Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir, 1 mobil kullanıcı
3
Cevap
265
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Tanrı varmış Yanıldım !!
E
11 ay
Teğmen
Konu Sahibi

Yanılmışım arkadaşlar. Tanrı yok demiştim ve inananları yobaz olarak görüyordum. Ancak aslında asıl kör olan bizleriz.
Şu an yaşadığımız gerçeklik, tamamen üst bir bilincin yarattığı holografik bir evrenmiş. Maddeyi yaratan üst bilince göre, bizim gördüğümüz şeyler aslında sanal bilgi olarak gözüküyor; bizim için ise madde olarak algılanıyor. Yani, aslında yaratan üst bilince göre madde yok.
Fizikte öğretilen her şey çöpe gitmiş gibi görünüyor. Biz gözlemlediğimizde evreni madde olarak görüyoruz, fakat yaratıcı bu evreni sanal holografik bilgi olarak algılıyor. Biz de katı madde değiliz; biz de birer hologramız. Bilinç ve ruh ise çok daha derin bir konu.

DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.

Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.

Üye Ol Şimdi Değil



L
10 ay
Binbaşı

Peki inançsız olduğun zamanlarda,
Kuranın insanlar tarafından yazılamayacağını biliyor muydun
yoksa söylenti din saçmalıklarından fırsat bulup Kurana odaklanamamış mıydın ?


Bu mesaja 1 cevap geldi.
E
10 ay
Teğmen
Konu Sahibi

Bana bu soruyu sorduğun için teşekkür ederim. Aslında, inançsız olduğum zamanlarda Kuran’ın insanlar tarafından yazılamayacağına dair düşüncelerim vardı. Ancak bu düşüncelerimi şekillendiren yolculuğumda, bir dizi önemli düşünür ve bilim insanı ile tanıştım. Richard Dawkins gibi, din karşıtı görüşleriyle bilinen bir biyologun eserlerini takip ediyordum. Onun bakış açısı, inançsızlık yolculuğumda etkili oldu.

Daha sonra Stephen Hawking ve Albert Einstein gibi zeki bilim insanlarının, evrenin karmaşık yapısını çözmeye çalıştıklarını ve bu süreçte bazı derin sorulara yanıt aradıklarını gördüm. Ancak, bu iki büyük zihin arasında kaybolmuş gibi hissettiğimde, fizikçi Niels Bohr’un kuantum mekaniği ve deneyleri üzerine düşüncelerine yöneldim. Bohr’un indeterminist bakış açısı, evrenin doğasına dair yeni bir anlayış kazanmama yardımcı oldu.

İslam filozoflarından Gazali’nin determinizm yorumu üzerinde düşündüm. Aristoteles’in bir varlığın oluşması için ilk bir nedene ihtiyaç duyduğunu fark ettiğimde, bu düşüncenin benim için önemli olduğunu anladım. Kelam kozmolojik argümanı, Aristoteles’in ilk nedeni olarak Tanrı’yı işaret ediyordu. Bu, benim düşünce dünyamda yeni kapılar açtı.

Matematik konusunda da önemli bir farkındalık geliştirdim. Matematiğin bir keşif değil, bir icat olduğunu farkettim. İnsanların, Tanrı’nın yarattığı evreni anlamak amacıyla geliştirdiği bir araç olarak gördüm matematiği. Fakat zamanla, insanların bu icadı keşif olarak gösterme çabalarının gerçek dışı olduğunu anlamaya başladım. Teorik fiziğin temeli olan matematiğin, sadece bir icat olduğunu ve evrenin yapısını anlamak için bir araç olarak kullanıldığını fark ettim.

Tüm bu düşünceler, Gazali ile Bohr’un haklı olduğunu görmeme neden oldu. Evrenin, Tanrı’nın indeterminist bir matrisi olduğuna dair inancım güçlendi. Bu bağlamda, Kuran-ı Kerim, İncil ve Tevrat’ı okuyarak, bu matrisin yaratıcısının yüce Rabbimiz, Aziz Allah (c.c.) olduğunu anladım.

Sonuç olarak, inançsızlık dönemimde bile Kuran’ın derinliklerine inmeyi başardım. Bu süreçte, çeşitli bilimsel ve felsefi görüşler beni şekillendirdi. Kuran’ın insanlar tarafından yazılamayacağına dair inancım, bu derin düşünce yolculuğunun bir sonucu olarak ortaya çıktı.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ErgoProxy19 -- 26 Eylül 2024; 11:43:17 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @limbesh
L
10 ay
Binbaşı

Benim düşüncelerim basit, basit.
Evrenin genişlemesi nasıl bilinebilsin de yazılsın gibi
kitaptaki olağanüstülüklere dayanıyor.




Bu mesajda bahsedilenler: @Kadıköystore
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.