Eleştirme demiyorum, yine eleştir ama 1900'lerde 2000km gidiyor yalanına da inanma lütfen. Lozan'ın gizli maddelerine inanmaktan farkı yok çünkü bunun.
Düzeltiyorum: 1900'lerde Babcock Runabout marka elektrikli araba bir şarjla 176-192 km (110-120 miles) gidebiliyor. Belgede bir şarjla 120 mil gidebiliyor dediği kısımdan sonraki 1244 mile (2000km) run through Illinois ifadesi yanıltıcı. Belge güncellendi. 2000km gidiyor ifadesi böylelikle açıklığa kavuştu.
1908 yılında e-araç bir şarjla gerçekten 176km gidiyor. 2022'de benzer boyutta e-araç bir şarjla fabrika verisine göre 90km gidiyor.
Fakat asıl olay bu değil. Asıl olay bu e-araçların elektriğinin nereden geldiği. Türkiye'de artık yeni baraj yapılmıyor, zaten yapılacak yer yok. Yeni kömür ve dogalgaz dönüşüm santrali de yapılmıyor, mevcut santrallerde de kazana daha çok kömür atarak daha çok elektrik üretilemiyor. Fakat yüzbinlerce yeni e-scooter, elektrikli motosiklet, bisiklet satılıyor. Kargo firmaları elektrikli triportörlere geçiyor. Elektrikli araçlar da hergün sayısı artıyor. 180kW şarj istasyonları kuruluyor. Madem "inandınız mı" diye soruyorsunuz ben de öyle sorayım: Bu artan elektrik ihtiyacının rüzgar çiftliklerinde üretildiğine inanıyor musunuz? Rüzgar olsa da olmasa da sürekli dönen rüzgar türbinleri hakkında ne düşünüyorsunuz, onlar ne amaçla öyle dönüyor olabilirler?
En büyük problem bu zaten elektrikli arabalarda. Herkes 1 saat şarj süresi ne olacak falan diyor ama bide bunun sıra bekleme aşaması var orayı atlıyor herkes.
Lozan'ın gizli maddelerine inanmaktan farkı yok çünkü bunun.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @berkandinçay