İşin bu yönünü düşünen çok olmayınca soruyu görünce biraz afalladım.
Daha geçenlerde kendi kendime bunu düşünüyordum, değdi mi diye. Sonuçta hayatımın en verimli dönemlerini geride bırakıyorum. Ne yazık ki bizim şirkette 737 filosunda uçan bir pilot olarak pek de verimli geçtiğini söyleyemem. Çalışmak için yaşamak dedikleri oldu bizimki.
Bir taraftan diğer filolardan pilot arkadaşlarımla konuşsanız bambaşka bir deneyimden bahsedecekler. Başka şirketten ya da meslekten birileriyle konuşuyor gibi hissedeceksiniz. Hatta bırakın pilotları kabin ekiplerinden duyduklarınız bile sizi direk imzayı atmaya teşvik edebilir.
Dürüst olmak gerekirse bizim şirkette şans faktörü çok önemli. İşleriniz yolunda giderse rockstar gibi bir hayatınız olabileceği gibi ters giderse de ağır mesailerle hayatı kaçırdığınız kötü bir deneyim sizi bekliyor.
Biz kötü bir döneme denk geldik. Bir zamanlar Sunexpress firmasının yürüttüğü Anadolujet operasyonu yöneticilerin açgözlülüğü ve biraz da muhtemelen geleceğe yönelik kapalı kapılar arkasında yapılan anlaşmalar sebebiyle önce kısmen, sonra tamamen bize geçti. Herhangi bir pilot alımı olmadan belki Pegasus büyüklüğünde bir şirketin yükü ve çok ağır bir operasyon acımasızca sırtımıza yüklendi. Buna karşılık şirketin arka bahçesi olan sendikanın da etkisizliğiyle ne maaş ne de özlük hakları olarak bir ekstra katkısı olmadı bu özverimizin. Şirket AJET olarak ayrıldıktan sonra da yöneticiler için cennet gibi bir ortam oluştu. Yeni bir şirkette en önemli konu pilot bulmaktır. Riyad gibi yeni kurulacak havayolları pilotlar için devasa ücretler ve özlük hakları vaat ediyorlar, biraz internet araştırmasıyla görebilirsiniz. Ancak wet lease bahanesiyle operasyonlarını yine THY pilotlarıyla yürüttükleri rüya gibi bir ortama kavuştu AJET yöneticileri. Normalde dünyadaki uygulamalarda wet lease denince, kiralanan personel için sendika diğer şirketin şartlarını da değerlendirerek yeni haklar talep eder. Ancak THY pilotlarının zorla dahil edildiği sendika doğal olarak üç maymunu oynuyor ve minimum şartlara maksimum iş yaptırılıyor. Olayı sadece maaş olarak değerlendirirsek, bir THY pilotu AJET pilotuyla aynı işi yaparsa yarı maaş alıyor. Buradan olayın absürtlüğünü anlayabilirsiniz.
Bunları neden anlattım? Çünkü 2 sene sonrasını sormuşsunuz. Olur da AJET tamamen kendi personelini istihdam eden ayrı bir şirket olursa, bizim şirkete girseniz ve bizim filoya atsalar bile en kötü deneyiminiz Afrika yatıları olur ki yine bir nebze katlanılabilir bir deneyim yaşarsınız. Şartlar günden güne çok değişiyor, ne yazık ki benim verebileceğim bilgiler bu kadar.
İnsanın kişiliği ve ülke şartları da bu tip kritik kararlarda önemli. Maaş konusu kritik. Eğer bulunduğunuz pozisyonda zamanla daha iyi şartlar öngörebiliyorsanız devam etmeniz mantıklı olabilir. Ancak düşük-orta şartlar var ve değişmesi mümkün değilse belki de riski alıp diğer yolu seçmek daha doğrusu.
Siz yazalı bir süre geçmiş. Muhtemelen kararınızı çoktan vermişsinizdir. Umarım gönlünüze göre ve en doğru kararı vermişsinizdir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Robinson Crusoe -- 5 Ekim 2024; 14:50:30 >
Merhaba, iyiyim sağolun, umarım sizler de iyisinizdir.
Testleri yaptırıp süreci takip etmekten başka çareniz yok. Önerim yok maalesef, zira sizi bir odaya kapatıp sesleri duydukça bir butona basmanızı istiyorlar. Üzerine çalışılabilecek ya da geliştirilebilecek bir durum değil.
THY standart dışı uygulamalar yapıyorsa alternatif olarak diğer şirketlerin alımlarını da değerlendirebilirsiniz.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Robinson Crusoe -- 5 Ekim 2024; 16:36:11 >
Tanıdığım bir kişi yazdığınızdan farklı bir sebepten lisansını kaybetti. Gidip EASA’dan Class 1 alsa da SHGM kabul etmedi ve pilotluk kariyerini bitirdiler. Bu arkadaşım gidip Avrupa’dan tekrar pilot lisansı alsa ve EASA lisansıyla şirkete başvursa şu anda pilot olarak kariyerine devam ediyor olacaktı ancak sürecin ne kadar masraflı ve yorucu olduğunu tahmin edersiniz, yapmadı. Yani bayağı uç nokta örnekler mevcut.
Şirket nerdeyse Mevlana misali ne olursan ol gel dediği için çizgiyi bir yerden çekmesi gerekiyor. Şu anda pilotluğu önemsiz gördükler için strateji oynarken binadan adam basar gibi akademiden pilot mezun ediyorlar. İşe alım şartlarında ekstradan istekleri olmasını anlıyorum onun için, ileride kafaları ağrımasın istiyorlar. Ancak haksız durumlar da yarattığı bir gerçek. Tıp geçmişini istemeleri yapılan muayenelere çok da saygıları olmadığını gösteriyor. Bir yere kadar onu da anlıyorum. Biz işe girerken tüm Türkiye’de 3-5 tane yetkili hastane varken bu sayı hızla arttı. Hızlı büyümenin sağlıksız getirileri diyelim.
1 önceki mesajımdaki öneriyi tekrarlayabilirim. Eğer SHGM onayı alırsanız ancak THY’den olumsuz dönüş olursa diğer şirketlerin alımlarını değerlendirebilirsiniz. Sektörde eski zamanlardaki “havacılık THY’de yapılır” algısı kırılalı çok oldu. Zamanla geniş gövde için istek olursa da kaptan olarak gelir çok da bir kayıp yaşamadan kariyerinize devam edersiniz.
Teşekkür ederim kaptanım. Şuan sunexpress mpl sürecinde ingilizce aşamasındayım. Tanı sildirme işiyle uğraşıyorum. 18-19 ekimde dlr sınavım var. THY seçmemin sebebi aslında her acemi pilot aday adayının da istediği şekilde bayrak taşıyıcı firma olması. Eşime sürekli şunu diyorum. Keşke anneden babadan bir ev kalsaydı da satsaydık şuan hem kendi işimi yapıyordum hemde bir yandan pilotluk eğitimi alıyor olurdum.
Geçen günlerde THY başka ülkeden 40 kadar pilot almış. İnsan soruyor aslında böyle bir şey yapmaya gerek var mı? Sağlık şartlarını hafifletirsen zaten dışarıdan pilot almana gerek bile kalmayacak.
İşin en ilginç tarafıda şu. Psikiyatriden muayeneden elendin diyelim. Gittin ATPL eğitimi aldın özel bir firmadan, daha sonra thy’nin tipsiz pilot alımına başvurup geçebiliyorsun. THY sana sormuyor bile psikiyatri geçmişini. Böyle saçma bir durum var. Ama dediğiniz gibi artık pilot training veren firma thy değil. Sunexpress ve pegasusda aynı şekilde yapmaya başladı. Mesela bu iki firmada sağlık aşamasında e-nabız kontrolü vs yapmıyor. Hastane ne rapor verirse aynı şekilde devam ediyorsun ki olması gereken bu bana göre. Ki bu iki firmada hastane giderlerini kendileri karşılıyorlar.
Merhabalar hocam, şu an sektörde eğitim durumuna bakış nedir? Akademide eğitim alan önlisans-lise mezunu adayın istihdamında bir problem yaşanıyor mu?
Şirket ilanlarını takip ediyorum zaman zaman farklı seviyelerle ilana çıkıyorlar ancak sektördeki genel hava nedir? Lise mezunu olsan da kolaylıkla iş bulabilirsin diyebilir misiniz?
Merhaba , son durum nedir sizin durumunuzda acaba? Sağlıktan geçebildiniz mi? Hangi firmaya başvurdunuz? E nabız sordular mı? Psikiyatri sıkıntı oldu mu? Çok çok meraktayım görüp cevaplarsanız çok mutlu olurum. Lütfen çok önemli.
İşin bu yönünü düşünen çok olmayınca soruyu görünce biraz afalladım.
Daha geçenlerde kendi kendime bunu düşünüyordum, değdi mi diye. Sonuçta hayatımın en verimli dönemlerini geride bırakıyorum. Ne yazık ki bizim şirkette 737 filosunda uçan bir pilot olarak pek de verimli geçtiğini söyleyemem. Çalışmak için yaşamak dedikleri oldu bizimki.
Bir taraftan diğer filolardan pilot arkadaşlarımla konuşsanız bambaşka bir deneyimden bahsedecekler. Başka şirketten ya da meslekten birileriyle konuşuyor gibi hissedeceksiniz. Hatta bırakın pilotları kabin ekiplerinden duyduklarınız bile sizi direk imzayı atmaya teşvik edebilir.
Dürüst olmak gerekirse bizim şirkette şans faktörü çok önemli. İşleriniz yolunda giderse rockstar gibi bir hayatınız olabileceği gibi ters giderse de ağır mesailerle hayatı kaçırdığınız kötü bir deneyim sizi bekliyor.
Biz kötü bir döneme denk geldik. Bir zamanlar Sunexpress firmasının yürüttüğü Anadolujet operasyonu yöneticilerin açgözlülüğü ve biraz da muhtemelen geleceğe yönelik kapalı kapılar arkasında yapılan anlaşmalar sebebiyle önce kısmen, sonra tamamen bize geçti. Herhangi bir pilot alımı olmadan belki Pegasus büyüklüğünde bir şirketin yükü ve çok ağır bir operasyon acımasızca sırtımıza yüklendi. Buna karşılık şirketin arka bahçesi olan sendikanın da etkisizliğiyle ne maaş ne de özlük hakları olarak bir ekstra katkısı olmadı bu özverimizin. Şirket AJET olarak ayrıldıktan sonra da yöneticiler için cennet gibi bir ortam oluştu. Yeni bir şirkette en önemli konu pilot bulmaktır. Riyad gibi yeni kurulacak havayolları pilotlar için devasa ücretler ve özlük hakları vaat ediyorlar, biraz internet araştırmasıyla görebilirsiniz. Ancak wet lease bahanesiyle operasyonlarını yine THY pilotlarıyla yürüttükleri rüya gibi bir ortama kavuştu AJET yöneticileri. Normalde dünyadaki uygulamalarda wet lease denince, kiralanan personel için sendika diğer şirketin şartlarını da değerlendirerek yeni haklar talep eder. Ancak THY pilotlarının zorla dahil edildiği sendika doğal olarak üç maymunu oynuyor ve minimum şartlara maksimum iş yaptırılıyor. Olayı sadece maaş olarak değerlendirirsek, bir THY pilotu AJET pilotuyla aynı işi yaparsa yarı maaş alıyor. Buradan olayın absürtlüğünü anlayabilirsiniz.
Bunları neden anlattım? Çünkü 2 sene sonrasını sormuşsunuz. Olur da AJET tamamen kendi personelini istihdam eden ayrı bir şirket olursa, bizim şirkete girseniz ve bizim filoya atsalar bile en kötü deneyiminiz Afrika yatıları olur ki yine bir nebze katlanılabilir bir deneyim yaşarsınız. Şartlar günden güne çok değişiyor, ne yazık ki benim verebileceğim bilgiler bu kadar.
İnsanın kişiliği ve ülke şartları da bu tip kritik kararlarda önemli. Maaş konusu kritik. Eğer bulunduğunuz pozisyonda zamanla daha iyi şartlar öngörebiliyorsanız devam etmeniz mantıklı olabilir. Ancak düşük-orta şartlar var ve değişmesi mümkün değilse belki de riski alıp diğer yolu seçmek daha doğrusu.
Siz yazalı bir süre geçmiş. Muhtemelen kararınızı çoktan vermişsinizdir. Umarım gönlünüze göre ve en doğru kararı vermişsinizdir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Robinson Crusoe -- 5 Ekim 2024; 14:50:30 >
Bu mesajda bahsedilenler: @TyzelCrow