1. sayfa
bukadar uzun yazmayın ya... merak ediyoruz okuyamıyoruz....![]() |
BU NASIL PEKİ YILLAR ÖNCE DERSANEYE GİDERKEN Bİ ARKADAŞLA DALGA GEÇMEK İÇİN YAZMIŞTIK Bir varmış bir yokmuşAdı Kemal olan,dertlimi dertli,güleçmi güleç nur topu gibi bir nurcu oglan varmış.Babası ingiliz dedesi boşnakmış,bu oglan ingiliz boşnak kırmasıymış.Konyanın Bosna Hersek mahallesinin en ücra köşesinde otururlarmış .Babası karsta şırnakta ve hakkaride ögretmenlik yaptıktan sonra M.E.B lıgının torpiliyle konyaya tayin olmuş.Kısa sürede konyaya adebte olan ingilizin babası eski şakirtlerdenmiş. İngiliz bir gün canı çok sıkıldıgından dışarıda evcilik oynayan çocuklara bakmak için pencereye çıkmış,dışarıda oynayan çocuklardan Fırlak Rızanın ablası Arap Ayşe çok yağmurlu bir havada camdan bakıyormuş bu sırada gözgöze gelen Arap ve İngiliz arasında fırtınalı bir aşk başlamış,geceleri Arap Ayşeyi düşünen ingiliz bir yandan Ferdi Tayfur dinliyor bir yandanda rakı şişesin dibine vuruyormuş. Sabah ezanında horozlardan önce ötmeye başlayan İngilizin sesini büyük aşkı Arap duyarak amele sümügü gibi cama yapışmış,İngiliz Şaban cazibesini kullanarak kızı aşağı indirmiş.Mahallede herkesin gözleri önünde büyük bir aşk başlamış.Bizim kırmanın Arabı görünce agzının suyu akıyormuş.Bir kaç gün Kazım Aga Kurufasülye Restaurantta buluşan ikiliyi mahalllenin çılgın bakiresi Dürdane yakalamış.İngilizin babasının ögrencisi olan Dürdane bir gün sınıfta parmak kaldırarak Kemali ispiyonlamış.Sıçarım dersine diyerek çıkıyormuşki;nereye gidiyorsun diyen müdürü dövmüş ve bir Çitadan daha hızlı bir şekilde hareket ederek babası Kemalin yanına ulaşmış,O sırada geometri çalışan Kemal babasının bu hareketleri karşısında çok korkmuş kaçacak bir yer arayan Kemalin,bir Çitadan daha hızlı olan babasından kaçma şansı hiç yokmuş,odanın içinda ebelemece oynayan ikili bir süre gerilimli dakikalar yaşamış,babasının Tyson'dan daha güçlü olan yumrukları karşısında Kemal on saniyede nakult olmuş.Durdurak bilmeyen babası Kemale;Utanmıyonmu lan arap kızlarıyla oynaşmaya,İngilizler ne güne duruyor demiş.Daha sonra babası kahveye batak atmaya gitmiş,ballı sütünü hazırlayan annesi bir yandan Kemale sütünü içirip,bir yandanda teselli ediyormuş. Kemal ertesi gün durumu Araba anlatmış arabistanın modern şartları altında büyüyen kız böyle bir zihniyeti kabul etmeyerek babanla konuşmaya gelecem hep beraber sütlü kahve içeriz demiş. Kemal şaka yaptıgını düşünerek eve gitmiş Arap akşam,Kemal'gilin Malikanesine gitmiş.O sırada televizyonda Pokemonu izleyen babası,Arabın sesini duyar duymaz kapıya koşmuş,kapıda aglamaklı bir ifadeyle bekleyen Arap;Amca biraz konuşabilirmiyiz demiş,evet diyen babası bekle şu pokemonu izleyelim daha sonra konuşuruz demiş.O sırada babası Kemali sütlü kahve yapması için mutfaga yollamış.Pokemon bitmiş ve konuşmaya başlamışlar Arap,Kemalin babasına biz Kemalle sevişiyoruz ne olur amca bizi ayırma demiş.Babası ben senin gibi kızı istemem şey ol git demiş,kız benim neyimi begenmiyon amca Arap atı gibi kızım demiş.Babası bana arap atı gibi degil İngiliz anahtarı gibi kız lazım demiş,bunun üzerine arap evdeb aglayarak çıkmış,bunu gören kemal elindeki sütlü kahveleri yere düşürmüş.Aradan geçen birkaç gün boyunca bizim gamsız İngiliz kızı hiç aramamış.İçini çekerek sokaktan geçen sevgilileri izleyen Kemal Arabın memleketi Yemene gittigini,çılgın bakire Dürdaneden ögrenmiş.Böylece Arabistanla İngiltere arasında kurulan uzun köprü darmadagın olmuş. Bu ilişkinin bitmesi İngiltere Arabistan ticari ilişkilerinide zora sokmuş.Şimdi Sabah Dersanesinin nadide ögrencilerinden biri olan ingiliz,Arabistan Fen Edebiyat Fakültesini kazanmak için çılgınlar gibi çalışıyormuş....... |
![]() ![]()
|
Bende uzun diye okumicaktım ama bi başladım hemen bitti çok güzel harbiden ![]() |
![]() ![]() ![]() |
1. sayfa
Gözlerimin kapalı bir şekilde uykuya daldığımı hatırlıyorum,(aslında hep gözlerim açık bir şekilde uykuya dalardım). Bir ara uyandım, bir de ne göreyim şoför uçuş rotasından çıkmış, okyanusun ortasındayız. Tabi enseye bir tokat! Çabuk sağa çek dedim, dizginlere asıldı, zorla durduk. Cebimde taşıdığım nargilemi çıkararak birer kadeh attık. Kendimize geldikten sonra yola koyulduk. Bir müddet sonra köyümüzdeydik. Birden aklıma üniversite yıllarında öğrendiğimiz “ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA! O KÖY BİZİM KÖYÜMÜZDÜR” şarkısı geldi aklıma, gözlerim buğulandı, hemen camsil’ le sildim. Çünkü kendime gülmeyeceğime dair söz vermiştim. Bu yüzden ağlamadım. Taksiden inerken, pilota borcumun ne kadar olduğunu sordum. Henüz YTL tedavüle çıkmamıştı.
Şoför; “50 akçe” , eğer yoksa 100 Euro da olabilir dedi. 60 Kuveyt dinarını verdikten sonra paraşütle taksiden atladım. Eve geldiğimde, çocuklarım dünyaya gelmediğinden kapıyı babaannemin ninesi açtı. Tabi henüz elektrik icat olmadığından, millet mum ışığında televizyon seyrediyordu. Ampul siparişi vermek için Edison’u ardım telefon cevap vermiyordu. Televizyonda Sezen Aksu’nun torunu EY TUTİ NEV EDA OLMUŞUM MÜPTELA şarkısını söylüyordu. Birden 25 yıl sonrası geldi gözlerimin önüne... Hey gidi! Ne günlerdi o günler. Güneş batarken sabah kahvaltısını yaptık. Bu arada TV’ de haberler başlamıştı. Haberleri Kurtalan Expresi Grubu sunuyordu. Olsun hiç yoktan iyidir ya REHA İKİNCİAZA sunsaydı ne yapacaktık. Şimdi reklamlar...
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.