DonanımHaber Mini sürüm 2 Ocak 2026 tarihi itibariyle kullanımdan kalkacaktır. Bunun yerine daha hızlı bir deneyim için DH Android veya DH iOS uygulamalarını kullanabilirsiniz.
T

Yüzbaşı
23 Ocak 2006
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
0 üye
Görüntülenme (?)
10 (Bu ay: 0)
Gönderiler Hakkında
T
17 yıl
Olympiada Np li char
Olympiada lvl i hiç önemli değil clan için kullanılacak , itemsiz , npsi 600-800 k arası olan ORC char alınacaktır . Sırf npsine ödeme yapacağım için uygun olması tercihimdir .
T
17 yıl
Rebirth Upgrade
Bende +2 rebirth Dark vane var . +2 rebe kadar trina kullanmadım +3 e atarken trina kullanmak istiyorum fakat Trina + Reb. Strengh kağıdı yaptım basmadı Trina + Bus Koydum yine basmadı . Acaba Rebirth de Trina kullanılmıyormu . Yoksa Shadow piece mi kullanmak gerekiyor .
T
17 yıl
Olympia 58 lvl Full Ardream Charı
Oyunu bıraktığım için satıyorum charımı (yoksa hayatta bırakmam )

Resimlerde charın lvli 57 şu an 58 oldu char . Ayrıca 5 k np var .

< Resime gitmek için tıklayın >
Ardream Show :)
< Resime gitmek için tıklayın >
HumanTowndan bowla ii dayandım :D



İtemler

+8 Dual (Çift) Mirage Dagger
+8 FP(fullplate) Set(5 adet)
+7 DD ( Dagger Defans) Chitin (rebirth basılı)
Dual +0 Kekury Ring
+9 Dex Küpeler
+7 str plate set ( Pot depolamak için ideal)
ve bankada bi dolu ıvır zıvır .

1 haftası dolmuş valkry. üst var (eskisinden) . Ardreamdada bayağı tanınmış bi chardır .

Ciddi teklifler bekliyorum

Bana ulaşmak için Tel = 0539 609 84 84


Bu arada Charın İlk alınan gold preden gelen numara dahil tüm bilgiler mevcut (eşya kilitleme , e posta gizli soru/cevap vs.)
T
19 yıl
Gunz İndia Yardım..
Arkadaşlar gunz indiayı indirdim patchleri indirdim oyuna girdim ama log in yapamıyorum neden olabilir? server felan kapalı olabilirmi indiada oynayan biri yardımcı olabilirmi?
T
19 yıl
Fire Fox
Arkadaşlar internet explorer deki knightonlineworld.com sitesinin çoğu türkçeleştirildi ve bu olay olunca bazı yerlerde hatalar oluştu misal : http://www.knightonlineworld.com/index.php?pg=tfd buraya giren arkdşların çoğu fire drake ile gelen yenilikleri göremiyor . bu hataya Fire Fox ile çözüm getirebilirsiniz . site ingilizceye dönüşüyor ama yinede katagoriler değiştirile biliyor . Fire Fox un ayrıca daha hızlı bir internet gibi bir ayrıcalığı var.

>>> Download için <<<

boyutu ise sadece 4,9 mb
T
19 yıl
Np :((((
Arkadaşlar az önce oyuna girdim ve şok oldum yeni patchle Np küsürattsız 50 k ya inmiş bu nasıl işteir yaaaa
T
19 yıl
Ve yuvarlak zeronun gerçek fotoğrafın
zeronun fotoğrafını içeren bir video

>Video<
T
19 yıl
Chaotic Generator
Ewt arkadaşlar vereceğim video Maradonun bi köşesinde sessizce bekleyen ve herkesin süs olarak koyulduğunu sanan Chaotic Generatorun ne işe yaradığı ile ilgili ama youTube olduğu için baştaki itemın ismi pek anlaşılmıyor

>Video<
T
19 yıl
Yardımlarınızı bekliyorum
Arkdşlar ben Program Filesten bi dosyayı shift + del yaparak silicektim ama yanlışlıkla Knightı sildim silinene kadarda hiç farkına varmadım.. Silindikten sonra masaüstünden oyuna girince anladım silindiğibni... şimi yeniden yüklemeye çalışıyorum ama Shift+del le sildiğim için bazı dosyalar saklanmış ve yüklenirken hata veriyo ..

Napicam ????


Not : Yorumlarınızı değil yardımlarınızı bekliyorum .Şimdiden teşekkürler
T
19 yıl
Knight Online Efsanesi
Arkadaşlar mutlaka verilmiştir ama üste çıksında okuyamayanlar okusun die veriyorum

Not:Siteden alıntıdır

Bolum I: Karnak'ın Dünyası

Binlerce yıl önce, zaman sınırı olmayan enerjiler varlık buldu ve kendini birgün hayat olarak telafuz edilecek kumaşa dokudu.

Bu kumaştan önemsiz bir güç parçası olan bir iplik kendini ayırdı ve tek başına bilinç kazandı.

Bilinç kazanmış olan Logos bunu kendine hayat yaratmak için aldı. Günlerce , en yüksek dağlar, en derin vadiler, ve masmavi göklerin olduğu ilerideki Carnac dünyasını şekillendirdi . 49 günde kendi büyüsü yoluyla suların kayaları kesmesini sağladı, vadileri su kapladı ve okyanus yaratıldı. Kısa zamanda bu dünya, uzaydan turkuaz bir mücevher gibi sarkan fevkalade bir maviye büründü. Fakat, nehirlerin, okyanusların, ve göllerin muhteşem zekasını tecrübe eden birileri vardı. Logos kayaların ve dağların hayat barındırmadığını öğrendi.

Topraktan kalan son enerjiyi biçimlendirerek hayatı yarattı. Suda yüzen balıkları yarattı ve bu su için minnettar olan agaçları da balıklar kadar çok sevdi. Daha sonra dünyaya lütufta bulunmak için hayvanları ortaya çıkarttı ve kuşları uçurdu. Ve son olarakta kendine benzerliğiyle insanları yarattı. Onlarda kendisi gibi dünyayı kendi ihtiyaçlarına uygun bir şekilde biçimlendirebilme gücüne sahipti ve ilk insanlar büyük nehirlerin yanına yerleştirildi. Orada gelişmek ve basarılı olmak için herşeye sahiptiler.

Bir müddet herşey iyi gitti. Şimdi bir tanrı olan Logos özdü .Yarattıkları memnundu ve kendilerine verilen yerde muvaffak oldular.

Fakat sonunda herşey kötü gitmeye basladı.

İnsan ırkını kendi şeklinde yaratma acelesindeyken, bir parça toprak kullanılmamış olarak kalmıştı. Bu toprak parçası ,en karanlık vadide ,yüzyıllar boyunca ,güzel birşeye dönüşmek için sırasını bekledi.

İlk başta sabırlıydı.

Kendi kendine "Logos'un benim için özel bir planı var" diye düşündü. "Belki hala beni neye dönüştürecegine karar veremedi."

Ancak her şuurluda olduğu gibi sabrı taştı ve tükendi. Dünyanin ilk kumaşından yapılma ve Logos'un kendi aklından aşılanmıs aklıyla, bu unutulmuş toprak parçasi kendini var etti. Yavaş yavaş kendini dönüştürürken, unutulmanın etkisiyle daha çok nefret doldu.

Logos bu unutulmuş parçayı hatırladığında, herşey için çok geçti. Kendini Patos olarak adlandıran bir varlık oluşmuştu. Logos'la güç konusunda eşitti fakat onun merhametinden ve kendi benzerini yaratma sevgisinden uzaktı. Onun yerine Logos'un büyük çabalarla yarattıklarını bozmayı arzu etti. İntikam olarak Patos'un ilk hareketi ,Logosun en başından beri hoşlanmamış olduğu değişimdi.

Bu çalışmaları dört mevsim sürdü, gündüz ve gece, canlı ya da ölü. Logos’un kendi çektiği terkedilme duygusunu ve acısını yaşamasını istediğinden bu Patos için yeterli değildi. Bir avuç kum aldı, her tanesine teshir ederek bunu insanoğlunun istek ve duygu dolu günahı haline dönüstürdü. İnsanoğlunun içine alıp koyduğu her taneyle birlikte, insanlar Logos'a karşı tavır almaya başlamışlardı. Aç gözlülüğü, şehveti, ve üstün gelip yok etme sevgisini öğrendiler.

Patos'u durdurmaktan aciz Logos ağladı.


Bolum II:



Patos'un dünyayı değistirmesinin üstünden epey zaman geçti. Logos'un kendi ebedi zekası için sürekli dünyayı elinde tutma çabası, ölümün yaratılışıyla parçalanmıstı. Kumaş değişmişti, cünkü yaşayanlar ölürse yeni hayat onların yerini alıyordu. Logos'un yaratma gücü vardı fakat yenileme gücü yoktu. Bu arada her ne kadar Patos'un isteği dışında olsa da, ölüm ve yaşam arasındaki farklılık yeni bir varlık oluşturdu. Ölüler tarafından geride bırakılan enerjiden yeniden hayat görevi yeni bir tanrıya düştü. Bu hayat tanrıçası Akara'ydı.

Dünya ile çok az ilgilenen Logos ve Patos'tan farklı olarak, Akara her canlı ile iletişim halindeydi. Yaşlıların yaşlanıp ölmesini izledi ver yerlerine gençlerin gelmesini sağladı. Dünya'da yaşayan canlıları anlamayı öğrendi. Onların gerçek yaratıcısı olmamasına rağmen, kendisi yaratmış gibi sevdi. Zamanla, Logos'un dahada uzaklaştığını farketti. Logos yarattıklarının değiştirilmesinden doğan acıya katlanamayacağından, onları ihmal etti.

Akara, "belki bu çocukların yükümlülüğünü ben almalıyım" diye düşündü.

Kaderde olduğu gibi, onları kendine ait yapma girişimi geri çevrildi. Logos yarattıklarından daha da uzaklaşacağından korktu. Akara'ya sorumluluklarına geri döneceğine söz verdi. Tanrıça, bu sözden tatmin oldu ve bu isteginden simdilik vazgeçti. O ilgilenilen bir dünya istiyordu. Kendisi dahi anlamamış olmasına rağmen, içten içe bu onurun kendisine ait olmasını istedi.

Logos sözünü yerine getirirken, Patos tekrar ortaya çıktı. O Logos'un ilk yarattıkları olan ,rüzgarı hissettiği ve bulutlara dokunabilmesını sağlayan dağlara zarar vermeye kararlıydı. Rahatlıkla, Carnac'ın özündeki ateşi çagırdı. Daha evvelden beri duran güçler eridi ve dağların zirvesine gelip lav kraterlerini oluşturdu. Logos çok sevdiği dağlarının yok olmasından korkup Patos'u durdurmakta yavas kalmıstı. Patos dağlara darbe vurup her volkana zarar veriyordu. Yok edici güçler akarak önlerine cıkan herşeyi iclerine alıyordu. Ormanlar ve içinde yaşayanlar yok edildi, nehirler hiç birşey kururcasına kaynadı, ve insanlar taş kesildi.

Akara, nesiller sonra yok edilen ormanların çoğunu yeniledi. Hayvanlar dünya üstünde tekrar dolaşmaya ve nehirler eskisi gibi tekrar akmaya basladı. İnsanlarda kayıplarını tekrar tedarik ettiler. Yeni kuşakların cogu atalarının basından neler geçtiğini bilmiyorlardı. Onlara göre, sessiz dağlar arada bir ateş kusuyordu, yapmaları gereken onların cezbedici büyüsüne karsı ihtiyatlı davranmaktı. Aslında, bir cogu oralara ayak basmak bir yana, oralardan asagıyı Logos'un bir zamanlar yaptıgı gibi şeyretmiyorlardı bile. Bundan dolayı Logos yeniden kendi içine çekildi ve olan bitenle de hiç ilgilenmedi.

Bu kez Akara, Logos'un üstlenmesının gerektiği görevi almaya kararlıydı. Fakat onun kolayca vazgecmeyecegini bildiğinden, yaşamın iyiliği için zayıf kalpli Logos ve zararli Patos'tan kurtulmak için komplo tasarladı.

Diger tanrıların bilmediği fakat Akara'nın bildiği bir tanrı daha vardı. Bu tanrı yok etmekten başka birşey bilmeyen Cypher'dı. Bazıları, Cypher'ın Carnac'a kendi metodlarıyla yok etme fikrini yerleştiren Tanrı olduğuna inanirdi. Patos değişimden sorumlu olsa bile, onun doğasında yok etmek yoktu. Şimdiye kadar birçok tarihci bu konu üstünde tartışmaktadır.

Kendisine Cypher'in bu varlığı söylendikten sonra, Logos sürekli olarak Akara'ya bu yeni tanrı hakkında sorular sormaya basladı.

"Cypher'in nasıl var olduğunu ben bilmiyorum, fakat birşey kesin o da onun yaratma gücünün olmadıği. O toprağı dağların üstüne öremez, yağmuru kara dönüştüremez ya da bu dünyaya hayat getiremez. Yapabildiği şey en büyük dağı en küçük toz halinde öğütmek, karı buhar yapmak, ve yaşayan herşeyi vurmak. Onun yoketme gücünden başka birşeyi yok. Patos'tan kurtulmak için onun gücüne ihtiyacın var."

Bunu duyar duymaz, Logos Cypher adli bu tanrıyı aramaya koyulur. Kendi dünyasının eski düzenine döneceğinin hayaliyle tanrıçanın gülüşünü farketmez.

Karşılaştıklarında, Cypher, Logos'un düşündüğü gibi gücü yansıtan bir obje değildi.Aksine, muhteşemliğinin tersini yansıtıp yorgun ve bitkin gözüküyordu ve diger tanrılarda olan ihtişam onda yoktu. Herşeye rağmen Logos hayat tanrıçasına güvendi ve Cypher'dan bir iyilik istedi.

Akara'nin Cypher'a daha önce yaklastığını ve kendinden öncekileri yok etme fırsatından bahsettiğinden habersizdi." Patos'u öldürmelisin" diye önerdi, Akara. "Logos, idealist ve zayıf onu zevk için bile öldürebilirsin." Cypher Akara'ya güvendi. Ne de olsa yaşamın saflığı, içinde hiç bir kötülük bulundurmazdı.

Patos'la karşılaşmanin hazırlıgını sürdürürken, Logos etrafina bulutlar .çizdi. Bulutlardan öyle güzel keskin bir cisim yaptı ki bu o cismin ölümcüllüğünü maskeledi. Onu Cypher'a verdi ve birlikte Patos'un yaşadığı yer olan Carnac'in en derin vadisine gitmek için yola koyuldular.

Vadinin ağzında durdular. Değişim tanrısının böylesine verimsiz bir yerde yaşaması ilginçti. Yaklastıklarında, Patos gölgelerin arasından dışarı çıktı. Varolan en iyi tahtadan yapılmış bir mızrağı vardı. Bu mızrak bir sakinlik ve hoşluk hissi yayıyordu ve yasama ışık veriyordu, tıpkı sakin bir orman gibi. Böyle bir silahı sadece "biri" yapabilirdi.

Bu ikisının gelisiyle ilgili olarak Patos'u ziyaret eden bu "biri" sabırla kaçınılmaz olarak düşündüğü şeyi bekliyordu: Logos'un, Patos'un, ve belki biraz şansla Cypher'in sonunu!

Savaş çok kızışmıştı, Cypher saldırırken mücadelecilerin ağzından bir kelime bile dökülmedi. Patos sadece ayakta durup saldırıları kesiyor ve yapabilirse karşılık vermeye calisiyordu. Logos'ta savaşı izleyip, Patos'un sonunun gelmesi için dua ediyordu.

Esit güçlü tanrılar, kendilerine avantaj sağlamak için kişisel güçlerine döndüler. Patos, yıldızları ve güneşi silip dünyayi karanliga boğdu. Zaten karanlik vadiyi çok tanimayan Cypher iyice korlesti. Patos, mizragiyla rakibini omzundan yaraladı. Çok kizan tanrı, vadiyi içindeki bütün kayaları aleve vererek yok etmeye basladı. Alevlerin ortaligi aydinlatmasıyla tekrar görmeye basladı.Bu sırada Patos'u yanan ormanin sactiği ışıktan yararlanarak fark etmişti.

Bu andan yararlanıp ileri atıldı ve Patos'un sol eline şiddetle saldırdı.

Patos, sanki kanı içinden çekilmiscesine bağırdı. Cypher ve Logos zaferle ona bakarken, Cypher ve Patos'un içinde enteresan birşey olmaya basladı. Dış görünüşlerinde bir değişiklik olmamasına rağmen, onların hayat gücü parcalandı ve birbirlerinin içinde yeniden şekil aldı. Biraz büyüyle, Patos şimdi Cypher'in vücudunda yaşıyordu. Cypher'in özü biraz önce yaraladığı Patos'un bedenindeydi.

Acı içinde olmasına rağmen Cypher'in ruhu olumun kolayca gelmesini reddetti. Son olarak, mızrağı aldı ve kendi vucuduna, kendinden calininan vucuda sapladı. Kendi dehasını yansitan Patos yoketme Lord'u tarafindan kendine atilan mizraktan kacmadı.

Cypher olurken Patos oldu. Cypher daha da zayıfladı. Vadi yanarken Logos kacınca daha da yalniz kalmıştı. O sırada anladıki artık onun güçleri yok etmeye yaramiyordu. Fakat biraz cabayla değişimi Patos'un kullandıği gibi kullanabildi. Bütün güçlerini yaralı koluna odakliyarak, önce kanamayı durdurdu. Sonrada kas ve kemiklerini çekerek kaybolan organın yerini tutmasını sağladı.

Tamamen iyileşip, yeni gücünü bulup herkesin duyacağı şekilde bağırdı: "Yeniden doğdum. Dengim yok. Korkun benden!"

Gücünü göstermek için Vadiyi paramparça etti, ve taştan olmayan fakat camdan bir abide meydana getirdi. Bu abide her yöne bakan keskin kenarları ile belki güzel değildi, ama gene de değerinden birşey kaybetmemişti. Insanlar, toplu halde gidip tanrıları Cypher'a biat ettiler
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.