" Mesih geldi mi ? " sorusu, insanlık tarihinin en kadim ve derin sorularından biridir. Üç büyük semavi dinde Mesih figürü, kurtuluş ve adaletin sembolü olarak karşımıza çıkar. Ancak bu üç dinin Mesih anlayışı farklılık gösterir ve bu farklılıklar, hem teolojik tartışmalara hem de tarihsel olaylara zemin hazırlamıştır.
Yahudilikte Mesih, henüz gelmemiş olan ve gelecekte Davud soyundan doğacak bir kral olarak kabul edilir. Bu kral, İsrail halkını birleştirecek, kutsal tapınağı yeniden inşa edecek ve dünyada barışı tesis edecektir. Yahudilere göre tarihteki hiçbir kişi, bu özellikleri yerine getirmediği için Mesih hâlâ beklenmektedir.
Hristiyanlar ise İsa’yı Mesih olarak kabul eder. Onlara göre İsa, Tanrı’nın Oğlu’dur ve insanlığı günahlarından kurtarmak için dünyaya gelmiştir. Hristiyan inancı, İsa’nın ilk gelişinin tamamlandığını; ikinci gelişinin ise hâlâ beklenmekte olduğunu savunur. Bu ikinci geliş, kıyamet öncesinde gerçekleşecek ve yargı günüyle sonuçlanacaktır.
İslam inancında ise Mesih, Hz. İsa’dır. Müslümanlara göre İsa, mucizevi bir şekilde doğmuş, Allah’ın izniyle mucizeler göstermiş ve öldürülmemiştir; aksine göğe yükseltilmiştir. Kıyamet yaklaşınca tekrar yeryüzüne inecek, Deccal’i öldürecek ve hak dini yayarak adaleti sağlayacaktır. İslam’da da bu olay henüz gerçekleşmemiştir, dolayısıyla Mesih’in gelişi hâlâ gelecekte beklenmektedir.
Tarihte birçok kişi Mesih olduğunu iddia etmiş ya da başkaları tarafından bu role layık görülmüştür. Bar Kohba, Sabbatai Sevi gibi isimler zaman zaman halk tarafından Mesih olarak kabul edilmiş, ancak zamanla bu beklentiler sönmüş ya da hayal kırıklıklarıyla sonuçlanmıştır. Bu durum, Mesih inancının nasıl güçlü toplumsal hareketlere hatta isyanlara yol açabileceğini gösterir.
Günümüzde ise Mesih beklentisi hâlâ canlıdır. Özellikle belirsizlik, savaş ve kriz dönemlerinde insanlar kurtarıcı figürlere yönelme eğilimindedir. Bu durum, bazı dinî ya da yarı-dinî topluluklar tarafından kullanılarak çeşitli iddiaların ortaya atılmasına neden olur. Sosyal medya ve dijital platformlar bu tür iddiaların yayılmasını kolaylaştırmakta, ancak aynı zamanda eleştirel düşünceyle bu iddiaların sorgulanmasına da zemin hazırlamaktadır.
Tüm bu veriler ışığında " Mesih geldi mi ? " sorusuna verilen yanıt, hangi inanç sistemi içinde değerlendirildiğine göre değişmektedir. Ortak nokta ise, bu sorunun yalnızca bir inanç meselesi değil; aynı zamanda bir umut, adalet arayışı ve insanlık durumuna dair bir beklenti olduğudur. Mesih’in gelişi, bugün hâlâ birçok insan için bir kurtuluş umudu ve ilahî düzenin yeniden tesisi anlamına gelmektedir.
sen mi biliyorsun eminmisin kesin mi hangi kutsal kitabın neresinde yazıyor bu sen onu göster.tabi olunacak ayrı bir yol yok son uyarı yapıldı uyarlar uymazlar tekrarı yok Allah bir dir dini bir dir ayrı duran sizlersiniz böyle başka bir yolda bekleye bekleye şimdi gelecek sonra gelecek diye bin yıldır milyonlarca insan öldü yarın teknoloji ile size bakın geldi işte denecek siz de zaten baştan hazırsınız incil de bile ki üstte var bu uyarılar varken hala kesin emin bekliyorsanız yine yazalım milyonlarcası daha ölecek insanoğlu gerçekten doğru bir yol bulmadan en ufak bir yardım beklemesin kur an ın diğer ilahi kitaplardan farkı budur zaten ondaki uyarı artık bir geri sayım olduğu insan düzelmezse ki hiç umut görünmüyor dünya üzerinden silinecek siz bir kurtarıcı bekleyin tek kurtarıcı Allahtır hazreti isa gelmiş ve görevini yapmıştır uyarıları bildirmiştir insan artık bir seviyeyi geçti ve hala uymazsa bir yardım beklemeyin tüm hristiyanlar müslümanlar ve yahudiler rab lerinin aynı olduğunu anlamadıkları sürece dua etmedikleri sürece kurtulamayacaklar
var siz havaya bakıp bekleyin göreceğiniz felaketlerden başka bir şey olmayacak
ha gidişat böyle böyle diyoruz belki de anlarsınız menfaatten değerli insan hayatı dersiniz çok ileride bir yardım gelirse onu tüm insanlık görür merak etmeyin ama insanda bu potansiyel henüz yok.Allah sizlere peygamberlerini gönderdi uyarılarını bildirdi bitti son uyarı yapıldı siz düzelmedikçe boş yere beklemeyin.ha isterseniz bekleyin ama hiç bir hayır beklemeyin.onları göreceğiniz zaman kıyametin kopacağı zamandır ve de cennette
insan aklını başına aldı mı hayır birbirlerini öldürüp duruyorlar yardım bekleyenler kim öldürenler gelir mi gelmez çünkü yüce Allah zulmedenlerin karşıdındadır kur an ı okumadan göremezsiniz çünkü göremiyorsunuz felaketlerin içine sürükleniyorsunuz.umudunuzu kesmeyin Allah belki de affeder sizi bile
son peygamber geldi geri sayım başladı kurtuluş sizlere bağlı bekleyin durun şimdi.
insanın kendi yazdığı kitaplarda ve sözlerinde birbirlerini öldürmeleri ve menfaat üzerine bir kurgu var insan kutsal olanın değilde hırsının peşinde gittiği sürece başına iyi bir şey gelmez.kutsal kitaplar doğru yolu gösterir sizler ise hala bir yol arıyorsunuz.gidişat ise hep kötüye insan doğrudan çok uzakta geziyor.
insanın önünde büyük acılar büyük sınavlar var hepimiz aynı anda O nun ismini haykırmadıkça kurtuluş yok tek kurtarıcı O dur.
Allah varken bundan sonra yardımı ondan değilde O nun zaten göndermiş olduğu elçinin tekrar gönderilmesinde mi arıyorsunuz O nun rızası olmadan nasıl olacak bu diye düşünmezsiniz.
tek kurtuluş bir olmaktır O nun adını haykırmaktır başka yolu yok. öyle sınavlar gelecek ki bunu isteyin istemeyin defalarca yapacaksınız o güne kadar ve o günden sonra da.
biz kuluz bilemeyiz belki insanlık başarır ama Allah insanların neler yapıp neler yapmayacağını biliyor O insanlara bir son gösterdiyse vardır elbet bir bildiği siz çoluk çocuk bebek gözünüz kör O nun yarattıklarını katlediyor ve bir kurtuluş umuyorsanız bilin ki bekleyişiniz boşunadır
siz sizi yaradan dan bir kurtuluş bekleyin tek kurtarıcı O dur.
bozguncular bozgunculuk yaparken katliam planları yaparken bir de yardım mı gelecek hayır size gelecek olan sadece Allah ın gazabıdır katliam yapıp bir de cennet beklemek ancak akıl dışı bir beklentidir sizin derdiniz menfaat dünya malı başka bir derdiniz yok.
türk milleti uyanık olmalı birilerinin planları bu ülkenin hayrına değil.
Yahudilikte Mesih, henüz gelmemiş olan ve gelecekte Davud soyundan doğacak bir kral olarak kabul edilir. Bu kral, İsrail halkını birleştirecek, kutsal tapınağı yeniden inşa edecek ve dünyada barışı tesis edecektir. Yahudilere göre tarihteki hiçbir kişi, bu özellikleri yerine getirmediği için Mesih hâlâ beklenmektedir.
Hristiyanlar ise İsa’yı Mesih olarak kabul eder. Onlara göre İsa, Tanrı’nın Oğlu’dur ve insanlığı günahlarından kurtarmak için dünyaya gelmiştir. Hristiyan inancı, İsa’nın ilk gelişinin tamamlandığını; ikinci gelişinin ise hâlâ beklenmekte olduğunu savunur. Bu ikinci geliş, kıyamet öncesinde gerçekleşecek ve yargı günüyle sonuçlanacaktır.
İslam inancında ise Mesih, Hz. İsa’dır. Müslümanlara göre İsa, mucizevi bir şekilde doğmuş, Allah’ın izniyle mucizeler göstermiş ve öldürülmemiştir; aksine göğe yükseltilmiştir. Kıyamet yaklaşınca tekrar yeryüzüne inecek, Deccal’i öldürecek ve hak dini yayarak adaleti sağlayacaktır. İslam’da da bu olay henüz gerçekleşmemiştir, dolayısıyla Mesih’in gelişi hâlâ gelecekte beklenmektedir.
Tarihte birçok kişi Mesih olduğunu iddia etmiş ya da başkaları tarafından bu role layık görülmüştür. Bar Kohba, Sabbatai Sevi gibi isimler zaman zaman halk tarafından Mesih olarak kabul edilmiş, ancak zamanla bu beklentiler sönmüş ya da hayal kırıklıklarıyla sonuçlanmıştır. Bu durum, Mesih inancının nasıl güçlü toplumsal hareketlere hatta isyanlara yol açabileceğini gösterir.
Günümüzde ise Mesih beklentisi hâlâ canlıdır. Özellikle belirsizlik, savaş ve kriz dönemlerinde insanlar kurtarıcı figürlere yönelme eğilimindedir. Bu durum, bazı dinî ya da yarı-dinî topluluklar tarafından kullanılarak çeşitli iddiaların ortaya atılmasına neden olur. Sosyal medya ve dijital platformlar bu tür iddiaların yayılmasını kolaylaştırmakta, ancak aynı zamanda eleştirel düşünceyle bu iddiaların sorgulanmasına da zemin hazırlamaktadır.
Tüm bu veriler ışığında " Mesih geldi mi ? " sorusuna verilen yanıt, hangi inanç sistemi içinde değerlendirildiğine göre değişmektedir. Ortak nokta ise, bu sorunun yalnızca bir inanç meselesi değil; aynı zamanda bir umut, adalet arayışı ve insanlık durumuna dair bir beklenti olduğudur. Mesih’in gelişi, bugün hâlâ birçok insan için bir kurtuluş umudu ve ilahî düzenin yeniden tesisi anlamına gelmektedir.
https://www.jesus.net.tr
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi RekabetciNET -- 27 Mayıs 2025; 8:11:6 >