|
ÖDEV ARAYAN ARKADAŞLAR! Araştırmıyorsunuz. İşin kolayına kaçıyorsunuz. Ödevlerin toplanma zamanına kalmış 2-3 hafta tutuştunuz. Bizim zamanımızda internet yoktu. İnterneti bırak ben bilgisayarı ile defa lise sonda uzaktan gördüm. Şimdi o kadar imkanınız var. Var da kullanıyor musunuz? Hayır. Ödevden maksat araştırasınız diye, başkalarından hazır alasınız diye değil. Açın www.google.com.tr yi arayın. Size cevap yazanlar nerden buluyor sanıyorsunuz? Bu sitede elektronik sitelerinin linkleri var. Oraya bakın. İşte adresi:http://forum.donanimhaber.com/m_6468981/tm.htm Ansiklopedi tr.wikipedia.org a bakın. Türkçe üstelik. Kitaplara bakın. Şimdi sürüyle elektronik kitabı var. Buraya ödeviniz konu başlıklarını yazıp da beklemeye geçmeyin. Biz eğitim sistemimizi öğrenci merkezli, öğretmenin yol gösterici olduğu vaziyete geçirmeye çalışıyoruz. Hazırcılığa alışmayın. Bu zihniyetin sonucu gavur yapar, biz kullanır olduk. Kopyalayıp yapıştırıyoruz sadece. Oluyor size ödev. Yapmayın! Countera harcadığınız zamanın bir kısmını da araştırmaya harcayın.* Ondan sonra deyin ki, şu konuda bulamadım, bulduklarım şöyle, şu şekilde olanı nasıl bulurum...O zaman size seve seve yardımcı olunur. Hiç araştırmadan listeyi buraya yazmak olmaz. Bu şekilde ancak kağıt, kartuş tüketmekten öteye geçemezsiniz. Hiçbirşey öğrenemezsiniz. Zahmetiniz yanınıza kar kalır. Birşeyler öğrenmeye çalışın. Size kalacak odur. Şimdi ne kadar çok öğrenirsiniz, mezun olduktan sonra o kadar çok rahat edersiniz.Zahmetsiz rahat olmaz... ____________________________________________ * Herkes üstüne alınmayabilir. |
| 19" monitörüm var. Yaklaşık 2,5 yıldır kullanıyorum. Birkaç aydır çaıştıktan bir süre sonra ıslık çalar gibi ses çıkmaya başlıyor. İlk başlarda hafif çıkıyordu. Şimdilerde sesi çoğaldı. Sorunu ne olabilir? Fikirlerinizi esirgemezseniz sevinirim.. |
|
DipTrace Profesyonel baskı devre programını artık tamamen türkçe olarak kullanabilirsiniz... Nasıl mı: Şu dil dosyalarını inidirin:http://www.freewebs.com/diptracetr/dosyalar/turkce_dil_dosyalari.zip Zip li dosyanın içindeki "oku" dosyasında da yazdığı gibi bu dil dosyalarını "Program Files\Diptrace\Data" klasöründeki orjinal dil dosyalarıyla değiştirin.. Hepsi bu kadar... İsterseniz türkçe dil dosyalarının kurulum haline getirilmiş şeklini buradan indirebilirsiniz:http://www.diptrace.com/lang/lang_tr.exe Veya burayı ziyaret ederseniz daha geniş bilgiye kavuşabilirsiniz:http://www.diptrace.com/tr Burada DipTrace Türkçe ile ilgili örnek ekran görüntüleri de var... Bir tanesini de buraya koyayım Bu arada DipTrace programını indirmek için:http://www.diptrace.com/tr/indir.php Not: Orjinal dil dosyalarını yedeklemenize gerek yok. Tekrar ingilizceye dönmek isterseniz.. (istemeyeceğinizi garanti ederim) "Program Files\Dİptrace\Data" klasöründeki *.lng uzantılı dil dosylarını silmeniz yeterli.. < Resime gitmek için tıklayın > |
|
Fehmi Koru'nun Yazısı Elbette bizim buradan "Yapmayın, etmeyin" dememizin fazla bir yararı yok; böyle ortamlarda kimse kimseyi işitmez, işitse de dinlemez zaten. Batı gazetelerinde başlatılmış Hz. Peygamber'in şahsını hedef alan tezyif kampanyası ile o kampanyanın dünyanın dört bir tarafında karşılaştığı kitlesel tepkiler birbirini besler hale geldi. Sanki bir el 'uygarlıkları çatıştırmaya' karar vermiş, bunun provasını da o iğrenç karikatürler üzerinden yapıyor. Dün de burada değindik: Dindarların saygı duyduğu kişileri, çok geniş kitlelerin değer verdiği 'kutsalları' tezyif etmeye kalkışmanın 'basın özgürlüğü' ile de 'fikir özgürlüğü' ile de bir ilgisi yok. Herkesin kutsalı kendine. Danimarka gazetesinde yayımlanan karikatürlere tepki gösteren Müslümanlara hadlerini bildirmek için karikatürleri gazetelerinde basanlar hiç de iyi niyetli hareket etmiyorlar. Bu yolla, yalnızca öfkeyi yaygınlaştırdıklarını ve tepki veren kitlelerin önyargılarını beslediklerini bilmeliler. Tabii, karikatürleri basmakla hedefleri zaten bu değil ise... İslâm Dünyası'nda tepki veren geniş kitlelerin, bunu, Batı gazetelerinde yayımlanan karikatürleri görerek yaptıklarını, eylemlerinin kişisel bilgiye dayandığını sanmıyorum. Sokaklara dökülen kitleler, gazetelerin Hz. Peygamber'e saygısızlık ettiğini duyuyor ve bu sebeple tepki veriyor. Danimarka'da çıkan karikatürün, "İşte görün, bakın tepkiye değmez" veya "Basın özgürlüğü bizim temel değerimiz, siz de bizim değerlerimize saygılı olmalısınız" diye başka ülkelerde de yaygın kullanıma sokulmasının öfkeyi çoğaltıp tepkiyi yoğunlaştırmaktan başka bir anlamı yok. O zaman gerçeği görmeliyiz: Bu bir kampanya ve amacı da İslâm Dünyası'ndan tepki almak... İlk karikatürü yayımlayan da, onu başka ülkelerde basan da, bunu tepki çekmek veya varolan tepkiyi azdırmak amacıyla yapıyor. Verilen tepkilerin artması, hiç kuşkunuz olmasın, kampanyanın başarıya ulaşmasını sağlıyor. Hangi ülkede gazeteler o karikatürleri basıyor ve ülkesine Müslümanların tepkisini çekiyorsa, o gazeteler kasıtlı açılmış bir kampanyanın birer parçası durumundalar. Bunun tersi de maalesef doğru: Kampanyanın başarıyla devam etmesini sağladığı için yaygınlaşan tepkiler de bu projeyi planlayanların ekmeğine yağ sürüyor. Yapılması gereken, İslâm Dünyası'nda önder konumunda olanların bu iğrenç oyunu deşifre edip kendilerine saygı duyan insanlardan temkinli olmalarını istemesidir. Bu oyunun gönüllü figüranı olmak, dünyayı kan ve ateşle boğmaya kararlı görünenlerin işine yarıyor çünkü... Ayrıntıya girmeye gerek yok, ama üzerinde düşününce yapılmak istenenin ne olduğunu herkes zorlanmadan kavrayacaktır. Yapılmak istenen, birkaç aşamalı bir planla, İslâm ile Müslümanlar arasındaki sağlam bağı çürütüp kopartmaktır. İslâm'ı yalnızca uygarlıktan nasibini almamış, rahatlıkla terörist eylemler gerçekleştirebilen bir grubun dini haline getirebilmeyi veya dünyaya bu izlenimi verebilmeyi amaçlıyor bu proje. Tepki çekecek eylemleri bunun için planlandığı açık. Yakın geçmişte Salman Rushdie ile provası yapılmış bir kışkırtma 11 Eylül sonrasının kırılgan dünya gündemine karikatürlerle yeniden sokuldu; aldığı tepki proje sahiplerinin beklediği gibi... Sadece iğrenç değil aynı zamanda şeytanî bir oyun bu: Tezyif karşısında suskun kalıp pısmak da, sokaklara dökülüp yakıp yıkmak da projeyi başarılı kılıyor... Bu oyuna düşülecek mi? İnançlı insanların feraseti işte bu noktada önem taşıyor. Ne pısmak, ne de yakıp yıkmak geçerli yol; dünyayı karşılaşabileceği tehlikeler konusunda uyarmaya yarayacak etkin yeni mücadele yöntemleri bulmak gerekiyor. Bu görev bugün Türkiye'ye düşüyor. Hükümet, hiç vakit kaybetmeden, şimdiye kadar Batı'da kurduğu ilişkileri bu amaçla devreye sokmalı ve kötü niyetlilerin 'kaos yaratma' üzerine oturan projesini boşa çıkartmalıdır. Daha ne bekleniyor? |
|
Arkadaşlar uzun bir süredir DipTrace baskı devre programının tamamın türkçeye çevirmeye çalışıyorum. ANcak takıldığım bazı noktalar var. Programda baskı devreyi DXF, Gerber, N/C Drill formatlarına gönderirken çıkan ekrandaki bazı ifadelerin türkçe karşılıklarını Autocad dan filan anlamadığım için bulamadım. Bu konuda yardımlarınızı Bekliyorum. Bu pencerelerin resimlerini ve çevrilecek kelimeleri (bir kısmının da bana göre çevirilerini aşağıya yazdım. Değiştirebilirsiniz) Bu mesajdan alıntı yaparak kolayca düzenleyebilirsiniz. Bunu da halledersek dünyanın ilk ve tek %100 türkçe baskı devre programı kullanıma hazır olacak... ----------------------------------------- Export DXF Penceresi Export DXF --> DXF'ye İhraç Et Layers --> Katmanlar Pads --> Pedler Vias --> Vialar Pad/Via Holes --> Ped/Via Delikleri: Mt Holes --> Montaj Delikleri Texts --> Metinler Tables --> Tablolar Pictures --> Resimler Mirror --> Tersle Flip Text --> Metni Tersle Drill --> Matkap All Holes --> Bütün Delikler Plated --> Kaplamalı Non Plated --> Kaplamasız Solder Mask Swell --> Lehim Maskesi Kabartması Paste Mask Shrink --> Ofset --> Orjini Kaydır Export --> İhraç Et Board Autline Width --> Plaket Çerçevesi Kalınlığı Select All --> Tümünü Seç Edge Width --> Kenar Kalınlığı Top Assy --> Bottom Assy --> Top Mask --> Bottom Mask --> Top Paste --> Bottom Paste --> Top Silk --> Üst İpek Bottom Silk --> Alt İpek Top --> Üst Bottom --> Alt Drill-Top --> Matkap Üst Drill-Bottom --> Matkap Alt Edge-Top --> Kenar Üst Edge-Bottom --> Kenar Alt < Resime gitmek için tıklayın > |
|
Asagidaki mektubun yazari bir öğretmen... Ancak, adını ve nerede çal ıştığını gizlemek zorunda kalmiş; tahmin edebileceğiniz nedenlerle... Mektup, aşağıdaki haliyle bir üniversitemizin "Öğretmenler Günü" toplant ısında da okunmus, gözyaşlarıyla... Merhaba! Istanbul'da bir lisede ögretmenlik yapiyorum. Çalistigim okul, çogunlugu Anadolu'nun en ücra köylerinden gelip yerlesen (yerlesemeyen) insanlarin oturdugu bir çevrede. Etrafimiz gecekondu mahalleri. Gecekondu olmayan yerlerde de derme çatma binalar var. Istanbul'un pek çok yerinde artik görmeye alistigimiz bir manzara var aslinda burada da. Sözünü ettigim yerlesim yerinin 5 dakikalik mesafesinde modern bir alisveris merkezi var! Atardamarin hemen üzerinde bu okul. BUNLARIN HEPSI GERÇEK: *Biliyor musunuz, bu yil lise1. sinifta okuma yazma bilmeyen bir ögrenci var. *Biliyor musunuz, bir ögrenci okula "satir" getirmekten uzaklastirma cezasi aldi. *Biliyor musunuz, iki hafta önce okulun önünde çikan bir kavgada bir ögrencimin boynu döner biçagi ile kesildi; 28 dikis atildi. (Çok sükür sah damarina gelmedi) *Biliyor musunuz, bu çevrede kimse kisin aksam besten sonra sokakta yalniz yürümüyor. *Biliyor musunuz, geçtigimiz hafta, bebek bekleyen müdür yardimcimiz bir ögrenci tarafindan karni tekmelenmekle tehdit edildi. *Biliyor musunuz, disaridan elini kolunu sallaya sallaya giren bir adam, kendisini disari çikarmaya çalisan kat nöbetçisi bayan ögretmeni biçakla tehdit etti. *Biliyor musunuz, derste sikinti yarattigi için ögretmeni tarafindan cezalandirilan ögrencinin asiret olan ailesi okulu basti. *Biliyor musunuz, bir ögretmenimiz sinifta biraktigi ögrenciden tehdit telefonlari aldi. *Biliyor musunuz, ögrencilerimizin %86'si sigara içiyor. *Biliyor musunuz, ögrencilerimizin %42'si hap kullaniyor. *Biliyor musunuz, okulun etrafinda hap satanlari, okulun içinde hap kullananlari polis biliyor. *Biliyor musunuz, ögrencilerimizin %23'ü ensest iliski magduru. *Biliyor musunuz, geçtigimiz yil bir kiz ögrencimizin babasi çocugundan(ögrencimizden) dayak yedigi için okula sigindi. *Biliyor musunuz, yalnizca koridorda birbirlerine çarptiklari için kavgaya tutusan iki kiz ögrencinin aileleri okulun önünde birbirlerine yumruk yumruga saldirdilar. *Biliyor musunuz, bazi kiz ögrenciler 100 kontör karsiliginda minibüs soförlerine, hali saha sahiplerine kendilerini kullandirtiyorlar (cinsel anlamda) *Biliyor musunuz, bu yil bir erkek ögrenci, bir kiz ögrencinin kendisine cinsel tacizde bulundugunu söyleyerek sikayette bulundu. *Biliyor musunuz, geçtigimiz yil bir anne, kizinin saçinin boyali olmasi üzerine okula çagirildiginda, kizini okula koca bulmak için gönderdigini bu nedenle de süslenmesi gerektigini söyledi. *Biliyor musunuz, velilerin %42'si kayittan sonra bir daha okula ugramiyor. *Biliyor musunuz, maddi yetersizlikten dolayi üç, dört aile bir oda-bir salon bir evi paylasiyorlar.(Sayilari azimsanamayacak ölçüde.) *Biliyor musunuz, her ay ögretmenler aramizda para toplayip bir ögrenciye bot, palto veya okul araç gereçleri aliyoruz. *Biliyor musunuz, geçtigimiz yil cuma okul kapanisi töreninde bayginlik geçiren bir ögrencinin iki gündür hiçbir sey yemedigini ögreniyoruz. *Biliyor musunuz, ögrencilerin çogunun hayatinda kan davasi, intihar, bosanma, dayak, kaçma, kaçirilma, hapis gibi hikayeler var. (Ailelerinde yasanmis) *Biliyor musunuz, geçtigimiz yil iki gün boyunca evine gitmeyen bir ögrenciyi velisi gelip okulda ariyor. (Kizin biriyle kaçtigi anlasiliyor daha sonra.) *Biliyor musunuz, annesi babasi ayri veya bosanmis olan ögrencilerin çogu uzak akrabalarin yaninda kaliyor. Anne ya da baba almak istemiyorlar veya üvey anne babalar istemiyor. *Biliyor musunuz, geçtigimiz yil sorun çikardigi için müdür tarafindan tartaklanan bir ögrenci mahalleden topladigi tanidiklariyla müdürün odasini basip tehditler savurdu. *Biliyor musunuz, veliler toplantilara "ocakta yemeklerini birakarak", ayakkabilarinin topuguna basarak, mantolarini omuzlarina atarak geliyorlar. *Biliyor musunuz, velilerin büyük bir çogunlugu ögretmene nasil hitap edilecegini bilmiyor. (Güzelim, hanim kizim, sen, hocaaaaa, ablasi!?) *Biliyor musunuz, sakalli, salvarli, cüppeli bir veli toplantilara gelip yalnizca erkek ögretmenlerle görüsüyor! *Biliyor musunuz, geçtigimiz yil 1000 ögrenci kapasitesi olan okulda kütüphaneye üye olanlarin sayisi 7(yedi)'ydi. *Biliyor musunuz, ögrenci tanima formlarindaki "Çaldiginiz müzik alet(ler)i" bölümüne radyo, teyp, walkmen yazan azimsanamayacak sayida ögrenci var. *Biliyor musunuz, ögrencilerin azimsanamayacak bir bölümü dogum tarihlerinin gün ve ay kisimlarini dogru yaziyorlar ancak yil bölümüne 2004 yaziyorlar! *Biliyor musunuz, lise birinci sinif ögrencilerim "Soru isareti nerede kullanilir?" soruma yanit veremediler. *Biliyor musunuz, *10 lisesine kayit yaptiran bu ögrenciler çarpim tablosunu bilmiyorlar; 10 ve katlari ile çarpma ya da bölme islemi yaparken bile hesap makinesi kullaniyorlar. (Geçtigimiz ay sinirden gözlerine kan oturmus bir halde siniftan çikan matematik ögretmenimiz koltuga çökerken ögrencilere bir ders boyunca 300'ü 2'ye böldüremedigini anlatti.) *Biliyor musunuz, maddi durumu iyi olan sayili ögrencilerden birinin velisi, geçtigimiz yil akan damimizi onardi. (Notlarinin hemen hepsi zayif olan ögrencinin sinif geçmesi sartiyla!) *Biliyor musunuz, ögrencilerimizin %60'i sagliksiz beslenmeden dolayi hasta (aralarinda dispanserlik olanlar var) ancak ögrencilerimizin %90'inda cep telefonu var. (Cep telefonlari son model, bazilari kamerali) Ben bu okulda 3 yildir ögretmenlik yapmaya çalisiyorum. Bu olaylara alismamak için, artik alisip bunlari neredeyse dogal karsilayan yillarin ögretmenleri gibi olmamak için ugrasiyorum. Biliyorum ki eger alisirsam gelecege dair hiçbir umudum kalmayacak. Her gün büyük bir çaresizlik ve endiseyle "Acaba bugün ne olacak?" diye basliyorum isime. Olaysiz geçen günler Allah'in nimeti! Biliyor musunuz, sinifta gezinerek ders anlatirken Atatürk'ün gözleriyle karsilasmamaya çalisiyorum, kafami kaldirip resmine bakamiyorum. Basimin üzerinden "Ey Türk Gençligi!" diye bagirdikça utancimdan omuzlarima gömülüyorum. Biliyor musunuz, 10 Kasim'larda, 29 Ekim'lerde siirler okunurken, marsimizi dinlerken agladigimda herkes günün anlamina agladigimi saniyor; oysa çaresizlige agliyorum. Muhtaç oldugu kudretin dolastigi asil kani uyusturucuyla zehirleyen ögrencilerimi kurtaramiyorum. Ögrenmeye direnen, kendini kapatan ögrencilerime Istiklal Marsi'nin anlamini bile ögretemiyorum. Daha da yazacaktim ancak yazdikça yüregim agirlasiyor. Sevgi ve saygilarimla. |
|
"Herhangi bir konu aratıp çikan siteye gidiyorum. Bir yazıya tıklıyorum..Üye değilsin diyor. Ne forum sitesi, ne üyeliğin şart olduğu bir site..Lüzumsuz yere üyelik istiyor. Üye olmuyorum...Her siteye uye olacak olsak işimiz var..." Son zamanlarda üyelik isteyen siteler çoğaldı...Çok ta önemli bilgilerin olmadığı siteler bile iş olsun diye üyelik istiyor...Bu durumu çok can sıkıcı ve gereksiz ve lüzumsuz buluyorum. Bundan 4-5 yıl öncesine kadar pekçok bilgiyi bedava bulabiliyorduk...Konusu bedava olan siteler bile vardı... Ne oluyor bu insanlara...Artık herkes en ufak bir bilgi kırıntısından bile maddi bir çıkar mı bekliyor? Aklıma başka bir izah gelmiyor. Aslında bu konuda bir anket ekleyeyim dedim ama herhalde yetkim yok. Yetkisi olan bir arkadaş buraya "olur-olmaz her sitenin uyelik istemesi" hakkında anket eklerse sevinirim. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? |
|
Avrupadaki mesleki ortaöğretim okullarının (bizdeki endüstri meslek liseleri) mail veya web adreslerinden bildiklerinizi verirseniz çok sevinirim. (Eğitim amaçlı bir gezi için) Şimdidden teşekürler... |
|
Avrupadaki mesleki ortaöretim kurumlarının (bizdeki endüstri meslek liselerinin karşılığı olan) web adreslerine veya e-maillerine ihtiyacım var. Yardımcı olabilecek arkadaşları yardımlarını esirgemezlerse çok sevinirim... Şimdiden teşekkür ederim... |
Yapmanız gereken fdemir[at]diptrace.com adresine mail atmanız Lite lisans için gerekli kullanıcı adı ve kayıt anahtarı e-posta adresinize gönderilecektir.
Not:Bu sürüm Ticari amaçlı kulllanım için değildir. Bu sürüm DipTrace Lite lisansına eşdeğerdir. Yani azami 500 pin ve 2 sinyal katmanı. Ancak farkı ticari amaçlı değil, hobi vb. amaçlı kullanım içindir.
Programı indirmek için tıklayın