teşekkürler abi son birşey daha senin tecrübelerine göre bu 30mm çap miknatis kullanarak sence kaç mm lik kabloyla kaç sarım yapmamız gerekiyor. biz acemi olarak yaparız şimdi zaten verim sizlerin yaptıgı kadar iyi olmayacak birde bu sarım olayından gol yemeyelim :) şimdi; 2mm bakır 80 sarım 1.8mm bakır 99 sarım 1.6mm bakır 120 sarım aynı kesite bu tip sarabiliyoruz sanırım. hangisi olmalı birde 2mm 80 sarım ile 1.6mm 120 sarım aynı koşullarda ikiside kaç v kaç amper üretebilir bilgisizliğimize verin bu konularda gerçekten eksiğiz. |
Kusura bakmayın gözden kaçırmışım sorunuzu. Ürettiğiniz enerjiyi şebekeye verecekseniz,AB standartları gereği 49.99-50.01 hz aralığında üretim yapmanız gerekiyor ! (Laf aramızda inceleme şansı bulduğum birkaç orta güçte türbin bu durumu pek umursamıyor ve ne üretirse şebekeye veriyordu !) Eğer ürettiğiniz enerjiyi akülerde depolayacaksanız elbette bir sabitleme olmalı.ancak bu sabitleme işini aküler zaten yapıyor . Siz eğer türbininize uygun bir akü bankası kurarsanız,ki bu oran genelde alternatörün maksimum akım kapasitesinin 5-10 katı aralığında belirlenir pek sıkıntı çıkmaz.Üretilen şarz kontrol devreleri akünün doluluk oranını,akü gerilimini ölçerek algılar.Aküler doldukça hücre gerilimleri yükselir. Örnek vermek gerekirse 12 volt ta boş kabul edilen bir akü,akım kapasitesinin %5 i ile şarz edilirse 14.5 volta geldiğinde %95 doluluk oranına ulaşır ve aküye gelen enerji kesilir. Yukarıda anlaşılabilmesi için sade biçimde aktarmaya çalıştım.Bu şekilde işinizi görecek bir kontrol sağlanabilir. Alternatör ve şarz performansını arttıran yöntemlerde mevcuttur ! |
Bobinin V şeklinde olması bir tesadüf değil, mıknatısınız ister dikdörtgen ister kare ister yuvarlak ister üçgen olsun, flanş tipi bir yapıda, bobin mutlaka V şeklinde olmalı. Nedeni de şu: Akım, bobinin şekline göre değil, “sağ el kuralı”na göre yol almakta. Yani, tel, herhangi bir manyetik alana girdiğinde, telin içindeki elektronlar, giriş yönüne göre 90 derece aşağı veya 90 derece yukarı yönlü harekete zorlanırlar. Dolayısı ile, I şeklindeki bobin kolları, merkezde birleşen bir V oluşturur ki, akımın yönü de zaten N veya S kutbunun hangisinin önünden geçtiğine bağlı olarak, yukarı veya aşağıya doğru olur. Birbirine göre V şeklinde olan kollar, aslında tek başlarına düşünüldüğünde, merkeze doğru bir “I” harfidir. C şeklinde bir bobin kolunu ister kare ister yuvarlak ister abuk sabuk şekildeki bir mıknatıs önünden geçirin, akım telin gidiş yönüne göre 90 derece yukarı ya da aşağı olacağından, C şeklindeki bir bobin kolunda, elektronlar önce sola viraj sonra da sağa viraj yapmak zorunda kalacaktır. Elbette akımın yönü bobin şeklinin çizdiği sınırların dışına çıkmayacaktır ama alt ve tepe noktalara yaklaştıkça, açıya bağlı olarak, elektronlar tamamen tel çeperine doğru yönleneceğinden, bu noktalardaki verim kayıpları çok yüksek olacaktır. Kısacası, nasıl ki 6gen bir tekerleğimiz var diye buna araba uydurmaya çalışmıyorsak, yuvarlak mıknatısları değerlendirmek için de alternatör yapmak, özellikle de havadan kesmeli alternatör yapmak gereksiz bir enerji, zaman ve verim kaybı demektir. V şeklindeki bobin için en doğru mıknatıs yine V şeklindeki açılı mıknatıs olmalıyken, mecburiyetten dikdörtgen mıknatıs kullanmak bile epey bir verim kaybıyken, kare de değil, yuvarlak mıknatısla böyle bir alternatör yapmak gerçekten yanlış bir iş. Ama illa da yapılacaksa, o yuvarlaklara kare muamelesi yapıp, V şeklinde ama dikdörtgene göre daha kısa kollu bir bobin yapmalısınız. V şeklindeki bobin, V açısı ne kadar darsa ve kollar ne kadar uzunsa, o oranda verimli bir şekildir. En üst seviyede verim için ise mıknatısın da kesinlikle açılı olması şart. Yine de yuvarlaklar için daha akıllıca yol, nüveli bir sistemde kullanmak olabilir, mesela fisher–paykel türü bir altenatörde çok daha verimli olarak kullanılabilir. |
merhaba şef34 sözünü ettiğiniz, yazdığım kısımdaki eleştiri sadece "yuvarlak mıknatısla" havadan kesmeli bir laternatör yapmak üzerindedir, yoksa ben çok uzun bir süredir, nüvesiz ve özellikle karşılıklı çift kutuplu tasarımın çok daha verimli olduğunu düşünüyorum. düşündüğüm gibi bir alternatör yaptım ve sonuçları da tam hesapladığım gibi oldu ama o tasarıma bazı ek özellikler kazandırarak çok daha verimli olacağını düşündüğüm başka bir alternatör üzerinde de uzun süredir çalışıyorum. siz yaptığınız örnek alternatörü anlatırken, katılmadığım bir yorum yaptınız, şöyle: " Flanş alternatörde mıknatıslar arasında bir iletken nüve olmayınca sanki mıknatısın gücünü hava boşluğunda boşa harcıyormuşuz gibi düşünüyorum." şu kadarını söyliyeyim ki, sorun mıknatısın gücünü hava boşluğunda harcamak değil, örnekte yaptığınız bobinlerin yerleşimden doğan verimsizliği. yaptığım hesaba göre, bobinlerdeki çöp kol % 54 ise üretim yapan kol % 46 çıkıyor. diğer yandan açılı mıknatıs olmadığı için tam hesaba katamadığım bir başka verimsizlik de cabası, buna rağmen, hava boşluğundaki Tesla şiddeti 0.5 mertebesinde görünüyor ki, bence çok iyi. hem nüveli sistemde de sonuç olarak teli kesen bir manyetik alan var: nüvenin içindeki manyetik akının yönü ve dolayısı ile nüvenin kutupsallığı değişirken, cam sileceği gibi üstündeki tellerin içinden geçen yine aynı manyetik alan çizgileri ile bu iş oluyor. yani kesme işi son analizde yine havadan gerçekleşiyor. buradaki iyi yan, nüveye neredeyse yapışık teller dolayısı ile 90 derecedeki Tesla şiddetinin yüksek olması, ama nedir buradaki Tesla şiddeti? hesabı nasıl yapılır bilmiyorum. kötü yanı ise nüveli sistemin, cam sileceği gibi 0dan 180 dereceye değişen bir açısal hareket yapması. zaten nüveli sistemdeki oldukça düzgün sinüzoidal voltaj buna dayanıyor. dolayısı ile, havadan yaptığımız sürekli 90 derece kesmeye göre de bu kesin olarak bir handikap. Bu handikap tabii, üretim açısından handikap, yoksa hatta elektrik vermeye gelince iş, bu bir zorunluluk. Elbette nüveli sistemin en kötü yanı da, frekansa bağlı olarak nüvenin doyuma ulaşması ve ciddi bir ısınma problemine girmesi. Nüvesiz bir sistemi hangi hızda çalıştırırsak böyle bir problem yaşarız, bunu bilmeden gerçek yiğit asla belli olmaz sanıyorum yaptığınız örnekteki bobinlerin ortasındaki boşluğa da (nüveli sistemdekine benzer biçimde) aslında ilave bobinlerin kolları gelecek şekilde tel uzunluğu arttırılabilir. ama farkındayım ki, bu, tasarımı epey zorlayan bir şey elbette. nüveli sistemdeki oyukları tıka basa doldurabiliyoruz ve dahası arada da çok az bir boşluk bırakarak daha çok bobin koyabiliyoruz. hedef belli: daha çok teli, sağlam bir konstrüksiyonla manyetik alanın içinden geçirebilmek gerekiyor, verimi arttırmak için. Düşük hızlarda yaptığınız test sonuçları önemli değil, asıl yüksek hızlarda, 3000 dd'da, havadan 90 derece teli keserek iş yapan bir alternatör, ısınma problemine eğer çok daha geç giriyorsa, çok büyük fark yaratacak demektir. Bu karşılaştırmayı yapmadan, nüveli nüvesiz farkını asla anlayamayız, ben de daha bunu test edemedim. yakında bu şansı bulacağım sanırım. flanş tipi örneğinizi kendi hesaplarıma aktardım, şimdi de şu fisher-peykel i de yapın da bir bakalım aradaki farka... bir de unutmadan, örnekteki çalışmaya ait bazı verileri göremedim. ölçümler tek bobin için midir? sonuç yükleri tek bobine mi yoksa yıldız bağlantıya mı bağladınız. ben yıldız bağladığınızı hesapladım, eğer değilse çok daha iyi bence sonuçlar. bir de mıknatıslar arası ne kadar mesafe var ve bobin/mıknatıs boşluğu ne kadardı? |
mıknatıs kalınlığının ne gibi onemi var 40x20x5 ile 40x20x10 olan iki miknatısı V seklinde bobinler üzerinde kullandığımızda diğerin şu şu eksiklere yol açar diyebilirmiyiz yoksa yüzeyi aynı olduğu için pek bir fark olmazmı |
20mm mesafeli iki mıknatıs arasında tam ortadaki noktada yani 10mm de 0.5 Tesla şiddeti var. bu demektir ki daha yakın nıoktalarda bu şiddet daha da artacaktır. Aynı şiddet tek mıknatısta 0.2 Tesla. 2lide mesela 2mm deki şiddet 1 tesla düzeyinde, tüm bobine düşen ortalama da muhtemelen .7 olabilir. bu bence çok iyi bir değer, ve neden 15-17 mm yi fazla gördüğünü bilmiyorum ama mesela aynı mıknatıslarla arayı 30mm yaparak, dolayısı ile daha çok tel kullanarak daha iyi bir sonuç alınmayacağını söyleyebilir misin? buradaki püf noktası, hangi noktaya kadar arayı açarsan, artık koyduğun telin bir katkısı olmayacak, işte bunu bilmemiz gerekiyor. 1 birim mıknatıs için verimi düşürmeden en çok kaç birim bakır kullanabiliriz? bunu tam olarak bilmek lazım. aynı sorun nüvede de var, nüvenin üstüne sardığın telin de fazla olması halinde, nüveden uzaklaşması ve manyetik alanın etkisinden kurtulması söz konusu. ne kadar köfte o kadar ekmek, ne kadar mıknatıs o kadar nüve ve tel... her iki sistemin de bu açıdan problemleri aynı... |
yok ben soruyorum 5lik olanla 10 luk olan arasinda fiyat acisindan cok fazla fark var 5lik olanlada iyi verim alabiliceksek onla yapmayi düşündüm bunun bi förmülü varmı kalınlığın veya akının şukadar etkisi olur gibi. örnek ayni devir ayni hız ayni kanat vb. sadece miknatis kalınlıkları farklı (5-10) 5lik olan 200w gücünde 10luk olan 300w gücünde gibi büyük farklar yaratbilirmi |
şef34 ün yaptığı örnek üzerinden gidersek, 40x20x10 ebatları karşılıklı sistem 20mm arada, yani 10mm orta noktada .5x tesla şiddetinde iken 40x20x5 ebatındaki mıknatıslarla bu şiddet .4x bu sonuca göre 2 katı kalınlık ancak %25 katkı sağlamış görünüyor. teklide de benzer bir oran var 40x20x10 yumuşak demire yapışık 10mm .21 T 40x20x5 yumuşak demire yapışık 10mm .15 T burada %33 fark var 2li kullanmak tekli kullanmaya göre verimli ama 2 katı para verip 2 katı kalın almak verimsiz görünüyor, kalına vereceğin paraya 2 katı fazla ince alıp sistemi büyük yapmak daha verimli olabilir... test etmek şart, tıpkı eğitim gibi... |
mıknatısın kalınlığına ve cinsine (N35/N42/seramik vs) bağlı olarak, tesla şiddetinin hesabı aşağıdaki linktedir. tekli, çiftli, demire yapışık vs seçenekleriyle birlikte... http://www.intemag.com/flux_density.html |
Merhaba Başol Mahşallah bir geldin pir geldin,ortalığın tozununu arttırdın :) hoşgeldin |
merhaba mehmet hoşbulduk bu halı daha çok toz çıkarır... birkaç sopa da ben vurayım dedim...:) |
merhaba kenan abicim şimdilik hala siperdeyim, günyüzüne çıkamıyorum. bitirmem gereken işler var elimde ama 1-2 aya kadar yüzyüze görüşürüz sanıyorum... |
mıknatısları tedarik ettim. sormak istediğim birşey daha var. 9 bobinli 12 miknatisli fren diskleri ve porya ile herşeyim hazır. fren disklerini cncde kücültüp agırlıklarını azaltacağım fakat şöyle birşey düşündüm. eğer 12 bobin 16 miknatisli yaparsam fren diskinin tüm alanini kullanabiliyorum boşaltma derdi kalmayacak. Sorum şu; Nasıl bir fark yaratır kesinlikle 16miknatisliyi yapmani öneririm tarzında fikirlerini paylaşırsaniz sevinirim. Örnek; 9 bobin 12miknatis aynı koşullarda: 5x watt üretirken 12bobin 16 miknatis aynı koşullarda : 9x kadar üretir vb. |
Sayın çok enerjik yanlış anlamadıysam resimdeki gibi bir uygulama verimsizmi olur demek istiyorsunuz, eğer öyleyse benim makaralı proje yatar < Resime gitmek için tıklayın > |
beni bir kişi anladı o da yanlış anladı... dermişim:) bu tasarımda hiçbir sorun yok bence, zaten fisher-peykel türü bir nüveli sistemi önermiştim. bu aradaki makara dediğiniz şey nüve içeriyorsa problem yok, nüvesiz olarak, daha iyi bir sistem peşinde koştuğum için, nüveli tipte, buna benzer yapmak istediğim şeye henüz vakit ayıramadım. bence bunu deneyin, verim alırsınız, sakın vazgeçmeyin, hele 2 tarafı mıknatıslı olan bir tasarım çok verimli olacaktır. ancak bazı konstrüksiyon sorunlarını, yaratıcılığınızı kullanarak aşmalısınız. son olarak, o yuvarlak mıknatıslarla yapılabilecek en iyi tasarım da budur diye düşünüyorum... unutmadan, aynı tasarımı uzun ince mıknatıslarla yapmak, yuvarlakla yapmaya yine 10 basar, onu da belirteyim. bu tasarımın en iyi tarafı, oyukludaki çöp kol kaybının olmaması, kötü tarafı, oyuklu sistemle aynı zaten, nüveli olması dolayısı ile, frekansa bağlı ısı prpoblemi ve mıknatısın sahip olduğu kenarları bırakmak istememesi. bu "cogging" denen sorunu aşmak için yapılan çabalar çok dengeli olmalı, bu dengeyi aşan tasarımlar, verim kayıpları yaşarlar diye düşünüyorum. havadan geçişte bu sorunlar yok, başka sorunlar var ama hangisi ne götürür ne getirir bunu daha önce söylediğim gibi formula-1 pistinde, yani yüksek devrilerde karşılaştırmak gerekiyor. |
Teşekkürler sayın cokenerjik.Nüve olarak ferit tozu kullansam acaba daha iyimi olur fikri olan varmı. Aslında niyetim flanş tipi bir alternatörü böyle yapmak. makaraların ortasın nüve koyup polyester dökmek. |
bu akım taşımada nereyi referans alacağız. buradaki mm2 başına taşıma kapasitelerini yazmışlar. fakat tirbünlerde ise mm2 basına 3A taşıma kapasitesi yazılmış. Şimdi 0.6mm çapındaki bir bakır tel; Yarıçap = 0.6 / 2 = 0.3 mm Alan = pi x r2 Alan = 3.14 x (0.3 x 0.3) = 0.282 mm2 Tabloya göre; 3.5 Amper geçebilir bu telden. Ama forumlarda 1mm2 den 3 amper geçebildiği yazıyor. 30 derece yazılmış. Bu tablo ısınarak maksimum geçtiği değerlermi normalde 1mm2 den gerçekten ısınmadan 3 ampermi geçebiliyor) Birde bobin teli hangi gruba giriyor? < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
tamam abi senin dedigine göre yapıyorum |
Emin kardeşim
8 mıknatıs 6 bobin
12 mıknatıs 9 bobin
16 mıknatıs 12 bobin gibi 2/3 oran yakalamak gerekiyor.
akım hesabınıda şöyle yapıyorum ben.
1 mm² alan başına makul ısınma değerlerinde taşınabilecek akım değeri 3 amper civarı.
Bu alan ne kadar artarsa taşınabilecek akımda artar.
Sınırı belirleyen faktör ısınmadır !
Tellerinizi soğutabildiğiniz derecede 3-5 kat yüksek akım çekebilirsiniz.
ama genel olarak 1 mm² alan başına 2 katından fazla yani 6 amperden fazla beklemek gerçekçi olmaz.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle