Dün akşam sosyal medyaya düşen Şenol Güneş'in Fenerbahçe-Beşiktaş maçının hemen sonrasında Acıbadem Hastanesi'nde konulan tanıya göre başında sadece lezyon (kızariklik) var. Bu durumda herhangi bir yara olmayan bir kafaya kenet ile 5 dikiş atmak; Milyonlarca kişinin televizyondan izlediği sosyal bir olayda,on binlerce kişinin emek verip stada gittiği bir yerde, insanları galeyana getirmek, stada gelmek için yakılan benzin paralarını, verilen emekleri, alınan bilet paralarını dünyanın en kutsal mesleklerinden birisi olan doktorluk ile heba etmeye. Kamuoyunu kandırmaya girmiyor mu? Yara olmadan kafaya atılan dikiş hukuken sahte delil üretmeye girmez mi? Bu operasyona alet olan doktor mesleki yeminine uygun hareket etmemişse görevinden men edilmesi gerekmez mi? Bu iş sadece birkaç yönlendirici TV programlarında basitçe üstü örtülecek bir konu mu? Içeriye alınan taraftarlarla birlikte, hakem raporunda ve görüntülerde de açıkça dikkat çeken hala bulunamayan peruklu adam ile Tolga Zengin arasındaki el işareti ile iletişim kurmanın 3-5 sn sonrasinda Şenol Güneş'in kafsına geldiği söylenen cisimle kendisini yere atması şüphe uyandırıyor mu? |
Öncelikle örneğe en az indirim alması gereken araçlardan başlayalım. 2017 yılında 133 bine satılan bir aracın 70000Tl'den giriş fiyatı olduğu ve %60 vergi dilimine girdiği aşikardır sanırım ( 70000x1.6ötv=112 ve 112x1.18kdv=132 bintl). 70 bini geçen araçlardan alınan vergi oranı 80 bine kadar %50'ye düşürülmesiyle aynı aracın bugün 124 bine satılması gerekiyor 70x1.5 ötv=105 ve 105x1.18=124 bin tl) Peki bu araçlar sene sonunda mal edilirken Dolar sürekli çıkış trendinde idi 3.98'e kadar çıktı ve Euro ise 4.7 Tl yi gördü. Bugünlerde ise sürekli inerek dolar 3.72TL ve Euro 4.49TL ye kadar düştü. Peki nasıl oluyorda hiç bir firma 132-150 bin tl liste fiyatı olan araçlarda en az 8-12 bin tl indirim yapması gerekirken bir de utanmadan liste fiyatlarına zam yapıyor. Kimse dolar arttı demesin 6 Ocak 2017 de Dolar 3.61'di bugün 3.72 Euro arttı dersek 6 Ocak 2017 de Euro 3.82 idi bugün 4.49 oransal olarak %18 yapıyor. Peki son bir yılda her ay düzenli yapılan hele de son 3 ayda ayda 2 kere yapılan zamların açıklaması yok. Firmaların tüketiciyi resmen yolduğunun kanıtı değil mi? Lütfen Devletin aldığı vergi oranını yazıp işi sulandırmayın. Herkesçe bu konu malum. Hiç bir şekilde tüketiciyi düşünmeyen yolunacak kaz olarak gören tüm firmaları kınıyorum. İnanılmaz bir kar marjlarının olduğu net bir şekilde ortada. Kazanamıyoruz diye ağlamayın. |
LPG'li araçları güvenlik gerekçesiyle AVM'ye almayanların olduğu ülkemde, bende LPG'li araç kullanan birisi olarak Radyoaktif Serpintiden farksız olan Volkswagen gurubu dizel araçları, hepsi düzgün değerler verene kadar, çocuklarımın ve kendimin geleceği için ülkemde satılmasını görmek istemiyorum ve mevcut araçlarının bir an evvel adam gibi düzgün değerlere döndürülmesini istiyorum. |
Makina Mühendisleri Odası (MMO) Samsun Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Gürkan, 17 Ocak tarihinde Terme ilçesinde meydana gelen ve 7 kişinin yanarak öldüğü kazada araçtaki LPG tankının değil, benzin deposunun patladığını söyledi. http://www.milliyet.com.tr/7-kisinin-oldugu-kazada-lpg-tanki-degil-samsun-yerelhaber-584693/ Bakalım akşam haberlerinde FLASH FLASH FLASH diye benzin deposunun patladığı haberini geçecekler mi? |
Bayramdan önce seramik tencere almıştım Esse'den seti indirimle 119TL idi bugün bayrama özel indirimle aynı set 75TL. İnternet sitesinde görünen tüm ürünler yarı fiyatına satılıyordu. Eğer düşünen varsa döküm,seramik tarzı ürünleri güzel. Bugün döküm tava ve seramik tava aldım.http://www.esse.com.tr/ Bu arada bu konudaki ilk başlığım,kusurum varsa affola. |
Kayınpederimin cenazesinden dönerken Samsun Kavak arasında 111km ile radara girdiğim için 290tl ceza yedim. Ben burası duble yol değil mi deyince cezayı kesen beyefendi yerleşim yeri dedi 50km ile gidecekmişim. Yalnız hiç bir Allah'ın kulu 50km ile gitmiyordu bütün 55plakalı araçları saldı gariban 34 lere cezayı çaktı. Ben bugün ancak kendime gelebildiğim için ceza tutanağını bankada okudum ve plakanın yanlış yazıldığını anladım. Bankadaki memur bu cezayı ödeyemessin çünkü plaka başka dedi. Şimdi ne halt yiyeceğim bilmiyorum istanbulda trafik şubeye gittim onlarda doğru dürüst bişi söyleyemedi. Benim adıma ceza görünüyor ama plaka yanlış ehliyete ceza ödeme yok ki. Bazısı iptal ettir diyor, bazısı git sulh ceza mahkemesine başvur diyor, bazısı Samsun tarafik şubeyi ara diyor. Bazısıda sen cezayı Samsuna yolla yanlışlık yapan aklı evvel düzeltsin tekrar sana yollar sende ödersin diyor (tabi tabi enayi vardı). Ne yapayım dersiniz 1 hafta bekleyip tebliğ süresi geçince trafiği arayayım m? Çünkü yanlış plakalı aracın sahibi mağdur olacak. |
Sevdiğim bir arkadaşım 2004 model 19000km de yaşlı bir bayanın Hrv aracını almak istiyor. Fiyat 26000ytl, araç ve piyasa hakkında bilgisi olan arkadaşlar yorum yazarsa sevinirim. |
Geçen Cuma gününden beri yaşadıklarımı anlatayım. Arabam 2006 model Honda City. 3-4 haftadır arabamın arka cam rezistansında sorun var, üst 8 tel çalışıyor, alt 7 tel çalışmıyor. Aracımı aldığım Honda Cem'e 28/11/2008 günü gittim. Rezistansdaki sorunun küçük bir problem olduğu düşüncesiyle hiç arka camı kontrol bile etmemiştim. Bana orda söylenen arabanın rezistanslarında küçük ciziklerin olduğu ve sorunun ancak camın değiştirilmesi ile giderileceği idi. Bende değiştirin dediğimde, bana ödettirilmek üzere 574ytl fatura çıkardılar, bende garantiden yapılmasını isteyince garanti kapsamında değil siz ödeyeceksiniz dediler. Dedim ya, arabamı fazla incelemediğim için işi çirkefliğe vurmayarak direkt aldım eve geldim. Pazartesi günü arka camı incelediğimde camda ve rezistanslarda gözle görülebilecek hiç bir sorunun olmadığını tesbit ettim. 1978'den beri araba sahibi olan bir ailem var, bana 77 yaşındaki dedemin tavsiyelerinden biriside arabanın arka camını mümkün olduğunca hassas silmem ve rezistansların arasında bezi gezdirmemdi. Ben arabayı alıp Opel arkasda çalışan kuzenime götürdüm. Opelin elektrik ustası rezistansı kontrol etti ve arabanın camının değişmesi gerektiğini onaylayarak, serviste arabamın camına iletkenliği sağlayan sıvılardan sürülmüş, müdahale edildilmiş, ancak yapılamamış dedi. Sonra ya sen bu arabayla ne uğraşıyorsun senin garantin yok mu servise götürmedin mi dedi. Bende camın faturasını bana çıkardıklarını söyleyince, dalga geçerek rezistansa ne yapmışsın, arkada top mu oynadın dedi. Bu arızadan defalarca cam değişim yaptıklarını anlatınca benim cinler tepeme çıktı. Arabamda cam filmi yok, şimdiye kadar arka cam hiçbir işlem görmedi, gözle görülebilen bir kopma, çizilme sert müdahale yok. Ben arabayı alıp birde çiftkurtlara götürdüm, kısa keseyim aynı teraneyi onlarda söyleyerek biz sizin arabanın camına birşey yaptığınızı ispatlayamayız ama belki yıkamacılar temizlerken olmuştur dedi. Bende en alttaki telin bile çalışmadığını hatırlatarak insanın elinin bile girmesinin zor olduğu tel arızalı senin aklın yatıyor mu bu işe neden üstlerde problem yok dediğimde cevap veremedi. Gözle görülebilen bir sorun var mı, kopma vb. dediğimde evet teller arasında kopuk var dedi. Bende ne kopuğu diye çıkışınca teller arasında ısı gitmiyor dedi. O kadar kafam çalışıyor rezistanslar buğu almıyorsa ısının tellerden geçmediği ortada dedim. Beyefendide fındık kadar aklıyla gözle görülebilen sorun var mı deyince mikroskoplamı bakacağız tabiki kalemle kontrol ettik kopuk var dedi. Honda Türkiye'yi arayıp konuşup konuşmadığını sorduğumda hayır konuşmadık dedi o zaman ben arayacağım dediğimde kem küm etti ve arayın dedi. Zaman kaybetmeden Honda Türkiye'yi aradım onlar rezistansın garantiden değişmesi gerektiğini onaylayarak servisle görüşeceklerini ve yarın bana bilgi vereceklerini söylediler. Eğer yarında bir sonuç çıkmazsa zaten içine .......leri Kurban Bayramı tatiline gitmek için arabamı servisten alıp, yan sanayi cam taktırıp yola çıkacağım ( bu arada doraglass camı 200ytl'ye takıyor) zaten orijinalinin bir halta yaramadığı belli. Sizce Honda'da garanti süresi varsayımlar üzerine mi kurulu? ( bişey görülmüyor ama belki oto yıkayıcılar yapmıştır). 3yıldır boşu boşuna mı servise 3filitre, balans ayarı ve gözle kontrole olanca para verdim? Şimdi ne yazık ki oğlumu arabasız almak için çıkmak zorundayım fikirlerinizi önemsiyor ve yorumlarınızı şimdiden saygıyla karşılayıp bekliyorum. |
Transfer edilen 29 oyuncunun 16'sına bonservis bedeli ödendi. Koç, bu oyunculara 34 milyon 650 bin euro (231 milyon Lira) bonservis bedeli ödedi. 29 oyuncunun 14'ü orta saha, 6'sı stoper, 5'i forvet, 3'ü kaleci ve 1'i de sağ bek. Moses ve Zanka ara transfer döneminde gönderildi."
Bu bir haber kaynağıda yer alan bilgi. Tam anlamıyla bir fiyasko ve net başarısızlık örneği olmasına karşılık,şuçluyu medya,siyasiler,teknik ekip gibi göstermeye çalışmak ne kadar inandırıcı. Sütçü Mustafa Fenerbahçe kulübünü yönetse bu kadar berbat bir hal almazdı sanırım.