1. sayfa
lise 2 deki bir cocugun istanbul üniversitesi makina mühendisligini düşünmesi derin düşünmekmidir? bu cocugun burayı kazanması onu mutlu edermi? sizinki bence biraz anlamsız olmuş. mutlulugu bu yazınızda belittiginiz seylerle tanımlamak-kefeye sokmak-işaret etmek yerine bir piskologla görüşürseniz bu kelimeye yüklediğiniz anlam dahada değişecektir. |
psikolog psikolog psikolog psikiyatr hepsiyle görüştüm.hımm,hımm,hımm,bipolarsın.![]() lise 2 deki bir çocuğun istanbul ü.m.m.düşünmesi derin düşünmek değildir. sen beni anlamamışsın.bu yukarıdaki yazıyı okuyup beni tamamen anlasaydın eğer senin için üzülebilirdim.aslında daha iyi ifade etmeliydim kendimi ama sorular kafamda tam oturmamıştı.karanlıkken insan daha çok düşünüyor.daha çok soru oluşuyor,bunları bir yere dökmeli.en azından ben dökmeliyim. peki beni anlamadın bunda sorun yok. psikologa hiç gerek yok. sen söyle madem.mutluluk nedir ? mutsuzluk ? hedef-amaç ? cidden hayatın anlamı var mı sence ? hayatın anlamı yoksa,hedef amaç önemsizleşmiyor mu ? hedef-amaç gerçekleşmezse mutlu olamıyor muyuz ? iyide mutluluğun uzun süreni olmuyor zaten.sadece hayatın bir süre figüranlığını yapacaksak;öylece gelip geçen birini oynayacaksak derin düşünmedeki amaç ne ? yani hayatı,insanları,mutluluğu,mutsuzluğu,iyilik ve kötülüğü sorgulamadaki amaç ne ? yitip gideceksek bunları düşünmeden sadece mutluluğu mu kovalamalı.boş insan olmalı belki ama mutluysak sorun yok ? biri mutluluğu açıklasın lütfen ! -eğer gerçekten düşünürsen karamsarlaşıyorsun,arkadaşın zaten anlamıyor bu yüzden yalnız kalıp sorgulamak istiyorsun (yukarıda anlattığım depresyon olayı burada devreye girer,önemsemez,sadece kendisinin bile inanmadığı bir sürü şey sıralar) zaten tam olarak çıkışta yok.yada varsa varamadım.düşünmek zaman kaybı. |
ilk paragrafını okudum, ondan sonra devamını okumadım. zaten kapatmışssın bazı kapıları. mutluluklar. |
Ne kadar doktor olsalar da sonuçta memur zihniyetli insanlar.Fazla medet ummamak lazım. ![]() |
Yazdıkların çok etkileyici. "Hayatın kendisi ve amacı, içgüdüdür. Bu içgüdü gelişme içgüdüsü, devam ettirme içgüdüsü ve güçlerin biriktirilmesi içgüdüsünden oluşur."demişsin. Bende de Psikolojik zaafımdan mıdır bilmiyorum ama yok etme içgüdüsü var. Tüm sorunlarımızın sorununu, kaynağını kalabalıklık, fazlalık ve aşırılıktan görüyorum. Hatta konuyu açan arkadaşın bile sorunu bence herşeyin fazla olması. Başta nüfus tabiki. Örneğin; kaynaklar azalıyor, gıda azalıyor bilmem ne deniyor saçma sapan çözümler sunuluyor ama bir Allah'ın kulu demiyor ki nüfus azaltalım (DÜnya geneli için diyorum). BUdünyada 6 milyar ve daha fazla insan yaşadığı sürece sorunlardan sıkıntılardan kurtulmayacağız. Özetle; hayatın gelişme içgüdüsü bence her zaman bizim için olumlu olmuyor. Yaşadığımız çağda bence külliyan zarar bu içgüdü. Sürekli gelişerek kaynakları kurutarak birbirimizi bitiriyoruz aslında. |
Kabalık olmazsa yarın cevaplayacağım bunu.Yazının çıktısını aldım ve biraz daha üzerine düşünmek istiyorum.Gerçekten bir dolu şey yazmışsın ve beni şaşırttın.Etkilendim,hayır tam olarak yazıdan değil (henüz oturmadı çünkü) senden.beni anlamaya çalışmış ve kendince de anlatmışsın.Yazılar bocalattı beni.İyice kavrayıp yazacağım. EDİT:Artık gerek duymuyorum.Yazını dün tekrar tekrar okumuştum ve kafamda oturdu ama artık gerek duymuyorum. |
Hayatın anlamını öğrenince kimse daha mutlu olmayacak... |
1. sayfa
depresyonda olan biriyle konuştum.ona inanmadığım sözleri sarf ettim.-hayatta mutlu olmak için varız.
bir arkadaşın sözlerini sarf ettim -yalnız kalmak gereksizdir.
yalnız kalmak gereksiz evet.tamam mutlu olmak için varız.iyide mutluluk ne ? yalandan mutluluk yoktur . mutluysan yalan veya değildir tamam.mutluyken eğleniyor mu oluyorsun ? ben başka türlü mutlu olamıyorum çünkü.veya mutluyuz demek için ne gerekli ? her şey gereksizdi evet.düşünmek özellikle.düşünmek çok gereksiz.
depresyonda olan kişi düşünüyordu.düşündüğü için o haldeydi zaten.o an her şeyin gereksiz olduğunu düşünüyordu.amaç ne diye sorguluyordu birde.bense onun düşündüğünü umursamıyordum.gereksiz görüyordum ama o kendi dünyasına dalmıştı bile.benimde çok başıma gelirdi.sonra birden dank etti işte.ben düşünürken kimse benim düşündüğümü umursamıyordu.o' da umursamıyordu.sadece benim depresyonda olan kişiye yaptığım gibi o da bana telkinlerde bulunuyordu.sonra bunu fark ettim.
amaa o da benim gibiydi.eminim ! mesela yalnızken dediklerini uygulamadığına eminim ! yani o da benim rolüme bürünüyordu kesin.karamsar,mutsuz oluyordu.bana inanmadığı sözler sarf ediyordu belkide.hatta evet eminim ! kendisine mantıklı gelen,inanmadığı şeyleri söylüyordu.zaten o an beni anlayamazdı.düşündüğümü düşünmüyor umursamıyordu iyi de bende onun rolüne büründüm daha sonra.
kimse kimseyi umursamıyordu aslında.kimsenin kimseyi umursamadığı hayatta istediğimiz ne ? eğlenmek mutlu olmaksa ve benim eğlence anlayışım insanları üzmekten geçiyorsa geçerli mi ? yoksa hep mutsuz olacaksam.iyi de mutlu olmak,mutsuz olmak ne ? düşünmek gereksiz.çünkü bir sen düşünüyorsun.düşündüğünü kimse umursamıyor.ve dünya ! o zaten umursamayacak kadar bilinçsiz.düşünmek-özel hissetmek gereksiz.belkide figüran olmalıyız ? sorular diyorum.
şimdi sen bunu umursamayacaksın.hatta sonuna kadar okumayacaksın ama,ama ben düşünmüş olacağım.derin düşünmüş,bana göre anlamlı bir sürü şey düşünmüş olacağım.seni ilgilendirmeyen benim hayat felsefemi belirleyecek bir sürü şey düşünmüş.iyide düşünmek gereksiz oldu o zaman.sonuçta düşüncelerle kendimi tanrı yapabilirim.ama bunu sen bilemezsin.derin düşünmenin bana faydası olmadı ? oldu mu yoksa ? sadece zaman kaybettim,birde insanlığın sırrını çözdüm diyelim.ee ? mutlu değilim.bir şeyler eksik.mutluluk eğlenmek olmalı.ne bileyim ben.