Hâlâ bakire şartı isteyen erkekler var ne ya ... Bundan dogal ne istenebilir.. ![]() |
Kadın ve erkek eşittir. |
Kadınların erkeğin cinsel arzularından yararlanması, erkeklerinde buna izin vermesi yüzünden ikisinide övmüyorum. Geçen gün evlilik sözleşmesi hakkında araştrma yapmak için googleladım ve bir kadın forumuna girdim, erkeğin sözleşme teklif etmesi durumunda evlenmeyecekleri ama kadın kendi çıkarı için sözleşme yaparsa olur vs. yazmışlar. Mide bulandırıcı bir durum. |
Tamamen katiliyorum yazdiklarina |
Hz. Ömer halifedir, devlet başkanıdır. Adamın birisi, bazı davranışlarından dolayı rahatsız olduğu hanımını şikayet etmek üzere gelir, halifenin huzuruna çıkmak ister. Kapının önüne oturur ve Hz. Ömer’in çıkmasını bekler. Derken içeriden bir gürültü kopar. Hazret-i Ömer’in hanımı, koca halifeye bağırıp çağırmaktadır, fakat Hz. Ömer ağzını açıp da hanımına tek kelime bile söylememektedir. Bu hali gören kapıdaki adam boynunu bükerek, "Bütün hiddetine ve izzetine rağmen, üstelik de Mü’minlerin Emîri iken Ömer’in hali böyle olursa, benim halim nice olur?" diyerek kalkıp gitmeye yeltenirken Hz. Ömer dışarı çıkar. Adamın arkasından, "Hayrola, derdin neydi" diye seslenir. Karşısında birden bire Hz. Ömer’i gören adam der ki: "Ey Mü’minlerin Emîri! Hanımımın kötü huylarını ve bana karşı haddini aşıp ileri gittiğini size şikâyet etmek üzere gelmiştim. Fakat hanımınızın size karşı olmadık sözler söylediğini duyunca vazgeçip geri döndüm ve kendi kendime dedim ki: ‘Mü’minlerin Emîri hanımıyla böyle olunca, benim derdime nasıl deva bulacak?" Eşine katlanmaya bak! Bu sözleri dinleyen Hz. Ömer, adama şunları söyler: "Kardeşim, eşimin benim üzerimdeki hakları sebebiyle ona tahammül etmeye çalışıyorum. Zira o benim hem aşçım hem fırıncım hem çamaşırcım hem de çocuklarımın süt annesidir. Halbuki o bütün bunları yapmak zorunda değildir. Üstelik gönlümün harama meyletmesine engel olan da odur. Bu sebeple onun yaptıklarına katlanıyorum." Adamcağız, "Ya Mü’minlerin Emîri!" der, "Benim eşim de aynen öyle." Bunun üzerine Hz. Ömer şu güzel dersi verir ve gönderir: "Haydi kardeşim, eşine katlanmaya bak! Hayat dediğin göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor |
Tüm bunlar zaten kadınla birlikte gelmiş olan sorunlar. Kendi yemek sorununu halledemeyen bir adam acizdir. Çalışan bir erkek için ev temizliğide pek bir sorun değil, evde çok vakit geçiremiyor, evi pisleten kadın ve çocuklarıdır. Hatta tüm bunları çocuklarına veya eşine harcayacağı parayla hizmetçi tutup bile yaptırabilir. |
Şimdi daha açıklayıcı oldu bu söylediklerine katılıyorum |
Eşine katlanmak nedir? Katlanacak bir durum varsa sorun var demektir. Bulaşığı makine, çamaşırı makine, çocuklara bakıcı, yemek dışarıdan. Kendini sağlıklı bir şekilde imkan olduğu halde beskeyemeyen, yiyecek yapamayan (bir yumurta bile kıyamayan) erkeklere müstahak. Öküz değilse tüm erkekler evi süpürebilir, kendini duyurabilir. Kadın bu zamanda arkadaştır. Bu gidişle evlenirsem yabancıyla evlenirim veya bekar bir ömür geçiririm. Milyonda bir düzgün kız bulmaya çalışmak yerine yabancı olsun, binde biri bulmaya çalışırım. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >