O

Er
06 Ağustos 2011
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
0 üye
361316 Gün Cezalı
356557 gün 8 s. 47 dk.
Gönderiler Hakkında
O
13 yıl
RÜYAMI BİLİNÇLİ OLARAK YAŞADIM
Dün gece rüyamda vefat etmiş dedemi gördüm. Aslında her şey normaldi. Sonra sokağa çıktım ve etraf ufak çocuk doluydu, sonra birden aklıma dedemin öldüğü bunun gerçek olmadığı ve rüyanın içinde olduğum geldi. Hemen etrafımda kim var kim yok kaçışmaya başladılar ufak bir çocuğu bu bir rüyamı diye test etmek için aldım ve yere fırlattım. Oyunlarda buglar olur ya onun gibi oldu çocuğu bir şey olmadı kaçmaya başladı. Hemen karşıdaki arsaya bi bina hayal ettim ve en üstünde bir rampa rampadan aşağı atlamak için ama o anda rüya bitti.

Not: Gerçektir. İlk kez böyle bir şey geldi başıma.
O
13 yıl
DH\u0027DE HAPİSHANEDE GEÇİRİĞİM GÜNLER (hepsini ilk mesajda topladım)
Yasa dışı bir konu açmam üzerine apar topar içeri atıldım ve 15 gün hapiste işkence gördüm. Şimdi size bunları anlatacağım içeride yaşadığım o sıkıntılı günler ve dışarı çıkış öyküm.



İlk gün:
Konu Dışı'nda yine her zamanki gibi takılıyordum. Konulara bakıyor, mesajlar yazıyor ve eğleniyordum. Taa ki bir üyenin açtığı konuya kadar. O konuyu gördükten sonra adeta çıldırmıştım ve ne yapacağımı bilemiyordum. Bende ona karışılık bir konu daha açtım fakat bu yöneticiler tarafından yanlış anlaşılıp kapatıldı. Suçsuz olduğumu sadece ben biliyordum şahitlerim yoktu bu benim durumumu iyice kötü bir hale getirdi. Evde sakin bir şekilde bekliyorudum yöneticilerin beni alıp nezarete götürmesini ve olan oldu PHI ve Numan beni gelip aldılar ve DH Konu Dışı Güvenlik Teşkilatı'na götürdüler. Orada ne kadar inkar etsemde inandıramadım ve benide diğer üyelerin cezalı üyelerin olduğu bölüme attılar. Herkesin kendine ait hücresi vardı, yemek vakti gelince hepimiz çağırılıyorduk. Bahçeye çıkmak için özel izin gerekiyordu onu da bazı üyeler rüşvetle hallediyorlardı. Hücremde ilk günümü geçirdim ve sabah oluyordu.

İkinci gün:
Uyuyamamıştım, hücremde sıkıntıdan patlayacak durumdaydım ki kahvaltı yemeği için herkesi yemekhaneye almaya başlamışlardı, sırasıyla yemeklerimizi aldık. Üyelerle dertleşerek yemeğimizi yemeğe başladık. İçeri bir yönetici girdi ve gözüm ona takıldı. Ardından yanıma hızlıca gelmeye başladı ne olduğunu anlamadan beni yere yatırdı ve jopuyla beni dövmeye başlamıştı. Kimse bir karşılık vermiyordu kendimi savunamıyordum, aldığım darbeler canımı çok yakmıştı. Yerde öylece kaldım, Sylargray beni alıp hücreme attı. Çok kötü bir durumdaydım. Burası nasıl bir yerdi böyle. Akşam yemeği yiyememiştim. Aç bir halde uyuya kalmıştım.

Üçüncü gün:
Ağrılarım devam ediyordu sabah yemeğimi yedkiten sonra revire gittim. Ömer Hoca beni karşıladı ve bir kaç şey anlattı. Burada durumların böyle olduğunu, yöneticilerle takışmamam gerektiğini ve hatta beni öldürebileceklerini. Çok korkmuştum ama sağolsun bana seni koruyacağım demişti. Hapishane Genel Müdürü gun'la görüşerek durumu izah etmiş ve elektronik listede beni korunanlar arasına almıştı. Ama ben nerden bilecektim ki Citizen'in yine bir hata yapıp beni öldürülecekler listesine aldığını.

Dördüncü gün:
En azından biraz daha güvenli bir şekilde dolaşmaya başlamıştım. Bahçe'ye çıkmak için özel izin alıp biraz koşu ve ardından barfiks çalışmıştım. Beni dışarıda görenler bana çok garip bakıyorlardı bende korunanlar listesinde olduğumu sandığımdan onlarla takıştım ve ufak bir çocuğu yanıma aldım ona bütün işlerimi yaptırmak için. Daha sonra iznim bitti ve tekrar hücreme döndüm. Ömer Hoca'nın yanına gittim tekrardan ve ona durumların iyi olduğunu ona minnettar kaldığımı belirttim. Akşam listeler güncellendikten sonra ölüm günlerim başlamıştı.

Beşinci gün:
Kahvaltının ardından kütüphaneye gitmek için yola çıkmıştım, birden beni yakalayıp başıma çuval geçirdiler sonrada karnımda çok büyük bir acı
hissettim. Beni sürüklüyorlardı ve bir yere attılar. Başımdaki çuvalı çıkarıp tekme tokat giriştiler. Boynumu kırmaya çalışıyorlardı yanlarında bir
de çöp kovası vardı anlam veremedim. Her neyse, biraz daha hırpaladıktan sonra bana ömrümüm burada geçiceğini ve acı çeke çeke yavaşça beni
öldüreceklerini söylediler. Odaya güneş ışığı girmiyordu kapkaranlıktı her yer. Zaman kavramı diye birşey yoktu.

Altıncı gün:
Sabah beni iki yönetici tekrar alıp yemek yedirdiler ardından bütün pislik işlerini bana yaptırdılar. Bahçe de yine işlerle uğraşırken yeni gelen
suçluları gördüm. İçlerinden biri çok dikkatimi çekmişti, kel kafası uzun boyu ve artistik hareketleri hemen fark edilebiliyordu. Gelir gelmez
etrafa göz attı her yeri inceledi neredeyse hücresine gidene kadar. Çok ilginçti önce deli olduğunu sanmıştım ama sonradan aklıma bunun
buradan kaçabileceğini ve onunla iletişim kurmam gerektiğini düşündüm. Kimseye görünmeden Ömer Hoca'ya durumu anlattım. O da bana haber
vereceğini söyledi. Yine beni alıp hücreme götürdüler o karanlık lanet oda.

Yedinci gün:
Yöneticiler tekrar gelip beni götürüp elektrik vermeye başladılar. Vücudum yanıklar izler içerisindeydi. Bir de yaptıklarından zevk alıyorlarmış
gibicesine kahkahalar atıyorlardı. Biri Sylargray diğeri ise conjure'ydi. Hiç bir şey yapamıyordum çok kötü durumdaydım. Sonra tekrar bahçeye
çıkarttılar işlerini yapmam için. Ömer Hoca yanıma gelip durumu anlattı bana. O kişinin buradan kaçmak için bir planı olduğunu ve yanında bir
kişi daha götürebileceğini işte o an sevinçten havalara uçtum. Ömer Hoca bana seninle iletişim kurduğumu kimseye söyleme diye tembihledi.
Tekrar oadama götürüp beni hırpalamaya devam ettiler.

Sekizinci gün:
Hapishane genelinde teftiş vardı, benide teftiş için diğer mahkumların arasına koydular. O sırada size bahsettiğim kel adam geldi. Bana Ömer
Hoca'yla konuştuğunu ve buradan beraber kaçacağımızı söyledi. Bana kendisinin yöneticilere deli taklidi yapacağını ve benim de deli taklidi
yapmamı istedi. İkimizde bu şekilde deliler koğuşunda olabilecek ve plan üzerine konuşabilecektik. Teftiş bittikten sonra tekrar hücreme
atıldım. Garip sesler çıkarıyordum ve kendimi duvardan duvara atıyordum. Bundan rahatsız olan yöneticiler tekrar geldiler ve beni süzdüler. Ben
ise deli taklidime devam ettim. Sonunda deliler koğuşundaydım.

Dokuzuncu gün:
Sabah yöneticilerin gelmesiyle herkes uyandı, yöneticilerin yanında o kel adam vardı. Onu hemen benim yatağımın yanına yerleştirdiler. Deli
taklidimize devam ediyorduk, yöneticilerin gitmesiyle plan üzerine konuşmaya başladık. Bana Ömer Hoca'dan revirin anahtarlarını aldığını ve
kaçışın oradan olacağını söyledi. Bana dışarıya göz atmamı ve yöneticilerin hangi saatler arasında bahçede olduğunu aklımda tutmamı istedi.
Ömer Hoca çok güvenilir bir kişi olduğundan revirde yüksek güvenlik önlemleri yoktu. Plan üzerine tüm herşeyi konuştuk artık kaçma zamanı
yaklaşıyordu.

Onuncu gün:
Yöneticilerin bahçeye çıkma zamanlarına göz atıyordum. O adını bilmediğim kel adam ise üstüne birşeyler çiziyordu sonradan anladım ki bu
kaçış yolumuzdu. İçeriye yöneticiler geldiği an deli taklidimize devam ediyorduk. Gün sonuna kadar bahçedeki yöneticileri izledim.

Onbirinci gün:
Artık aklımda saatler belirginleşiyordu. Her gün birbirinin kopyası olarak geçiyordu. Yeni mahkumlar geliyor, yeni deliler koğuşa atılıyor ve
düzen yine her zaman ki gibi işliyordu.

Onikinci gün:
Önemli gelişmeler yaşandı. Dışarıda kimliğimizin belli olmaması için Ömer Hoca bize fake hesaplar açmıştı. Delilere aşı yapmak için geldiğinde
bize hesap adlarını ve şifrelerini söyledi. Artık her şey Ömer Hoca'ya bağlıydı. Eğer o bize ters birşey yapmazsa kaçacaktık.

Onüçüncü gün:
Artık kaçmamız için bir neden kalmamıştı, yanımdaki kel bana üstüne çizdiği resimin tüm ayrıntıları anlattı ve bahçedeki çıkış kapıları olsun
kuytu köşeler olsun hepsinin üzerinde olduğunu ve benden bunları ezberlememi söyledi. Tüm gün onları ezberlemekle geçmişti.

Ondördüncü gün:
Son kontrollerin ve Ömer Hoca'yla görüşmemizin ardından kaçmak için yarını bekliyorduk. Çok heyecanlıydım, bu lanet yerden çıkacak ve eski
hayatıma geri dönecektim. Yazdığım mesajları açtığım konuları özlemiştim. Huzurlu bir uyku uyuyacaktım sonunda.

Onbeşinci gün (Final Break):
Son kez burada uyanmıştım. Yöneticiler yemeklerimizi getirmiş ve gitmişlerdi. Son ayrıntıları konuştuk ve kaçışın bu gece olacağına karar verdik. Akşama kadar vakitimizi geçirdik ve artık kaçma zamanıydı. Kaçmak için revire gitmemiz gerekliydi bunun içinde bize birşey olması lazım dı ve birbirimize birkaç güzel yumruklar attık. Burnumuz kanıyor yüzümüz kan içindeydi. Hemen ikimizi revire götürdüler karşımızda Ömer Hoca vardı, orada gerekli müdaheleri yaptı ve yanındaki yöneticilere burada beklemelerini dışarıdan bir şey alacağını söyledi. Yöneticiler arkalarını döner dönmez elindeki bıçakla her ikisini de öldürdü. Ömer Hoca'da bizimle geliyordu,Hemen pencereden atladık. Kel bize yolu tarif ediyordu. Bahçe de kimse yoktu ve aşmak için sadece bir engel kalmıştı. Kapıdaki yöneticiler. Ömer Hoca yanlarına gitti ve onlarla konuşmaya başladı. Onları binanın içine yolladıktan sonra kapıyı açıp kaçtık. Her şey bitmişti. Ömer Hoca'ya onları nasıl hemen yolladın diye sorudğum da bana verdiği yanıt şu olmuştu: Koğuşta yeni 2 kız üye var, onlara patronun kim olduğunu gösterin.
O
13 yıl
SİLİNEBİLİR
SİLİNEBİLİR
O
13 yıl
KONU DIŞI KENDİ KURALLARIMIZ! (Maddeler eklendi) GEL SENDE MADDE EKLE
1- Eğer bir kullanıcı kendisi ile ilgili olağan dışı bir şey söylüyorsa konuya söylediği şey ile ilgili SS koymak zorundadır.
2- Eğer bir kullanıcı üzerinden çok zaman geçmiş bir resim veya video koyuyorsa altına diğer üyeler tarafından ''Mağara'' esprisi yapılması zorunludur.
O
13 yıl
KONU DIŞI KENDİNE GELSİN (BAN.GİF)
Arkadaşlar son dönemde kıytırık bir forumdan farkımız kalmadı, artık bana konu dışı cazip gelmemeye başladı kendimize gelelim eski konu dışı ruhunu geri getirelim
O
13 yıl
En Sevdiğiniz Film Karakterleri [SS ve Videolar]
Amacımız konuyu saptırmadan sevdiğimiz film karakterlerini SS ve Videolar ile destekleyerek daha fazla kişinin haberdar olmasını sağlamak.
Ben başlayayım:

< Resime gitmek için tıklayın >
Derek Vinyard - American History X
O
13 yıl
RÜYA GÜNLÜKLERİ (Her Rüya Gördüğümde Güncellenecektir) #
Burada gördüğüm rüyaları sizlere anlatacağım, Ban'lı olduğum için 2 rüyayı peş peşe yazmak zorundayım şimdilik.



19 Ağustos 2011 - Nihal
Minibüs ile okuluma giderken köşede duran bir kız gördüm ve dikkatimi çekti yüzüne baktığımda ise bu Nihal'di o an ne yapacağımı bilemedim 10 saniye öylece kaldım sonra belkide hiç kimse için yapmayacağım birşey yaptım ve minibüs şöförüne çabuk durdur arabayı ineceğim dedim, arabadan çantalarımı alıp fırladım dışarıya hemen onun olduğu bölgeye doğru koşmaya başladım ama birden herkes kayboldu gözümden tek kalmıştım ne yapacağımı bilemiyordum bir oraya bir buraya koşturup duruyordum çaresizdim onu bir kez daha görmek için neler vermezdim ki, öylece kaldım ve diz çöktüm ve gecenin köründe uyandım.



20 Ağustos 2011 - Pes 2012
Henüz çıkmamış olan oyunu Ps3 kafede bir arakadaşım ile oynuyorduk sanırım ilk oynamamızdı ki oyuncu güçlerine heyecanla bakıyorduk, Hemen kendi takımıma geldim ve Muslera'nın 82,Baros'un 50 (çok şaşırmıştım bunu görünce) Elmander 74 ve Selçuk İnan'ın 72 güce sahip olduğunu görmüştüm yanımdaki arkadaşımda Beşiktaş'a bakarken Quaresma 87, Simao ise 82'ydi. Kim bilir belki bazıları gerçek çıkar :D
O
13 yıl
Forumda Neden ÜST KONU\u0027lar ufak yazıyla yazılmış.
Özellikle bakmak istemesem hiç görmeyeceğim üst konuları ama onların üzerindeki reklamlar gayet ilgimi çekiyor. Çünkü Büyük fontla yazılmışlar. Yöneticilerin buna bir el atması gerek bence.
O
13 yıl
Beyler en çok güldüğüm GİFLER :D :D
O
13 yıl
Metallica St.Anger Görüşleriniz ??
Videoyu izlemek için tıklayınız

Çoğu kişi bu şarkıyı sevmiyor ama ben aksine çok beğeniyorum.
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.