1. sayfa
tanrı sadece peygamberi ile konuşur çünkü o olgunluk o temiz kalp o anlayış çok çok az kişide bulunur diğerleri onu duysalardı inkar ederler veya akıllarını kaçırdıklarını düşünürler dayanamayıp yüksek bir yerden aşağı atlayabilirlerdi kısaca onu duymak için yüksek inanç gerekir gaipten bir ses duysaydınız ve o ses ben tanrıyım deseydi inanmazdınız. aslında Allah her insan ile her gün sürekli konuşur Allah zaten insanın içindedir insanın varlığı onun ispatıdır doğa ve işleyen düzeni onu her saniye size anlatır görmez ve duymazsınız çünkü kulaklarınız ve gözleriniz hırsınız kibiriniz ile kördür işinize geleni duymak istediğinizden şeytan sizinle sürekli oynar çünkü onun söyledikleri daha çok işinize gelir keyfiniz inancınızı yener. Allah ı duymak zor değil kalbinizi temizleyin onu duyarsınız o sizi kötülüklere karşı uyarır işte kötü bir şey ile karşılaştığınızda dur yapma diyen ses te onun içinizdeki sesidir yaparsanız kötülüğü size yapmazsanız iyiliği size tam tersi de olur tabii iyilik yaparsanız kendinize kötülük yaparsanız hem kendinize hem çevrenize etrafınızda olup biten her şey onun sesidir duymayı bilene. < Resime gitmek için tıklayın > onu kalbi temiz olanlar duyar kendini akıllı sananlar değil. sözde teknoloji çağındayız ya internette bir kaç resim birleştiren kopyala yapıştır akıllısı daha yeni nesil doğmuş bir çocuk çıkıyor ben herkesten akıllıyım onlar bilmez ben bilirim farklı olma yolundayım deyip kendini kandırıyor olay bu duymak mı istiyorsunuz anayol akıyor mesela ışıklardasınız size dur bekle yol boş olunca geç diyen tanrıdır eğer ses kardeşim bak kamyonun arka kısmı boş koşsan geçersin olmaz bir şey yolu mu bekleyeceksin sen hızlısın akıllısın koçum diyen de şeytandır ezilince de bunu da hallettik der ve sıra yeni kurbandadır zaten içinizde olduğu içinde fazla aramayın her yer her an duyarsınız kiminle konuştuğunuza dikkat edin internet gibi yani yanlış linke tıklarsanız dolandırılırsınız. keşke vaktinde böyle açıklayanlar olsaydı. kitabı da okumazsınız ki okusanız da...neyse. bu kafayla bu kalple anlamazsınız. |
Aslında bu konuyu açmamın sebebi şizofren olmam. Ergenliğe girdiğimden beri içimde bitmek bilmeyen sıkıntı var. Sıkıntıyı anti-psikotikler kesmiyor. O zamandan beri rahatlamak için etrafa saldırığıyordum. Taa ki tylol gibi ilaçlarla tanışana dek. İçimdeki sıkıntı söküp alıyor. Fakat fazla kullanmak beyne zarar veriyor. Hatta çok kullandım diye sinirlilik yapıyordu. Fakat verdiği rahatlık sayesinde ortaokulu ve açık liseyi rahatlıkla bitirdim. Hastalığım 2018-2019da çok zor sürece girdi neredeyse her gün kendime zarar veriyordum. Ondan önce 6 ay filan rahattım ilaçsız fakat hastane de içinde ne olduğu bilinmeyen serum taktılar, 1-2 ay içinde öfke patlamalarım eskisinden bile daha beter oldu. Serumun içindeki maddeler beni mahvetti. Hala da çekiyorum bu hastalığı. Hastalığın ilk belirtileri 12 yaşım da çıktı. O zamanlar çok nadiren ses duyma ve görsel varsanılar görüyordum. Ama o zamanlar bana gerçek gibi geliyordu. Şimdi anti-psikotikler sayesinde görsel varsanılar yok oldu diyebilirim. Ama ses duymaya devam ediyorum. |
Kiminle konuştuğunuza dikkat edin yazmışsınız. Nereden bilelim o kişinin şeytan ya da melek olduğunu. Seçilmiş kişiler haricinde bunu tamamen bilmek imkansıza yakındır. Bir insan vardır arkasından her türlü dedikodu yapılır ama yüzüne hiçbir şey demezler. Halbu ki doğru yolu adama söylersin fakat adam uygulamazsa konuşmayı bırakırsın. Ama hiçbir şey söylemeyip o insana zulüm yaparsan o zaman şeytandan farkı kalmaz o kişilerin. Diye düşünüyorum. |
"Bitmek bilmeyen sıkıntı" dediğin ne tam olarak? Yani nasıl bi sıkıntı yaşıyorsun? Ve görsel, işitsel duyumlar neler mesela? |
Duyduğum sesler örneğin yazılara bakıyorum ben okumasam bile sanki biri okuyormuş gibi ve duyduğum veya konuştuğum kelimeleri tekrarlıyor. Bi de şarkılar ezberlemiş gibi o sanatçının sesiyle tekrar ediyor. Her zaman olmuyor fakat sıkıntılı zamanda olunca baya bi zorluyor beni. Görsel varsanıları unuttum haliyle ekt tedaviside aldım. Sıkıntı ise içimde bitmek bilmeyen huzursuzluk, kasıntı, göğüs bölgemde bir rahatsızlık gibi gösteriyor. İlaçlar belli o gün için kesiyor fakat ertesi günler 2 katı olarak sıkıntı geliyor. O ilaçlara rağmen öfke gibi problemlerim devam ediyor. Bi de tabii ki mide bulantıları, şimdi yeni bir anti-psikotik keşfettim onun sayesinde mide bulantılarım azaldı. Fakat doktora o ilaçı sormazsan vermiyorlar. Geçer diyorlar ilaç filan vermiyorlar. |
Anladım. Öncelikle ben doktor değilim o nedenle yanlış yönlendirmek istemem ama başta bahsettiğin ses durumları her insan için böyledir. O yüzden onu böyle düşünerek normalleştirmeye çalışabilirsin. Anormal bi durum değil yani. Birileri bugünlere kadar modern tıbbı materyalist sınırların içine hapsetmeye çalıştı ama bu iş artık tıkandı. Cevap, çare bulunamayan, sadece baskılanıp üstü örtülüp geçiştirilen halen binlerce hastalık var. Çünkü insan fiziksel alem kadar manevi alemde de yaşıyor. Her şeyi gözle görmek, elle tutmakla sınırlayan tıp anlayışı bu noktada tıkanıyor. Dediğim gibi ben doktor değilim ama hayat tecrübelerimle sana ilk tavsiyem ne türlü sıkıntı yaşarsan yaşa bunları sıkıca sahiplenme. Yani sürekli ben şuyum, ben buyum deme. Herşeyin cevabını fiziksel boyutta arama. Manevi boyut enerji boyutudur. Kimi ortamda çok neşeli olurken, kimi ortamda kasvetli oluruz, sıkılırız. Yani herşey insanın fiziksel bedeninde, fiziksel boyutta oluşmuyor. Mesela nazar diye bilinen göz değmesi denen bi olay var. Materyalistler bunu izah edemediği için safsata olarak görür. Ama muhtemelen bir gün onun da enerji boyutunda bir izahı bulunabilir. Ömür boyu x hastasıyım diyerek ilaç kullanıp fayda göremeyen, hayatı asla değişmeyen insanlar çok. Fayda görmediğin noktaları ve sebeplerini en doğru belirleyebilecek olan kendinsin. Tıbbi olarak ilaç kullanıyorsan doktor kontrolünde devam et, ama o ilaçlar sihirli değnek değil, akıl sahibi şeyler de değiller. Onlar varolan şikayetlerini baskılamak, örtmek için. Onları kullanırken yaşadığın sorunların sebeplerini kendi çabanla bulmaya çalış. Sürekli damlatan bi boru düşün, altına kova koyuyorsun ama kısa süre sonra kova tekrar tekrar dolup taşıyor, sürekli yenilemek durumunda kalıyorsun. Ama sorunun kaynağına inip boruyu tamir edersen kovaya ihtiyacın kalmaz. Bu noktada da dediğim gibi herşeyi fiziksel boyutta arama. Ruhunu sıkacak bi şeyler yapıyor musun mesela bunları kontrol ederek başla. Zihnini boş, gereksiz ya da insanı gerecek, negatif enerjiyle dolduracak şeylerle meşgul ediyorsan bunları hayatından çıkar mesela. Dinlediğin müzikler, oynadığın oyunlar, izlediğin filmler vs. Hatta kurduğun hayaller bile. Beden nasıl sağlıksız yaşayınca hastalanır, ruh da öyledir. Bedenin yemeye, içmeye, uyumaya, temiz havaya ihtiyacı olduğu gibi ruhun da ihtiyaçları var. Onlar karşılanmadığında da hastalanır. Bunu illa x tanım var, x hastasıyım diye adlandırma. Beyinde doğuştan gelen ya da sonradan oluşan bi hasar yoksa, psikolojik rahatsızlıkların çoğu zamanla ve çevresel faktörlerle oluşan şeylerdir. Üzerine bulaşmış çamur gibidir. Onun sebebini ve temizleme çarelerini kendin arayıp bulacaksın. Hayata bakışını bu tavsiyelerim üzerinden yeniden şekillendirirsen faydasını göreceğine inanıyorum. Sağlıcakla kal. |
Cevabınız için çok teşekkür ederim. Tavsiyelerinize göre hayatımı düzenlemeye çalışacağım. |
aslında basit yazdım ama senin durumunda üstte yazdıklarımı ayırt edemezsin normal insan için içindeki ses iyiliğine söylüyorsa onu dinle kötülüğüne konuşuyorsa onu dinleme derim senin durumun farklı önceden bunu yazmadığın için cevap ta ona göreydi doğrudan yazıyorum çünkü farkında olmak mücadele için şart her şeyden önce normal bir insan içindeki ses dendiğinde bunun kendi benliği olduğunu bilir sen ise hastalığın gereği bunun zaten sen olduğunun farkında değilsin sen benliğinle konuşup bunun bir başka ses olduğunu sanıyorsun bunun önce tedavi edilmesi lazım öncelikle doktorun sensin ilaçlardan medet ummadan önce içindeki sesi dinle ama sohbet etmen gerekmiyor bunu başarmalısın psikolojik ilaçların ciddi yan etkileri vardır benliğin sesi normaldir buna insanlar içinden düşünmek derler sen ise çocukluğunda bunu ayırmayı öğrenmediğin için veya kaderin gereği bunun bir sorun olduğunu düşünüyorsun doktorun sensin sakin ortamlarda hiç düşünce olmadan zaman geçirmeye çalış kendini iyi hissettiğin zamanlarda sosyalleş eğer benliğinle yüzleşmezsen ve iyi düşüncelere odaklanmazsan bu sorunlar sürer ama huzuru bulmayı başarırsan kurtulabilirsin iyi düşüncelere odaklan ve eğer doktor yazmadıysa o ilaçlardan uzak dur sadece zarar görürsün. genelde lityum içerikli ilaçlar geçici bir rahatlama sağlar doktor yazdıysa bunları düzenli kullanmalısın senin sınavın da bu problem. evet bu bir problem bir sınav Allah inancı sana yardımcı olabilir ama gerçek şu ki bu probleme sahip kişiler hep içinden gelen kötü seslere odaklanırlar sen eğer iyi düşüncelere odaklanmayı başarırsan kurtuluş oradadır. < Resime gitmek için tıklayın > durumun farklı ve farkındalık önemli o ses zaten sensin insanlarla konuş kendinle değil. geçmiş olsun biliyorsun farkındasın ve mücadele etmen gerekiyor. her insanın sınavı farklı ve senin ki daha çetin o bir ses değil kendinle yüzleş. şizofreni vücudun ihtiyacı olan bazı maddelerin üretilememesi veya eksikliği ile oluşur dışarıdan tamamlanırlar ama bil ki benlik normal bir şeydir seni hayatta tutar iyi düşünceye odaklanmayı başarırsan. tanrıyı duymak için önce bu sınavı geçmelisin. insanlar babalarının ve analarının genetik devamıdır onların genetiğinde ne kodlanmışsa çocuklarının kaderi de ondadır. kiminin sınavı zor kiminin sınavı daha da zordur ama kendini sağlıklı sananlar o na ulaşamazken bu zor sınav seni ona ulaştırabilir kaderinle mücadele et vaz geçme senden daha zor sınavlar da var en azından senin başarabilmek için zamanın var. sen şöyle yazmışsın < Resime gitmek için tıklayın > kur an da şöyle yazar < Resime gitmek için tıklayın > sen ailen için ailen senin için bir sınavdır sabret sabır her kapıyı açar. sınav çeşit çeşittir sana sıkıntıyı ve çareyi Allah verir kaderinde bu vardır zamanı süresi takdiri ondadır içinde bulunduğun durumu başkalarından zor sanırsın ama kimi kör doğar kimi sağır kimi annesiz kalır kimi evlatsız kimi doğumda ölür kimi ister dünyada kalır işte bu yüzden şükretmeli bize düşen sınavı geçmeliyiz bu dünya sınanmak içindir kaderde hangi sınav varsa onunla mücadele ederiz insan cennet i hak ettiğini kanıtlamalıdır. < Resime gitmek için tıklayın > sana Allah tarafından takdir edilen sınav budur sabret ve başar. sebebi bilen sadece o dur böyle gerekmiştir diğer insanlar da kendi sınavlarını başarsınlar. çoğunun sınavı belki senden de zordur. |
1. sayfa
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >