Teknoloji Haberleri
L
Gönderiler
Hakkında
0 L
3 yıl
|
< Resime gitmek için tıklayın > Diyanet İşleri Başkanlığı, ezanın asli halinin dışında herhangi bir dil ile okunacak çağrının, İslam alimleri ve dünya Müslümanları nezdinde ezan olarak itibarının olmadığının muhakkak olduğunu bildirdi. Başkanlıktan yapılan açıklamada, son günlerde kamuoyunda ezanın Türkçe okunması, Kur'an-ı Kerim mealinin Kur'an-Kerim gibi tilavet edilmesi ve bu bağlamda Türkçe ibadet konularının tartışıldığı hatırlatıldı ve Kur'an-Kerim'in Arapça olarak indirildiğini, hem lafzı hem manası ile Kur'an-ı Kerim olduğunun vurgulandığı açıklamada, indirildiği lafızların dışında, Arapça bile olsa, başka sözlerle ifade edilen mananın Cenab-ı Hakk'ın kelamı değil, mütercimin ondan anladığı mana olduğuna değinildi. "YALANLA İMAN BİR ARADA OLMAZ" Bu açıklamanın ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan ilahiyatçı Cemil Kılıç, ''Diyanet Başkanı yalan söylüyor... İslam uleması Kur'an'ın tercümesine Kur'an denilemez diye görüş birliği içinde değil. Açıkça gözlerimizin içine baka baka yalan söylüyor. Yalanla iman bir arada olmaz'' dedi |
L
6 yıl
|
Dünya çapında gözlemevlerinin web bağlantıları ''güvenlik gerekçesiyle'' bir bir kapatılıyor. Sizce neyi görmemizi istemiyorlar? Bu güneş / uzay kameraları (web kameraları) hepsi Ulusal Güneş Gözlemevi tahliyesi ile aynı anda çevrimdışına alındı: Avustralya'da AXIS 2320 Ağ Dome Kamera, Şili'deki SOAR Gözlemevi, İspanya'daki BRT Tenerife Teleskobu, Hilo'daki Hawaii Mauna Kea Gözlemevi, Hawaii'de Hawaii'deki Kanada-Fransa-Hawaii teleskopu ve Fariless Hills, Pennsylvania'daki JAT Gözlemevi. < Resime gitmek için tıklayın > https://onstellar.com/blogs/94307/National-Solar-Observatory-Shut-Down |
L
6 yıl
|
< Resime gitmek için tıklayın > Merkez Bankası dört ayda 10 milyar TL para bastı. Ocak ayından 124 milyar olan tedavüldeki para miktarı 134 milyar TL’ye ulaştı. İktisatçı Ege Cansen, “Buna karşılıksız para basma denir” diye konuştu. Emeklilere iki bayram ikramiyesi ve destek paketleri ile birlikte kamunun ihtiyacı olan para için Merkez Bankası para basıyor. On yılda 100 milyar TL'ye yakın para basan Merkez Bankası tedavüldeki paranı miktarını hızla artırıyor. Gözlerden kaçan bu detayın sonuçları ise Türkiye ekonomisi için yıkıcı olabilir. Basit bir dille para basmak enflasyonu hızla tırmandırır. Öte yandan dolardaki hızlı yükseliş ve seçim ekonomisinin Türkiye'de yaratacağı sıkıntıları değerlendiren SÖZCÜ yazarı iktisatçı Ege Cansen; Ocak 2009'da 38 milyar 340 milyon 278 bin 128 lira 30 kuruş olan tedavüldeki para miktarının geçtiğimiz ay 134 milyar 780 milyon 312 bin 630 lira 50 kuruşa ulaşmasını yorumladı. Cansen, devletlerin para basmasının iki farklı yolu olduğunu ancak Türkiye'nin tercih ettiği yöntemin ‘ahlaksız' olduğunu belirtti. ENFLASYONU TETİKLER Vergi borçlarının yeniden yapılandırılması ve emeklileri verilecek olan bayram ikramiyesi gibi seçim ekonomisi paketleri olduğunu aktaran Ege Cansen, “Hükümetlerin seçim havasına girdiklerinde ki açıklanan paketler bunu gösteriyor. Bu tür ortamlarda maliye bütçe açığı verir” dedi. “Normal olarak ya vergi artışına gidilir ya da borçlanma yöntemi seçilerek kamu borcu artırılır” diye konuşan Cansen para üretmek için iki farklı yöntem olduğunu anlattı. Cansen şöyle devam etti: “Devletin aslında parası yoktur devleti yönetenler para yerler. Para üretimi için iki farklı yöntem vardır bir tanesi işin ahlaksız yoludur. Bu da Merkez Bankası'na para bastırmaktır. Buna bütçe avansı denir. Maliye der ki; ‘vergi topluyorum ama yetmiyor, borçlandım olmuyor' o zaman ahlaksız olarak nitelendirdiğimiz yöntem olan para basmaya yönelir. Buna karşılıksız para basmak denir. Basılan parayı Hazine ileride vergi toplayarak ödeyeceğini söyleyerek avans alır. En son Merkez Bankası'ndan avans çekmek için bir tavan konuldu kanunla. Çekilen avansın bütçenin yüzde 15'ini geçmemesi gerekiyor.” Cansen bu adımların enflasyon yaratacağını ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Enflasyonun kelime anlamı ‘şişme'dir. Burada şişen para miktarıdır. Açıklanan enflasyon rakamları da işte bu para şişmesidir.”https://www.sozcu.com.tr/2018/ekonomi/merkez-para-basiyor-2411376/amp/ |
L
6 yıl
L
6 yıl
arkadaşlar sağ sileceğin tuşlarından menüye giriyorum ama ne yaptıysam settings veya return kısmına giriş yapamıyorun. lütfen yardım edin  < Resime gitmek için tıklayın > |
L
7 yıl
|
< Resime gitmek için tıklayın > İşte Türkiye'nin gerçek gündemi ! Borç olmuş 820.5 Milyar TL Nereye doğru gidiyoruz ? |
L
7 yıl
|
< Resime gitmek için tıklayın > Akfen, Mersin Limanı'nda olan yüzde 40'lık payını Avustralyalı IFM Investors'a sattı. Satış öncesi Mersin Limanı'nın yüzde 50'sine sahip olan Akfen Holding yüzde 40 hissenin satışından 869 milyon dolar gelir elde edecek. Satış sonrası Akfen'in Mersin Limanı'ndaki hisse payı yüzde 10'a inecek. Böylece yapılan satışla Mersin Limanı'nın tamamı için biçilen bedel de 2 milyar 172 milyon 500 bin dolar olarak belirlenmiş oldu. Mersin Limanı'nda Akfen Holding'in diğer ortağı ise yüzde 50'lik payla PSA Grubu. 2017 yılında Akfen Yenilenebilir Enerji’nin yüzde 33’ünü EBRD ve IFC’ye, TAV Havalimanları Holding’deki yüzde 8.1’lik hissesini Fransa merkezli Aéroports de Paris şirketine devreden Akfen Holding, Türkiye’ye bir başka dev yabancı yatırımı daha çekmeyi başararak Mersin Uluslararası Limanı’ndaki yüzde 50 hissedeki yüzde 40’lık payın 869 milyon dolara devri için Avustralyalı altyapı fonu IFM Investors ile hisse devir sözleşmesi imzaladı. AKFEN HOLDİNG'TEN İLK AÇIKLAMA/HAMDİ AKIN: GELİRİ YATIRIM PROJELERİNDE KULLANACAĞIZ Elde edilecek geliri 6.9 milyar liralık yatırım projelerinde kullanmaya devam edeceklerini belirten Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, “Türkiye’ye yapmış olduğumuz yatırımlara yabancı sermayeyi ortak ederek ‘taze Döviz’in ülkemize girişini blok hisse satışı yoluyla yapmaya çaba gösteriyoruz. Bu tür hisse ihraçları en değerli ihracat kalemi sayılmalıdır. Şirketlerimizi ölümsüzleştirmek için yapılan bu hisse ihracı Türkiye ekonomisine duyulan güvenin önemli bir göstergesidir” dedi Hisselerini, IFM Global Altyapı Fonu’nun sahip olduğu, danışmanlık verdiği ve yönettiği Avustralya merkezli IFM Investors’a ait Global InfraCo SP NEUM SLU şirketine devredecek olan Akfen Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, anlaşma maddelerine göre kalan yüzde 10’luk payla “Mersin Uluslararası Limanı Yönetim Kurulu Başkanlığı” pozisyonunu koruyacak. Varlık yönetim grubu Ünlü & Co'nun bu süreçte finansal danışmanlığını üstlendiği Akfen Holding, hisse ihracı karşılığında Türkiye’ye yaklaşık 869 milyon dolarlık nakit girişi sağlayacak, buradan elde ettiği geliri Türkiye’de hayata geçireceği toplam 6 milyar 935 milyon liralık yatırım paketinde kullanacak. Akfen, 2017 yılı başında 2 yılda tamamlayacağı yatırım paketi açıklamıştı. Toplamda 1380 kişilik istihdam yaratan paketinin en önemli iki ayağını 3.9 milyar liralık Isparta, Eskişehir ve Tekirdağ’daki şehir hastaneleri ve 2 milyar 250 milyon liralık yenilenebilir enerji projeleri oluşturuyor. “MERSİN LİMANI’NA 10 YILDA 1 MİLYAR 208,5 MİLYON DOLAR YATIRIM YAPTIK” Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, 1.2 milyar dolarlık yatırım sonucunda Mersin Uluslararası Limanı’nın bölgenin en önemli limanlarından biri olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Dünyanın en büyük liman işletmecilerinden Singapur merkezli ortağımız PSA International ile Mersin Uluslararası Limanı’na özelleştirme sürecinin ardından hızla yatırımlarımıza başladık. 2007 yılında Özelleştirme İdaresi’nden 755 milyon dolar ile 36 yıllık işletme imtiyazını aldığımız Mersin Limanı’nı bugüne kadar 453,5 milyon dolar ilave yatırım yaparak toplam 1 milyar 208,5 milyon dolarlık harcama ile Akdeniz’in HUB’ı haline getirdik ve liman kapasitesini 8 kat arttırdık. Bugün itibariyle elleçlenen yük 1.600.000 TEU’ya ulaşarak 10 yılda 4 kat artış kaydetti, halen boş kapasitemiz bulunuyor. Limanı uluslararası megataşıma gemilerini ağırlayacak kapasiteye ulaştırdık. Konvansiyonel kargo elleçlemesi 4.1 milyon ton seviyelerinden 2 katına çıkarak 8 milyon ton seviyelerine yükseldi. Daha önce olmayan Ro-ro hizmeti de bizimle başlamış olup, 74 bin seviyelerine geldi. Mersin Uluslararası Limanı’nı sadece Türkiye değil, bölgenin en önemli uluslararası limanları arasında hak ettiği noktaya getirdik.” AKFEN’DEN 2017’DE 1 MİLYAR 229 MİLYON $’LIK YABANCI SERMAYE (FDI) GİRİŞİ Akfen Holding’in Mersin Uluslararası Limanı’ndeki yüzde 40’lık hissesi için Avustralya merkezli dünyanın sayılı altyapı fon yönetim şirketlerinden IFM Investors ile 869 milyon dolarlık anlaşmaya imza atmasıyla birlikte 2017 yılı içinde Türkiye’ye doğrudan sağladığı yabancı yatırım nakit girişi (FDI) 1 milyar 229 milyon dolara ulaştı. Akfen, 2017 yılı başında Akfen Yenilenebilir Enerji şirketindeki yüzde 33’lük blok hissesi için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Uluslararası Finans Kurumu’na (IFC) 200 milyon dolar, TAV Havalimanları Holding’deki yüzde 8.1’lik hissesi için Fransa merkezli Aeroports de Paris şirketine ise 160 milyon dolarlık hisse ihracı gerçekleştirmişti. “BU TÜR HİSSE İHRAÇLARI EN KIYMETLİ İHRACAT KALEMİ” SAYILMALIDIR” Bu tür hisse satışlarının “en kıymetli ihracat kalemi" sayılması gerektiğine dikkat çeken Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, “Yurtdışı şirketlerine yapılan bu tip hisse devirlerinin en kıymetli ihracat kalemleri arasında yer aldığını düşünüyorum ve hiçbir ithal ikamesine dayanmadığı için "net Döviz girişi" olarak çok değerli buluyorum. Sadece bir hisse senedi karşılığı bu sermayenin ülkeye girdiği düşünüldüğü zaman, bu tip devirlerin cari açığı kapatması açısından önemi çok daha iyi anlaşılacaktır. Bu devirlerle oluşan Döviz girişlerinin, net cari açığı kapatan sermayeler (FDI) olarak değeri çok fazladır” diye konuştu. “SON YILLARIN EN BÜYÜK YABANCI YATIRIMINI TÜRKİYE’YE ÇEKMENİN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ” Türkiye’de 16 Nisan 2017 tarihinde hayata geçirilen “Anayasa Değişikliği Referandumu” sonrasında siyasi belirsizliklerin büyük oranda son bulduğuna dikkat çeken Hamdi Akın, “Ülke olarak önümüzü görmeye başladığımız ve ekonomik parametrelerin daha iyiye gittiği ortamda son yılların en büyük yabancı yatırımını Türkiye’ye çekmenin mutluluğunu yaşıyoruz” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “2019 yılında yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlere bizi taşıyacak yeni kabinenin de belirlenmesinin ardından artık ekonomide kaldığımız yerden başarı hikayeleri yazmamız gerekiyor. Ülkemize yapmış olduğumuz yatırımlara yabancı sermayeyi ortak ederek ‘taze döviz’in ülkemize girişini blok hisse ihracı yoluyla yapmaya çaba gösteriyoruz. Böylelikle Akfen Holding olarak 2017 yılı başıyla birlikte Akfen Yenilenebilir Enerji, TAV Havalimanları Holding ve Mersin Uluslararası Limanı’nda dört dev yabancı şirketin Türkiye’ye toplam 1 milyar 229 milyon dolarlık yatırımını ülkemiz ekonomisinin geleceğine duyulan güvenin önemli bir göstergesi olarak görüyorum." HT |
L
7 yıl
|
Dünyada Ar-Ge şampiyonu 2 bin 500 şirket arasında Türkiye’den iki kuruluş bulunuyor. < Resime gitmek için tıklayın > Dünya ekonomisinin baş döndürücü rekabetinde şirketler için “Güç eşittir Ar-Ge ve inovasyon” denklemi özellikle sanayi 4.0’la beraber daha da kritik hale geliyor. Kuşkusuz, ülkelerin gelişmişlik düzeyiyle, o ülkelere ait olan şirketlerin küresel hakimiyeti ve bunun kaldıracı olan Ar-Ge/inovasyon arasında bire bir ilişki söz konusu. Başta Kuzey Amerika olmak üzere, Batı Avrupa, Japonya ve teknolojide rüştünü ispatlamış olan Güney Kore gibi global ekonominin itici güçlerinin şirketleri Ar-Ge harcamalarında da başı çekiyor. Nitekim Avrupa Komisyonu’nun 2016 yılında hazırladığı, dünyada Ar-Ge’ye en çok harcama yapan 2 bin 500 şirketi kapsayan sıralamada, ABD ilk 20’de 12 şirketle yer alarak rekor kırdı. Son yıllarda, bilim ve teknolojideki atılımlarıyla dikkat çeken Çin de ilk 10’da kendine yer açmış durumda; Çinli teknoloji devi Huawei 8,3 milyar euro’luk Ar-Ge harcamasıyla sekizinci sırada. TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin 2015 yılında Ar-Ge harcaması yaklaşık 7,6 milyar dolar oldu. Bu rakam, şirketler sıralamasında 13,6 milyar euro’luk Ar-Ge bütçesiyle birinci olan Volkswagen’in bile çok gerisinde. Ancak ülkenin karnesi kötü olmasına rağmen Koç grubunun iki kuruluşu Tofaş ve Ford Otomotiv dünyada Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan 2 bin 500 şirket arasında yer alarak, global ligde Türkiye’nin adını duyurmuş oluyor. Sıralama şöyle DÜNYADA AR-GE’YE EN ÇOK HARCAMA YAPAN İLK 20 ŞİRKET (2015-2016) ŞİRKET ÜLKE AR-GE HARCAMASI(milyon euro) 1.VOLKSWAGEN ALMANYA 13.612 2.SAMSUNG ELECTRONICS G.KORE 12.527 3.INTEL ABD 11.139 4.ALPHABET ABD 11.053 5.MICROSOFT ABD 11.011 6.NOVARTIS İSVİÇRE 9.001 7.ROSCHE İSVİÇRE 8.640 8.HUAWEI ÇİN 8.357 9.JOHNSON&JOHNSON ABD 8.309 10.TOYOTA JAPONYA 8.047 11.APPLE ABD 7.409 12.PFIZER ABD 7.046 13.GENERAL MOTORS ABD 6.889 14.DAIMLER ALMANYA 6.529 15.MERCK US ABD 6.438 16.FORD MOTOR ABD 6.154 17.CISCO SYSTEMS ABD 5.701 18.HONDA MOTOR JAPONYA 5.486 19.ORACLE ABD 5.315 20.BRISTOL-MYERS SQUIBB ABD 5.290 547.TOFAŞ TÜRKİYE 182.5 964.FORD OTOMOTİV TÜRKİYE 87 http://www.fortuneturkey.com/dunya-liginde-koc-turkiyenin-kurtaricisi-43538 |
L
7 yıl
|
Videoyu izlemek için tıklayınız evet ülkemizde böyle birşey olma ihtimali varmı acaba ? durum bizdede çok kötü |
DH Mobil uygulaması ile devam edin.
Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin.
Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.
reyiz forumunda gözdesi adanayı geziyor. iyi seyirler.