Arkadaşlar benim merak ettiğim yanyana 2-3 şerit arabaların kalabalık gittikleri yollar var. genelde 120-140 ile gideriz hani o yollarda. buralarda da bu kalabalıkta radar yeme ihtimalimiz var mı? çünkü önümüz yanımız heryan araba dolu, radarın odaklanması için etrafımzın boş olması gerekmez mi? önümüzde araba varken bizi görebilir mi?
benim bildiğim eğer sana dönük aracı gördüysen hiç boşuna yavaşlama çünkü radara girdin yavaşlaman birşey ifade etmiyor cezayı yedin yani...iskenderundan adanaya otobanda giderken herzaman sağda beyaz bir araç sana dönük olur bu araç genelde gişeye yakın yerdedir gişedede ekip bekler hız sınırını aşan vatandaşı durdurup ceza yazar , bi de aksaraya girmeden 20 km içinde var adana aksaray istikameti... ankara istanbul arasınıda bulunan radarın yerini daha tam tespit edemedim :D
Manisa civarı kaynıyor.İzmir tarafından girişinde var mesela.Akhisar tarafında var.Turgutlu-Ahmetli-Salihli bölgelerinde var.En son Kula civarında Selendi yol ayrımında gördüm.Ayrıca gezici radarlar dolaşıyor yollarda ...
Manisa civarı kaynıyor.İzmir tarafından girişinde var mesela.Akhisar tarafında var.Turgutlu-Ahmetli-Salihli bölgelerinde var.En son Kula civarında Selendi yol ayrımında gördüm.Ayrıca gezici radarlar dolaşıyor yollarda ...
RADARA YAKALANMAMANIN PÜF NOKTALARI 1)gözün yoldan çok yolun sağında ve solunda olsun. 2)reno19 sa kesin, veya diğer renolar, az da olsa toyota. 3)selektör yapanları dikkate alın. 4)radarlar genelde klasik yerlerde pusu kurarlar, yerel sürücüler ezberlemiştir, geçerken selam falan verirler. bilmediğiniz yolsa siz tam bir av sınız. hele gurbetçiler tam keklik sürüsü.. 5)radarların antenleri büyüktür. 6)yolda uzunca bir süre sonra hiç polis görmediniz, ve herşey yolunda gidiyorsa bilin ki çok yakında bir radar vardır. 7)bezin istasyonları, ağaç gölgesi, kargılık kenarı, bayır aşağı, otoyolda ise sabit hıda orta şeritten giden yeşil bir hyundai radardır.
Ben bir madde ekleyeyim Bölge trafik merkezlerinin her iki yönde 5 er kilometresi içinde dikkatli olun.
karaman bölge trafiğin önünden dün gündüz ve gece geçtim saatler 17.00 ve 00.55, normalde radar olur o olmasa bile çevirme olurdu, radar falan yoktu,
aslında o yolda 3 radar olduğunu da görmüştüm ama yoktu,
ancak bölge trafiğin 3-4 km ilerisinde hem gidiş hem geliş yönünde, yukarıda 4 adet kamera vardı, yani her şeride bakan bir tane, inşallah radar değildir 110'la falan geçtim
Radari anlamak icin Whistler 3300 all band laser/radar dedector almistim kendime abd den ama satmaya karar verdim almayi dusunen varsa pm den gorusebiliriz.
tam radar önünde kamyon sollamısım hız 160 yedik cezeyı kamyonun yuzunden radaı görmemişim :)
bır kerede otobanda comboyla yürüyen radara girmişim :) 90km hız sınırı var(mış) combolarda ben 120 diye 100 le giderken arkamda bir bordo toyota anons yaptı çektim sağa ehliyet ruhsat istedi işlemleri yapıyor kesecek cezayı tam o sırada yanımızda 1 focus hb geçti abartısız diyorum radar ekranında km si gözüktü çünkü plakayla beraber 238 km hızla yanımızdan geçti dedimki memura bunu nasıl yakalayacaktın peki ne ugraşacağım ananons yaptım durmadı kaçtı deyip kitleyeceğim 10 katı cezayı gidecek dedi :) tabı bız bu arada ceza makbuzunu elimize almıştık :)
tam radar önünde kamyon sollamısım hız 160 yedik cezeyı kamyonun yuzunden radaı görmemişim :)
bır kerede otobanda comboyla yürüyen radara girmişim :) 90km hız sınırı var(mış) combolarda ben 120 diye 100 le giderken arkamda bir bordo toyota anons yaptı çektim sağa ehliyet ruhsat istedi işlemleri yapıyor kesecek cezayı tam o sırada yanımızda 1 focus hb geçti abartısız diyorum radar ekranında km si gözüktü çünkü plakayla beraber 238 km hızla yanımızdan geçti dedimki memura bunu nasıl yakalayacaktın peki ne ugraşacağım ananons yaptım durmadı kaçtı deyip kitleyeceğim 10 katı cezayı gidecek dedi :) tabı bız bu arada ceza makbuzunu elimize almıştık :)
öyle bişey yapamaz ancak arkadan gönderir cezayı, yoldaki diğer ekiplere de haber vermek zorunda polisten kaçmak ayrı bir suçtur, belki de araçta birini kaçırıyorlar, ya da uyuşturucu madde var, polis onu yakalamakla görevlidir
ben de radara girdim çevirme olmadan köy yoluna girdim arkadan geldi
Hızlı gidecekseniz uzak mesafe ise radara para vermeyin,uçakla yolculuk edin,radara vereceğiniz parayı peşin olarak vermiş olursunuz,çok yüksek süratlere çıkarsınız,varacağınız yere daha kısa sürede ulaşırsınız,radar kaygınız olmaz,konforlu bir yolculuk yapmış olursunuz.
Uzun yola çıkacaksam eşimle gitmiyorsam yanıma sohbet edeceğim sevdiğim bir arkadaşımı alırım, güzel bir müzik cd si alırım, arabaya fındık fıstık vs gibi kabuksuz çerez alırım, yavaş yavaş, sohbet ede ede güzel bir müzik eşliğinde yola koyulurum. Ara sıra çerez yerim, vakit geçer. Eskiden komedi kasetleri falan olurdu onu koyar gülerek giderdik. Malum önümüz ramazan, baktım kimseyi bulamadım, tek başıma çıkmak zorundayım, koyarım bir sohbet kaseti dinleye dinleye giderim, hemde bişeyler öğrenmiş olurum.
Ben sanat müziğine bayılırım, yolda uykummu geldi, canımmı sıkıldı, koyarım bir fasıl, ooooh, kendimde eşlik ederim, zamanın nasıl geçtiğini anlamam... Baylırım şarkı söylemeye, sanat müziğindeki pek çok şarkıyı bilirim, söylerim. Böylelikle radar takip edeceğim diye yorulmam, yavaş gittiğimden dolayı daha az yorulurum, yolculuk çok daha zevkli olur.
Gelin benle bi yolculuk edin, yol nasıl eğlenceye dönüşüyor kendi gözünüzle görün.
Bana göre yolda bastırıp radar takip etmek sıkıntı,gerilim ve aptallık... Ne gerek var tüm bunlara... Kısır düşünüyorsunuz......
Para kolay kazanılmıyor. Canımı sokakta bulmadım. Acele işe şeytan karışır derler. Ne gerek var bunalım yapmaya, kendimi hızlı gideceğim diye sıkmaya...
Ben rahat bir adamım, sıkıntı bana göre değil...
Acelem varsa erken çıkarım, gerekirse geç kalırım ama yine riske girmem, sıkıntı almam, rahat olurum...
Şu iki günlük dünyada yolculuğu eğlenceye dönüştürmeyi bilmeli insan... Hayatımız bir yerlere yetişmekle geçiyor zaten...
ben en cok tuzak seklinde koyulan radarlara hastayım. Kendim ole cok hızlı araba kullanan biri degilim ama mesela 3 serit gidis 3 serit gelis 6 seritli yol var.Etrafında yerlesim yeri vs yok ve tam yokus asagı iniyorsun orada gizli bir eyrde radar.Yani tum yol boyunca yavasd gitsen sırf yokus asagı yerde araban hızlansa cezayı odeyeceksin.Amac kazaları onlemek degil milleti soymak
Mesela 2 sene once orduya gittim.Karadeniz yolu kocaman otoban gibi bir yol oradada millete tuzak olsun diye tam tunel cıkıslarına koyuyorlar.Cunku tunellerde hız sınırı 80e dusuyor siz nolsa 90la gidiyorum diye gidiyorsunuz ama oda ne tunel cıkısında radar var 90 km ile cezayı yiyorsunuz...
devlet vatandasına tuzak kurarsa kime sıgınacagız..
Konya-Ankara yolunda Organize-Taş ocakları arasına hergün ya gelişe yya da gidieşe mutlaka radar koyuyorlar. Radar arabasındaki polis bizim fabrikaya öğle yemeğine geliyor ve söylediğine göre günde 100.000 TL kaldırıyorlarmış.
Hız kontrolleri gerçek anlamda hız kontrolleri değil. Mühendislik ve sistem geliştikçe yapılan yollar artık porjelerle yapıldığı için 120 km ye göre hesap edip yapılır genelde duble yollarda. Yani siz normal bir araba ile 120km hız ile dönebilirsiniz. O virajları.
Şimdi Önce memleketteki yolları ele alalım. Tekniğe girmeden halk adıyla açıklayalım. Otoyolda gördüğünüz asfalt var kaymak gibi. Bide gürültü yapan asfalt var. Basitçe asfaltın kaymaklığı arttıkça yapılma tipide değişiyor doğal olarak ve masraf artıyor. Her yolu çizerken projeci arkadaşlar aynı şeyi yapmıyorlar. 2 tane asfalt çekmekle olmuyor yollar. Birde son yıllarda heryere dökülen "Tayyip Erdoğan asfaltı" var. Bu isimle anılmasının sebebi Başbakan erdoğan 50 bin km yol yapılacak sözümü ne vermişti zamanında yanlış hatırlamıyorsam o yollara atılan asfaltlardır. genelde çok kalitesiz olur. Taşlıktır zaten. Hatta görmüşünüzdür yol yeni biter asfaltmı mıcır mı anlaşılmaz, sonra üstüne ince zifr mi ne dökerler al sana asfalt. Tabii ki 2 don olayı, 2 yağmur, ağır vasıta 1 senede yollar pert.
Bu radar işi çok zor bir iş. Külüstüründen lüksüne herçeşit araba var. Adam BMW 5 ile 90 la o yolda gitse uyur. Bana göre 90 la gitmesi daha tehlikeli tek şeritli yollarda. Hatta bazı duble yollarda bile. Fakat gözardı edilemeyecek bir gerçek var ki 90km ve 110 km arasında bile çok çok ark var. 70-80 belki değil ama 90 dan sonra sanki özel bir alan geçiyormuşunuz gibi değişiyor herşey.
Yasa diyorlar 110km diyorlar. - Peki külüstür arabayla basan adamın arabasından dolayı benim çocğum eşim hayatını kaybetse, başımı önüme eğip ağlamamı mı bekliyorlar? - Güzel araba kullanmayı makas atıp "nasıl solladım" sanan araba kullanmak denilen eylemin a harfinden bile anlamayan arkadaşların yüzünden yaşananları nasıl açıklayacaklar? - Şehirler arası yolda sol şeritte yavaş giden aracı slektörle uyarırsın yol verir geçersin peki sol da trafik dolu diye seni sağlayan ve önündeki araç sağa geçecekken ona engel olan ve o adamın dikkati sayesinde orda 10 arabanın karışacağı kazayı engellemek yerine 3 şeritli dümdüz yola 50km hız sınır koyan 0 zeka zihniyete ne dersin?
Yalan yok banada saçma geliyor. Araba kullanıyorum ve otoban haricinden çok hızlı gitmem. Arada dalgınlığıma geliyor çünkü 35 derece sıcak altında (klima beni çarpıyor o yüzden 10 derecede sonuna kadar açamıyorum) 3 saat kullanınca bayılıyorum, hızlanıyorum 2 virajı sert dönünce hoşuma gidiyor ve düzeliyorum sonra gene 80-110 takılıyorum. Saçma geliyor dediğim nokta ise bazı yerlerde 90km cidden saçma. Arkadaş 90km ise niye böyle yol yapıyorsun. 90km ile giderken kaza yapsam ben seni suçlayamam, ibrede az gözüken ama fazla olan 20km fazlayla 110 ile gitsen o otoban gibi ama bölünmüş devlet yolu olan o oylda belk,i o kaza olmayacak.
Bunun tek bir çözümü var, önce insanlara bilinç verilecek. Sonra hurda arabalarını günlük kullanımda kullananlara trafik sağlığı açısından güzel teşviklerle düşük motorlu ve kıyak vergili arabalar verilip otomobilleri deiştirilecek. Muayene istasyonlarındaki bu düzenbazlıklar (Tüv de de devam ediyor alkış!) bitmeli. Siyasetçi olup artislik yapan onlar bulsunlar çözümü madem her haltı çok bilirler. Birde önemli kavşaklara kamera sitemi koydularmı geriye çokaz şey yapılıyor. İnsanların trafikte giderken "TEK KRAL BENIM" düşüncelerini kafalarından atmalarına dair eğitim, daha yeşil yanmadan sarı yanınca gazı kökleyip gitmek isteyenler veya sarı yanınca öndekine "hadi lan gitsene" tavrında korna çalanlara; diğer insanların gerizekalı veya dangalak olmadığını yeşil yanınca gidileceğini onlarında bildiğini ama yeişilin sarıdan sonra yandığını (özellikle taksicilere ve dolmuşçulara) anlatan özel eğitim. Trafikte bencil olunmadığını arkanda ve önündeki adamlarında insan olduğunu anlatan eğitim. Son olarakta tek şeritli yolda zorla ittire ittire araba sollayıp araya girdikten sonra bomboş yolda kıçını kaldıramayıp bir arabayı 5 saatte araba sollayan bencil vatandaşın arkadasındaki diğer aileleri ve sürtücüleri düşünmesini gerektiğini anlatan eğitim. İnsanlar düşüceli ve başına buyruk olmasa herkes benim gibi şehirlaer arası yollarda araba kullanmayı sever. Ama işte mutlaka bir sivri çıkar, sollarken sağlar, tüm milletin sağa geçmesini yol vermesine engel olur trafiği batırır, makas atar milletin dikkatini dağıtır, dibine girer aynadan görürsün hemen yol verirsin sonra arkasına geçersin adam birden ne hikmetse yavaşlar seninde pürüzsüz sürüş konforunun içine eder. 50 kere frene bastırtır. Böyle sürer gider.
Bunlar anlatılsın, bide adam gibi işaretler konulsun, düzgün eğitim verilsin, ehliyeti kasaplar vermesin böylece trafik sorunu ortadan kalkar. Yoksa örnek, 1 hafta evvel otobanda gelirken en sol şeritten 110 km hızla giden otobüse 2 km öteden slektör yapmama rağmen (140-150 arası sabit gidiyordum cruise control sağolsun :D ) pişkin pişkin sağa çekmemesi ve bomboş otobanda en soldan gitmesi, benimde inat yapmam ve "sağlamıyorum ulan trafik kuralı var ******* *****" diye sövdüğüm, önce 2 kere, 5sn sonra 4 kere, 5 sn sonra 6 kere slektör yapmama rağmen inatla sol şeritte gecenin 11 inde gitmeye devam eden, koskoca 3 şeritli yolda sadece ikimiz olmasına rağmen bana 6000 kere slektör yaptırtıp sonra uzunları yakılı bıraktırıp 40 sn snra zorla sağlatıp kornaya basa basa yanından geçirtip önüne geçtikten sonra arabanın arka camındaki kop koyu filme rağmen (fabrika çıkışı filmli :D ) güyya bana hareket yapan ve uzunları yakan dangalak otobüs şoförü gibi adamlar olduktan sonra kamera da koysan bir arpa boyu yol alınmaz.
Aynı duruma bende düştüm, bodrum-istanbul tek başıma geldim ve son saatler geçmek bilmedi, ben çok basmadım gerçi ama şunu biliyorum insanlar kendi çıkarları için kuralları delmeyi veya esnetmeyi seviyorlar.
şimdi sizin normalde ben bu kadar saat tek başıma kullanamam deyim yanınıza bir şöför daha almanız lazım veya yolda mola vermeniz lazım ya da uçak-otobüsle gitmeniz lazım. Ama imkanlar, çoluk çocuk vs vs bunları yapamıyorsunuz. Ben de yapamıyorum ordan biliyorum :)
Böyle olunca her sene yollarda facialar, kazalar, yokolan aileler. Yani yaşam tarzımızı veya hayata bakış açımızı sorgulamak gerek biraz.
İstanbul'da nakliye işi yapan bir arkadaş vardı, pek bir dürüst, insancıl, dindar bir insan. Ama gelgelelim tam bir trafik canavarı. Panelvan aracıyla aşırı hız, sollama, sağlama ne kadar kural varsa itina ile ihlal ediyordu. Dedim yav ne iş, abi başka türlü ben bu malı nasıl yetiştirebilirim dedi. Yani ticari kazanç için trafikteki diğer insanların yaşam hakları dahil bir çok hakkını gasbediyordu.
Başbakanımızın meşhur ettiği bir söz var, kazan kazan stratejisi...
Gerçekten de iki tip ticaret veya alışverişten söz edilebilir. Bir tanesi kazan-kazan yani iki tarafın da kazandığı bir alışveriş. Burada bir katma değer söz konusudur. Ben senden ham mevye alırım örneğin, sen kazanırsın, onu meyve suyu yapıp satarım (değer eklerim) ben de kazanırım. İçen insan da kazanır vs.
Diğer bir alışveriş ise kazan-kaybet ticaretidir. Bir baba aşırı iş yoğunluğundan eviyle, eşiyle, çoluk-çocuğuyla ilgilenmez. Çok para kazanır belki ama kazandığı para aslında ailesini mutluluğundan çaldığı paradır.
Trafikte de zevk almak için aşırı hız yaptığımızda, kural ihlali yaptığımızda, uzun yolda bir an önce varmak için gazladığımızda kazandığımızın karşılığı, tehlikeye atılan canlar oluyor ne yazık ki..
Çekirge bir sıçrıyor, iki sıçrıyor..Üçüncüde ezilip gidiyor çelik yığını içinde..
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
manisa_tr Katılıyorum :)
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi iboturka -- 15 Ağustos 2009; 20:13:45 >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Soma'da canım yanmıştı
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
birde insan her çevirmede acaba benide mi çevirecekler diye huzursuz oluyor aracının eksiği olmadığı halde kendi aracında eksik aramaya başlıyor.
karaman bölge trafiğin önünden dün gündüz ve gece geçtim saatler 17.00 ve 00.55, normalde radar olur o olmasa bile çevirme olurdu, radar falan yoktu,
aslında o yolda 3 radar olduğunu da görmüştüm ama yoktu,
ancak bölge trafiğin 3-4 km ilerisinde hem gidiş hem geliş yönünde, yukarıda 4 adet kamera vardı, yani her şeride bakan bir tane, inşallah radar değildir 110'la falan geçtim
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
bır kerede otobanda comboyla yürüyen radara girmişim :) 90km hız sınırı var(mış) combolarda ben 120 diye 100 le giderken arkamda bir bordo toyota anons yaptı çektim sağa ehliyet ruhsat istedi işlemleri yapıyor kesecek cezayı tam o sırada yanımızda 1 focus hb geçti abartısız diyorum radar ekranında km si gözüktü çünkü plakayla beraber 238 km hızla yanımızdan geçti dedimki memura bunu nasıl yakalayacaktın peki ne ugraşacağım ananons yaptım durmadı kaçtı deyip kitleyeceğim 10 katı cezayı gidecek dedi :) tabı bız bu arada ceza makbuzunu elimize almıştık :)
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
öyle bişey yapamaz ancak arkadan gönderir cezayı, yoldaki diğer ekiplere de haber vermek zorunda polisten kaçmak ayrı bir suçtur, belki de araçta birini kaçırıyorlar, ya da uyuşturucu madde var, polis onu yakalamakla görevlidir
ben de radara girdim çevirme olmadan köy yoluna girdim arkadan geldi
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Uzun yola çıkacaksam eşimle gitmiyorsam yanıma sohbet edeceğim sevdiğim bir arkadaşımı alırım, güzel bir müzik cd si alırım, arabaya fındık fıstık vs gibi kabuksuz çerez alırım, yavaş yavaş, sohbet ede ede güzel bir müzik eşliğinde yola koyulurum. Ara sıra çerez yerim, vakit geçer. Eskiden komedi kasetleri falan olurdu onu koyar gülerek giderdik. Malum önümüz ramazan, baktım kimseyi bulamadım, tek başıma çıkmak zorundayım, koyarım bir sohbet kaseti dinleye dinleye giderim, hemde bişeyler öğrenmiş olurum.
Ben sanat müziğine bayılırım, yolda uykummu geldi, canımmı sıkıldı, koyarım bir fasıl, ooooh, kendimde eşlik ederim, zamanın nasıl geçtiğini anlamam... Baylırım şarkı söylemeye, sanat müziğindeki pek çok şarkıyı bilirim, söylerim. Böylelikle radar takip edeceğim diye yorulmam, yavaş gittiğimden dolayı daha az yorulurum, yolculuk çok daha zevkli olur.
Gelin benle bi yolculuk edin, yol nasıl eğlenceye dönüşüyor kendi gözünüzle görün.
Bana göre yolda bastırıp radar takip etmek sıkıntı,gerilim ve aptallık... Ne gerek var tüm bunlara... Kısır düşünüyorsunuz......
Para kolay kazanılmıyor. Canımı sokakta bulmadım. Acele işe şeytan karışır derler. Ne gerek var bunalım yapmaya, kendimi hızlı gideceğim diye sıkmaya...
Ben rahat bir adamım, sıkıntı bana göre değil...
Acelem varsa erken çıkarım, gerekirse geç kalırım ama yine riske girmem, sıkıntı almam, rahat olurum...
Şu iki günlük dünyada yolculuğu eğlenceye dönüştürmeyi bilmeli insan... Hayatımız bir yerlere yetişmekle geçiyor zaten...
< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Mesela 2 sene once orduya gittim.Karadeniz yolu kocaman otoban gibi bir yol oradada millete tuzak olsun diye tam tunel cıkıslarına koyuyorlar.Cunku tunellerde hız sınırı 80e dusuyor siz nolsa 90la gidiyorum diye gidiyorsunuz ama oda ne tunel cıkısında radar var 90 km ile cezayı yiyorsunuz...
devlet vatandasına tuzak kurarsa kime sıgınacagız..
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Şimdi Önce memleketteki yolları ele alalım. Tekniğe girmeden halk adıyla açıklayalım. Otoyolda gördüğünüz asfalt var kaymak gibi. Bide gürültü yapan asfalt var. Basitçe asfaltın kaymaklığı arttıkça yapılma tipide değişiyor doğal olarak ve masraf artıyor. Her yolu çizerken projeci arkadaşlar aynı şeyi yapmıyorlar. 2 tane asfalt çekmekle olmuyor yollar. Birde son yıllarda heryere dökülen "Tayyip Erdoğan asfaltı" var. Bu isimle anılmasının sebebi Başbakan erdoğan 50 bin km yol yapılacak sözümü ne vermişti zamanında yanlış hatırlamıyorsam o yollara atılan asfaltlardır. genelde çok kalitesiz olur. Taşlıktır zaten. Hatta görmüşünüzdür yol yeni biter asfaltmı mıcır mı anlaşılmaz, sonra üstüne ince zifr mi ne dökerler al sana asfalt. Tabii ki 2 don olayı, 2 yağmur, ağır vasıta 1 senede yollar pert.
Bu radar işi çok zor bir iş. Külüstüründen lüksüne herçeşit araba var. Adam BMW 5 ile 90 la o yolda gitse uyur. Bana göre 90 la gitmesi daha tehlikeli tek şeritli yollarda. Hatta bazı duble yollarda bile. Fakat gözardı edilemeyecek bir gerçek var ki 90km ve 110 km arasında bile çok çok ark var. 70-80 belki değil ama 90 dan sonra sanki özel bir alan geçiyormuşunuz gibi değişiyor herşey.
Yasa diyorlar 110km diyorlar.
- Peki külüstür arabayla basan adamın arabasından dolayı benim çocğum eşim hayatını kaybetse, başımı önüme eğip ağlamamı mı bekliyorlar?
- Güzel araba kullanmayı makas atıp "nasıl solladım" sanan araba kullanmak denilen eylemin a harfinden bile anlamayan arkadaşların yüzünden yaşananları nasıl açıklayacaklar?
- Şehirler arası yolda sol şeritte yavaş giden aracı slektörle uyarırsın yol verir geçersin peki sol da trafik dolu diye seni sağlayan ve önündeki araç sağa geçecekken ona engel olan ve o adamın dikkati sayesinde orda 10 arabanın karışacağı kazayı engellemek yerine 3 şeritli dümdüz yola 50km hız sınır koyan 0 zeka zihniyete ne dersin?
Yalan yok banada saçma geliyor. Araba kullanıyorum ve otoban haricinden çok hızlı gitmem. Arada dalgınlığıma geliyor çünkü 35 derece sıcak altında (klima beni çarpıyor o yüzden 10 derecede sonuna kadar açamıyorum) 3 saat kullanınca bayılıyorum, hızlanıyorum 2 virajı sert dönünce hoşuma gidiyor ve düzeliyorum sonra gene 80-110 takılıyorum. Saçma geliyor dediğim nokta ise bazı yerlerde 90km cidden saçma. Arkadaş 90km ise niye böyle yol yapıyorsun. 90km ile giderken kaza yapsam ben seni suçlayamam, ibrede az gözüken ama fazla olan 20km fazlayla 110 ile gitsen o otoban gibi ama bölünmüş devlet yolu olan o oylda belk,i o kaza olmayacak.
Bunun tek bir çözümü var, önce insanlara bilinç verilecek. Sonra hurda arabalarını günlük kullanımda kullananlara trafik sağlığı açısından güzel teşviklerle düşük motorlu ve kıyak vergili arabalar verilip otomobilleri deiştirilecek. Muayene istasyonlarındaki bu düzenbazlıklar (Tüv de de devam ediyor alkış!) bitmeli. Siyasetçi olup artislik yapan onlar bulsunlar çözümü madem her haltı çok bilirler. Birde önemli kavşaklara kamera sitemi koydularmı geriye çokaz şey yapılıyor.
İnsanların trafikte giderken "TEK KRAL BENIM" düşüncelerini kafalarından atmalarına dair eğitim, daha yeşil yanmadan sarı yanınca gazı kökleyip gitmek isteyenler veya sarı yanınca öndekine "hadi lan gitsene" tavrında korna çalanlara; diğer insanların gerizekalı veya dangalak olmadığını yeşil yanınca gidileceğini onlarında bildiğini ama yeişilin sarıdan sonra yandığını (özellikle taksicilere ve dolmuşçulara) anlatan özel eğitim. Trafikte bencil olunmadığını arkanda ve önündeki adamlarında insan olduğunu anlatan eğitim. Son olarakta tek şeritli yolda zorla ittire ittire araba sollayıp araya girdikten sonra bomboş yolda kıçını kaldıramayıp bir arabayı 5 saatte araba sollayan bencil vatandaşın arkadasındaki diğer aileleri ve sürtücüleri düşünmesini gerektiğini anlatan eğitim. İnsanlar düşüceli ve başına buyruk olmasa herkes benim gibi şehirlaer arası yollarda araba kullanmayı sever. Ama işte mutlaka bir sivri çıkar, sollarken sağlar, tüm milletin sağa geçmesini yol vermesine engel olur trafiği batırır, makas atar milletin dikkatini dağıtır, dibine girer aynadan görürsün hemen yol verirsin sonra arkasına geçersin adam birden ne hikmetse yavaşlar seninde pürüzsüz sürüş konforunun içine eder. 50 kere frene bastırtır. Böyle sürer gider.
Bunlar anlatılsın, bide adam gibi işaretler konulsun, düzgün eğitim verilsin, ehliyeti kasaplar vermesin böylece trafik sorunu ortadan kalkar. Yoksa örnek, 1 hafta evvel otobanda gelirken en sol şeritten 110 km hızla giden otobüse 2 km öteden slektör yapmama rağmen (140-150 arası sabit gidiyordum cruise control sağolsun :D ) pişkin pişkin sağa çekmemesi ve bomboş otobanda en soldan gitmesi, benimde inat yapmam ve "sağlamıyorum ulan trafik kuralı var ******* *****" diye sövdüğüm, önce 2 kere, 5sn sonra 4 kere, 5 sn sonra 6 kere slektör yapmama rağmen inatla sol şeritte gecenin 11 inde gitmeye devam eden, koskoca 3 şeritli yolda sadece ikimiz olmasına rağmen bana 6000 kere slektör yaptırtıp sonra uzunları yakılı bıraktırıp 40 sn snra zorla sağlatıp kornaya basa basa yanından geçirtip önüne geçtikten sonra arabanın arka camındaki kop koyu filme rağmen (fabrika çıkışı filmli :D ) güyya bana hareket yapan ve uzunları yakan dangalak otobüs şoförü gibi adamlar olduktan sonra kamera da koysan bir arpa boyu yol alınmaz.
Aynı duruma bende düştüm, bodrum-istanbul tek başıma geldim ve son saatler geçmek bilmedi, ben çok basmadım gerçi ama şunu biliyorum insanlar kendi çıkarları için kuralları delmeyi veya esnetmeyi seviyorlar.
şimdi sizin normalde ben bu kadar saat tek başıma kullanamam deyim yanınıza bir şöför daha almanız lazım veya yolda mola vermeniz lazım ya da uçak-otobüsle gitmeniz lazım. Ama imkanlar, çoluk çocuk vs vs bunları yapamıyorsunuz. Ben de yapamıyorum ordan biliyorum :)
Böyle olunca her sene yollarda facialar, kazalar, yokolan aileler. Yani yaşam tarzımızı veya hayata bakış açımızı sorgulamak gerek biraz.
İstanbul'da nakliye işi yapan bir arkadaş vardı, pek bir dürüst, insancıl, dindar bir insan. Ama gelgelelim tam bir trafik canavarı. Panelvan aracıyla aşırı hız, sollama, sağlama ne kadar kural varsa itina ile ihlal ediyordu. Dedim yav ne iş, abi başka türlü ben bu malı nasıl yetiştirebilirim dedi. Yani ticari kazanç için trafikteki diğer insanların yaşam hakları dahil bir çok hakkını gasbediyordu.
Başbakanımızın meşhur ettiği bir söz var, kazan kazan stratejisi...
Gerçekten de iki tip ticaret veya alışverişten söz edilebilir. Bir tanesi kazan-kazan yani iki tarafın da kazandığı bir alışveriş. Burada bir katma değer söz konusudur. Ben senden ham mevye alırım örneğin, sen kazanırsın, onu meyve suyu yapıp satarım (değer eklerim) ben de kazanırım. İçen insan da kazanır vs.
Diğer bir alışveriş ise kazan-kaybet ticaretidir. Bir baba aşırı iş yoğunluğundan eviyle, eşiyle, çoluk-çocuğuyla ilgilenmez. Çok para kazanır belki ama kazandığı para aslında ailesini mutluluğundan çaldığı paradır.
Trafikte de zevk almak için aşırı hız yaptığımızda, kural ihlali yaptığımızda, uzun yolda bir an önce varmak için gazladığımızda kazandığımızın karşılığı, tehlikeye atılan canlar oluyor ne yazık ki..
Çekirge bir sıçrıyor, iki sıçrıyor..Üçüncüde ezilip gidiyor çelik yığını içinde..
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle