Merhaba arkadaşlar gecen hafta aracımın triger setini değiştirmeye gittiğimde usta bir saat sonra aradı ve aracımın direksiyon kutusunda arıza olduğunu tespit etmiş.Video yolladı direksiyon kutusu yağ kaçırmış patlak, aks körüğü patlak, asportlar diye birşey söyledi 2 tane bozuk, salıncak uçları çatlak 4 tane sizce bu durum nasıl olmuş olabilir yani direksiyon kutusu nasıl arızalanır ne durumda bu şekilde olabilir.3 gün önce çanakkaleye gittim uzun yol yaptım giderken birşey olmadı ama dönüş yolunda araç hafif sağa doğru yatıyordu direksiyon oynamaya balşadı dönüşte tekerlek havasındandır dedim kontrol ettim birşey cıkmadı yani bilgisi olan varsa yardımcı olabilir mi |
Arkadaslarla canakkaleye kampa gitme planımız var burayı gozumuze kestirdik fakat tadilatta yazıyor.Canakkale haber sitesinde bir kac hafta once tadilat bitecegi acılacagı yazılmıs.Oralı olan bilen var mı acaba bu kamp alanı ile ilgili haberleri |
Aracım vw polo 2008 tdı.En son 2013de degismis onumuzdeki mayıs ayında degistirmeyi dusunuyorum.Yetkili serviste degilde dısarda işçilik icinde ne kadar tutar ortalama bilir kisiler yazarsa sevinirim simdiden tesekkurler![]() |
Hava filtresi, yakıt filtresi, yağ filtresi vb toplam seyler ne kadar tutar aractan araca degisir mi aracım vw polo 2008 model ortalama ne kadar fiyat cıkar sizce |
arkadaslar oto süpürgesi aldım cakmaklık girişinden enerjisini alıyor.Aracı tam calıştırmadan sadece kontağı yarım cevirdim ve öyle kullandım süpürgeyi aküye cok zararı olur mu yani yaklaşık 20 25 dakika kullandım yoksa motoru tam çalıştırıp öyle mi kullanmalıyım![]() |
Arkadaslar aracım vw polo 1.4 tdı 2008 model aynam kayıp düstü galiba sabah uyandıgımda yoktu.Kendim o ölcüde ayna kestirip taktım silinkonla yapıstırdım fakat net gostermiyor aracların aynaları galiba farklı oluyor nereden temin edebilirim aracamın modeline gore aynayı |
< Resime gitmek için tıklayın > Kış aylarının mevsim normallerinde seyrederek soğuk geçmesi nedeniyle ağaçların geç uyandığı, bunun da Bursa'da şeftali üretimini artıracağı açıklandı. Kış aylarının mevsim normallerinde seyrederek soğuk geçmesi nedeniyle ağaçların geç uyandığı, bunun da Bursa'da şeftali üretimini artıracağı bildirildi. Bursa Ziraat Odası Başkanı Sabri Akçalar yaptığı açıklamada, bu yıl özellikle kış ve ilkbahar aylarında hava sıcaklıkları ve yağışların, Bursa'nın içinde bulunduğu bölgede mevsim normallerinde gerçekleştiğini söyledi. Akçalar, geçen yıllarda olduğu gibi kış ortasında sıcaklık yükselmesinin yaşanmadığını bunun da ağaçların geç uyanmasını sağladığını anlatarak, bu durumun şeftali gibi bazı meyvelerin üretimine olumlu yansıdığını ifade etti. Özellikle Mart ayının önemli olduğunu vurgulayan Akçalar, şöyle konuştu: ''Ocak-şubat aylarının sert geçmesi, ağaçların erken uyanmasını engelledi. Ağaç erken uyandığı zaman, Mart ayında şiddetli soğuklar yaşanırsa çiçek dayanamıyor, yanıyor. Böyle olunca da verim düşüyor. Bu yıl gözler uyanmadı, çiçek açması Mart ayı sonlarında oldu. Ardından da hava sıcaklıkları normal gitti. Çiçek kesilmedi. İki yıl önce Şubat, lodoslu ve ılıman geçti. Mart başında çiçek açtı, ardından da ay ortasında havalar soğudu. Sonrasında da çiçekler yandı. Sonuçta üreticiler sezonu boş geçirmiş oldu.'' Bu yıl ise Bursa genelinde özellikle şeftali üretiminde yüksek verim beklediklerini belirten Akçalar, ''Geçen yıl da şeftali üretimi iyi oldu. Üretici sezonu iyi kapattı. Geçen yıl Bursa genelinde 100 bin ton şeftali üretildi. Bu yıl, daha fazla bir üretim bekliyoruz'' dedi. İhracat yolu açık olursa... İhracat yolunun açık olması durumunda bu yıl şeftali üreticilerinin yüzünün daha fazla güleceğini anlatan Akçalar, ''Bu yıl her şey yolunda gidiyor. Çiftçimiz zaten ürüne iyi bakıyor. Üreticiler, şeftalinin teklemesini de yaptı. Geçen yıl şeftali ortalama 1,5 liradan satıldı. Bu yıl hem ürün bereketli hem de ihracat durumuna göre şeftalinin yine aynı fiyat ortalamasından satılmasını bekliyoruz. Yani bu yıl şeftali üreticisi kazanacak'' diye konuştu. Akçalar, üreticilere ürün sigortası yaptırmaları çağrısında bulunarak, ''Sigorta oranı yeterli değil. Tarımda hasat yapılana kadar ne olacağı belli olmaz. Zaten sigortanın yarısını devlet veriyor. Üreticilerimiz, kendilerini riske atmasın. Mutlaka ürünlerinin sigortasını yaptırsın'' uyarısında bulundu. Kaynak: aa edit: imla |
gerçekten dünya tarihinde böyle bir millet yoktur. alman prof. naumark "türk'leri tarihten çıkarırsanız tarih kalmaz." demiştir. "osmanlı arşivler tam olarak açılsa tarihin yeniden yazılması gerekir." diye devam etmiştir. niye mi kendimizi bu kadar abartıyoruz? 16 tane imparatorluk, sayısını bilmediğim kadar devlet, adlarını komple kimsenin sayamayacağı kadar beylik kurmuş ama hepsini yıkmış bir milletiz. yakın çağa kadar 2 tane türkü gönderin herhangi bir yere. 1-2 sene sonra yönetimi ele geçirsinler ![]() bu devlet geleneği bizim kanımızda var ancak nasıl oldu da bu kadar devleti yıkmayı başardık? bunun nedeni de galiba devlet kurmadaki yeteneğimizle alakalı. hükmetmek için o kadar çok oyunlar oynuyoruz ki devlet güçsüzleşiyor. yani bizi dış güçler yıkmıyor. kendi kendimizi yıkıyoruz. ne kadar ilginçtir ki aradan bildiğimiz kadarıyla 2000-3000 sene geçmesine rağmen, dnalarımıza kadar değişmemize rağmen huyumuz değişmedi. herhangi bir dış tehditde bütün ülke kenetlenirken boş kaldığımızda birbirimizin kuyusunu kazmaya devam ediyoruz. hepsi aslında iktidar mücadelesi 3000 yıldır. devlet sistemimizin doruk noktası osmanlı bile kendi kendini yıktı. günümüzde yine onlarca devlet ve özerk cumhuriyet olarak yaşamımızı devam ettiriyoruz. yazıya pirates of the caribbean filminden barbossa ile son vermek istiyorum ![]() "düşmana gerek yok. biz bize yeteriz." |
acıya aşırı düşkünümdür. her şeye acı koyarım. yanında da acı biber turşusu yerim. hatta bazen acı dometos sosunun üzerine pul biber dökerim. acı turşu biberle sade yerim. yıllardır böyleyim. sağlık açısındna bir problem yaşamadım. ama dedim bu gidiş gidiş değil oğlum. doyuma ulaşmak adına en acıyı aradım. samandağ biber diye bir biber buldum. aldım. dana kadar etli bir biber. denemek adına yarısını kırdım. attım ağzıma. çiğnedim. çiğnedim. ilk başta acısı gelmiyor ağıza ama sonra... ağzımda siz deyin smaug ben diyim balrog uyandı. yanaklarım, burnum yanmaya başladı. alev çıkarmak için ağzımı açıyorum. su, ekmek, süt ne bulduysam attım ağzıma bana mısın demiyor zalım. gözlerimden yaşlar boşaldı. burun deseniz resident evil gibi içinden zombiler çıkıyor. tam anlamıyla ağlayarak yedim. aman diyim bulaşmayın. işte o zalım biberler: < Resime gitmek için tıklayın > |
Ales'e girdim ve yüksek lisans başvurularına bakıyorum.İstanbul teknik Üniversitesinde dil zorunluluğu olmadan başvurulabilir ama ders seçme hakkı olmaz gibi bir yazı okudum. Marmara Üniversitesi Yüksek Lisans için dil sınavı zorunluluğu var mı?