Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
3
Cevap
151
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Geleceğe yönelik 'ya olursa?' düşünceleriyle nasıl baş ediyorsunuz? + 16 ilaç & EKT & biraz terapi
B
4 hafta
Er
Konu Sahibi

Merhaba.

Bana hep OKB teşhisi koydu psikiyatristler.

Bu durum 12-13 yaşında dini OKB olarak başladı. Uzun uğraşlarım sonucu 19'da biraz kurtulabildim.

21 yaşından sonra farklı formlarda devam etti ama. Bende belirsizliğe yönelik aşırı tahammülsüzlük, akılda "ya olursa?" düşünceleri (ki bazen geleceğe yönelik bu korku senaryolu gerçekleşebiliyor), bazen zihinde gezen hiperaktif düşünceler, iç sıkıntısı, kaygı atağı geçirirken göğüs bölgesinde içime öküz oturma hissi, vs var.

2022'den beri bu zamana kadar 16 ilaç kullandım. EKT de yapıldı ama fayda görmedim diyebilirim.

Terapi almak iyi fikir olabilir diye düşündüm (gerçi 2021-2022 arası yaklaşık 5-6 ay bir uzman psikologla görüşmüştüm) ama psikolog fiyatları çok uçtu.

Neyse. Soruma geleyim: Geleceğe yönelik "ya olursa?" düşünceleriyle, felaketleştirme senaryolarıyla, belirsizlikle nasıl baş ediyorsunuz? Çünkü sorun, bazen bu düşüncelerin gerçekleşebilmesi.

İlaçları kontrollü bir şekilde doktor eşliğinde bırakacağım. Sonuçta gelecekten korkan birinin geleceğini ilaçlar da terapiler de düzeltmez. İlaçlar sadece kullanıldığı sürece rahatlatır. Terapi de, zaten dediğim gibi, ulaşılması çok zor bir şey şu anda. Belki self-help tarzı terapi kitapları sipariş edebilirim.

Ne düşünüyorsunuz?

DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.

Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.

Üye Ol Şimdi Değil



R
4 hafta
Binbaşı

uzman değilim ama bildiğim kadarıyla psikolojik sorunlar fiziksel yani vucuttaki bir eksiklik fazlalaık yani maddesel bir sorundan dolayı olabiliyor.
psikologlardan ziyada psikiyatr doktorları seni düzeltisn sonra maddi manevi kendini hazır hissedersen terapi alabilirsin.

ama ben tavsiye verecek olursam düşüncelerini susturmaya bastırmaya çalışma sonuna kadar düşün ama loopa girme tabi ilerleme kaydet emin ol temele gittikçe çözeceksin ama sürekli olduğun yerde dönûyorsan sorun var.ilaçlarla bile susturma bu psikolojik durumlarda en iyi tedavi sensin senin içinde.

Gerçekten dünyada çok acı durumlar var ve insan olarak bu durumlara karşı olmadan önce bile takıntılı olabilirsin bunu bende düşünüyorum hatta ya olursa böyle yaparım şöyle olursa böyle yaparım diyorum sorun yaratmıyorum çözüyorum en kötü ihtimlaleri düşünüyorum yalnız değilsin bazılarımız böyle.

Kaçma düşünmeye devam et çok sorun yaratıyorsan çok çözüm yaratman lazım ve bunu içinde çözmen lazım.



< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @B22B_22
E
4 hafta
Yüzbaşı

ben hem başlık sahibi için, hem benzer şeyleri yaşayan kişiler için bildiklerimin bir kısmını yazayım. bunları en azından 2004 yılından itibaren, yüzlerce kişiden, kafası çalışan bir birey olarak gözlemlediğimi belirteyim.


uzun süre antidepresan kullanmış ve antidepresanların hemen hemen hiç bir boka yaramadığını deneyimlemiş birisi olarak antidepresan, hatta daha modern ilaçları bile önermiyorum. antidepresanlara karşı olduğunu bildiğim ünlü youtuber efe aydalın konu hakkında çeşitli videoları da var, o da antidepresan alımının işe yaramadığını birçok videosunda söyledi.


antidepresanlar, nufusun belki %1i için, kısa vadeli yararlı şeyler, kalan için uzun vadede faydası bana göre sıfır. üstüne antidepresanın kişiyi yarı zombi moduna soktuğunu, kişiden çaldıklarını pek konuşan da yok.
bilim31ci salaklar gelip "yapılan araştırmalara göre....." diye zırvalasalar da, gerçek anlatılan masallardan çok çok farklı.

bunu bir benzetme ile açıklayayım: eski serçe-murat arabaların radyatörü eskirdi veya tıkanırdı, ardından yenisi takılınca yenisi yetersiz gelir, habire su kaynatırdı. bunun için daha büyük radyatör takma yöntemi yaygınlaştı, araçlar büyük radyatörle kullanıldı.

peki burada sorun ne?
sorun insanların salak veya cahil olması, radyatörü değiştirirken, o radyatörün bağlandığı 10-30 cm boruları yenilememesi, 20 cmlik boruya 5-10 tl vermemek için cimrilik yapınca, hatta bunu yapması gerektiğini bile bilmediği için daha büyük radyatörle sorunu çözdüler.

diğer taraftan içten yanmalı motorlar, ideal sıcaklıktan 3-5 derece sapınca birkaç beygir kaybediyor, aşınmaları artıyor, bir de bir miktar daha fazla yakıt tüketiyorlar. (bunların grafiklerini görmüştüm, bulamadım, 1950lerde bu deneyler yapılmış) yani, işin doğrusu, eskiyen radyatör ile birlikte, boruları da sıfırıyla değiştirip, adam gibi bakım yapmak, orijinal boyutu ile, doğru hesaplamalarla kullanmak.


şimdi psikolojiye dönelim:
insan=donanım+ yazılım diye düşünebiliriz. donanım yazılımı etkiyeyip bozabildiği gibi, yazılım da donanımı etkileyebiliyor ve bozabiliyor.

bir insanın sorunu varsa, genellikle (neredeyse %95 üstü), yazılımdaki bir bozukluktan kaynaklanıyor. yazılımdaki bozukluğu, serçenin radyatör borusunun tıkanmasına benzetebiliriz, o boru yeterli çalışmayınca, beynin tamamı hararet yapıyor (okb, yab vs)

antidepresan da alsanız, başka çeşit çeşit uğraş da yapsanız, milyon saat terapi de alsanız, o borudaki tıkanıklık düzelmediği için, elde edebildiğiniz sonuç çoğu zaman sıfır oluyor. o borudaki tıkanıklık da, toplumun büyük kısmı için, çocukken yaşadığı basit travmalar kaynaklı. mesela 3 yaşındayken yaşadığı sevilmeme korkusu, 10 yaşındayken yaşadığı başarısızlık-utanç duygusu-korkusu gibi şeyler, ilerleyen yıllarda, başka şeylerle birleşip ağır okblere neden olabiliyor.

gerçek hayatta, çok fantastik ve gerçek hikayeler var. aklımdaki bir örneği:
adamın birisi, kendi evi dışında tuvaletleri kullanamıyormuş, iş için zaman zaman başka illere gidip kalması gerekince, yanına 2 valiz dolusu çamasır suyu alıp, giddiği otelin klozetini saatlerce çamaşır suyuyla ovup öyle tuvalet yapıyormuş. sebebi ne peki? mikrop kapma korkusu, yani takıntı.

aynı sistematiği, korona döneminde tüm dünya yaşadı, psikoloji biliminde "mass histeria" denilen, toplumca milletin kafayı yemesi durumunu, lale devri, nazi almanyası gibi hikayelerden sonra koronada maske takılmasıyla yaşadık.
aradan geçen birkaç yüzyıl, hiçbir şey farkettirmemiş. toplumun çoğunluğunu oluşturan koyun sürüsü, önüne konan 2 video+medya bombardımanı ile her türlü kafayı yiyebiliyor.



çözüm kısmına gelirsek:

kişisel gelişimcilerin 500.000 çeşit kitabı vardır, kimisi "hayat aşktır, aşka tutunun" der, kimisi "hayat yardımseverliktir, yardımseverliğe tutunun" der. bunlar o kişiler için gerçekten de doğrudur, fakat bu dünya üzerindeki 8 milyar insan için doğru değildir, 8 milyar insanın her birine "aşk en güzel şeydir, aşka tutunun" demek doğru sonuç vermeyecektir. savaşçı ruhlu adamı tutup çiftçi yaparsan, çiftçi ruhlu adamı tutup asker yaparsan, ikisi de mutlu olamaz, ikisi de tatmin olamaz.

iyileşmek adına 3 önerim var.
1 - İyi Hissetmek Dr. David D. Burns kitabını al, oku ve egzersizlerini yap. bu kitap altın değerinde. çoğu insanın düşünce sürecinde yaptığı çoğu hatayı, kitaptaki bilgilerle farketmesi mümkün. bunu bir nevi radyatör burusunu tıkayan şeyi temizlemek gibi düşünebiliriz. bu kitap tamamen zihinsel-bilişsel bir kitap, yazarı bir psikiatri profesörü. bilinçaltını tamamen düzeltemese de, birçok şeyi düzeltebilecek harika bir araç. ayrıca, yüzlerce terapi almaya kıyasla çok çok daha ucuz.


2 - nlp kursu
nlp, basitçe hipnozun, düşünce ile yapılanı (benim tanımlamam, biraz hatalı olabilir). iyi bir nlp kursu bulabilirsen, radyatör borusunun %60-80 kadarını, 10 gün gibi sürede temizleyebilirsin. olağanüstü derecede güçlü-etkili bir şey. fakat bir uyarı da yapayım, nlp alıp hiç fayda görmediğini söyleyen birisiyle de karşılaşmıştım, her nlp kursu aynı değil olsa gerek.
benim aldığım kursun aynısını alıp fayda görmemek, matematiksel olarak imkansız birşey. ben antalyada Bülent Şenyürek'ten almıştım, kendisi vefat etti. Bülent hocam, 2000lerin başı gibi, bir teknede 20-30 kişi ile o eğitimi aldığını söylemişti. türkiyede nlp eğitimini ilk alan grup o grup sanırım, bulabilirsen onlardan bak, Bülent hocanın öğrencilerini bulabilirsen onlar da iyi olur, bulamazsan da çevrende alanları araştır-soruştur. bu açıdan, nlp için iyi bir kursu nereden bulabilirsin tam bilemiyorum.

nlp eğitimi pahalı fakat, benim açımdan hayatımda öğrendiğim en değerli bilgileri içeren birşey. herkese önereceğim birşey.

bu ikisi, dünya üzerindeki 8 milyar insanın, 8 milyarı için önereceğim ve işe yarayan şeyler. bunların ötesinde de önerebileceğim çok şey var fakat onların çoğu, temel olarak bunları gerektirdiği gibi, karma ve spirituelizme giriyor. somut-materyal dünyanın ötesine geçiyor, hayatın anlamı nedir? yaşamak bu mu? ideal yaşam nedir? gibi binlerce soru ile ilgili ve kişinin hem akılsal hem ruhsal doluluğuyla ilgili değişkenlik gösteriyor.

3 - bir öneri olarak da, toplumda önde gelen, güç sahibi kişi ve kurumların çoğunlukla art niyetli olduğunu, toplumu korku vb duygularını dürterek sapıttırıp, çıkar elde etmeye çalıştıklarını farketmenizi öneririm.
bu nasıl olur tam yöntemini bilemiyorum, bende uzun yıllar söylenen şeylerin yalan çıktığını tekrar tekrar göre göre oturdu. her duyduğum bilgiyi "ziyaaaaaa" diye sorgulayan beyin lobum oluştu herhalde :)
mesela bazen her gün "kadın cinayetleri de kadın cinayetleri" diye haber veren satılmış medya, usaid ile fonlandıkça kuduran vatan haini dernekler, türkiyedeki cinayet oranlarının, dünya ortalamasına yakın olduğunu, bazı avrupa ülkelerine eşit olduğunu söylemiyorlar.
kudurdukça kuduran tayfanın anlatışına bakarsanız biz venezüella, el salvador, meksika ve haitinin oranını toplamışız, onuncu kuvvetini alıp tur bindirmişiz zannedersiniz.
cinayet güzel bir şey mi? hayır, fakat satılmış medyanın yalanları gibi her sokakta her dakika birini öldürmüyorlar. ülkede durum kötüye mi gidiyor? evet. diğer taraftan bu sonsuza kadar devam etmeyecek (kesin bilgi)
2002den beridir başımıza gelen lanet sistemi, 5'li siyasi çete sistemi, birkaç seneye çökecek, yeni bir sistem gelecek ve ilerleyen 10-20 yıla bir çok şey iyiye gidecek (ekonomi 30-40 yıl sürebilir)

kişi normie veya npc olursa, onun duygu dünyası adına yapabileceğimiz birşey olmaz, toplumun çoğunluğu ise npc'dir. toplumu değiştiremeyiz, anlayabiliriz. toplumu anlamak için şunu okumanız lazım (özeti beğenmezseniz link içindeki videoyu alyazı ile izleyin)

https://eksisozluk.com/entry/156614584


son olarak:
siz geleceği bilemezsiniz, ancak bildiğinizi zannedersiniz. aynı sonucu anlamak için "lao tzu yaşlı adam ve atı" hikayesini okuyun.
sorun radyatör hortumu sebepli çıkıyor ve geleceği bildiğini zannetme sanrısının oluşturduğu duygunun üstel fonksiyonu ile katlanıyor. bunları düzeltmek için bir yerlerden başlayın. en azından ilk ikisininden birini yapınca dm atın, belki sonuçlara göre eklemeler yapabilirim.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi estf -- 22 Ağustos 2025; 23:15:43 >

H
3 hafta
Binbaşı

yok kitap oku, yok spor yap, yok balığın sırtında ki incileri al bir tarafına sok falan. adam ilaç işe yaramıyor diyor, milyonlarca doktor ve araştırmacı mal zaten. bizzat ben yıllarca antidepresan kullandım, hala kullanıyorum bal gibi de işe yarıyor.

adamın zihninde fiziksel sıkıntı var, avel gitmiş kitap öneriyor.



DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.