1. sayfa
Ubuntu yıllar önce klasik Debian altyapısı üzerinde pratik bir sistemdi.Şimdi çakma sapan ıvır zıvırla dolu bir saçmalık. RaspbianOS kendi açımdan yine en iyi GNU/Linux sürümü cunku hiçbir gereksiz zırva yok yalnızca gerekli şeyler var. Gereksiz şey isteseler de koyamazlar cunku sistem kaynakları kısıtlı ![]() |
şu ARM temelli sistemden bahsediyorsun sanırım ! ben x86 - ve 64 bit için TCL kullanıyorum. buradaki minimalizim bir zorunluluk değil, bir tercih meselesi ! |
Evet ARM işlemcili Rasberry Pi 'nin en popüler en başarılı sistemi Raspbian. Bu arada 2017'de Raspberry Pi için piCore adında TCL sürümü çıkarılmış. Şuraya adresi koyalım belki ilerde denerim: https://iotbytes.wordpress.com/picore-tiny-core-linux-on-raspberry-pi/ Raspbian'daki minimalizm zorunluktan cok bir gereklilik konusu. Örneğin dagıtıma bir tarayıcı eklemek gereklilik ancak LİbreOffice eklemek değil. Konuya dönecek olursak: Ubuntu gereksiz şeyleri dağıtıma doldurduğu gibi, bir Linuxcu için gerekli olabilecek şeyleri dağıtımdan kaldırmış. Örneğin X.org kütüphaneleri ile başlıkları standart Ubuntu dağıtımından çıkarılmış. Bu kullanıcının bir GUI uygulamasını kaynak kodlarından kendisinin derlemesini desteklemiyoruz o işi biz yaparız, kullanıcı kendi kendisine sistemi kurcalamasın demek. Oraya Ubuntu Software diye bir app koymuşlar oraya tıklayıp "bak hazırı var onu indirip kur" diyorlar. |
TCL foruma takılıyorum ( google çeviri sağ olsun ) özellikle ARM versiyonu konusunda çok fazla aşırı istek geldiğini görüyorum. ama ben x86_64-bit versiyonunu seviyorum. özellikle sistemi sd kart üzerinde salt okunur yapılmasına hastayım :D isteğe bağlı CD-ROM yapınca ortaya asla bozulmayacak bir salt okunur sistem çıkıyor :D tam paket linux sistemlerini sevmiyorum. çünkü sistem şehir çöplüğüne dönüyor. internete bakınca insanlar windows u lite yapmaya çalışıyor gereksiz uygulama servislerini kapatmaya çalışıyorken linux ta ise olay tam tersine dönüyor ! tek bir uygulama için örneğin 1mb lık bir uygulama için 1gb lık uygulama alt yapı kütüphaneleri var ama linux ta standart bir minimalizm olmadığı için microsoft olmamamış yazılımcı şirketler linux platformunda bir birinin kopyası çözümleri kendi firma tekelleştirme sistemine çevirme çabasında kde gnome vs. vs. linux u yapan adam ise konsol her şeye yeter misali masa üstü standartlarına karışmıyor. ama çekirdeğin içine gereksiz şifreleme algoritmalarıyla günden güne rezil etme çabası içinde midir nedir !? ama eninde sonunda o da bir noktadan sonra bayrağı birine devredecektir elbet. yanlız linux denince hep tek bir ismin öne çıkması pekte hoş değil çünkü ortak akılda bir şeylerin ortaya çıkması lazım ileride yazılımların yapay zekalar tarafınca ASM seviyesinde otomatik bir şekilde yazılacağı günü bekliyorum. benim felsefemde bir işletim sistemi bir şehrin alt yapısı gibidir hep arka planda çalışmalı ve çalıştığını bile hissetirmemelidir. ama ger görki işletim sistemler sistem tüketimi çok yükseldi. sadece bir işletim sistemi kura bilmek için yep yeni bir sistem almak zorunda kalıyorlar. bu doğru bir şey değil ! |
Ubuntu, 2-3 meseleyi hallettiği taktirde son kullanıcının rahatlıkla kullanabileceği bir sistem olur. En basitinden, ayarlara girdiğinizde arkaplan değiştirme yeri yok, şaka gibi. Varsayılan hoparlör ve mikrofon ayarlanmıyor. Masaüstüne kısayol atanamıyor. Bu tarz basit sorunları çözerlerse memnuniyet farkedilir derecede artacaktır. Çözümleri konsolda var ancak tam kullanıcı deneyiminde konsolun yeri yok. Windows'ta kaç kişi hayatında 1 kere CMD açmış, buradan örnek göstereyim. |
linux özelleştirilmiş komutlar istiyor ! linux u bu şekilde adam etmek biraz tecrübe kazandıran bir şey ! örneğin mümkün olduğunca anahtar teslimi versiyonlardan kaçıyorum çünkü genelde 1 gb lık sıkıltırılmış sisteme yüklenince 10 ile 20 GB arası sisteminizde var olmayan ne kadar sürücü varsa yükleniyor. eğer komut istemini 1 adım daha ileri götürürseniz TCL yi kuruyorsunuz ! bunda donanım sürücüler gerçek sürücüleri sisteme yüklüyor. şu an temel yapılandırmam açılmış ham hali 500 mb tan bile daha küçük SD karta yüklüyorum ve yazma korumalı bir şekilde sistemi çalıştırıyorum en boba virüs bile gelse ! ( bios a atlayanlar hariç ) sistemi reset attığım anda veya elektrikler kesilse bile veri bozulması olayı imkansız ! anca 3 metre öteme belki yıldırım düşerse flash bellek siline bilir. bunun ötesinde her türlü ihtimal neredeyse -0- ama işte TCL yi insanlara öneriyorum da kimse anlamıyor. herkes uçan kaçan araba kaportası gibi parlayan masa üstü hastası abiciğim işletim sistemi belediyenin alt yapı çalışması gibi bir şey olması gerekir hiç bir zaman işletim sisteminin varlığını bile bilmemeniz gerekir. işletim sisteminin amacı uygulamayı en sorunsuz şekilde çalıştırmaktır. ama bu bilinçe kimse pek kolay erişemiyor bir türlü ! |
Şikâyetçi olduğunuz noktalar Gnome'un tasarım ilkeleriyle ilgili. Gnome için birkaç eklenti kurarak veya diğer Ubuntu'ları (ör. Kubuntu, Lubuntu, Xubuntu) yükleyerek bunları aşmanız çok kolay. https://extensions.gnome.org |
felsefede bazı çatlaklar var ! mesele eklenti anlamıyla standartlaştırma çabası ! linux çekirdeğine hala daha eklenen bir masa üstü ara birim kütüphanesi yok ! özetle linux çekirdeğinin içine dahil edilmeyen şey heran gibi bir internet sayfasının stil dosyasından farkı yoktur. |
1. sayfa
çünkü gerçek anlamda linux
daha doğrusu bir kişinin ismine göre türetilmeside hoş bir şey değil !
daha doğrusu ben sizin linux dediğiniz şeye
gnu-x diye tanımlıyorum çünkü yazılım içeriği
gnu felsefesiyle var olduğu gerçeği var.
avuntuya gelince avuntu malesef bir su yansıması gibi
gerçek anlamda kendini var eden bir değere ulaşamamış bir şey
diğer işletim sistemlerinin birer kopyası olma yolunda
insanları alışkanlıklarıyla linux kullanım deneyimi kazanmasını sağlamaya çalışıyor.
ama sıkıntı şu ki linux aslında bir uzmanlaşma deneyimi dir !
diğer işletim sistemlerinde bulamadığını kendi çaban ve azminle bulmanın adıdır GnuX
malesef avuntu, avunmanın ötesine geçemiyor.