Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
7
Cevap
4226
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Kestane nasıl çizilir?
_
20 yıl
Onbaşı
Konu Sahibi

Kestaneni çizerim ne demek? Kestane çizimi nasıl yapılır? birisi bana böyle bişey dediğinde ne anlamalıyım? Ona nasıl cevap vermeliyim?

DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.

Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.

Üye Ol Şimdi Değil



İ
20 yıl
Yüzbaşı

bıcakla cizilir ayrıca sobanın ustunde yapılanı makbuldur


Bu mesaja 1 cevap geldi.
Y
20 yıl
Çavuş

quote:

Orjinalden alıntı: take_me_as_I_am

bıcakla cizilir ayrıca sobanın ustunde yapılanı makbuldur



İyi dedın de biri kestanenı çizerim derse valla olay felaket mecazi anlamda......elinde kestane varsa okeyde yokken biri kestanenı çizerim derse valla ayıp topıcı kapatırlar


Bu mesaja 1 cevap geldi.
L
20 yıl
Yarbay

quote:

Orjinalden alıntı: yalnız gül


quote:

Orjinalden alıntı: take_me_as_I_am

bıcakla cizilir ayrıca sobanın ustunde yapılanı makbuldur



İyi dedın de biri kestanenı çizerim derse valla olay felaket mecazi anlamda......elinde kestane varsa okeyde yokken biri kestanenı çizerim derse valla ayıp topıcı kapatırlar

+111111111


Bu mesaja 1 cevap geldi.
İ
20 yıl
Yüzbaşı

kardes sen en iyisi burayı tıkla .



K
20 yıl
Yüzbaşı

BABA Hakkaten çok hoş ŞEYLER VAR

quote:




‘Kestanesi çizik’ muhabbeti







‘Arpa’nın para demek olduğunu, ‘fıstık’, ‘hıyar’ gibi sözcüklerin ne anlama geldiğini bilirsiniz tabii... Ama mesela argoda ‘Kahve ağacı’ veya ‘kestaneyi çizdirme’nin ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Türk argosunda çok zengin bir ‘bitki edebiyatı’ varmış meğer.



TÜRK argosunun çok zengin olduğu malum. Herkes argo kelimeleri bildiğini sanır ama, Türk halkının argo dağarcığı zannedildiğinden çok daha zengin. Üstelik eğlenceli...


Prof. Dr. Halil Ersoylu'nun 7. Milletlerarası Türkoloji Kongresi'nde sunduğu bir bildiri Türk Dil Kurumu'nun Türk Dili adlı dergisinin Şubat sayısında yayınlandı. Konu ‘Türk argosunda genel bitki adlarından yararlanılma’. İşte bu derlemeden bazı çarpıcı örnekler:


Badem şekeri : Tabanca kurşunu


Güllüm atmak : Birlikte eğlenmek


Karanfili sıkmak : Sabretmek, dayanmak


Fasulye mi dedin? : Bir sözün anlamsız olduğun belirtmek için


Fındık : Büzük


Kestaneyi çizdirmek : İlk kez ters ilişkiye girmek


Kestane geçmek : Kötü bir dönem yaşamak


Çilek : Göbek çukuru


Hurma : Esmer güzeli


Kızılcık hoşafı içirmek : Dayak atmak, ağzını burnunu dağıtmak


İyi muz : Öpüşen bir çift görülünce söylenir


Zerzevat : Fahişe


Çay (Kahve) ağacı : Oyunda sürekli kaybeden ve çay kahve ısmarlayan


Kamış bayramı : Cinsel ilişki


Servi altı : Mezar


Kozalak mahallesi : Mezarlık


Tatulacı : İlaçla uyutup soygun yapan (datura adlı zehirli bir bitkiden)


Saplı sultan : Travesti, fuhuş yapan erkek


Dut yemiş Bulgar g..ü gibi : Çok geveze, gevezelik


Karpuz sergisi : Erkek eşcinsellerin bir araya gelmesi


Kenef sazlığı : Çok ince bıyık


Harbi keriz mantar yemez : ‘Doğru işte yamuk yapılmaz’ manasına



Argoyu bilmek için sıkı karanfiller gerekir



SAYIN Prof. Dr. Halil Ersoylu, yazısında kaynak belirtmiş mi, belirtmemiş mi, bilmiyorum. Ancak, kaynağının 'Türkçe'nin Büyük Argo Sözlüğü' olduğu yüzde yüz belli. Çünkü sayıp döktüğü birtakım maddeler, andığım sözlükte (evet, benim sözlüğümde) vardır yalnızca. (Bu sözlük de amma yağmalandı!) Bir yandan da 'güllüm atmak' gibi, 'saplı sultan' gibi deyimleri bitkilerle ilgili sanması, konu üzerinde hiç de bilgili olmadığını gösteriyor. Özellikle 'güllüm atmak', bitkilerle hiç bir ilgisi olmayan bir deyimdir. 'Seap'ın da sadece bitkilerde olduğunu sanması bir hayli hoş. Sayın Prof. Dr. bence sap ile samanı birbirine karıştırıyor.


Türkçe'nin argosu, botanik dünyası ile çok yakın ilişkiler içindedir. Tarımsal bir toplumdan geliyor olmamız, bunun birinci nedeni. İkinci neden daha da şiirsel: Osmanlı'nın başkenti olan İstanbul, bir bağlar 'bağçe'ler kentidir. Motke anılarında mealen der ki: ‘‘Osmanlı ilginçtir; kendileri kıyılarda yaşar, mezarlıklarda yatan ölüleri ise Boğaz'ın en güzel manzarasına bakarlar.’’ O mezarlıklarda çamlar vardır (kozalak mahallesi, servi altı)... İkinci Boğaz Köprüsü'nden Anadolu yakasına geçerken hálá görebilirsiniz. Bir zamanlar çok ünlüydü Ortaköy çileği (göbek çukuru)... Uzatmayayım.


Sayın profesörün 'karanfili sıkmak' diye alıntıladığı argo maddesi, çok önemlidir. Argoyu hakkıyla bilmek, bilebilmek ve yorumlayabilmek için sımsıkı karanfillere ihtiyaç var.



Argo, düz dilin sosu, baharatıdır



ARGO konuşmak, argo yazmak... Biraz aşağılanan, biraz küçümsenen, pek de itibar görmeyen bir dil tutumu.


Oysa argo, düz dilin sosudur, baharatıdır.


Üstelik insanlar arasında simgesel bir anlaşma aracıdır.


Kimi topluluklarda konuşurken, argo imdada yetişir, uzun açıklamalara gerek kalmaz.


Ciddiyetin asık suratına argo sayesinde bir gülücük yerleşiverir. Münasip oranda yapılmasını bütün argo düşkünlerine tavsiye ederim.


Kuşakların, mesleklerin argosu, özel bir iletişim dilini doğurur. Anlaşmayı kolaylaştırdığı gibi, başkalarını anlamamasına sebep olur ki,benim hoşuma giden bir giz havası yaratır.


Meslek argosunu çok severim, ayrı bir dil olması bir yana, biraz düz yoldan çıkmış, eğlenceli bir meslek terminolojisini de oluşturur.


Argo konusunda iki kitap benim bilgimi, kelime hazinemi zenginleştirmiştir.


Ferit Devellioğlu'nun sözlüğü ile Hulki Aktunç'un çalışması.


Severim argoyu, güzel kullanıldığında da bayağılıkla uzaktan yakından ilgisi yoktur.




Bu mesaja 1 cevap geldi.
H
20 yıl
Onbaşı

o senın anlamana ve hayal gucune kalmıs

kesne cızmek mıss::D


Bu mesaja 1 cevap geldi.
P
20 yıl
Er




DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.