Platon'un devrimi dediğiniz şey, evet bir devrim olabilir ancak bu bilimsel bir devrim olamaz. Bu kastettiğiniz devrim idealizm devrimidir. Platon'un, idealizmi ile ütopik siyaset felsefesi dışında ortaya koyduğu özgün bir sistem yoktur. Ne devrimi bu acaba? Merak ettim doğrusu. |
Bilimle kastedilen şey ne? Pür anlamda modern bilimse bu 1900'den önce yok. Haa bilimsel devrim olarak görülen 17. Yydan itibaren başlayan gelişmelerse bunların kökeni de Antik Yunan'a falan gitmez, en erken İbn-i Heysem ve gözlemle uyumlu hesap geliştirmeye çabalayan 13. Yy ve sonrası islam filozoflarına gider. Demokritus veya presokratikler kıyak adamlar olabilirler ama ne biliyoruz her zaman şüpheli. Kii aslında Antik Mısır ve zenci kardeşlerimiz olmasaydı bunların hiçbiri olmayabilirdi. Eleştirilere cevap içeren kitapla beraber Dört ciltlik Black Athena'yı okumalısın, ha o da tartışmalı olabilir ama herşeyin başlangıcı Mısır olabilir. Belki onlar esas bilimi kuruyorlar da Anadolular, presokratikçiler onların kurduğu şeyin taa içine ediyorlar, böyle de olabilir. |
Demokritosun fragmanlarını vs pek incelememiştim ilginçmiş. Yani yine de bahsettiğim kritleri sağlamadığını zannetmekteyim ancak Demokritosla ilgili düşündüğümden farklı olaylar olabilir bilemiyorum. Demokritosun bahsettiğin özellikleri felsefe tarihi kitaplarında da geçmediğine göre belki şüpheli bulunan veya yeterince oturtulmamış bilgiler vs olabilir dediklerin. Son cümlelerine katılıyorum ancak zaten presokratiklere 20. Yy başları itibariyle yeterince vurgu yapıldığı için bir de üstüne kendim vurgu yapma ihtiyacı hissetmiyorum diyelim :D Onlar da gayet önemlidir tabii evet ancak yine de platon ve aristo nun önemi tartışma götürmüyor. Bi de olay sadece kimin ne dediğiyle ilgili de değil, kimin nasıl anlaşıldığıyla da ilgili. Yani bir Aristo platon bini aşkın yıl hem doğuda hem batıda tüm felsefe-bilimin belirleyicileri olmuşlarsa ama bir demokritos böyle olamamışsa, gerçekte nasıl cevherler taşıyor olursa olsun tarihi önemi oldukça düşük demek oluyor bu bahsettiğim ikiliye kıyasla. |
Mutlak hakikat (Platon'un ideaları) dediğiniz yerde, bilim milim kalmaz ortalikta. Değişmez ve sabit bir şey bulduğunuzu düşündüğünüzde de gözlem biter artık. Bunun yerine artık hakikat mastürbasyonu başlar. Bunu başarmistir Platon. Neyse ki öğrencisi hocalarinin hatalarını tespit edip gecersizleştirmiştir. |
Yahu Platon olmasaydı olmazdık diyoruz siz hala idealara, küllilere hapsetti bizi diyorsunuz. Zaten bilimci veya bilim felsefecisi diyen yok ki. Bir devrim yapmış ama bilimsel bir devrim değil, ama yarattığı etki olmasaydı Öklid, Aristo falan hiçbirisi olmazdı bu kesin... Diğeri zaten o zaman birincisi bizim kullandığımız anlamda bilim yok, ikincisi bilimde devrim zaten yok uzun yıllara bağlı dönüşümler var. John Henryci bilim tarihçiliğini benimsiyorum ve buna göre zaten bilimde devrim falan olmaz. Platon ölmedi, ölmez. Phaedrus'u okuyan biri hemen Platon'u silmez. İkibin sene sonra belki konuşabiliriz bunları, yoksa Platon'un ölmesi bi şkibin sene gündemimizde yok. |
”hakikati buldum!” dediğiniz anda ve ”bunun disindaki her sey safsatadır” dediginizde, bilim degil, dinsel doktrinlere malzeme saglamis olursunuz. Ve Platon'un imâl ettiği bu malzemeyi en iyi kullanan inanc da hristiyanliktir |
|
Platon'a yönelttiğim eleştiriden sonra şunu da vurgulamam gerekir: Eğer Platon olmasaydı; Descartes'ın Kartezyanizmi Spinoza'nın Deus sive natura'sı Leibniz'in monadları Hegel'in Geist'i yüksek ihtimaldir ki olmayabilirdi. Kant'tan sonrası için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Zira Kant, kendisine kadar ki tüm Platoncu metafiziği çökertmiştir. Hegel ve türevleri (Fichte, Schelling) istisna olabilir. Hegel bu temeli tekrar diriltmeye çalışmıştır ama Marx yetişmiştir bu sefer imdada. Bas aşağı duran diyalektiği ayakları üzerine oturtmuş ve Kant'ın sınır çektiği aklı ihlâl eden Hegel'in hatasını onarmıştır kendince. |
Hristiyanlık bizi alakadar etmiyor. Ya da Hristiyanlık Platon'u ne şekilde yorumlamış bu da. Ben tam tersi bir Platon oluşturabilirim, felsefede kişileri önemli yapan senin onu nasıl ve ne şekilde hangi kavramsallaştırmalarla algıladığındır. Dogmatik olmak demek şûpheci olmamak demek değildir. Karşıtlıklar olulturmayalım. Saf bir dogmatiklik yok ki zaten. Kii zaten şüphecilik ve dogmatiklik beraber kullanılmış İslam geleneğinde her zaman. Eleştirellikte her zaman hem şüpheci hem dogmatik olanların yapacağı iştir. Ben şüpheciyim, bağımsızım diyenler esas dogmatiklerdir. |
KLASİK EKONOMİK MODEL VARSAYIMLAR Homo Economicus (Ekonomik Birimler Rasyonel Davranırlar) Firma: Kar Maksimizasyonu Birey: Fayda Maksimizasyonu Ekonomideki tüm fiyatlar esnektir Mal&hizmet fiyatları Ücretler Faiz Oranları Para Nötürdür Ekonomik birimler nominal değil reel değişkenleri esas alırlar Bireyler para yanılgısına düşmez Ekonomideki fiyat düzeyi yalnız para stokuna bağlıdır. .................................... yukarıdakinin felsefesini yaparsak en eski insan türü eğer ki homo naledi ise bu naletlerin iş görme çalışma ve toplum kurma düzeylerine göre gelişkin insan olan Homo Economicus'a vasıl olduğu ve klasik teoriye göre insanın para üzerine dağılma özelliğinden yola çıkarak bir değer oluşturduğu düşünülür. buna göre insan paraya değer katar. ancak günümüz liberal yaklaşımları göstermiştir ki paranın insan üzerine dağılma özelliği tek geçer akçedir ve kanun nevinde olmak üzere money talk kuralı tek kuraldır. ........................ toparlarsak eşyaya değer katan insanın klasik felsefedeki anlamı günümüz dünyasında eşyanın değerli kıldığı insana evrilmiş ve kafatası kemiği kırığı çıkığı akarı kokarı ne olursa olsun araştırma zahmetine dahi girmeden oluşmuş olan homo economicusu güçlü olana veren verene. |
Yeterli ingilizcen varsa, şu videoyu izlemek belki yardım edebilir. What Is Life? Is Death Real? |
Gazali de aynı şekilde modern bilimin ilk öncülerindendir. Yarattığı etki gözleme dayalı bilimi tetikliyor ki zaten bilimi felsefeden ayıran ve modern bilime çok yakın tasniflere giden de gazalidir, ileride matematikçi talebeleriyle (Haraki ve Mesudi) İbn-i Heysemci modern bilim anlayışlarını İslam coğrafyasında yaymaya başlıyorlar. Matematikte ve astronomide büyük Tahrir eserleri bu sebeple başlıyor. Ki bilimde devrim diyorlar ya işte bu tahrir hareketi olmasa Tusi gibi tahrirciler klasik astronomiyi ve matematiği tahrir etmeseler hiç yaşanmayadabilirdi. Bu bir süreç Meraga-Herat-Semarkant ve İstanbul matematik ve astronomi okullarında üretilen şeyler doğa felsefesini matematikle yeniden kuran matematiksel hümanizmden kopernik devrimine herşeyin temelindedir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elan Morin Tedronei -- 27 Ağustos 2018; 2:11:32 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @Schwartzenius