Merhaba herkese. 2020 yılında %100 burslu şekilde kazandığım Özyeğin Üniversitesi'nden önümüzdeki haftalarda resmi olarak mezun oluyorum. Gastronomi ana dala ek olarak, Otel Yöneticiliği bölümünden de yan dal yaptım. Forum bana üniversite sınav sürecimde çok yardımcı olduğu için okul ve bölüm bazında soruları olan arkadaşlara yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Bölüm genel olarak nasıldı? Üniversite içinde sanırım bir restoran var ve öğrenciler burada çalışıyor o çalışma ortamı falan nasıldı, kaçıcı sınıfta oluyor bunlar? Geçen seneydi sanırım özyeğin gastro öğrencileri Starbucks'a özel tarifler oluşturmuştu bu da bence bayağı havalı ve güzel bir his gibi geliyor bu tarz şeyler sık sık oluyor mu? Staj konusunda bayağı böyle yurtdışında yapıyorlar sanırım Pakistan'a falan bile giden varmış cidden bu kadar kolay mı? Bilmiyorum Hundred Food Journey'i izlediniz mi ama ortam orada ki gibi mi sadece o da değil mesela Jon Fovreou'nun Chef filmindede olduğu gibi şey hikayesi işte sıfırdan bir şef gelişiyor gelişiyor ve işte filmin sonunda Michelin yıldızı alıyorlar. Yani cidden böyle mı yoksa alakası olmayan tatlı filmler mı sadece? Mezun olduktan sonra çalışma hayatı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bir dinlediğim kişi mesela işte "Attığın taş ürküttüğün kuşa değmiyor" Gibisinden yani o kadar emeğe alınan para çok düşük gibi Sizde böyle mi düşünüyorsunuz? Sizce hakedilen paraları alabiliyor mu mezunlar? Harvard'ın Cook and Science dersi var Pia Sörensen'ın verdiği daha çok konferans gibi aslında ilk dersdede Selassia Atadika çıkmıştı ve yemeğin sadece yemek olmadını aynı zamanda bir yerde yenilen yemeğin coğrafya, ekonomi, kültür vs vs olmasını çok güzel anlatmıştı. İşte en sevilen yemeğin aslında çocukken yenilen yemek olması o tat hafızası veyahut Afrika'da bir şeyi saklamanın aslında batıdan farklı olması işte Norveç gibi yerlerde soğuk olduğu için turşu kurmak gibi yani dondurma yöntemi ile yaparken Afrika'da bunun böyle yapılılamaması sıcaktan dolayı ve hemen tüketilmesi gerektiği. Veyahut artık işte her şeyin hızlı tüketime dönmesi ve ucuza mal edilmesi. Geleneksel yemeklerin ölmesi onun yerine mesela KFC açılması işte tavuğun Amerika'dan ucuza getirilip fakir bir ülkede satıp ekonomik olarak gelir sağlaması. Yani ekonomi ile bile alakalı olması. Günümüzde de sağlığa yönelik şeylerin ortaya çıkması falan örneğin Banana Bread mesela büyük buhran dönemi ortaya çıkması ve kıtlık yemeği olmasına rağmen günümüzde artık elit adı altına girmesi ve statü göstergesi olması. Bizdeki yemeklerinde çoğu kıtlık yemeğidir ama kadar yankı uyandırmıyor mesela dünyada. Gibi gibi aslında her şeye dokunması yemeğin bence bayağı ilgi çekici. Bir şef hem bir beyaz yaka gibi pazarlamacı hem bir coğrafyacı gibi ürünleri bilen hem bir tarihçi gibi kültürü bilen bir girişimci gibi bir yeri yöneten ve ekonomisine bakan çok yönlü birisi gibi geliyor. Peki sizce bu doğru mu yoksun bunlar böyle daha Rene Redzepi gibi artık belirli bir seviyeden sonra yapılabilecek şeyler ve garantisi olmayan şeyler mi? Şey yani bir şef ben balığımı bilmem nereden istiyorum diyebilir mi yoksa kısıtlanır mı? Veyahut şeyide görüyoruz mesela işte Asya'da ufak bir büfe gibi bir yer bile Michelin alabiliyor böyle Asya'da böyle bir açmak ne kadar gerçekci onu merak ediyorum? Aşırı karmaşık yazdım kusura bakmayın.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.