Ecdadınız hakkında konuşurken ileri geri konuşmayın bu bir, Madem bilmiyorsunuz önce okuyun öğrenin sonra konuşun buda iki, Sirozdan değil gut hastalığından ölmüştür bu üç 4. Murad'ın 256 kiloluk gürzleri kaldırdığı doğrudur buda dört
Madem araştırmıyorsunuz alın size hazır kaynak okuyun öğrenin ondan sonra sallayın:
Kaynaksa kaynak, 2 dakkanızı ayırında bir okuyun kafadan sallamadan önce.. yok 250 kilo gürz kaldırmıyomuş yok yalanmış.. ordaydı sanki
4. Murat gelmiş geçmiş en güçlü insanlardan biri idi, evet o zamanki insanlar güçlüydü ama 4. Murat gibi bir insan daha gelmedi.. Gücünün ünü bütün dünyaya yayılmıştı.. Saraydaki insanlar hayretler içinde O'nun idmanlarını seyrederdi.
gereksiz espiri yapacaksanız gidin başka yerde yapın. Osmanlı Padişahı bu, sizin geyik muhabbetiniz değil, uslubunuzü takının, kimin hakkında konuştuğunuza dikakt edin.. kısacası HADDİNİZİ BİLİN..
evliya çelebinin seyahatnamesini tarihi belge diye sunan var. bu arkadaşları ortalama 3 kilo olan bi hayvanın yaklaşık 1 saniyede tamamiyle donması için havanın kaç derece olması gerektiğini hesaplamaya davet ediyorum. sonra anlarsınız seyehatname tarihi belge olarak kullanılır mı kullanılmaz mı.
Sultanın gut hastalığından dolayı sürekli kullandığı bir ilaç vardı. Gut hastalığı protein zehirlenmesinden kaynaklanır, göstergeleri idrara protein karışır, ayakbaş parmaklar şişer.
Çok fazla kırmızı et tükettiği için (kuzu eti, biftek gibi etler kas yapımı ve enerji için birebirdir) genç yaşta bu hastalığa kapıldı.
Olayın detayları:
"Bilindiği gibi padişahın tütün yasağı, afyon içenleri de kapsamına alıyordu. Padişahın Hekimbaşısı Emir Çelebi ise afyon yutmaya müptela İdi. Silahdar paşa bu iptilayı öğrendiğinden kendisini padişaha ihbar etti. Padişah; nezdine getirttiği Emir Çelebinin kendisi ile satranç oynamasını istedi. Henüz oyuna başlanmıştı, padişah «Baka hekimbaşı, sen afyon yutarmışsın» deyince Emir Çelebi: «hâşâ, hâşâ padişahım» diye cevap verdi. İhbar o kadar mükemmel yapılmıştıki zarif kutunun bile yerini bilen padişah; hapların kutusunu çıkarttırdı. Bunlar nedür?» diye sordu. Hekimbaşı suyu alınmış afyon olduğunu ancak zararı olmadığını bir avuç bile yu-tulsa birşey olmayacağını söyledi. Padişah «O halde hepsini yut bakalım» diyerek hepsini yutturdu. Arkasından hiç birşey olmamış gibi taşını oynayıp hamle sırasını Emir Çelebiye verdi. Oyun uzun süre devam edip afyon tesirini göstermeye başladı. Padişah git, dinlen dediği zaman iş işten geçmişti. Ne varkİ bu iş işten geçme, padişah içinde varitti. Son bir hamle İle odasına giden Hekimbaşı, padişahın o zaman ismi konmamış rahatsızlığının ilacı olan ve ta Himalaya dağlarının altıbin metre yüksekliğindeki kayaların arasından getirdiği nadir bulunan ve kimseye söylemediği otları yok etti. Bu sırada talebeleri hocalanne iyileşmesi için ilaçlar hazırlamışlar ve içmesini teklif ettilerse de Emir Çelebi: «Silahdar paşa gibi düşmanı olana hiç bir ilaç kâr etmez» diyerek aksine afyonların tesirini hızlandıracak olan soğuk ve tatlı bir şerbet içti ve uyanmamak üzere yatağa uzandı. Böylece Padişahın da uzanacağı günlerin ilki başlamıştı."
+∞
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle