Türkiye Kupası’ndaki Galatasaray-Fenerbahçe maçında yaşanan olaylar nedeniyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevkedilen sarı kırmızılı kulübün cezası bugün belli olacak. Hakem ve temsilci raporlarının çok ağır olması nedeniyle Galatasaray’ın 2 maç seyircisiz oynama cezası alabileceği bildirildi. Pazar günü Galatasaray Lisesinde yaşanan bir olaysa Türk futbolunun içinde olduğu vahim durumu bir kez daha gözler önüne seriyor. Tahkim Kurulu Başkanı Türker Aslan kongre üyesi olarak oy kullanmak için gittiği kongrede kendisine " Ne olacak bizim ceza" diye soranlara " Merak etmeyin ben bu koltukta oturdukça birşey olmaz, kimse saha maha kapatamaz, para cezasıyla kurtarırız" diye cevap verdi. Olayı duyanlar kulaklarına inanamadı ama bu bilgiyi bize ulaştırmayı da ihmal etmedi.Türker Aslan''''ın bundan sonra vereceği her karar tartışmaya açık olacak ve şüphe ile bakılacaktır. http://www.metrospor.com/__1953.htm |
Fenerbahçe Ailesinin En Önemli Fertlerinden Birisin!! Fenerbahçemizden ne teknik direktörler geldi geçti... Hepsi de dünyaca tanınmış, kariyer sahibi isimlerdi. Hiddink, Rausch, Czernai, Venglos, Löw, Osieck, Parreira... Bunların hepsini bir takım çok bilmişler gönderdi... Fenerbahçe'den nemalanan, kulübün hep kendi etkilerinde kalmasını isteyen, genelde Fenerbahçe orijinli insanlar tarafından... Şimdiki başkanımız Aziz Yıldırım, Christoph Daum'dan önce tam 9 teknik direktörle çalıştı... Neden? Hep bu çok bilmişler yüzünden... Üç kuruşluk kariyerlerini ısıtıp ısıtıp önümüze süren, eski cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in deyimiyle, "gütmeleri için kendilerine emanet edilen 3 kazın ikisini, akşam kaybedip dönen" bu kifayetsiz adamlar, dünyaca ünlü bu futbol adamlarını teker teker yediler amiyane tabirle... Ama bu çapsızlar bilmeliler ki, Fenerbahçe camiası değişti, değişiyor... Yönetimi değişti, taraftarı değişti, tesisleri değişti. Ve kanaat mercii olarak yıllardır sizleri karşısında görmekten sıkıldı. Hiçbirşeyi beğenmeyen, ekşi suratlarla herşeyi, herkesi, her an eleştiren sizler, bu camianın sırtında, artık bir an önce kurtulunması gereken yüklere dönüştünüz. Kimse sizi dinlemiyor, kaale almıyor ve sizler de bunu gördükçe şirretleştikçe şirretleşiyor, çirkinleştikçe çirkinleşiyorsunuz... Son yılların moda takıntısı ise Daum... Yıllardır adamı göndermek için her yolu denediniz... Olmadı... İşi inada döktünüz... Taraftarla, Daum arasında bir soğukluk yaratacağınızı sandınız... Başaramadınız, başaramayacaksınız... Didi'den beri iki yıl üst üste şampiyonluğumuz yoktu, Daum bu tarihi başarıyı yakaladı olmadı... Bu yıl iki kulvarda şampiyonluğa götürüyor takımı, bu da yetmiyor size... Siz de gayet iyi biliyorsunuz ki, yıldızlarla dolu bu kadroyu 1 hafta idare edemezsiniz, çok biliyorsanız gelin geçin takımın başına görelim neler yapabildiğinizi... Sayın Christoph Daum, içi boş teneke çok ses çıkarır... Siz kulaklarınızı tıkayın bu kuru gürültücülere... Taraftarın yüreği size karşı sevgi ve saygıyla dolu olduğundan belki fazla ses çıkmıyor ama hepimiz için gerçek şudur; Siz Fenerbahçe ailesinin en önemli fertlerinden birisiniz... Yönetimimiz, yanınızda olduğunu her fırsatta belli ediyor, taraftar da iyi günde kötü günde her zaman yanınızda... Aile zaten böyle bi şeydir değil mi? Her an her dakika belli edilen sevgiler biraz da yapay değil midir? Büyük Fenerbahçe'nin Büyük Taraftarı size İNANIYOR, GÜVENİYOR ve sizi SEVİYOR !!! 28.03.2006 13:43 |
Herşeye Rağmen Dudaklarını büzerek, yüzlerini ekşiterek, tepeden bakarak aşağıladıkları 'Türkiye Ligi Şampiyonluğu' birden bire nasıl da önemli oldu. 'Anneler ligi' metamorfoza uğrayıp, 'en baba lig' oluverdi. Şark kurnazlarının garp cephesinde değişen bir şey yok. Fenerbahçe ve Fenerbahçelilere yönelik cadı avı devam ediyor. Başta yayıncı kuruluş olmak üzere bütün spor programlarında görüntüler manüple ediliyor... Spekülatif yorumlar ve çarpıtmalarla, karalamalar yapılıyor. Arabesk edebiyat da hız kesmeden devam ediyor. Onlar hakemleri, hakemler de onların hedef gösterdiklerini linç etmeye çalışıyorlar. Alınlarından öpmeli Ve bütün bu yapılanlara rağmen, bu takım hâlâ liderse her şeyi bir yana bırakıp alınlarından öpmek gerek. Bu yeni bir durum değil, geçmişte de 'proje takımı' desteklemek adına aynısını yapmışlardı. Şimdi herkes ektiğini biçiyor. 'Altın Tespihli Baron' ile şürekası daha dün 'böyle kalitesiz lig olur mu' diye ağlaşırken, 4-5 haftadır 'böyle lig Avrupa'da bile yok' sırıtkanlığına başladı. Neyden ve hangi hakla yakınıyorsunuz? Bu ortamı bu hale siz ve sizler gibiler getirmedi mi? Futbolun bütün dengeleri dengesizlikler üzerine inşa edilirken siz de taşeronluğa soyunmadınız mı? Talimatlar doğrultusunda harcını karıp betonunu taşımadınız mı? Er ya da geç bir gün bunun hesabını verirsiniz. Er ya da geç bir gün 'çok gizli, çok özel telefon' görüşmeleriniz deşifre edilir. İstediğiniz kulübü, istediğiniz kalemi, istediğiniz teknik direktörü ve hakemi, istediğiniz federasyon başkanını devşirip, yönetebilirsiniz. İstediğinizi yalayıp yutabilir, allayıp pullayabilirsiniz. Ama artık Fenerbahçe'deki saltanatınız bitti, kabul etseniz de, etmeseniz de bitti. Eskiden size tat, taraftarına acı verirdi. Şimdi şemsiye ters döndü. Ve bu sene de çabalarınız sonuç vermezse uzun bir süre daha açılacak gibi görünmüyor HASAN ALİ ATASOY |
licktvde her hafta olduğu gibi bu haftada haftanın en güzel 10 golünü seçmişler.sıralamada alexin ank.gücüne attığı gol ilk 10 içerisinde yok![]() |
Kuleli Fener dedi Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri arasında düzenlenen ankette Yılın Spor Adamı, Yılın Teknik adamı, Yılın Menajeri ve Yılın Sporcuları ödülleri Fenerbahçe’ye verilince, Sarı-Lacivertli takım, başkanından futbolcununa kadar tam kadro ödüllendirildi. Yılın Spor Adamı seçilen Başkan Aziz Yıldırım, Yılın Teknik Direktörü Christoph Daum, Yılın Menajeri Volkan Ballı ve Yılın sporcuları Alex, Tuncay ve Appiah, Kuleli Askeri Lisesinde düzenlenen törenle plaketlerini aldı. kuleli lisesindeki mevcut öğrencilerin %80 i fenerliymiş Atatürk ten bu yana genelkurmay başkanlarının (şu anki hariç) fenerbahçeli olması acaba tesadüfmü gelenekmi? |
Fatih ALTAYLI
Bakan Çelebi'nin tehdidi başhekimi yerinden etti!
Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin kızının da içinde bulunduğu otomobilin İzmir-Çeşme karayolunda yaptığı kazayı hatırlıyorsunuzdur muhakkak.
Gece İzmir'de kafayı çeken kızlar geç vakitte evlerine dönerlerken kaza yapmıştı ve içlerinden biri ölmüştü.
Kaza yapan otomobili kullanan genç kızın ehliyeti olmadığını da hatırlarsınız herhalde. Hep merak etmiştim, bir kişinin ölümüne neden olan ehliyetsiz sürücüye ne oldu acaba diye...
Meğerse ona gelinceye kadar daha ne rezillikler varmış.
Ben ehliyetsiz sürücüye ne olduğunu merak etmeye devam ederken, aynı olayla ilgili bir başka hikâyeyi size aktarayım.
Kazadan sonra Işın Çelebi'nin kızı 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne nakledilip, yoğun bakımda bir odaya koyuluyor.
Çelebi'nin kızının yanındaki korumalar, Çelebi'nin kızının yattığı odanın yanında bulunan bir başka odanın hemen boşaltılarak kendilerine tahsis edilmesini istiyorlar.
Hastane Başhekimi Gazanfer Aksakoğlu, bunun mümkün olmadığını, hastanenin zaten dolu olduğunu ve istenen odada hastaların bulunduğunu ve bu hastaları koyabilecekleri bir başka odaları olmadığını söylüyor.
Korumalar bu odayı alacaklarını söylüyorlar.
Başhekim bunun üzerine ‘‘Bakın o oda için hastalar aylarca sırada bekliyor. Ben oturmanız için size hasta odasını veremem. Hastanızın yattığı odanın önüne yer yapayım, orada nöbetleşe bekleyin. Elimden başka bir şey gelmez’’ diyor.
Kızının korumalarına yandaki odanın verilmemesi üzerine Devlet Bakanı Işın Çelebi devreye giriyor.
Koca Bakan, Başhekimi arayacak değil ya, 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Emin Arıcı'yı arıyor ve söz konusu odanın korumalara tahsis edilmemesi durumunda, hastanenin istihkaklarını keseceğini, geciktireceğini söylüyor.
Tehdidi alan rektör Başhekim'den odayı vermesini istiyor.
Ancak Başhekim onurlu bir doktor olarak bunu kabul etmiyor ve odayı vermektense, istifasını vermeyi yeğliyor.
Basıyor istifayı çekip gidiyor.
Böylelikle Işın Çelebi'nin babasının cebinden istihkaklar kesilmiyor, hastane ve üniversite kurtuluyor.
Ama galiba böyle siyasetçiler bu milletin elinden kurtulamayacaklar.