%15 Zam farkı öğretmeni doktoraya teşvik eder mi? Doktora yapan bir eğitimci öğretmenliğe devam eder mi?
Anlaşmayla sonuçlanan toplu sözleşmenin metni, geçtiğimiz gün Resmi Gazete'de yayımlandı. 2014 ve 2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşme ile 2.6 milyon memurun maaş zamları belirlenirken; özlük ve sosyal hakları da iyileştirildi.Eğitim çalışanlarını ilgilidiren kısmında öğretmenlerin öğretim tazminatları artarken, yüksek lisans sahibi olanlara yüzde 5 doktorasını yapan öğretmenlere yüzde ek ders ücreti 15fazla verilecek. İlk başta Milli Eğitim Bakanlığının ve sendikaların amacının öğretmenleri kariyer yapmaya, öğretmenler arası olumlu rekabeti arttırmaya teşvik ettiğini düşünebiliriz; Bir ara düşünülen, yarım yamalak uygulanan sonra bakanlığın uygulamak istemediği öğretmen kariyer sistemi gibi. Fakat, çarpık ve çelişkilerle dolu, milli olmaktan uzak eğitim sistemi içerisinde bu nasıl olacak? Amacına ulaşabilecek mi? Yüksek lisans ve doktora ülkemizde nasıl yapılmakta? Yetkililer bu durumu göz önünde bulunduruyorlar mı? Bugün bir çok üniversite yüksek Lisans başvurularında, doktorada ise üniversitelerin nerdeyse tamamı mülakatı şart koşmuş durumda. Gayet masumane bir şekilde mülakattan "neden bu kadar çok endişeleniyorsun" denilebilir? Mülakat, ilkesiz ve prensipsiz sistemlerde bilimin gelişmesinin ve ilerlemesinin önündeki en büyük engellerden biridir. Bugün birçok üniversite yüksek lisans veya doktora kurullarında mülakatta ne sorduklarını merak ediyor musunuz? Sizler orada başvuru yapanların bilgi deneyim ve tecrübelerinin ölçüldüğünü düşünüyor musunuz? Hayır! Çoğu kurul bunlarla ilgilenmiyor. Onların ilgilendikleri "kafa yapısı!" "Bana uyuyor mu? Uymuyor mu?" bunun derdinler. Birde “arada” kendilerince saygı değer(!) birileri var mı? Yok mu? Rüşvet kapısını açık bırakanlara hiç değinmiyorum. Mülakat kaldırıldı diye 3 yıldır yüksek lisans programı açmayan enstitüler var. Şimdi bu insanların derdi bilim olabilir mi? %15 mi Büyük % 85 mi? Yanıldınız %15, % 85 den tabi ki daha büyük. İşte ispatı! Başımdan geçen ilginç bir olayı anlatayım: Yüksek Lisans başvuruları öncesi ilgili bölümün bölüm başkanı ile görüşüyorum. Bana dediği şu: “Hocam mülakat %15 etki ediyor ama mülakatta geçerli puan alamayan adayın diğer başvuru puanları ne olursa olsun eleniyor.” Yani diğer %85 özellik ve yeteneklerinizin hiç bir önemi yok! Mülakat zamanı geldi, hiç soru sormadılar. Ben konuştum, onlar dinledi. Projemi anlattım. İşte o zaman konuştular: "Güzel bir projeymiş. Harika olurdu." dediler. Eklemeyi de unutmadılar: "Seneye görüşelim!" (Aynı bölüm başkanı konuşmasında şunları da söyledi: Geçen sene birini aldık 42. sıradaydı ilk 20 nin içerisine soktuk. Sene ortasında O… bırakıp gitti...) Paranız var mı? Bu işin yüksek lisans kısmında dönenler bunlar ise. Doktorasında neler dönüyordur siz düşünün. Şimdi parası olanlara yeni imkanlar doğdu. Parayı veriyorsun yüksek lisansı veya doktorayı yapıyorsun. Hem de 10 takside. (Bir dakika sen yapmıyorsun paran yapıyor.) Bastır parayı al diplomayı! (Sanki birileri adamın veya paranın olmazsa olmaz olduğu eğitimdeki fırsat eşitliğinden bahseder gibi!) Ne kadar güzel değil mi? Peki, parası ve aradaki engelleri kaldıracak adamı olmayanlar ne yapacak? Diyelim ki hasbel kader, paralı parasız doktoranızı yaptınız. Eğer doktoranızı ilk 5-8 yıl içerisinde yapmışsanız müstahdemin sizden daha fazla maaş aldığı onuru(!)yla MEB de durur musunuz? Ek dersi %15 fazla alacam diye yaklaşık 120 lira için (ek dersiniz yoksa hiçbir avantajı yok) öğretmenliğe ve kendinizi bitmez tükenmez eğitim sorunlarının içerisine gömmeye razı olur musunuz? Zannetmiyorum. Bakanlık bu gerçeği görme ve çözüm üretme basiretine sahip olmalıdır. %15 ek ders avantajı yerine daha iyi şartlarda ve kadrolarda bu insanlar alanlarına uygun, en verimli şekliyle değerlendirilemez mi? Önerimdir! Yüksek Lisans ve Doktora öğrenci kabulleri subjektif değerlendirmelerden kurtarılmış, objektif bir sistemle yapılmalıdır. Üniversitelere öğrenci nasıl yerleştiriliyorsa ALES ona göre geliştirilmeli, alınacak puana ve türüne göre merkezi yerleştirme yapılmalıdır. Çağrımdır! Milli Eğitim Bakanlığı en kısa zamanda üniversitelerle gerekli protokolleri oluşturarak kurum personelleri için yaygınlaştırıcı, zorunlu giderlerin haricinde ek masraf gerektirmeyen, yapıcı, araştırıcı ...vb. yüksek lisans programları oluşturmalıdır. Bugün bu oluşturulmazsa, geçmişte yüksekokul mezunu öğretmenlere lisans tamamlama programı açtıkları gibi muhtemelen lisans mezunu öğretmenlere de yüksek lisans tamamlama programı açılarak 5-10 yıl sonra zorunlu olacaktır. Bilal Osman EKİZOĞLU Kaynakça:http://www.kamumanset.com/yazar-22-ek_ders_zam_farklari_ogretmeni_tesvikte_yeterli_mi.html
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Anlaşmayla sonuçlanan toplu sözleşmenin metni, geçtiğimiz gün Resmi Gazete'de yayımlandı. 2014 ve 2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşme ile 2.6 milyon memurun maaş zamları belirlenirken; özlük ve sosyal hakları da iyileştirildi.Eğitim çalışanlarını ilgilidiren kısmında öğretmenlerin öğretim tazminatları artarken, yüksek lisans sahibi olanlara yüzde 5 doktorasını yapan öğretmenlere yüzde ek ders ücreti 15fazla verilecek.
İlk başta Milli Eğitim Bakanlığının ve sendikaların amacının öğretmenleri kariyer yapmaya, öğretmenler arası olumlu rekabeti arttırmaya teşvik ettiğini düşünebiliriz; Bir ara düşünülen, yarım yamalak uygulanan sonra bakanlığın uygulamak istemediği öğretmen kariyer sistemi gibi. Fakat, çarpık ve çelişkilerle dolu, milli olmaktan uzak eğitim sistemi içerisinde bu nasıl olacak? Amacına ulaşabilecek mi?
Yüksek lisans ve doktora ülkemizde nasıl yapılmakta? Yetkililer bu durumu göz önünde bulunduruyorlar mı? Bugün bir çok üniversite yüksek Lisans başvurularında, doktorada ise üniversitelerin nerdeyse tamamı mülakatı şart koşmuş durumda. Gayet masumane bir şekilde mülakattan "neden bu kadar çok endişeleniyorsun" denilebilir?
Mülakat, ilkesiz ve prensipsiz sistemlerde bilimin gelişmesinin ve ilerlemesinin önündeki en büyük engellerden biridir. Bugün birçok üniversite yüksek lisans veya doktora kurullarında mülakatta ne sorduklarını merak ediyor musunuz? Sizler orada başvuru yapanların bilgi deneyim ve tecrübelerinin ölçüldüğünü düşünüyor musunuz? Hayır! Çoğu kurul bunlarla ilgilenmiyor. Onların ilgilendikleri "kafa yapısı!" "Bana uyuyor mu? Uymuyor mu?" bunun derdinler. Birde “arada” kendilerince saygı değer(!) birileri var mı? Yok mu? Rüşvet kapısını açık bırakanlara hiç değinmiyorum. Mülakat kaldırıldı diye 3 yıldır yüksek lisans programı açmayan enstitüler var. Şimdi bu insanların derdi bilim olabilir mi?
%15 mi Büyük % 85 mi?
Yanıldınız %15, % 85 den tabi ki daha büyük. İşte ispatı! Başımdan geçen ilginç bir olayı anlatayım: Yüksek Lisans başvuruları öncesi ilgili bölümün bölüm başkanı ile görüşüyorum. Bana dediği şu: “Hocam mülakat %15 etki ediyor ama mülakatta geçerli puan alamayan adayın diğer başvuru puanları ne olursa olsun eleniyor.” Yani diğer %85 özellik ve yeteneklerinizin hiç bir önemi yok! Mülakat zamanı geldi, hiç soru sormadılar. Ben konuştum, onlar dinledi. Projemi anlattım. İşte o zaman konuştular: "Güzel bir projeymiş. Harika olurdu." dediler. Eklemeyi de unutmadılar: "Seneye görüşelim!" (Aynı bölüm başkanı konuşmasında şunları da söyledi: Geçen sene birini aldık 42. sıradaydı ilk 20 nin içerisine soktuk. Sene ortasında O… bırakıp gitti...)
Paranız var mı?
Bu işin yüksek lisans kısmında dönenler bunlar ise. Doktorasında neler dönüyordur siz düşünün. Şimdi parası olanlara yeni imkanlar doğdu. Parayı veriyorsun yüksek lisansı veya doktorayı yapıyorsun. Hem de 10 takside. (Bir dakika sen yapmıyorsun paran yapıyor.) Bastır parayı al diplomayı! (Sanki birileri adamın veya paranın olmazsa olmaz olduğu eğitimdeki fırsat eşitliğinden bahseder gibi!) Ne kadar güzel değil mi? Peki, parası ve aradaki engelleri kaldıracak adamı olmayanlar ne yapacak?
Diyelim ki hasbel kader, paralı parasız doktoranızı yaptınız. Eğer doktoranızı ilk 5-8 yıl içerisinde yapmışsanız müstahdemin sizden daha fazla maaş aldığı onuru(!)yla MEB de durur musunuz? Ek dersi %15 fazla alacam diye yaklaşık 120 lira için (ek dersiniz yoksa hiçbir avantajı yok) öğretmenliğe ve kendinizi bitmez tükenmez eğitim sorunlarının içerisine gömmeye razı olur musunuz? Zannetmiyorum. Bakanlık bu gerçeği görme ve çözüm üretme basiretine sahip olmalıdır. %15 ek ders avantajı yerine daha iyi şartlarda ve kadrolarda bu insanlar alanlarına uygun, en verimli şekliyle değerlendirilemez mi?
Önerimdir!
Yüksek Lisans ve Doktora öğrenci kabulleri subjektif değerlendirmelerden kurtarılmış, objektif bir sistemle yapılmalıdır. Üniversitelere öğrenci nasıl yerleştiriliyorsa ALES ona göre geliştirilmeli, alınacak puana ve türüne göre merkezi yerleştirme yapılmalıdır.
Çağrımdır!
Milli Eğitim Bakanlığı en kısa zamanda üniversitelerle gerekli protokolleri oluşturarak kurum personelleri için yaygınlaştırıcı, zorunlu giderlerin haricinde ek masraf gerektirmeyen, yapıcı, araştırıcı ...vb. yüksek lisans programları oluşturmalıdır. Bugün bu oluşturulmazsa, geçmişte yüksekokul mezunu öğretmenlere lisans tamamlama programı açtıkları gibi muhtemelen lisans mezunu öğretmenlere de yüksek lisans tamamlama programı açılarak 5-10 yıl sonra zorunlu olacaktır.
Bilal Osman EKİZOĞLU Kaynakça:http://www.kamumanset.com/yazar-22-ek_ders_zam_farklari_ogretmeni_tesvikte_yeterli_mi.html
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.