quote:

Orijinalden alıntı: Mr.Hetfield

quote: Orijinalden alıntı: aerosoldreams Atatürk'ün 1930'lu yıllardan itibaren İnönü ile arasının açılması tesadüf değildir. İnönü ve yanındaki heyet o kadar basiretsizdir ki Lozan'da ellerinden gelen bütün tavizleri vermiştir. Bugün hala Lozan'ı başarı olarak görenleri öncelikle Lozan'ın kaç maddeden oluştuğunu araştırmalarını ve mümkünse 120'li maddelerini okumalarını tavsiye ediyorum. Bunlara ilaveten Lozan'da Yunanistan'a bırakılmayan ve bize bırakılan bir ada var ki oradaki heyet sözleşmeye o adanın ismini yazmadığı için otomatik olarak o ada da Yunanlılara bırakılmış sayıldı (adanın ismini şuan hatırlamıyorum, hatırladığım vakit paylaşırım). Ayrıca 2.Cihan Harbinde Almanya Nazisi Yunanistan'ı işgal ettiği vakit aslen bizim hakkımız olan 12 Adayı bize vermeyi teklif etmiş gelin görün ki Lozan'da 12 Adaları ve diğer birçok şey hakkında İngiliz başbakanı Churcill'e söz veren İnönü bunu kabul etmemiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün, 1933’de General Mac Arthur’a "Tanrı izin verir, yaşarsam Musul, Kerkük, Kıbrıs ile 12 Adaları geri alacağım. Selânik’te içinde olmak üzere, Batı Trakya’yı yeniden TÜRKİYE sınırları içine katacağım" demesi de çok manidardır. Ha bir de Atatürk'ün sirozdan vefat ettiğini sanan ve Vahdettinin hain olduğunu sanan liseli çılgınlar var ki onlara Atatürk'ün vefatından sonra neden otopsisi yapılmadığını ve onu kontrol eden doktorları araştırmalarını ve o doktorları kimin çağırdını, Atatürk'ün "Beni Türk hekimlerine emanet edin" sözünü iyiden iyiye irdelemelerini tavsiye ediyorum. Siz lise ve ortaokuldaki öğretilen yalan tarihe inanmaya devam edin. Bu arada uçak fabrikalarını Menderes kapattı diyen tarih yoksunu zavallılar da var aramızda ziyadesi ile mevcut onları da anlıyorum. Özellikle Türkiye'de havacılığın önemli isimlerinden olan Nuri Demirağ'ın önünü Menderes kapatmıştır, uçak fabrikalarını, bugünkü yeşilköydeki gök okulunu (pilot yetiştiren okul) Menderes istimlak etmiştir diyen zihniyetin aşağıdaki şu 2 soruya cevap vermelerini bekliyorum: 1) Nuri Demirağ Milli Kalkınma Partisini neden ve niçin kurmuştur? 2) Madem Nuri Demirağ'ın havacılıkta önüne engel koyan Menderes idi peki Nuri Demirağ Milli Kalkınma Partisinin kapanmasından sonra neden Demokrat Partiye katılıp Sivas'tan milletvekili olmuştur? Bu adam kendisine bu kadar acımasızlığı yapan Menderes'in partisine girecek kadar aptal mıdır? Yoksa en baştan veri Milli Kalkınma Partisini sırf İnönü'ye inat mı kurmuştur ve aynı zamanda partisi kapatıldıktan sonra Menderes'in partisine katılıp oradan milletvekili mi olmuştur? Bu 2 soruya mantıklı ve makul cevap verebilen İnönücüler gelsinler. Bakalım ortaokul ve lise tarihi dışında iki sayfa tarih okumayanlar buna nasıl cevap verecekler?

İngiliz zırhlısına binip kaçacan,Kuvayı İnzibatiye orduları kurduracan,Cumhuriyet Dönemi'nde amerika amcaya meclistekiler soyu sopu belirsiz kimselerden oluşur diye mektuplar yaz sonra vahdettin hain değil.Yav he he.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Mr.Hetfield

quote: Orijinalden alıntı: aerosoldreams Atatürk'ün 1930'lu yıllardan itibaren İnönü ile arasının açılması tesadüf değildir. İnönü ve yanındaki heyet o kadar basiretsizdir ki Lozan'da ellerinden gelen bütün tavizleri vermiştir. Bugün hala Lozan'ı başarı olarak görenleri öncelikle Lozan'ın kaç maddeden oluştuğunu araştırmalarını ve mümkünse 120'li maddelerini okumalarını tavsiye ediyorum. Bunlara ilaveten Lozan'da Yunanistan'a bırakılmayan ve bize bırakılan bir ada var ki oradaki heyet sözleşmeye o adanın ismini yazmadığı için otomatik olarak o ada da Yunanlılara bırakılmış sayıldı (adanın ismini şuan hatırlamıyorum, hatırladığım vakit paylaşırım). Ayrıca 2.Cihan Harbinde Almanya Nazisi Yunanistan'ı işgal ettiği vakit aslen bizim hakkımız olan 12 Adayı bize vermeyi teklif etmiş gelin görün ki Lozan'da 12 Adaları ve diğer birçok şey hakkında İngiliz başbakanı Churcill'e söz veren İnönü bunu kabul etmemiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün, 1933’de General Mac Arthur’a "Tanrı izin verir, yaşarsam Musul, Kerkük, Kıbrıs ile 12 Adaları geri alacağım. Selânik’te içinde olmak üzere, Batı Trakya’yı yeniden TÜRKİYE sınırları içine katacağım" demesi de çok manidardır. Ha bir de Atatürk'ün sirozdan vefat ettiğini sanan ve Vahdettinin hain olduğunu sanan liseli çılgınlar var ki onlara Atatürk'ün vefatından sonra neden otopsisi yapılmadığını ve onu kontrol eden doktorları araştırmalarını ve o doktorları kimin çağırdını, Atatürk'ün "Beni Türk hekimlerine emanet edin" sözünü iyiden iyiye irdelemelerini tavsiye ediyorum. Siz lise ve ortaokuldaki öğretilen yalan tarihe inanmaya devam edin. Bu arada uçak fabrikalarını Menderes kapattı diyen tarih yoksunu zavallılar da var aramızda ziyadesi ile mevcut onları da anlıyorum. Özellikle Türkiye'de havacılığın önemli isimlerinden olan Nuri Demirağ'ın önünü Menderes kapatmıştır, uçak fabrikalarını, bugünkü yeşilköydeki gök okulunu (pilot yetiştiren okul) Menderes istimlak etmiştir diyen zihniyetin aşağıdaki şu 2 soruya cevap vermelerini bekliyorum: 1) Nuri Demirağ Milli Kalkınma Partisini neden ve niçin kurmuştur? 2) Madem Nuri Demirağ'ın havacılıkta önüne engel koyan Menderes idi peki Nuri Demirağ Milli Kalkınma Partisinin kapanmasından sonra neden Demokrat Partiye katılıp Sivas'tan milletvekili olmuştur? Bu adam kendisine bu kadar acımasızlığı yapan Menderes'in partisine girecek kadar aptal mıdır? Yoksa en baştan veri Milli Kalkınma Partisini sırf İnönü'ye inat mı kurmuştur ve aynı zamanda partisi kapatıldıktan sonra Menderes'in partisine katılıp oradan milletvekili mi olmuştur? Bu 2 soruya mantıklı ve makul cevap verebilen İnönücüler gelsinler. Bakalım ortaokul ve lise tarihi dışında iki sayfa tarih okumayanlar buna nasıl cevap verecekler?

İngiliz zırhlısına binip kaçacan,Kuvayı İnzibatiye orduları kurduracan,Cumhuriyet Dönemi'nde amerika amcaya meclistekiler soyu sopu belirsiz kimselerden oluşur diye mektuplar yaz sonra vahdettin hain değil.Yav he he.

quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

bizden çok sonraki nesiller tarih kitaplarına bakacak.
Orada 1. İnönü zaferini görecekler
2.İnönü zaferini görecekler
Türkiye'nin 2. Dünya savaşına girmeyerek büyük bir yıkımdan kurtulduğunu görecekler.
Bizden sonraki nesiller tarih kitaplarına bakmaya devam edecek.
Orada birilerinin ülkeyi bölünme noktasına getirdiğini, devleti doğudan çektiğini, kendi ülkesine bomba atmaya çalıştığını, El Kaide gibi çeşitli örgütlerle ilişkiler içinde olduklarını görecekler.
İşte bu yüzden birileri İnönü'yü sevmez.

quote:

Orijinalden alıntı: aerosoldreams

quote: Orijinalden alıntı: antonidas bizden çok sonraki nesiller tarih kitaplarına bakacak. Orada 1. İnönü zaferini görecekler 2.İnönü zaferini görecekler Türkiye'nin 2. Dünya savaşına girmeyerek büyük bir yıkımdan kurtulduğunu görecekler. Bizden sonraki nesiller tarih kitaplarına bakmaya devam edecek. Orada birilerinin ülkeyi bölünme noktasına getirdiğini, devleti doğudan çektiğini, kendi ülkesine bomba atmaya çalıştığını, El Kaide gibi çeşitli örgütlerle ilişkiler içinde olduklarını görecekler. İşte bu yüzden birileri İnönü'yü sevmez.

"kendi ülkesine bomba atmaya çalıştığını" işte bu yoruma sesli güldüm. O ses kaydını belki onlarca kez dinledim. Sen kaç kez dinledin ya da sadece orası burası kırpılmış konuşma metinlerini okuyarak mı bu sonuca vardın? Belkide bunları görerek yorum yapmışsındır kim bilir?
< Resime gitmek için tıklayın >
Yahu o ses kaydında o bölgedeki başı boş yapılanmaların sınır güvenliğini ve bilhassa sınırımızdaki vatandaşların can güvenliği ve özellikle Süleyman Şah türbesindeki görevli askerlerimiz için büyük tehdit oluşturacağından bahsediliyor. Ve oraya bir operasyon yapılması üzerine ve oraya operasyon yapıldığında dünya kamuoyuna haklı bir gerekçe gösterebilmenin derdindeler. Hakan Fidan'ın o "üç beş adam gönderir, boş arazilere füze attırım o sorun değil" demesi aslında sebep üretmenin kolay olduğunu vurgulamak amacıyla vermiş olduğu bir misaldir.

quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

quote: Orijinalden alıntı: aerosoldreams quote: Orijinalden alıntı: antonidas bizden çok sonraki nesiller tarih kitaplarına bakacak. Orada 1. İnönü zaferini görecekler 2.İnönü zaferini görecekler Türkiye'nin 2. Dünya savaşına girmeyerek büyük bir yıkımdan kurtulduğunu görecekler. Bizden sonraki nesiller tarih kitaplarına bakmaya devam edecek. Orada birilerinin ülkeyi bölünme noktasına getirdiğini, devleti doğudan çektiğini, kendi ülkesine bomba atmaya çalıştığını, El Kaide gibi çeşitli örgütlerle ilişkiler içinde olduklarını görecekler. İşte bu yüzden birileri İnönü'yü sevmez. "kendi ülkesine bomba atmaya çalıştığını" işte bu yoruma sesli güldüm. O ses kaydını belki onlarca kez dinledim. Sen kaç kez dinledin ya da sadece orası burası kırpılmış konuşma metinlerini okuyarak mı bu sonuca vardın? Belkide bunları görerek yorum yapmışsındır kim bilir? < Resime gitmek için tıklayın > Yahu o ses kaydında o bölgedeki başı boş yapılanmaların sınır güvenliğini ve bilhassa sınırımızdaki vatandaşların can güvenliği ve özellikle Süleyman Şah türbesindeki görevli askerlerimiz için büyük tehdit oluşturacağından bahsediliyor. Ve oraya bir operasyon yapılması üzerine ve oraya operasyon yapıldığında dünya kamuoyuna haklı bir gerekçe gösterebilmenin derdindeler. Hakan Fidan'ın o "üç beş adam gönderir, boş arazilere füze attırım o sorun değil" demesi aslında sebep üretmenin kolay olduğunu vurgulamak amacıyla vermiş olduğu bir misaldir.

Kaydı dinledim merak etme.
Süleyman şah türbesi bu ülkenin toprağıdır. Bilmiyorsan öğren.
Gerekirse Süleyman şah türbesine de saldırtırız ifadesi geçiyor.
Gerekirse kendi toprağına saldırma ifadesi var.
Her şey ortada neyin derdindesin.

quote:

Orijinalden alıntı: tolga509

quote: Orijinalden alıntı: Tarîhçî Oha, bir Caps'ten dolayı 12 Adayı İsmet İnönü verdi sananlar var. 12 Ada Osmanlı zamanında Uşi Antlaşması ile İtalya'ya bırakıldı. Ayrıca o adalar 12 tane değil. 12 tane adayı bırakmış demek ayrı bir bilgisizlik.

Tamam da bu kadar gülme gifi ne alaka , bu nasıl bir üslup ola ki.

29 Eylül 1911 İtalyan'lar Osmanlı'ya savaş ilanı ettiler. Trablusgarb , Bingazi , Libya sınırlarını işgale başladı.Bunun sonucun da bölge de Osmanlı kuvvetleri ve gönüllü Arap direnişçileri savunmaları ile karşılaştılar.

İtalyan kuvvetlerinin Libya sahillerine çakılıp kalmaları ve iç bölgelere bir türlü girememesi üzerine, İtalyan hükümeti , Oniki Adalar isimi verilen adalar topluluğunu ve diğer bazı Osmanlı şehirlerini baskı altına alarak ve tazyik ederek Osmanlı hükümetine barış antlaşmasını zorla imzalatmaya karar verdiler.

24 Nisan 1912-20 Mayıs 1912 tarihleri arası bu adalar işgal edildi.

Bu arada Kuzey Afrika da Osmanlı Kuvvetleri - Arap milisleri ve İtalyanlar arasında çatışmalar mayıs , haziran , temmuz , ağustos, eylül - (1912) aylarında devam ediyordu.

Ancak ortada kesin bir sonuç yoktu.

Ta ki 8 Ekim 1912 I.Balkan Savaşı patlak verinceye kadar. Osmanlı Devleti - İtalyanlar ile barış görüşmelerine başlamak zorunda kaldı.

Bu sonuçla 15 Ekim 1912'de İsviçre'nin Ouchy (Uşi) kentinde antlaşma imzalandı.

Bu antlaşma ile Trablusgarp ve Bingazi'ye tam bir özerklik tanındı ve Osmanlı kuvvetleri buralardan çekildi.

İtalya, elinde tuttuğu Rodos ve çevresindeki Oniki Ada'yı bir süre sonra Osmanlı İmparatorluğu'na geri vermeyi taahhüt etti.

Ama ne Lozan barış görüşmeleri ve 24 Temmuz 1923 Lozan Barış Antlaşmasında , ne Atatürk dönemi Cumhuriyeti yılların da bu adalar akıbeti sonuçsuz kaldı.

II.Dünya Savaşı sonucunda İtalyanlar 1946 yılında Oniki ada isimli adaları Yunanistan'a devrederken İsmet Paşa ne yapıyordu derseniz orasını da sen anlat.

Oniki adalar sağ alt taraf

< Resime gitmek için tıklayın >

quote:

Orijinalden alıntı: CcCriSsS

İsmet Paşa Atatürk'ün arkasında ikinci adam olarak kaldığı için Atatürk'ün vefatından sonra kendini yüceltmeye uğraşmıştır. Kendisini milli şef ilan etmesi bu sebepledir. İkinci Dünya savaşına girseydik büyük ihtimal ile İngiltere ve Fransa yanında girerdik. Zaten prosedür olarak girdikte. Savaşı kaybetmezdik ama kazanan da olmazdık. Çok dengeli bir politika ile o dönemi atlattık İsmet Paşa sayesinde.