandıran başka bir hikayeye rasladım konuyla ilgili, bundan sonrasında o hikayeye ait röportajı okuyabilirsiniz. O'nun adının kaynağı Kolombiya'da ah ! Mustafa İslamoğlu'nun Hümeyra diye bir şiiri var. Bir de Hümeyra isminde bir kızı. Kızı Hümeyra'dan isminin hüzünlü hikayesini yazmasını istedik. Hümeyra İslamoğlu, gayretli bir kızımız. Değerli yazar ve şair, ilim adamı Mustafa İslamoğlu'nun kızı. Hümeyra'nın ismiyle bir şiiri var İslamoğlu'nun. Bu şiirin bir hikayesi olduğunu sayın İslamoğlu Yasin isimli şiir kitabında meraklısına notlar bölümünde ifade etmiş. Biz de bu şiiri okuduktan yıllar sonra Hümeyra'yı büyümüş olarak karşımızda gördüğümüzde o hikayenin kendisine akseden yanını yazmasını rica ettik; bizi kırmadı. İşte o acının hikayesi... Omaira ! Sene 1985.. Kolombiyanın Armero bölgesi Nevado del Ruiz dağı etekleri. 13 yaşında bir kız çocuğuydu Omaira Sanchez, yanardağ patlarken ve can verirken mağmalar altında. Patlamanın yaşandığı gece anne, babası ve kardeşiyle evlerindelerdi. Kimbilir belki film izliyorlar belki uyuyorlardı, patlamanın sesiyle kendilerini dışarı atmaya çalıştılar. Herkes kaçarken, Omaira üzerine yıkılan evin altında bedeni betonların ve mağmanın arasına sıkışmış olarak mahsur durumda kaldı. Esaretin ne demek olduğunu betonların arasında saatler geçirerek anladı Omaira. Kurtarma ekipleri geldi, yardım etmeye çalıştı ancak sıkışan bacakları ve bedeni mağmaların altında kalmaya mahkum olmuştu. Omaira kurtarma ekiplerinin 60 saat boyunca onu kurtarmasını bekledi. Üç gece bedeninin santim santim eridiğini hissederek yaşadı. Kırık bir pompa onun ölümünden iki saat önce geldi yanına, fakat çare değildi. Küçücük bedeni mağmalar altında erirken Omaira’nın, durumu öğrenen bir muhabir beş saati araç, iki saati yaya olarak Armero’ya Omaira’nın fotoğrafını çekmeye geldi. Küçük kızın en yakın şahidi oldu, onun acı dolu bakışları Frank Fournier adlı gazetecinin gözünden yansıdı tüm dünyaya.. BBC den verilen haberle tüm dünya trajediyi zihninde sabitleyerek, olaya şahit oldu. Omaira’nın hayatının son 3 gününden tüm dünya sorumlu tutuldu. Tartışmalar Omaira üzerinden yapılmaya başladı henüz ölmemişken.. Son gece. . . Gazeteci Frank Fornier elinde makinası kurtarma ekiplerinin çalışmalarını izledi. Sonuç vermeyen son çabalardan sonra tüm umudu yitip giden Omaira, kızgın lavlar, yerinden oynayan yanardağ ve balçığın içinde “mami mami" diye feryat eden bedeni kızgın lavlara gömüldü. Onu çeken muhabir tarihin vicdanına yeni bir not düştü, o gece yeryüzünün tüm vicdan sahibi yürekleri Omaira için gözyaşı döktü. Binlerce kişi dehşetli gözlerle izledi onu, acı karşısında çaresizce sustu herkes. Ve tarihe yazılan ilk not Kayseri'de Mustafa İslamoğlu’nun sofrasına düştü acı bir çığlık gibi.. Gözyaşları içinde seyretti o sahneleri. Küçük Omaira çığlık atarken baba diye, yırtılan yürek benim babamınkiydi. Onun baba deyişini tarihe tanık tutarak kağıda düştü dizeler ; Hümeyrâ Kına yakmasaydı annen Saçını yolarak taramasaydı Dağı kızdıran sen değilsin, biliyorum Şimdi kül olan saçların Dağınık kalsaydı Koş Hümeyrâ koş Suyu seyret şöyle uzaktan Son bir kez daha bak şöyle uzaktan Minnacık ellerini aç, gerdir bileklerini Serçe kuş yüreğini bir an sıkıca tut Sonra, savur göğe kocaman dileklerini Ölürken gözlerini görmemeliydim Hümeyrâ Yalvaran, suçlayan, vuran Ben her saniye öldüm Sense ateşin koynunda, yaşıyorsun hâlâ Şu iki azap meleği gibi duran Gözlerini çek üstümden Yaşayacaktın, Hayatı görecektin Görecektin denizi, görecektin gemiyi Binecektin, hüzne el sallayacaktın Soluk soluğa Savuşturmağa gelen seni Başkalarının işlediği günahın Cezasını çekiyorsun Hümeyrâ Madem sefihlerle aynı gemiyi paylaşıyorsun Dur, deli çocuk, çırpınma boşuna Yere geçiyorsun Yalvarışın o yüzden çarpıp geri dönüyor Göğün duvarına O yüzden gelmiyor Melekler yanına Ve sonra ben daha karnındayken annemin, adını aldım Omaira’nın ve şiirini aldım babamdan. Herkes bana yazıldı sansa da bu şiiri, hikayesi ona aitti. Adım o gün konuldu benim, ben doğmadan çok önce. Dünyanın vicdanına yeniden bir ışık olma umuduyla kondu adım, yeni Omaira’lar büyüyebilsin diye kondu. İdrak etmeye başladığım zamandan itibaren babam bana şiir yazmış diye şımarırken şiirin asıl sahibini, 12 yaşında olduğum zaman bir akşam yemeği vakti Omaira’nın ölüm yıldönümü sebebiyle bir haber kanalında adı geçerken babam anlattı, yine gözlerinde bulgur bulgur yaş.. Ablamın ve ağabeyimin o güne kadar " babam bana şiir yazmış " dediğimde niçin güldüklerini o gün anladım. Ve o gece hiç tanımadığım, hiç görmediğim kardeşim Omaira’yı özlediğimi hissettim ve onun için ağladım. O saatten sonra adımın anlamını sorduklarında Omaira’nın hikayesini anlatmadığımda O'na haksızlık ediyor gibi hissettim kendimi. Yıllar sonra bir gün ağabeyim bak sana kimi göstereceğim diye geldi bir akşam yanıma... Ve hep merak ettiğim Omaira’yı gördüm. Mağmaların altında can çekişirkenki görüntüsünü.. Ve bir daha asla gitmedi gözlerimin önünden “ baba ” diye çığlıklar atarken ki görüntüsü.. O'na bir vefa borcum, O'na bir gözyaşı borcumuz var, hepimizin. Adım Hümeyra ve ben Kolombiya'da bir yanardağ da balçıklara gömülen Omaira’nın hatırasını taşıyorum üzerimde. Ve bir gün onunla Cennet'te karşılaşma umudu var yüreğimde. Hümeyra İslamoğlu isminin hikayesi. . . http://www.dunyabizim.com/?aType=haber&ArticleID=7620 |
Arkadaşlar ; Konu açana liyakat nişanı verilmiyor, aynı konuda farklı farklı başlıklar var.Hangisini takip edelim, hangisine yorum yazalım, insan şaşırıyor ?! Herkes kişisel görüşü için konu açar oldu, bunun için " DONANIMHABER ASLANLARIN YUVASI " konusunu kullanın bir zahmet.Hem gereksiz konu kalabalığı olmaz, hem ana konu canlı kalır. Zaman oluyor insanın başı dönüyor, lütfen biraz buna dikkat edelim. ![]() |
Zannederim bahsi geçen foto emniyette çekilen eşkal fotosuymuş. * * * * * Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin açıkladığı "Geleneksel Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri" hukuksuzluğun, temel hak ve özgürlüklerin ihlalinin ülkemiz için ne denli sıradanlaştığının göstergesi olmuştur. İleri demokrasilerde hukuka saygının temel hak ve özgürlüklerin korunmasının en büyük teminatı basındır. Yaşadığımız bu örnek tuzun koktuğunu acı bir gerçek olarak bizlere göstermektedir. Tuz kokmuştur, dahası kokan tuz ödüllendirilmiştir. Bu fotoğraf ve haberi ödüle layık görenler bu kareye kendi suretlerini yerleştirdiklerinde, yani empati yaptıklarında içlerinin nasıl acıyacağını anlayacaklardır. Üstelik bu fotoğraf ve haber, 25 milyondan fazla taraftarı olan bir spor kulübünün başkanına aittir. Yani bu fotoğrafın ve haberin yaktığı yürek sayısı milyonlarcadır. 3 Temmuz 2011 sonrası yaşanan olumsuzlukların normalleştirilmesi için ülkemizin en yetkili mercileri bu denli çaba harcarken, bu ödül normalleşme sürecine vurulmuş ağır bir darbedir. Üstelik söz konusu sürece ilişkin yargılama da başlamıştır. Yargılama aşamasında yapılan bu ödüllendirme masumiyet karinesinden yararlanan ve henüz hakkında nihai karar verilmemiş bulunan Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım'ın yargılamasını da etkileyecek niteliktedir. Adil yargılamayı etkilemek, ceza kanunumuz bakımından suçtur. Bu suçu işleyenlerin ise saiki bellidir. Şöyle ki; - TGC'nin ödüllendirdiği bu fotoğraf ve haber, başkanımız Sayın Aziz Yıldırım'ın temel hak ve özgürlüklerine saldırıdır. - TGC'nin ödülü; esasen kanunun suç saydığı bir fiilin övülmesi mahiyetindedir. Zira bu fotoğraf emniyet kayıtlarından çalınarak yayınlanmış olup bunu yapanlar aleyhine ceza yargılaması halen devam etmektedir. - TGC'nin ödülü Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım'ın özel hayatının gizliliğinin ihlalinin de açıkça ödüllendirilmesidir. - TGC'nin ödülü, nihayetinde Başkanımıza ve onun nezdinde Fenerbahçe Spor Kulübü'ne ve büyük Fenerbahçe camiasına hakarettir. Kendi yazdığı kuralları ortada iken bu fotoğraftan ve haberden ödül çıkarmak ödüle layık bir davranıştır. Bugün halen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne üye olan ve bu cemiyetin kurallarına inanan gerçek gazetecilerin bu rezilliğe bir son vermek adına ivedilikle adım atması gerekmektedir. Bu fotoğrafa ve habere verilen ödül iptal edilmeli ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sayın Aziz Yıldırım ve onun şahsında 105 yıllık bir geçmişe sahip Fenerbahçe Camiasından özür dilenmelidir. Bu ödül Türkiye'de bir kısım gazetecinin geldiği hak, hukuk, ahlak tanımaz noktanın gazetecilerin en üst örgütü tarafından da onanması anlamına gelmektedir. Bu meslek yolunda canlarını dahi vermiş Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu ve spor dünyasına adını yazdırmış İslam Çupi gibi birçok ismin yanında adına gazeteci demeye utandığımız, bu haberi aday gösteren, seçen ve bu seçime onay verenleri kınamıyor, lanetliyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=28262 |
Sayın Adnan Polat’ın Kulübümüz Başkan Yardımcısı olduğu ve aradan altı yıl geçmiş bir döneme ilişkin bir belge aslının tevsiki konusunda başlatılan bir soruşturmanın medyada yer alış biçimiyle, kamuoyunda haksız ve yanlış bir kanı uyandırması olasılığına karşı bazı hususların açıklanması zarureti hasıl olmuştur. 1. Kulübümüz son altı yıl zarfında, yapılanma çalışmalarına bağlı olarak birden fazla mekan değiştirmiş ve son olarak yaklaşık 8 ay önce bugünkü merkezi olan Ali Sami Yen Spor Kompleksi TT Arena’ya taşınmıştır. Halen geçmiş yıllar arşiv düzenlemesi çalışmaları imkanlarımız ölçüsünde sürdürülmektedir. 2. Kulübümüz açısından çeşitli ödemelerin gecikmesinden kaynaklanan fevkalade ciddi sorun ve ihtilafların yaşandığı bir dönemde, özellikle UEFA ve başta CAS olmak üzere hukuk kurumlarına intikal etmiş davalar sırasında ilgili kurumlar ve Kulübümüz avukatlarının talebi üzerine pek çok belgenin aslı ilgili dosyalara, kişi ve kurumlara sunulmuş bulunmaktadır. 3. Genel Kurulumuzca ibra edilmiş olan söz konusu döneme ilişkin, gerek Kulüp Denetim Kurulu gerek mali denetim kurulları ve gerekse İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçiliği tarafından yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen raporlarda bahis konusu hususa yönelik hiçbir usulsüzlük tespit edilmemiştir. Başkanımıza bugüne kadar vermiş olduğu hizmetler dolayısıyla Kulübümüz adına teşekkürü bir borç biliriz. Kamuoyunun bilgisine sunarız. Galatasaray Spor Kulübü http://www.galatasaray.org/kulup/haber/12673.php |
Sony XE9005 televizyona bağlayayım dedim olmadı, kulaklığı bulmadı. PS4 Pro'ya bağlantı yapayım dedim o da olmadı. PS4'e Dualshock üzerinden kablo ile bağlayalım dedim, ayarları yaptım ama kulaklıktan ses gelmedi ve mikrofonu algılamadı.
İki cihaz da bulamıyor kulaklığı. Telefonumla kullanıyorum gayet keyifle. Sebebini çözemedim, sorun ne olabilir fikir yürütebilecek olan var mı acaba ?