https://www.imdb.com/title/tt0105217/ Yönetmen: Brian de Palma Başroldeki John Lithgow'u daha çok karakter rollerinden ve son yıllarda yaşlı amca rollerinden biliyoruz bu film de performansı gayet iyiydi Filmde Hitchcock esintileri bariz görünüyor Çok beklentiye girmeyin ama imdb puanına da aldanmayın, izlenir |
https://www.imdb.com/title/tt5591666/ Kıyamet sonrası distopik bir gelecekte kaosun sürdüğü Abd'de devlet otoritesi kalmamış her şey çetelerin eline geçmiştir. Filmdeki çiftimiz de hayatta kalmaya çalışmaktadır Bilim kurgu kısmı az, düşük bütçe ama oyuncu ve figüran kadrosu kalabalık. Senaryosu derinlikli değil ama fena olmayan sahneler de yok değil. Kısmen yüksek tempo ve çatışma sahneleri Kıyamet sonrası " The Road" ve "Eli'nin kitabı" kadar iyi dramatize edilmemiş. Çerezlik |
Bana chatgpt önerdi bu filmi size de mi? |
Filmde travmalar yoluyla insandan insana bulaşan doğaüstü bir varlık mevcut. Bu varlık konağına bulaşınca her geçen gün konağına psikolojik işkencelerde bulunup kafayı yedirtiyor, en sonunda konağın kontrolünü ele geçirip bir sonraki kurbana geçebilmek için konağını atlayacağı başka birinin önünde intihar ettirerek o kişinin travma yaşamasını sağlıyor ve artık o kişiye bulaşmış oluyor. Sonra o bulaştığı kişiyi 3-4 günde halledip diğer kurbana geçiyor, böyle bir döngüde devam ediyor. Olayın Rose'un ailesini kaybedip kaybetmemesiyle kendisini suçlayıp suçlamamasıyla zerre alakası yok. Filmin 2.si de var konusunu açmıştım ama ilki kadar korkutucu değil. Yine de fena değil. Kimisi 2. filmi çok sevdi zevk ve renk diyelim. 2. filmin sonuna bakılırsa 3. film de gelebilir. Rose psikiyatr ya da psikolog ya da her neyse. Aslında gayet normal ve sağlıklı bir yetişkin, akıl sağlığı yerinde. Filmin başını hatırlarsan bir gün çalıştığı hastaneye sürekli çırpınım duran, bağıran, ağlayan bir hasta geliyor. Hastayla odasında konuşuyor. Hasta olarak gördüğü kişiyi anlamaya çalışıyor. Hastanın kendisi de zaten psikolog mu pskiyatr mı neymiş aslında bunu konuşurken söylüyor ama bizimki sıradan bir psikolojik vaka sanıyor. O sırada tam da arkasını döndüğünde kız birden bağırıyor çağırıyor kendini yere atıyor o sırada yerde vazo filan kırılıyor. En sonunda sakinleşiyor, bizim Rose kıza dönüp baktığında kızın sakin bir şekilde kendisine baktığını ama pis pis güldüğünü görüyor. Az önce ağlayan korkan kız birden sakinleşti ve durup gülümsüyor bir şeyler ters. Yani bu travmayla bedenden bedene atlayan bu doğaüstü varlık tam o anda kızı pes ettirdi ve kızın tamamen içine girdi, onun kontrolünü ele geçirdi. Hatta kız yerde boğulur gibi olup çöküp ağzını açtıp havaya baktığı zamanda bu oldu, tam o anda. Neyse bu varlığın kontrolündeki kız odada kırılan vazo parçasıyla gülerek Rose'un karşısında kendi boğazını kesip öldürdü ve artık varlık Rose'a yaşattığı travma sayesinde Rose'un bedenine geçmiş oldu. Biz de bu filmde bu varlığın nasıl yavaş yavaş Rose'u tükettiğini, bulaştığı insanlara nasıl işkence ettiğini nasıl kafayı yedirttiğini, neler yaşattığını izliyoruz. Filmin sonunda da Rose tıpkı en başta kendi boğazını vazonın kırıp parçasıyla kesen kızın yaşadığının aynısını yaşıyor yere çöküp ağzını açıp bu varlığa teslim oluyor. Sonrasında Rose'u kurtarmaya çalışan erkek arkadaşı Joel o izbe kulübeye geliyor ama artık çok geç, Rose kendisini adamın gözü önünde gaz veya benzinle yakıp öldürüyor ve Joel artık bu varlığın yeni konağı olmuş oluyor. |
Bu film neden bu kadar abartıldı anlamadım. Puanını haketmeyen filmler listesine çok rahat girer. https://www.imdb.com/title/tt26581740/?ref_=mv_close |
Muhalif Başkan (2013) 6/10 Ortalama bir film Ferhan şensoy mizahı sevenler izleyebilir.Çok beklentiniz olmasın... https://m.imdb.com/title/tt2865318/ |
Dirty Rotten Scoundrels (1988) 8.5/10 Steve Martin ve Michael Caine oyunculukları,kaliteleri üst düzey insanlar.Filmde 2 dolandırıcının kapışmasını izliyoruz.Çok yoruma ve detaya gerek yok.Çok iyi bir film, kaliteli mizah severlerin seveceği türden bir film... https://m.imdb.com/title/tt0095031/ Showdown in Little Tokyo (1991) 7.5/10 Film Amerikadaki Küçük Tokyo diye tabir edilen bölgeye hakim bir Yakuzayla iki polisin mücadelesini anlatıyor.Başroller Dolph Lundgren ve Brandon Lee paylaşıyor.Dolph abimiz zaten aksiyon starı olmak için doğmuş biri filmi taşıyor.Brandon Lee filmin başlarında çömezliğini belli etsede sonradan toparlıyor.Adamın kariyerin başıydı zaten keşke ölmeseydide filmlerde görebilseydik. Aksiyon filmleri listesi yapsak izlenmesi gereken filmlerden biri.Filmde biraz çıplaklıkta var.Teyit amaçlı aynı yıllardaki benzer filmlere baktım.Onlardan bütçesi daha az ama hakkını vermişler... https://m.imdb.com/title/tt0102915/ |
https://www.imdb.com/title/tt0164184/ Ben Affleck ve Morgan Freeman. Ayrıca birçok tanıdık oyuncu var. Casusluk, nükleer bombalar, CİA..vs Konu klişe ama oyuncu grubu tanıdık olunca film ister istemez biraz yükseliyor Ben Affleck'in peruk kullandığı yıllar |
7/10 Kritik için ana konudaki mesajıma giden linki bırakıyorum.
https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/162138466
https://www.imdb.com/title/tt0104437/?ref_=ext_shr
Daha önceki 89 yapımı Eyvah Çocuklar Küçüldü filminin devamı, adı üstünde bu seferkinde büyüyorlar. Senaryo diye bir şey yok tabii aile filmi filan falan. Ama ilk film daha eğlenceliydi. Ve etrafı büyük göstermek için yapılmış dev çim dekorları, dev böcek dekorları bunda yok. Bunda ise bebeğe göre ölçeklenmiş sanıyorum ki zaman görece daha küçük ev içi dekorlar kullanılmış yer yer sahne sahne ve maket araçlar. Bütün film boyunca sadece çekim tekniklerine ve sahnelere yoğunlaştım yer yer sahnelerde bocalandığını farklı teknik kullanıldığını kabak gibi belli etmiş film. 5/10 maks o da dönemi için vs.
https://www.imdb.com/title/tt32246771/?ref_=ext_shr
Burada görüp listeme almıştım filmi beğendim. Body horror türünde epey iyi iş çıkarmışlar ama filme yine de korku filmi demek çok da içinden gelmiyor. Evet gerilimli, evet şimdi ne olacak diye merak ettiriyor, evet rahatsız edici ve evet bilinmeyeninin verdiği bir tedirginlik var. Ancak bir Smile, Conjuring gibi bir şey değil. Ama film iyi. Baştan sona sizi bir gerilim, bir diken üstünde tutabiliyor. Şimdi bir sakatlık çıkmasa bari, bu kadını hiç gözüm tutmadı, var bir terslik bunda dedirttiyor sürekli. Sally Hawkins o hissi vermiş yani. Ama genç ve çocuk oyuncular da iyi iş çıkarmış.
Ben açıkçası bu genç yönetmenlerin daha önceki filmleriden olan Talk To Me filminden daha çok sevdim bu filmi. Daha ayakları yere basan bir yapım olmuş, konusu monusu, senaryosu daha iyi.
7/10 izlendiğinde pişman etmez. Aslında bu filmin bir konusu açılmalıydı DH'da ama ana konuları kimse takmıyor üşenmezsem bir konusunu açarım belki.
https://www.imdb.com/title/tt0107207/?ref_=ext_shr
Bu filmi ara sıra bir yerden görür ama umursamaz gibiydim. Periah konuda yazınca direkt listeme aldım izledim. Film başta güvenlik güçleriyle IRA örgüt elemanlarının arasındaki çatışmayı gerilimi anlatacak gibi oluyor ve ben seyirci olarak umarım IMDB puanını bu yüzden 8.1 ortalamasına yükseltmemişlerdir diye bir şüpheye düşüyorum. Çünkü filmin ilk yarım saatinde bunu hak edecek bir şey yok. Ama ne zamanki birileri hainlik yapıp bizim kendi başına buyruk adamımızın üstüne terör gibi ciddi bir suçu yıkmaya çalışıyorlar işte o zaman film açılmaya başlıyor. Fazlasını anlatmadak daha iyi seyir zevki kaçmasın ama şu kadarını söyleyeyim ki eski oyuncular başka be. Daniel Day-Lewis Gerry karakteriyle döktürmüş. Hele o hapishanede baba-oğul arasındaki diyaloglarda adam o karakteri yaşamış ve yaşatmış gibi. Buradaki diyalogları çok sevdim ama şimdi diyalogları olduğu gibi bulup yazmaya üşeniyorum. İzleyenler zaten görecektir. Babası rolündeki Guiseppe'yi canlandıran Pete Postlethwaite aynı şekilde mükemmel bir baba rolünü canlandırmış. Bir baba ve oğul arasındaki ilişki ve diyalog bu şartlar altında nasıl daha doğal olabilirdi sorusunun cevabı gibi. O doğal, sakin, korumacı, çekingen, oğlunu sahiplenen, sahip çıkmaya çalışan ama bunu yaparken de kendi medeni insanlığından ödün vermeye hem soğuk hem de sıcakkanlı olabilen babacan bir karakter.
Güzel film 7.5'ten 8/10 izlenir.
https://www.imdb.com/title/tt0475276/?ref_=ext_shr
11 Eylül 2001'de terör saldırısı amacıyla kaçırılan 4 uçaktan biri olan United Airlines'a ait olan 93 sefer sayılı uçağın içinde yaşanan dehşet ve gerilimi aktarıyor. Film bildiğimiz aksiyon içerikli tamamen kurgusal bir senaryodan ibaret olan uçak temalı filmler gibi değil. Olayın dayandığı gerçek bir trajedi olduğu için film de bu gerçekçiliği korumaya çalışmış. Örneği bir terör saldırısında kullanılan uçağı biz sanki oradaymış gibi görmüyoruz, onu terör saldırısında kullanıldığını ve insanların öldüğünü dolaylı yoldan öğreniyoruz tıpkı gerçek bir vatandaş gibi. Film sadece 1 uçakta yaşananı gösteriyor. En başta da dediğim gibi öyle aksiyonlu klasik filmler gini değil, bir ciddiyetle, gerçekliğin sıkıcılığıyla, rutinliğiylr başlıyor. Dolaylı anlatımlar, kulenin yaşadığı stres, hava trafiği, insanların olayları anlamaya çalışması, ne olduğundan habersiz olmaları, havayolu şirketinin böyle bir durumla ilk kez karşılaşmasının çaresizliği, orduyla iletişimsizlik vs. Yani bir yerlerde peşpeşe sıralanan intihar saldırılarıyla gerçekleşen trajik olaylar var olurken elden hiçbir şey gelememesinin verdiği huzursuzluğu iyi yansıtmış film. Bu uçağın içindeki oalylar elbette ki böyle yaşanmamıştır, dolaylı bilgiler ile harmanlanıp ortaya bir hikaye çıkarılmıştır ama olayın başı ve sonu itibariyle bu kısımları gerçektir, çünkü gerçek olaylara dayanmaktadır.
Ha filmi Christian Clemenson için listeye almıştım baktım puan da yüksek izledim. Türkçe dublaj izledik. Adamı Not Safe For Work filminde izlediğimde de aynı kişi seslendiriyordu burda da... Demek mi ses sanatçıları seslendirdikleri oyunculara epey sadık kalabiliyormuş. Hoşuma gitti.
7.5'tan 8.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 16 Eylül 2025; 19:17:11 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >