E

Yüzbaşı
02 Şubat 2006
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
9 üye
Görüntülenme (?)
80 (Bu ay: 0)
Gönderiler Hakkında
E
7 yıl
BMW 1.18 Sonrası Dizel Otomatik Araç Seçimi?
Merhabalar,

Önceki Otomobil alımında çok yardımcı olmuştunuz, şimdi yine zamanı geldi diye hissediyorum. 2015 model makyajlının hemen öncesi 175 beygir estoril mavi BMW 1.18i var. Hala çok severek kullanıyorum fakat bir iş değişikliğim oldu ve artık günlük 25km git, 25km gel bir yolum olacak. Buna da benzin dayanmayacağından dizel otomatik bir araç bakmaya başladım. BMW'yi satıp bunu almak istiyorum ve üstüne öyle çok da para koymak istemiyorum, önerileriniz nelerdir?

NOT: İlgili bir kaç arkadaşım ikinci el Passat ve A3 Sedan bak dedi. Passat gibi arabalar biraz 40 yaş arabası geliyor bana, daha spor modeller olursa çok iyi olur.
NOT2: BMW 1.18 henüz yaklaşık 28bin km'de.

Teşekkürler
E
9 yıl
Büyük Kapasiteli SSD Önerisi ve SSD Kutular Hakkında
Merhaba, fotoğraflarım için büyük bir SSD 'ye ihtiyacım var, 1TB ve üstü disklere bakıyorum. Samsung ve Sandisk'ten başka pek alternatifim yok Türkiye'de. Öneriniz nedir?

+ cahil sorusu olacak ama daha ucuz olabilmesi için dahili alıp SSD kutusu ile kullanmak ne kadar mantıklı, veya her kutu her diske oluyor mu?
E
10 yıl
Nissan X-Trail 1.6 dCi Test Sürüşü ve İncelemesi
İşim dolayısıyla zaman zaman seyahatler yapmam gerekiyor. Bu seferki seyahat Kütahya 'ya idi ve hem yolların karlı buzlu olma durumuna karşılık olarak yerden yüksek, hem de taşıyacağımız malzemeler olduğu için bagaj hacmi büyük bir araç kiralamamız gerekiyordu. Bu yazımda hem araç kiralama sürecini, hem de Nissan X-Trail modelinin uzun yolda hissettirdiklerini ve deneyimimi anlatıyorum.

Tüm yazıyı görselleriyle beraber blogumda okuyabilirsiniz: http://tahiryildiz.com/nissan-x-trail-1-6-dci-test-surusu-ve-incelemesi/

Araç Kiralama Süreci

Araç kiralamak için günümüzde çok farklı yöntemler var, hem bütçeye uygun hem de çok çeşitli araçlar bulabiliyorsunuz. Araç kiralama firmalarının yanında kullanıcıların kendi araçlarını da kiraladıkları sistemler oldukça popüler. Ama bizim hem işimiz acele olduğu için hem de tabiri caizse sabahın köründe aracı almaya ihtiyacımız olduğu için Taksim tarafında bir firma arayışına başladım. Açıkçası arkadaşlarımın memnun olduğu Garenta 'ya baktım ama ne yazık ki ellerinde yüksek bir araç yoktu. Sonra sırayla daha önce de kullandığım Europcar, Budget, Avis, Hertz gibi firmalara geçtim. Budget 'ta hem uygun fiyatlı hem de bize uygun Nissan Qashqai çıkınca hemen kiralamak istedim ama bu tip araçlar rezervasyonla kiralanıyormuş. Telefonla arayıp Taksim ofisine ulaşmaya çalışsam da açan olmadı. Ben de ertesi gün saat 7.30'da almak için rezervasyonu oluşturdum. Ne oldu bilin? Ertesi gün sabah saat 7.00'de yani ben Budget 'a ulaşmak için yoldayken rezervasyonun onaylanmadığını belirten bir email aldım, çaresizse yine de Budget 'a gittim ve tüm programımı buna göre yaptığımı ellerinde uygun bir araç varsa -kirli de olsa- alabileceğimi söyledim. Pek yardımcı olmadılar ve yan taraflarındaki Avis 'e bir sormamı istediler, neyse ki Avis 'teki arkadaşlar gerçekten yardımcıydı ve ellerinde Nissan X-Trail olduğunu söylediler, fiyatta da yardımcı olunca X-Trail 'ı aldım. Bu arada bu tip araçları almanın farklı bir prosedürü varmış, hem bu Findeks gibi finansal puan veren bir yerden TC numaram ile sorgulama yaptılar, hem de adıma kayıtlı iki adet kredi kartı ile ödeme yapmam gerekiyormuş. Neyse ki yanımda 2 adet kart vardı, birinden aracın kira ücretini (185TL KDV Dahil), diğerinden de araç kiralarken alınan depozitoyu (Normal araçlarda 500TL, bu gibi premiumlarda 1000TL) çektiler. Çalınmaya karşı sigorta ve full sigortayı da benim için ekstra ücret almadan sağladılar. Yaklaşık 10 dakikalık bir süreçten sonra araç kullanıma hazır olarak ofisin önündeydi. Birlikte seyahat edeceğimiz Gökhan'ı da aldıktan sonra yola çıktık.

Genel Bakış

Nissan X-Trail benim hiç sevmediğim araç türlerindendi aslında, tam anlamıyla kocaman bir jeep. Şehir yaşamında bu tip büyük araç kullananlara biraz önyargım yok değil ama uzun yolda bir avantaja dönüşmesini bekliyordum. Yerden yüksek araçların gece koşullarında karşıdan gelen araçların ışıklarından daha az etkilendikleri hep söylenirdi. Benim gibi ışığa normalden daha duyarlı gözleriniz varsa bu çok önemli hale geliyor. Daha önce hiç bu kadar uzun süre jeep kullanmamış olunca da araç benim için heyecanlı hale geldi.

Aracın tam modeli: Nissan X-Trail 1.6 dCiX-Tronic Platinum Premium Pack

Tam özelliklerine Nissan 'ın web sitesinden bakabilirsiniz, ben burada daha çok beni etkileyen özelliklerden ve sürüş keyfinden bahsedeceğim tabii. Araç dizel otomatik olarak da kullandığım ilk araç bu arada onu da yazının devamında göz önüne alın derim.

İnceleme Koşulları

İstanbul - Kütahya Emet arasında geçen bir yolculuk. Yaklaşık 420km, gidiş geliş toplamda 840km, şehir içleriyle beraber toplamda yaklaşık 1000km yol yaptığımı söyleyebilirim. Bir araca değerlendirme yapmak için yeterli olduğunu düşünüyorum. Bu yolu günübirlik gidip geldiğimizi de ekleyeyim, zor oldu ama açıkçası aracın konforu bu tip durumlarda önemli. İlk arabamı alırken bunu çok önemsemiştim çünkü spor araçların çoğu sert ve bu sertlik uzun yolda çok yorucu hale gelebiliyor.

İlk İzlenim

Büyük, çok büyük, geniş, çok geniş :) Aracın içi, bagajı, arka koltuklar her yer geniş, ev gibi. Dışı siyah, içi bej döşenmiş bir araçtı, içi açık renk olan araçlar biraz daha konforlu ve ferah görünüyor bu yadsınamaz bir gerçek, koyu renk olanlar da daha sportif duruyor. Bu tip araçlarda zaten sportifliğin ve hızın ikinci planda olduğunu düşünüyorum. Eğer bir jeep alıyorsanız sizin için önemli olan konfor ve iç hacim olması gerekiyor kanımca. Bu araçta da bunları zaten buluyoruz. Oturur oturmaz koltuğun rahatlığını hissediyorsunuz. Anahtar alıştığımız şekilde üçlü: Kilit aç, kilitle ve bagaj tuşları var. Bagaj bu arada tek tuşla açılıyor ve yine aynı şekilde elektronik olarak kapanıyor. Siz açıp kapatmıyorsunuz yani, daha önce görmemiştim bunu hoşuma gitti. Koltuk elektrikli olarak ileri geri, aşağı yukarı ve ön arka gidebiliyor, aynı zamanda bel desteği de var. Aslında daha önce incelemesini yaptığım ve uzun süre kullandığım Hyundai i30 'un aynısı çoğu yer, hem kontrol hem de özellik olarak. O yüzden pek yabancılık çekmedim kontrollerde, ön konsol ferah, çok karmaşık diyemem. Hız ve devir göstergeleri analog ve yol bilgisayarı aktif şekilde beni karşıladı. Bu arada menüyü çok karıştıramadığım için bilemiyorum ama aracın tüm özellikleri İngilizce olarak vardı, Türkçe menü olup olmadığına emin değilim, Hyundai 'de de yoktu, bu eksiklik olarak görülebilir. Vites yine klasik otomatik araç vitesi, P-R-N-D dizilişi hakim, geri vitese (R) almak için vites topuzunun altındaki tuşa basılı tutuyorsunuz, otomatik araç kullanan için gayet rahat. El freni elektronik, vitesin ön tarafına koymuşlar o biraz bana uzak geldi, hemen elimin altında olmasına alışmışım ama zamanla alışılır diye düşünüyorum. Arka koltuklar ve diz mesafeleri oldukça geniş, bagaj da çok geniş, isterseniz 3. sıra koltukları da çıkarabiliyorsunuz burada, 7 kişilik minibüs gibi araç oluyor :)

Nissan X-Trail Platinum Premium Pack Donanım Paketi İçeriği

ABS, ESP gibi artık alışkın olduğumuz özellikler tabii ki bu araçta da var, ben sadece çok alışkın olmadığım özellikleri buraya ekliyorum:

Driving Aids: Volvo araçlardaki "Drive Safe" benseri bir sistem. Araç bilgisayarından gördüğüm kadarıyla 3 adet özelliği içinde barındırıyor:

1- Şerit takip uyarı sistemi: Bunu hep merak etmişimdir nasıl çalışıyor diye, aracın dikiz aynasının arkasına küçük bir sensör koymuşlar ve bu sensör sizin şeridinizi takip ediyor. Küçük sağa sola manevralarda da bip sesleriyle sizi uyarıyor. Sürüşünüz çok sakinse kullanabilirsiniz ama ben bu özelliği kapatarak yoluma devam ettim.

2- Kör nokta uyarı sistemi: Bu çok güzel bir özellik, aracın sol ve sağ arkalarında aynalar ile görmenizin zor olduğu noktalarda araç veya başka bir engel varken aynaların hemen sol ve sağında bulunan ışıklar yanıyor, ışıkları geçtim aracın kamerası aktif hale geliyor ve sağ/solunuzdaki araçların ne kadar yakın olduğunu gösteriyor, ses ile de uyarıyor. İstanbul içinde özellikle ne kadar saçma insanların araba kullandıklarını göz önüne alırsanız çok işinize yarayacağını kesinlikle söyleyebilirim, çok faydalı buldum.

3- Yorgunluk algılama sistemi: Aslında yine şerit takip sistemine benzer şekilde çalışıyor ve uyku gibi aracı normalden farklı sürdüğünüz pozisyonlarda sizi uyarıyor.

Otomatik Uzun Far Asistanı: Bunu da çok sevdim, çocuk gibi oynadım. Uzun farı aktif hale getirdikten sonra eğer karşıdan bir ışık algılanırsa (Bu her zaman başka bir araç olmayabiliyor tabii, elektrik direkleri de etken) ışık otomatik olarak kısaya geçiriliyor, karşı tarafı rahatlatıcı bir sistem.

Elektrikli Açılabilir Panoramik Moonroof: Bildiğimiz sunroof ama Nissan adını moonroof yapmış, tek tuşla sonuna kadar açılıp kapanabiliyor, ses çıkarmasından genellikle şikayet edilir bu özelliğin ama yolumuz süresince rahatsız edici bir ses gelmediğinin de altını çizmiş olayım.

Isıtmalı Ön Koltuklar: Büyük lüks bence, soğuk kış günlerindeki en önemli dostunuz :)

Geri Görüş Kamerası: Buna artık alışkınız ama Nissan 'da farklı bir şey vardı ki beni şaşırttı, aracı üstten de gösteriyor, bu çok yardımcı bir fonksiyon, nasıl olduğunu çözemedim ama çok faydalı.

Tasarım

Uzak doğu markalarının ürün tasarımlarını hiç bir zaman beğenen biri değilim, tabii ki istisnalar olabilir ama şimdi yazıyı yazarken aklıma bir istisna dahi gelmedi. Tasarım işinde İskandinavcı olduğumu zaten takip edenler bilirler. Uzak doğu ürünlerinde, hatta girip web sitelerine de bakabilirsiniz, gereksiz bir kalabalıklık ve şa-şa söz konusu. Araçlarında da bu var, Hyundai i30 'da da Nissan X-Trail 'da da konsollarında gereğinden fazla ışık var, bu ayarı en aza indirseniz de fazla bana göre. Ama bu tabii ki kişisel bir seçim, mesela babam sonuna kadar açık kullanıyor, uçak kokpiti gibi olsun istiyormuş (!) Koltukların döşemelerinin ve aracın genel iç malzemelerinin kaliteli olduğunu söyleyebilirim. Araç genelde yuvarlak hatlara sahip ve bunu her objede ayrı ayrı görebiliyorsunuz. Bence araçlarda artık daha fazla USB girişi olmalı, bu araçta 1 adet gördüm ama bence 4 adet olsa hiç fena olmaz, sonuçta ben navigasyon için 1 adedini zaten kullanıyorum, 2 kişinin telefon şarjları için de 2şer tane olsa hiç fena olmaz. Müzik sisteminin yerleşimi ve kalitesi de yerli yerinde, orta konsolda aynı zamanda navigasyon da vardı ama bende yılların TomTom 'u olduğu için ve onu çok sevdiğim için vazgeçemedim. Direksiyon simidi ne büyük ne küçük, rahat ve üzerindeki tuşların kullanımı da güzel. Sol tarafta müzikle ilgili (Sesi azaltıp artırma, sıradaki şarkı ve önceki şarkıya geçiş) kontroller varken, sağ tarafta hız sabitleyiciyle ilgili kontroller mevcut. Direksiyonun sol tarafında park sensörleri, ekonomik modda sürüş, kaputu açma, yakıt deposunu açma gibi butonlar var. Ben yakıt deposunu açma butonuna da daha önce hakim değildim, yakıt istasyonundaki arkadaş beni uyardı, bir süre butonu aradık birlikte :)

Sürüş

Araca alışmak çok kolay her şeyden önce, hemen 1. dakikada rahatlıkla kullanılabileceğinizin izlenimini veriyor, biraz büyük ama bu büyüklük sürüşü olumsuz derecede etkilemiyor. Manevralar yerinde, aracın genişliğine ve büyüklüğüne hakim olacak kadar görüş açınız da var. İlk başlarda insan dönüşlerde biraz endişeleniyor tabii sağa sola vurur mu, öndeki araçla ne kadar mesafe var diye ama sonra alışıyorsunuz. X-Trail 'ın 1.6 litre hacimli turbo diesel motoru 130 beygir gücünde ve bu motor 320 Nm tork üretebiliyor. CVT şanzımanı da başarılı buldum, vites geçişlerini düşerken de yükselirken de hissetmiyorsunuz ve fabrika verilerine göre 0'dan 100 km/s sürate 11.4 saniyede ulaşabiliyor. Yapabileceğiniz maksimum sürat 180 km/s' olarak sınırlandırılmış ama yokuş aşağıda bu değeri geçebiliyorsunuz. Yalnız şunu belirteyim eğer benim gibi daha yüksek araç kullanmadıysanız, virajlarda biraz savurduğunu söylemem lazım. Normal araç kullanımında viraj içinde fren yapıyorsanız bu araçta viraja girmeden hemen önce fren yapmanız daha konforlu sürüşe fayda sağlayacaktır, aksi durumda biraz sallanabilirsiniz :) Sürüşü genel olarak değerlendirmek gerekirse konforlu ve rahat olarak belirtebilirim. Beni rahatsız eden bir konu şu oldu, koltukların yanlarındaki yükseltiler dönüş yolunun sonlarına doğru beni rahatsız etmeye başladı, oralar için bir ayar var mı bulamadım ama o kısımlar alçaltılabilirse çok iyi olur çünkü ben kilolu biri olmamama rağmen rahatsızlık hissettim, baseni geniş olan sürücü arkadaşlar bacak kısımlarını rahatsız bulabilirler. Yine de aynı gün içinde ortalama 11 saat araç kullandığımı düşünürsek belki de her araçta olabilecek bir sıkıntı.

Güvenlik

Aracın yüksek olması zaten başlı başına bir güven unsuru. Her şeyden önce psikolojik olarak güvende hissediyorsunuz. Onun dışında araçta pek çok elektronik sistem var; kör nokta sensörleri, şerit takip sistemleri gibi özellikler faydalı, zaten hava yastıkları her yerde yine mevcut. Aracın savrulmasını önleyecek ESP gibi sistemler yine geliyor. Ben yolculuk sırasınca güvenlik anlamında hiç bir endişe duymadım, frenler ve gaz tepkilere hemen cevap veriyordu. Otomatik çarpışma önleyici gibi bir sistemi de bulunan araç öndeki araca çok yaklaştığında kendiliğinden fren yapıyor (muş), bunu deneme şansım olmadı tabii.

Yakıt Tüketimi

Aracın fabrika verileri şu şekilde:

Şehir içi: 5.8 litre

Şehirler arası: 4.7 litre

Ortalama: 5.1 litre

Bu denli büyük ve ağır bir araç için çok iyi değerler, zaten aracı alırken de kiralam şirketindeki arkadaşlar ekonomik olduğunun üstünde çok durmuşlardı. Bizim biraz acelemiz olduğu için sakin bir kullanım yaptığımız söylenemez, otoyolda ortalama 150km hızla seyrettik diyebilirim. Buna rağmen gidiş dönüş + şehir içleriyle aşağı yukarı 1 depo + 1 çeyrek yaktı araç. Aynı yolu BMW 1.18i ile giidip gelmiş olsaydım aynı şartlarda 1 depo + 3 çeyrek giderdi diye düşünüyorum. Tabii hem dizel olması hem de performansının çok çok iyi olmaması burada büyük etken.

Fiyat / Performans

Aracın şu anda liste fiyatı 149,190TL. Bu tip bir araç isteseydim bu fiyata bu aracı alır mıyım diye düşündüğümde alırım diyorum, her ne kadar sürüş keyfi pek bulunmasa da sonuçta bu tip bir aracı daha çok konfor anlamında almak istiyoruz. İç donanımı o kadar dolu ki aracın bu da insana "Parayı boşa vermemişim" hissi veriyor ki bence bu araç alımlarında çok önemli.

Sonuç

Artılar:

– Konfor ve rahatlık, yumuşak süspansiyon

– Güven hissi

– Elektronik yardımcı sistemler

– Geniş iç hacim ve bagaj hacmi

Eksiler:

– Sürüş çok zevkli değil

– Yuvarlak tasarım benlik değil

– İngilizce menü

Nissan X-Trail 'ın konfor ve rahatlık arayan, aynı zamanda yüksek bir araç isteyen kişiler için kesinlikle tavsiye edilebilir bir araç olduğunu düşünüyorum. İç donanım özellikleri, geniş iç mekan ve bagaj hacmi, açılabilir cam tavanı ve elektronik güvenlik sağlayan özellikleriyle oldukça etkileyici olan X-Trail, fiyat / performans olarak da tatmin edici bir araç.
E
10 yıl
Mercedes A, BMW 1, Volvo V40, Audi A3 Karşılaştırması
Benim gibi kafası karışan arkadaşlarım için geniş tabanlı bir yazı yazdım, daha önce de 50Bin TL'ye Hangi Otomobil Alınmalı gibi bir yazı yazmıştım blogumda, detaylı olarak görselleriyle beraber okumak isterseniz:

http://tahiryildiz.com/mercedes-a-bmw-1-volvo-v40-audi-a3-karsilastirmasi/

Mercedes, BMW, Volvo ve Audi, hepsinin marka olarak algısı çok yüksek, tabii kişiden kişiye değişen öncelik sıraları var. Premium kompakt araç bakıyorsanız eminim ki siz de bu karşılaştırmaya gireceksiniz. Ben başımdan geçenleri, araştırmalarımı ve test sürüşlerim sonucunda hissettiklerimi bu yazımda yazarak aynı karmaşayı yaşayanlara destek olmaya çalışacağım.

Neden Premium Kompakt?

Genelde bu segmentin bekar arabası olduğu söylenir, buna kısmen katılıyorum, araçların bagajları küçük, tipleri biraz daha spor ve hatchbackler. Zaten seçim nedenleri de bu genellikle, ben önceki aracım olan Hyundai i30’dan çok memnundum, onu tercih etme nedenlerimi de Hyundai i30 İncelemesi yazımda detaylı olarak yazmıştım. Biraz daha üst seviye bir araca binmek istedim ve başladım araştırmaya, bilenler bilir benim bir şeyi almak için kafaya koymamla almam arasında çok kısa bir zaman geçer. Bu ne yazık ki otomobil alırken bu kadar hızlı olamıyor çünkü dikkat edilmesi gereken çok fazla detay var. Belki arabalardan iyi anlayanlar bu süreci hızlı atlatıyor olabilirler ama ben genelde kullanıcı yorumları, markaların web siteleri, youtube inceleme videoları gibi hemen hemen webde olan her şeyi okuyarak, izleyerek araştırarak karar vermeye çalışıyorum, Hyundai ‘de yanıldığımı düşünmüyorum hala, çok araştırınca hata payı da çok azalıyor.

Biraz daha kaliteli bir araca binmek istiyorsanız bu segmente geliyorsunuz, ismine premium demişler çünkü kullanılan malzemeler biraz daha kaliteli, markalar biraz daha algı olarak üst seviye. Çocukluğumuzdan beri hayatımızın içinde olan Alman Mercedes, BMW ve Audi ve hatta Volkswagen, onlara rakip olmaya çalışan ve ciddi derecede rakip olan İsveçli Volvo. Önceki araç alımımda da ne olursa olsun Alman arabası olsuncularla çok karşılaşmıştım ama Hyundai ‘nin doluluğu beni çok etkilemişti, pişman da olmadım, dolayısıyla o tip bir önyargım yok. Ama tabii her zaman aklın bir köşesinde bu soru işareti kalmıyor da değil.

İlk Aklımdakiler

Benzer fiyat seviyelerindeki arabaları sıralayayım önce:

1- Mercedes A Serisi

2- BMW 1 Serisi

3- Volvo V40

4- Audi A3

5- Volkswagen Golf

Bu araçlar arasında fiyatını hiç bir zaman hak etmediğini düşündüğüm Golf’ü hemen eledim, bu kararımı da elbette tartışanlar olacaktır ama ben Golf’ün o paraları hak ettiğini düşünmüyorum. Dolayısıyla 5 seçimden elimde 4 tane kalmış oldu. Tüm kararlarımı da diğer 4ü üzerinden devam ederek vermeye çalıştım. Benim aklımdaki sıralama aslında şu şekildeydi:

Volvo V40 > Mercedes A > BMW 1 > Audi A3

Dış Görünüş

Benim için her ne kadar aracın motoru (ciğeri derler) en önemli kıstas olsa da dış görünüş çok çok önemli. Tabii ki kişiden kişiye değişen bir özellik olsa da benim için Volvo V40 bu konuda diğerlerinden öndeydi. Zaten ben bu araçları araştırmaya karar vermeden önce tamamen gönlüm V40 ‘taydı, yollarda çok fazla görmesem de aracın önü ve arkası Volvo için oldukça iddialıydı ve diğer rakiplerinden daha iyi görünüyordu. Mercedes A ve BMW 1 serisi de yeni kasalarıyla iddialıydı ama arkadan görünüşleri V40 ‘un gerisindeydi. Mercedes biraz daha yuvarlak hatlara sahip, BMW biraz daha kendi marka özelliklerini sergiliyor. BMW 1 serisi şimdi Nisan 2015 sonrasında makyajlanarak daha güzel bir görünüme sahip olacak ama fiyat olarak da ona göre artış oluyor tabii ki. Audi A3 ise dış görünüş olarak en zayıfı. Klasik Audi çizgisi ama spor görünümden uzak olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden aslında Audi A3 ‘ü dış görünüş kısmında eledim diyebilirim, elimde 3 model kaldı.

İç Tasarım

Volvo V40

İçeriye girdiğimizde de benzer şekilde hoş tasarımlar bizi bekliyor. Geriye kalan üç adayı da showroomlara gidip gördüm. Öncelikle Volcar Altunizade ‘ye Volvo V40 ‘ı görmeye gittim, Volvo ‘nun R-Design modeli biraz daha sportif görünümlü, ben de R-Design ile ilgilendim, iç ve dış kısımda R-Design logoları oldukça güzel görünüyor. Her şeyden önce arabanın kapısını açar açmaz koltuklara oturduğumda gerçekten harika hissettim, koltukların rahatlığı, dikişlerinin özeni hemen dikkatimi çekti.

Üstte resmini göstererek anlatmak istedim, direksiyon oldukça yumuşak hisli, sağ tarafta bence İsveç tasarımına biraz aykırı tuş takımı var, genelde sade tasarımlarıyla ünlü İskandinavlar burada nedense cömert davranmış o kısım benim çok hoşuma gitmedi, ama gösterge panellerinde temalar var. Bu temalarla renk değiştirebiliyor, hatta tüm göstergeleri dijital yapabiliyorsunuz, dijital göstergeler çok sportif duruyor. Araçların hepsinin premium hissi verdiğini söylesem de Volvo malzeme kalitesi olarak Mercedes ve BMW ‘nin önünde geliyor gibi, yani ben o şekilde hissettim, hiç bir şekilde kötü plastik kullanılmamış, dikişler, boşluklar çok özenli. Torpido gözü bile oldukça güzel dizayn edilmiş durumda. Tek gözüme çarpan büyük eksi el freni, dizaynda biraz abes durmuş açıkçası.

BMW 1

BMW’yi görmek için Bağdat Caddesi Kosifler ‘e gittim. Danışmadan karşılanıyorsunuz ve bir müşteri temsilcisine yönlendiriliyorsunuz. Bunu oldukça faydalı buldum ve kendilerine de söyledim. Herneyse; BMW 1 serisinin yanına geldiğinizde sanki Volvo’dan biraz daha alçakmış gibi hissediyorsunuz. Volvo’nun spor modeli olan R Design gibi BMW’de de M Paket bulunuyor. Bu yazıda yazacaklarım da M Paket üzerine olacak. İçeriye girdiğimde koltuklar hexagonal alcantara denilen bir kumaş döşeme mevcut, kadifemsi ama iz bırakmayan bir yapısı var. Spor görünümü bu şekilde vermek istemiş BMW ama bence kalite olarak Volvo burada daha önde. Koltuk rahatlığı konusunda hatta şu ana kadar bindiğim sanırım en iyi arabalardandı V40.

BMW 1’in içine oturduğunuzda sizi üstteki şekilde bir kokpit karşılıyor. Volvo V40’a göre daha klasik gösterge panelleri, ama daha sportif vites topuzu diyebilirim. Direksiyon yine yumuşak, malzemeler V40’taki kadar olmasa da kaliteli. Arka koltukları çok kullanacaksanız, yolcu taşıyacaksanız vs bu araç size göre olmayabilir çünkü bence uzun boylular için dar bir hacme sahip. Boyu 180den uzun olanların rahat edeceğini düşünmüyorum, özellikle aracın arkadan çekişli olması sebebiyle şaft tam arka koltuğun ortasından geçiyor ve ortaya oturan kişinin bacaklarını açmasına sebep oluyor. Arkayı 2 kişilik düşünmek gerek. Zaten BMW’ye gittiğinizde 1 serisini genellikle bekarların veya en çok 1 çocukluluların tercih ettiğini söylüyorlar.

Mercedes A Serisi

BMW 1 serisinden sonra yine Bağdat Caddesi’nde bulunan Koluman Mercedes’e uğradım, burada da yine sizi bir danışma karşılıyor ve asansörle showroomun bulunduğu alt kata alıyor ama burada yoğunluktan olsa gerek bir müşteri temsilcisiyle konuşma şansı bulamadım, yaklaşık yarım saat A serisini inceledim ama ne yanıma gelen oldu ne de ben herhangi yetkili biriyle konuşabildim. Bu Mercedes gibi bir firma için bence büyük bir eksi, potansiyel satışları ciddi şekilde kaçırıyorlar ama belki de çok umursamıyorlardır bilemiyorum.

Araca gelecek olursak, Mercedes’in sportif serisi de AMG Paket olarak geçiyor. Bu arada bütün bu spor paketler, yani sırasıyla R Design, M Paket ve AMG Paket, standart paketten ciddi derecede farklılıklar içeriyor, tabii fiyat olarak da ortalama 10bin TL fark ediyor. Bunu da göz önüne almak lazım, web sitelerine girince araçların fiyatları uygun gibi gelse de bu paketler işin içine girince evdeki hesap çarşıya uymuyor.

Mercedes A serisinin içine girip oturduğumda yine kalite bir iç dizayn beni karşılıyordu, ben sportif olarak A serisini diğerlerinin biraz daha önünde görüyordum açıkçası karşılaştırmaya başlamadan, yalnız iç tasarıma gelince ortadaki ekranın eğretiliği beni çok şaşırttı, sanki ebay’den satın almışsınızcasına bir ekran, pek de kaliteli olmayan bir çözünürlükle sunuluyor. Sonradan takılmış hissi ciddi şekilde var. Onun dışında aslında havalandırmaların görünümü, göstergeler gayet güzel. Direksiyondaki Mercedes logosu da insanı iyi hissettiriyor. Mercedes bu seride bana biraz konfordan çok sportifliğe önem vermiş gibi geldi, koltukların pozisyonu, agresif tasarım sanırım bana böyle hissettirdi.

İç Tasarım Sonuç

İç tasarımda kesin bir kazanan olmasa da bence V40 > BMW 1 > Mercedes A. Burada kararıma en büyük etken V40’ın koltuklarının rahatlığı, Mercedes A serisinin kötü ekranı. BMW de arada kalıyor.

Donanım

Donanım konusunda benim şanssızlığım Hyundai i30 gibi çok dolu bir arabadan gelmemdi. i30’da o kadar çok donanım var ki neredeyse 1,5 katı fiyatlı olan bu karşılaştırdığım araçlarda i30 kadar donanım yok, olması için bir dünya ekstra para vermek zorunda kalıyorsunuz. Benim en önemsediğim donanımlar şunlar aslında, bu herkese göre değişebilir tabii ki.

Xenon Farlar: Gözlerim bozuk olduğu için özellikle gece seyahatlerinde Xenon farklar görüşümü ciddi derecede artırıyor. Hyundai ‘de beraberinde gelmemesine rağmen garantiyi bozma uğruna da olsa taktırmıştım, eğer aracınızda yoksa Philips H7 4300K Xenon HID Conversion Kit isimli ürünü almıştım herkese tavsiye ederim. Bu 3 araçta da Xenon far mevcut dolayısıyla burada hepsi eşit oluyor.

Geri Görüş Kamerası: Hiç düşünmezdim bu kadar çok kullanacağımı ama Hyundai’den o kadar alışmışım ki yine bu özelliğin var olmasını istedim. Yine 3 araçta da bu özelliği elde edebiliyoruz o yüzden yine sıkıntı yok.

Cam Tavan, Sunroof: Volvo V40’ta cam tavan alabiliyorsunuz, ama bu cam tavan güvenlik nedeniyle açılmıyor, BMW 1’de de açılabilir sunroof alabiliyorsunuz. Mercedes A’da da cam tavan mevcut. Cam tavanın biraz ses yaptığını düşünürsek almayabilirsiniz ama özellikle arka koltukta oturanlar varsa ferah bir görünüm kazandırdığını söylemek lazım.

Karartılmış Dikiz Aynası: Belki çok basit bir özellik ama o kadar çok işe yarıyor ki. Türkiye’de arkanızdaki arabalar genelde tampona kadar girmeyi sevdiği için ışıkları gözünüze giriyor, bu uzun yolda özellikle rahatsız edici oluyor. Karartılmış dikiz aynasız sayesinde gözleriniz yorulmadan ilerleyebiliyorsunuz.

Hız Sabitleyici: Bu özellik yine uzun yolda çok işe yarıyor, hem yakıt ekonomisi için hem de ayak sağlığınız için faydalı :) Genellikle opsiyonel olarak bu özellik sunuluyor, bence almakta fayda var ama olmazsa olmaz değil.

Donanım Sonuç

Donanımlar konusunda R Design, M Paket ve AMG Paket aldığımızı varsayarsak araçlar oldukça dolu hale geliyor, ama en dolu hallerini ele alırsak V40 hepsinden daha iyi duruma geliyor, burada tam bir kazanan olmasa da V40 bir adım önde diyebilirim.

Motor ve Sürüş Keyfi

Üstteki özellikler internet üzerinden araştırarak bulunabilir, aşağı yukarı bir fikir sahibi olabilirsiniz. Ama araç alırken test sürüşü yapınca birdenbire tüm fikirleriniz değişebiliyor. Bu önceki aracı alırken de Toyota Auris ve Hyundai i30 arasındaydım ama test sürüşünden sonra fikrim netleşmişti.

Araçları İstanbul’da test etmek trafik nedeniyle oldukça zor oluyor, ben de İzmir ‘i seçtim bu nedenle. İzmir Gaziemir, Bornova bölgesinde 3 bayiyi de bulabiliyorsunuz.

Volvo V40 Test Sürüşü

Test ettiğim araç V40 R Design değildi, sanıyorum ara seviye bir donanımdaydı tam hatırlayamıyorum, aracı çok rahat kullandım, kullandığım araç bu arada D2 modeli yani dizel otomatik bir araç. Ben nedense ses olayına ciddi takıntılıyım, yakıt tüketimi illa ki önemli ama benim gibi çok fazla kilometre yapmıyorsanız bu önem biraz geri planda kalıyor. Yine de dizel bir motor için içeriye çok ses almadığını söylemem lazım, ben hiç rahatsızlık hissetmedim. Aracın hızlanması kullandığım i30’dan bana çok farklı gelmedi, vites geçişleri gayet güzel, gösterge panelinde dijital göstergeye aldım ve gerçekten zevkli bir deneyim. Yaklaşık 15km boyunca şehir içi ve otobanda sürüş yapmış oldum, hız olarak yaklaşık 150km hıza çıktım, araç ağır olduğu için oldukça sağlam ve yol tutuşu iyi. Eksi olarak bahsedebileceğim şu var, yüksek hızlarda dahi direksiyon hafif geldi bana, belki alışkın olmadığım için ama biraz daha sert olması gerektiğini düşünüyorum hız arttıkça.

BMW 1 Test Sürüşü

Test aracı olarak BMW 1.16i vardı, koltuğun oturma pozisyonu biraz aşağıda ve geride olarak tasarlanmış, ben aslında biraz yüksekten kullanmayı seven biriyim ama bu pozisyondan rahatsızlık duymadım, hatta aracın ön kısmının biraz uzun olduğu için endişeliydim, şehir içi manevralarında zorluk çıkarır diye düşünüyordum ama bu endişenin yersiz olduğunu gördüm. Yine otobana çıktık ve burada arkadan itişli araç kendini gösterdi, araçta eco / konfor ve sport modları var ve bu modlar arasında çok ciddi hissedilir fark var. Aynı modlar Hyundai i30da da vardı, tamam belki karşılaştırması yanlış ama bu modların ilk defa bir araçta bu kadar karakter değiştirdiğini gördüm. Tabii test olunca satış temsilcisi bana sport modunu ayarladı. Gaz tepkileri çok iyiydi, sürüş keyfi de V40’ın çok çok önünde. Koltukların V40 kadar rahat olmadığını düşünsem de bu keyif bana BMW tarafından yana ciddi artı getirdi.

Mercedes A Test Sürüşü

Mercedes A180 test aracını aldığımda ve içine oturduğumda yine BMW’de olduğu gibi daha sportif bir oturma pozisyonunu hemen hissettim. Sürüşe çıktığımda aracı biraz daha alçak hissettiğimi söyleyebilirim, sürüş BMW kadar zevkli değil ama V40’tan daha iyi. Araç daha iyi yol tutuşu için sanıyorum süspansiyonları biraz sert, engebelerden geçerken 3 aracı arka arkaya kullanınca hissetmek zor değil. Sportif sürüş için tabii yol tutuşu şart ama bana biraz fazla sert geldi bu araç. Sürüş olarak en çok BMW 1 serisini beğendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim.

Güvenlik

Güvenlik konusunda bu markalardaki araçların hepsinin iyi olduğunu söylemek gerek. Zaten güvenlik sebebiyle tercih edilen Volvo ve Alman arabaları Mercedes ve BMW. Hepsinin de iyi olduğu bu konuda bir kazanan olduğunu düşünmüyorum. Hepsi oldukça sağlam hissettiren araçlar, yeter ki kurallara uyalım, öyle değil mi :)

Sonuç

Tabii ki tamamen kişisel zevkler doğrultusunda bu yazıyı yazdım, herkese göre değişebilir bu düşünceler. Tasarım da sürüş zevki de, ses de kişiye göre değişken. Ama ben bu karşılaştırmaya başlarken gönlüm Volvo V40’tan yanaydı. İncelemeler süresince bu araçları kullanan insanlarla da konuşma şansım oldu, açıkçası hepsi de araçlarından memnundu, sonuçta araçlar iyi arabalar memnun olmamaları da beklenemezdi belki. Dizayn olarak gerçekten V40 hala çok sevdiğim bir araç ama test sürüşünden sonra araçtan inince çok etkilenmediğimi fark ettim. Konfor, güvenlik, tasarım evet çok iyi ama ben kararımı BMW 1 serisinden yana verdim. Her ne kadar BMW 3 serisinden başlar deseler de spor tasarım, kompakt yapısı ve sürüş zevkiyle BMW 1.18 ‘in beni mutlu edeceğini düşünüyorum. Umarım inceleme size de yardımcı olur.
E
10 yıl
Hangisi? Volvo V40 \u0026 BMW 1 \u0026 Mercedes A
Herkese merhaba,

Şu anda forumun da desteğiyle Hyundai i30 kullanıyorum, benzin-otomatik, 2. yılımızdayız gayet memnunum hiç sorun yaşamadım diyebilirim, yılda ortalama 15bin km yapıyorum. Dolayısıyla az yakmasıyla çok bir ilişkim yok.

Şimdi başlıktaki otomobiller arasında kaldım, gönlüm her ne kadar V40'tan yana olsa da hepsinin artı ve eksileri var bilebileceğiniz üzere, o kadar para verip Volvo almaktansa her ne olursa olsun Bmw veya Mercedes almak mı? Volvo'nun ikinci el piyasasının biraz düşük olması da düşünüdğüm şeyler arasında.

Spor otomobil seviyorum, görünüş benim için çok önemli, arkasından uzun yolda konfor, performans gibi kriterlerim var. Benzin / dizel farketmez, sadece otomatik olmasına bakıyorum.

Sizce hangisi, neden?
E
10 yıl
Çekilişle Profesyonel Fotoğraf Makinesi
Arkadaşlar,
Çekilişle verilen ürünleri görünce ben de bunu eklemek istedim,

Fotopazar facebook sayfasında kampanya yapmış ve Canon 1200D profesyonel fotoğraf makinesi veriyor. Kampanyanın bitmesine 10 gün kadar var, denemek lazım :)

https://www.facebook.com/fotopazarcom/app_143103275748075

< Resime gitmek için tıklayın >
E
12 yıl
Hyundai i30 Detaylı İncelemem
Arkadaşlar blogumda paylaştığım yazıyı çokça yararlandığım donanımhaber forumlarında da size göstermek istedim, görsellerle beraber görmek için:http://tahiryildiz.com/hyundai-i30-incelemesi/

Hyundai i30 özellikle fiyatı ve bu fiyat karşısında sunduğu özelliklerle yeni araç almak isteyenlerin mutlaka üzerinde düşündüğü bir araba. Bu yazıyı yazmak için aracı biraz kullanmayı, beraber zaman geçirmeyi ve alışmayı bekledim. 2000km ‘yi geçtikten sonra da aldım önüme klavyeyi ve yazmaya başladım. Tabii aracın fotoğraflarını da çeke çeke ilerledim. Haydi başlayalım…


Genel Bakış

Hyundai i30 aslında hiç benim başlarda düşündüğüm bir araç değildi. Bilirsiniz kullanıcılarda belli bir marka algısı vardır, bizim ülkemizde de biraz saplantılı da olsa doğru bir Alman araba algısı var. Araba alacaklar genellikle önce ulaşabiliyorlarsa Alman arabalara bakıyorlar; Volkswagen Polo ve Golf, BMW 1.16, Opel Astra bu segmente kadar üzerinde düşündüğüm araçlardı. Polo bir alt segmentte kalıyor aslında ama bu fiyata çıkana kadar ona da göz atmıştım. Bu arada çoğu Volkswagen bayisinde araçlarla test sürüşü yapmayı bırakın, araçların içine bile oturamıyorsunuz, hepsi satıldığı için böyle bir uygulamayı uygun görmüşler, çok şaşırdım açıkçası bu politika ile yeni müşterileri hedeflemiyorlar sanırım. Araç alma aşamasında herkes olduğu gibi ben de derinlemesine araştırmaya girdim ve forumlarda Hyundai i30 ‘a rastladım, daha önce yaklaşık 1.5 sene Hyundai Accent kullanmıştım (şirket arabası) ve 3-4 gün de yeni Hyundai Blue Accent ‘i kiralama şansım olmuştu, ama açıkçası almayı hiç düşünmemiştim. Yine de i30 ‘a bir göz atayım dedim, sitesine girdim, tasarımına, özelliklerine ve tabii fiyatına baktım, fiyatına göre sunduğu özellikler rakiplerine göre oldukça ilgi çekiciydi ve 5 yıl Hyundai garantisini de unutmamak lazım. Ben klasik bir erkek bakış açısına sahip değilim araba konusunda, yani önceliği performansa ve motora değil tasarıma veriyorum, dolayısıyla performans benim için 2. planda kalıyor, bunu yazının tümünü de o şekilde düşünüp okumanızı tavsiye ederim :) Kısacası eminim ki Hyundai i30 ilk bakışta tasarımıyla herkesin beğenisini kazanacaktır.

İnceleme Koşulları

İnceleme yazımı, aracın Altunizade Uçar Hyundai bayiinden aldıktan ve 2000km yaptıktan sonra kaleme aldım.. İstanbul – Kuşadası (650km) (gidiş-dönüş) ve Kuşadası – Aydın (65km) (gidiş-dönüş 3 defa) uzun yolları yaptım ve tahminen de 400km şehir içi yol yaptım.



Aracı Alım Sırasında Başımdan Geçenler

Bunu yazmadan geçemeyeceğim çünkü biraz enteresan şeyler oldu, beklenmeyen diyelim. Ben ilk defa sıfır araba aldım, her şeyden önce sıfır araba almak marketten elma almak kadar kolaymış bunu öğrendim :) Hyundai Altunizade Uçar’dan satın alma işlemlerini yaptık. Nuray Hanım bana yardımcı oldu, buradan ona teşekkür ediyorum, bir cumartesi sabahı gider gitmez bana test sürüşü önerdi ve test sürüşü sonrası aracı almaya biraz daha ikna olmuştum. Test sürüşü yaptım araç otomatik dizel Elite model bir Hyundai i30 ‘du bu arada, kırmızıydı. Kredi kullanmak istedim ve aracın plaka işlemlerini ve diğer vergi türü işlemleri yaptırmak için noterden bir vekaletname vermem gerekiyormuş, bunun için notere gidip geldim (yaklaşık 15 dk sürdü), bu 15 dakikada kredime onay verilmiş ve işlemlerim tamamlanmıştı, bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum açıkçası :)

Benim siparişim şu şekilde idi:

Beyaz Elite Otomatik Benzinli Hyundai i30

Ekstra olarak şu değişiklikleri istedim:

Araç iç döşemesi bej olacak, lastikler Michelin Primacy 3 modeli olarak değiştirilecek (5 lastik): Lastikler için ekstra 200 TL ödemeyi kabul ettim. Araçta orjinal olarak Hankook lastikler çıkıyor, ebatı artık bir klasik haline gelen 205 55 R16. Ben daha önceden Michelin ‘de eksper olarak çalıştığım için ve lastiğin nasıl üretildiğini bizzat Fransa’da fabrikada gördüğüm için başka lastik kullanmak içime sinmiyor, lastik konusunu daha sonra ayrıca bir yazımda yazabilirim belki, çünkü oldukça detaylı. Ama siz siz olun, aracın yolla tek temas noktası olan lastiklerinize iyi bakın, güvenlik her şeyden önemli. Unutmayın ki aracın donanımı ne olursa olsun esas olan yola temas noktasıdır.

Aracı almaya gittiğimde karşılaştığım araç:

Beyaz Elite Otomatik Benzinli Hyunda i30, buraya kadar sıkıntı yok fakat içi bej yerine siyah geldi, lastikler de Hankook idi. Yani benim istediğim iki değişiklik de yapılmamıştı. Lastikleri hemen değiştireceklerini söylediler, ama iç donanım değişmiyordu, çünkü bej aracın konsol yapısında da bej olan yerler mevcut. Büyük bir karışıklık olduğunu, asla böyle bir şey olamayacağını, şase numaralarından aracın içinin ne renk olduğunu bilgisayarlarından gördüklerini söylediler. Her ne kadar siyah olan da gayet güzel olsa da benim tercihim olmayınca biraz bozuldum açıkçası, daha sonra siyah olduğuna şükür ettim gerçi, çünkü bej inanılmaz kirleniyor. Bu soruna neden oldukları için benim için ne yapabileceklerini sordular, araç o kadar dolu ki koyduracak bir şey bulamadım açıkçası. İnternet sitesinde gördüğüm aksesuarlardan kapı alt çıtalarını istedim, onlar da 3 gün sonra takmak üzere kabul ettiler ve bu sorunlardan da kurtulmuş olduk herkes memnun şekilde.



İlk İzlenim

Aracı aldım ve eve doğru yola koyuldum, ev Bostancı ‘da, aldığım yer Altunizade ‘de, Istanbul’u bilenler için cuma akşam saat 18.30 ‘da yola çıktığımı da belirteyim de en fazla 20km/h hız yapabildiğim bilinsin :) Önce hemen bir benzinliğe (BP) gittim ve depoyu doldurdum. Depom yanlış hatırlamıyorsam 260 TL civarına doldu. Cuma akşamı trafiği olduğu için eve gidene kadar arabanın sağına soluna, ufak detaylarına bakma şansım oldu bu yönden şanslıyım ama tabii sürat yapamadım, motora pek bakamamış oldum. Sıfır araç almanın güzelliklerinden bazıları ilk sizin oturmanız ve araçtan bir sürü koruma naylonlarının çıkması, çıkara çıkara ilerledik eşimle beraber, arka koltuk dolusu naylon çöp çıktı :) Arkadaşlar, araç çok çok çok sessiz. Benzinli olması bu noktada bir avantaj bunu kabul ediyorum ama ilk fark edilen konu bu oluyor. İlk 3 viteste neredeyse hiç ses duymuyorsunuz. Özellikle kalkış anında aracın çalıştığı bile belli olmuyor. Direksiyonda ve konsolda bence biraz fazla kontrol tuşu var, bu kadarına gerek olduğunu düşünmüyorum, biraz daha sade olabilirdi. Sürüş konforu olarak daha önce kullandığım tüm araçlardan daha iyi, koltuktaki bel desteği özellikle uzun yolda kurtarıcınız olacak. Aracın kasasında ön panel yanlarındaki bölümler ise bana biraz kalın geldi, alışana kadar dönüşlerde biraz sıkıntı yaşadığımı söyleyebilirim ama bu yeni hemen hemen tüm araçlarda tasarımdan dolayı bu şekilde. Aracın 6 ileri vites ve tam otomatik şanzımanlı olduğunu da söylemeden geçmeyeyim. Vites geçişlerini de hissetmiyorsunuz diyebilirim rahatlıkla. Eve gelip park ettim ve ilk sürüşümü bitirmiş oldum.



Hyunda i30 Elite Donanım Paketi İçeriği

Anahtarsız giriş ve çalıştırma: Kullananlar ne der bilmiyorum ama benim en çok hoşuma giden özelliklerden bir tanesi bu. Aracın akıllı anahtar özelliği harika, anahtarı cebinize koyun ve unutun. Aracın yanına yaklaştığınızda aynalar otomatik olarak açılıyor ve kapı kolunun iç tarafında beyaz ışık yanıyor görebilmeniz için, güzel düşünülmüş ve farklı hissettiren bir özellik. Frene basıp Start /stop tuşuna bastığınızda da araba çalışıyor, tek şart anahtarın aracın içinde olması, aksi halde zaten araba uyarı veriyor.
Bluetooth: Dahili bluetooth ile telefonunuzu çok kolay şekilde araçla eşleştirebiliyorsunuz ve hiç bir arabada görmediğim kadar net ses ve konuşma imkanı olduğunu söylemek istiyorum.
Elektrikli Katlanır Aynalar: Yan aynalar aracı kilitlediğinizde kendiliğinden biraz üste doğru (daha estetik görünüyor) kapanıyor, açıkken de araç içinden sürücü kapı kolundan kontrol edilebiliyor.
Panaromik Cam Tavan ve Sunroof: Aracı havalı yapan bir özellik daha, özellikle arkada oturanlar için yıldızlarla dolu gökyüzü çok güzel, ayrıca aracın dış görünüşünde özellikle araç beyazsa tamamlayıcı unsura sahip. Açılıp kapanması oldukça profesyonel görünüyor ve istediğiniz yerde durdurabiliyorsunuz, tamamen açmak veya kapatmak zorunda değilsiniz.
Geri görüş kamerası: En çok işe yarayan şeylerden biri ve alışınca bırakamıyorsunuz. Benim gibi geri gitme özürlü arkadaşlar için bire bir, geniş açısı var, gece görüşü gayet iyi ve park sensörleriyle uyumu mükemmel. Dikiz aynası ikiye bölünüyor ve sol tarafı geri görüş kamerasına dönüşüyor, mükemmel.
Park sensörleri: Hem arka hem önde park sensörleri var, yaklaştığınız mesafeye göre bip veriyor, sürekli bip 40cm demek.
Renkli ekran yol bilgisayarı: Biraz fazla renkli bence, ama Koreliler böyle şeyleri severler, araca bindiğinizde hoşgeldiniz animasyonu gibi sizi iyi hissettiren detaylar mevcut.
iPod ,USB , AUX bağlantısı: Özellikle dahili iPhone şarjı olarak kullanım için birebir, telefonu bağladığınız an içindeki müzikleri de araçtan dinleyebiliyorsunuz. USB’den de varsa eğer navigasyonunuzu vs besleyebilirsiniz.
Deri, kumaş kombinasyonlu koltuklar: Oldukça rahat ve iyi görünüyor koltuklar, siyah olanlar spor tasarım sağlarken bej olanlar daha ferah ve biraz daha olgun bir görünüme sahip.
Sürücü tarafı çok yönlü elektrikli koltuk: Aşağı- yukarı- ön-geri- bel desteği artı-eksi ve belki de bilmediğim bir çok yöne hareketli elektrikli koltuklar var. Bence çok gerekli değil.
3 farklı direksiyon sürüş modu: Normal-spor ve konfor modları var. Ben normal modda kullanıyorum, ufak değişiklikler oluyor ama ben değiştirmeye gerek duymuyorum, gayet güzel, tepkilere duyarlı bir direksiyon.
Elektronik park freni: En güzel şeylerden bir tanesi. Klasik el frenini unutun, ufak bir mandal var ve çekiyorsunuz, o kadar… Araç kalkarken otomatik olarak indiriyor bu da güzel.
LED gündüz farları: Arabayı güzel gösteren başka bir güzel özellik. Boynuz gibi görünüyorlar ve oldukça ilgi çekici. Farlar devreye girdiğinde otomatik olarak kapanıyorlar, hep açık tutmak için dışarıdan alabileceğiniz modüller mevcut.
Çift Bölgeli dijital klima: Sağ ve sol tarafa farklı sıcaklık derecelerinde hava üfleyebilme özelliği ve Clean Air özelliği klimayı öne çıkaranlardan. Clean Air sürekli aracın iç hava kalitesini kontrol eden bir mekanizma.
Spor Metal Pedal takımı: Gaz ve fren pedalları aracın spor görünümünü tamamlayacak şekilde metal.



Yurtdışında Sunulan ama Türkiye ‘de Sunulmayan Ekstralar

Alttaki donanımlar ise nedense Türkiye ‘de araçla beraber sunulmayan ekstra donanım ve aksesuarlar:

Xenon farlar ve far yıkama (olsa kesin yaptırırdım)

Isıtmalı koltuklar

Navigasyon

Kumandadan cam ve sunroof kapatma

17″ Jant opsiyonu (olsa kesin yaptırırdım)

(Aklıma gelmeyen başka varsa yorum olarak yazın lütfen eklerim)

Artık geçelim incelememize…

Tasarım

Araç spor denebilecek bir tasarıma sahip, çekik gözler, Avrupalı sayılabilecek arka far dizaynı ile birleştirilmiş, ön ledler ve sis farlarının konumu ve görünümü oldukça yerine ve güzel. Üstte görselini gördüğünüz araç Elite olduğu için cam tavan entegre ve tasarıma ne kadar güzel etki ettiğini görebilirsiniz, bütünleşmiş durumda. Dış tasarımda pencere altlarında ve kapı kollarında metalik kaplamalar var ve görünüme ciddi etki ediyor. Bu pencere altındaki metalik kısmın düştüğü söyleniyor, Hyundai kelebek camını tamamen değiştiriyor garanti kapsamında. Konsolun ve butonların malzeme kaliteleri çok çok iyi olmasa da yeterli seviyede, rakiplerinden eksik olmadığını söyleyebilirim. Direksiyon simidi değişik tür deri, bir çok kullanıcı bu derinin zamanla soyulduğunu söylüyor, bende henüz buna dair emareler yok. Direksiyonun üzerinde bluetooth ve radyo kontrol tuşları (solda), hız sabitleyici ve yol bilgisayarı kontrol tuşları (sağda) yer alıyor, bu kısım biraz fazla tuşlu, örneğin hız sabitleyici açmak için önce hız sabitleyici tuşuna basıyorsunuz, ardından istediğiniz hızda iken set tuşuna basıyorsunuz, daha önce kullandığım Opel Corsa ‘da ise istediğim hızda iken tuşa ufak bir dokunuşla aktif oluyordu, yani tek kademede oluyordu, bence herşeyi basit tutmakta fayda var. Korna da bu heybetli sayılabilecek araç için biraz ince kalmış, gelin arabası olduğum dönemde bu espri konusu bile olmuştu :) Ön konsol ve vites oldukça güzel, ben vites tasarımını ayrıca çok beğendim. Bardak koymak için çok güzel bölmeler var, saklama alanı olarak da bir çok alan mevcut. Torpido gözünün ayrıca bir hava boşluğuna sahip olduğunu ve burada klimadan soğuk hava aldığını ve dolayısıyla soğutmalı olduğunu belirteyim, içecekleri oldukça serin tutuyor, hatta bir geleneksel bir Türk ailesi olarak o bölgeye et bile koyduk, bozulmadı :) Ön ve arka koltuklarda oldukça geniş kullanım alanınız var, arkada diz mesafesi çok çok yeterli. Boyu 190 olan arkadaşım bile genişliğine şaşırdı, yerde çoğu arabada olan orta bölmedeki yükselti i30′da çok azaltılmış durumda ve bu da genişliğe olumlu anlamda etki ediyor. Arka koltukta orta bölmede indirilebilir bölme var ve 2 tane bardak koyma yeri var, çok güzel bir detay. Sürücü koltuğundan 4 camı kontrol edebiliyor, aynaları kontrol edebiliyor, aynaları kapatıp açabilirsiniz. Ayrıca park sensörünü devre alabileceğiniz bir buton, yol bilgisayarının parlaklık ayarını yapabildiğiniz tuşlar ve far yükseklik ayarınız da direksiyonun sol tarafında kalıyor. Genel olarak da tasarımın oldukça tatmin edici olduğunu söyleyebilirim.


Sürüş

Yaptığım 2000km süresince aracı farklı farklı hızlarda ve yollarda test etme şansım oldu. Her ne kadar ilk başlarda hız yapmamak gerekse de sıfır araba almış olmanın heyecanıyla araba nasıl hızlanıyor, hızlandığında ne kadar ses çıkarıyor, ne kadar titreme yapıyor diye bakmak istiyor insan. İstanbul – Kuşadası uzun yolunu yaptım ve bu yol boyunca aracın oldukça iyi olduğunu genel olarak söyleyebilirim. Direksiyon hissini çok beğendim, o malzeme ve direksiyonu kavrama hissi oldukça güzel. Yan aynalar geniş, geri görüş kamerası harika. Vites geçişlerinde araç sarsılmıyor, sadece 1-2-3 arasında hissedebilirsiniz o da çok hafif. Daha önce otomatik araba kullanmadıysanız tepkiler biraz yavaş gelebilir, ben aracın hızlanmasını biraz yavaş buldum. Fabrika verilerinde 0-100km hızlanmasını 11sn olarak gösteriyor. Araç biraz ağır olduğu için (yaklaşık 1500kg) 135 beygiri tam olarak hissedemediğinizi söylemek sanırım yanlış olmaz. Bu araç konfor aracı, eğer ben çok hızlı gitmek istiyorum, performans arıyorum, yolda bir gören bana bir daha yetişemez diyorsanız almayın. Ama benim gibi standarda yakın bir sürüş istiyorsanız, özellikle konfor ve sessizlik arıyorsanız bu araç tam sizlik, çünkü gerçekten hemen hemen hiç ses almıyorsunuz. Bunda tabi Michelin lastiklerin de etkisi var. Hankook ile bu kadar sessiz mi bilmiyorum. Yüksek hızlarda da araç performanslı. Otobanda 195km/h ‘e çıkmayı başardım, araçta limit var, kadran 240 km/h ‘i gösterse de en çok 195-200km/h yapabiliyorsunuz. Bu 150km/h ‘ten sonra ses almaya başlıyorsunuz, ama o hıza kadar gayet rahat, performanslı ve sessiz bir sürüş keyfi olduğunu söyleyebilirim.


Güvenlik

Araç Euro N-Cap ‘ten 5 yıldız almış bir araç, 7 hava yastığı da bunu destekleyen bir özellik. Virajlarda sizi viraj içine sokan ESP özelliğini sürüşte hissedebiliyorsunuz, zaten yol tutuşu iyi aracın. Sert girdiğinizde birden tekrar güvenli bölgede buluyorsunuz kendinizi. Frenler oldukça güven veriyor, pedal yeterince yumuşak. Güvenlik konusunda kafanızda soru işareti yaratan bir araç değil.


Yakıt Tüketimi

Aracın fabrika verileri şu şekilde:

Şehir içi: 9.1 litre

Şehirler arası: 5.3 litre

Ortalama: 6.7 litre

Görüyoruz ki şehirler arasında oldukça iyi yakıt tüketimi var. Ben yılda 15000km yapamayacağım için benzinli tercih ettim, siz daha çok km yapıyorsanız dizel tavsiye ederim daha avantajlı olacaktır. Şu anda 2000km için benim ortalama yakıt tüketimim 7.1 litre olarak görünüyor. Bunun araç 10000km ‘yi geçtikten sonra biraz daha azalacağını düşünüyorum. Araştırma yaptığınızda aracın çok yaktığı gibi bilgiler göreceksiniz ama ben öyle bir duruma rastlamadım. Tabii bu karşılaştırmanıza da bağlı ama benzinli ve otomatik bir araç için normal olduğunu söyleyelim. Bir depo benzin ile ortalama 700km yapabiliyorsunuz bu da bence iyi bir rakam. Araçta olan kişi sayısı ve bagajın doluluk oranı da burada etken tabii, benim verdiğim değerleri bagaj full ve araç içinde 2 kişi varmış gibi düşünün çünkü genellikle bu şekilde seyahat ettik.

Sonuç

Artılar:

- Çok geniş iç hacim

- Yüksek donanım

- Konfor, sessizlik

- 5 yıl garanti

Eksiler:

- Kapıları kilitlediğinizde camlar otomatik kapanmıyor

- Türkçe menü yok

Hyundai i30, gerek fiyat/ performans oranı, gerekse verdiği sürüş keyfiyle benden yüksek puan alan bir araç. Aldıktan sonra hiç acaba başka bir şey mi alsaydım diye kafamda soru işaretleri oluşmadı. Hatta özellikle facebook üzerinde çok güzel aile ortamında bir grubu var. Bu grupta da oldukça yardımsever arkadaşlar var, ben aracı aldıktan sonra Philips 4300K Xenon farlarımı da taktım, şimdi daha mutluyum, benim gibi gece görüşü sıkıntılı insanlara kesinlikle tavsiye ederim. Hyundai i30 da rakiplerine kıyasla hemen hemen hiç bir konuda eksik kalmayan müthiş bir alternatif, hiç aklımda yokken kanıma girdi ve almamı sağladı, size de tavsiye ediyorum, en azından bir test sürüşü yapmalı, bir şans vermelisiniz.
E
12 yıl
40000 Bütçeli Gösterişli Otomobil Tercihi??
Arkadaşlar merhaba,

İlk önce 30bin civarı başladığım otomobil araştırmalarında istediğim gibi bir otomobil olmadığını görünce 40bine kadar çıktım.

Gönlümdeki marka Mini Cooper. Otomobili aynı zamanda eşim de kullanacak o yüzden otomatik vites istiyorum. Ama mini ile ilgili çok çeşitli söylentiler okuyunca biraz midem bulandı açıkçası. Yılda en fazla 10bin km yol yaparım, daha çok haftasonları, şehirlerarası yolculuk yapacağım, bunu da göz önüne alın lütfen tavsiyelerde. Temiz bulmak da bir hayli zor, hep modifiyeli zora koşulmuş miniler var satışta. Biliyorum servisi pahalı, parçaları pahalı ama tipi güzel :)

Düşündüğüm bir diğer araç benzer fiyatlara olan BMW 1 serisi. Yine gösterişli ama içi boş diyenler çok var. Çok yakıyor diyenler de çok.

Audi A3 ve Golf de çok öneriliyor ama artık bunlar neredeyse her 2 arabadan biri olduğu için çok istemiyorum açıkçası.

Sıfır Toyota Auris baktım aynı zamanda 40civarına bulunabiliyor.

Uzun lafın kısası kafam çok karışık, ne tavsiye edersiniz? İlk arabam olacak biraz titizleniyorum açıkçası.
E
13 yıl
Online Kitap Satış Sitesinden Beklentileriniz Nelerdir?
Arkadaşlar,

İnternet üzerinden kitap satan bir çok websitesi var biliyorsunuz, ama siz de benim gibi düşünüyorsanız çoğunun eksikleri var.

Ben de bunun üzerine kitapseverlerin de hoşuna gidecek bir websitesi yapmaya karar verdim.

Sizce kitap satan bir websitesinde neler olmalı, neler olmamalı, nasıl bir tasarım olmalı?

Fikirleriniz bizim için çok önemli...
E
13 yıl
Harman Kardon BDT20 BlueRay Player Ne Kadar Eder?
Arkadaşlar elimde BDT20 var, sıfır kutusunda, ama ihtiyacım yok, ne kadar eder, ne kadara satmalıyım, yardım edebilir misiniz?
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.