Bu arada eklemek istediğim diğer bir husus, İBS hastalarının önemli bir kısmı, ayda bir, belki iki haftada bir atak geçirir. Bu ataklar 2-3 gün sürer, Atak sırasında kabızlık, bazen ishal, iştahsızlık ve şiddetli karın ağrıları, kramplar olur. Bazılarını öyle etkiler ki ayağa kalkacak mecali kalmaz, eklemler, kaslar bile ağrır. Kolşisin adlı ilacın özelliği ise vücutta inflamasyon oluşmasını engellemektir. Bir bakıma vücudun kendi hücrelerine saldıran bazı ilkel antikorları baskılayarak enflamasyonu önler. Böylece inflamasyonel atakların başlamasının önüne geçilmiş olur. O yüzden, doktor kontrolünde ilacın prospektüsü de incelenerek sağlık durumunuza uygunsa denebilir. Kolşisinle ilgili kim ne demiş bakabilirsiniz: https://eksisozluk.com/kolsisin--962102 Bazı arkadaşlara önerim de ; İdrar testi yaptırınız, doktor idrarda protein var mı baksın. İdrarda protein olmasına proteinüri deniyor:http://labtestsonline.org.tr/understanding/conditions/proteinuria/ Bağışıklık sistemiyle ilgili sistematik hastalıklarda, amiloidoz, fmf, böbrek hastalıkları, otoimmün hst vb birçok hastalıkta idrarda protein görülüyor. . |
Gaz, şişkinlik sorunlarına karşı ketojenik diyet uygulayan oldu mu? Ketojenik diyet, mide bağırsak gazlarına neden olan ve zararlı bakterileri besleyen karbonhidrat ve şekeri hayatımızdan çıkaran bir beslenme şeklidir. Ketojenik diyet, kandidayı zararlı bakterileri öldürüyor. Diyete ilk başladığınızda ilk bir hafta vücut yakıt sistemini karbonhidrattan yağa geçirir. Bu dönemi atlattıktan sonra vücut atapte oluyor. Bu diyeti tam anlamıyla uygulayanlar 2 hafta sonra tüm İBS sorunlarından kurtuluyor. İnanmayan denesin. Şahsen kendim de bu diyeti uyguladığım süre zarfında asla mide bağırsak sorunları, kramp, spazm vs yaşamadım. Hatta tuvalete çıkma sıklığım 2 günde 1'e düşmüştü. Hayat felsefesi haline getirilmedikçe diyet bırakılınca İBS geri dönüyor maalesef. Ama sağlıklı beslenip sağlıklı yaşayacağım diyorsanız, ketojenik diyete mutlaka göz atın. Ancak tip1 diyabet hastaları uygulamasınlar. Türkçe kaynak: http://www.fitekran.com/ketojenik-diyet-rehberi/ Faydalı olabilirsem ne mutlu... |
Evet dediğiniz gibi kolşisin gaz ve ishale fayda etmez. Sürekli kullanıldığında İnflamasyon kaynaklı karın ağrılarını veya vücudun başka yerlerindeki enflamasyon ve yaraları önler. Karın ağrısının nedeni inflamasyon değilse, antienflamatuar bir ilaç olan kolşisin etki etmez. İshal için önce Colidur ve metronidazol tedavisi, ardından probiyotik tedavisi deneyen uzmanlar var. Gaz ve ishale faydalı olacağını düşündüğüm diğer bir çözüm de günlük karbonhidrat alımını %30'un altına düşürmek. Kişiye göre değişir ama günlük karb miktarını 60-110 gr arası sınırlayarak beslenmek gaz ve ishal sorununa çözüm olabilir. Bu bağlamda ketogenic diet 'ı araştırmanızı öneririm. Karb miktarını azaltmak kötü bakterilerin üremesini ve artmasını engeller. Örneğin ABD'li bilimsel bir çalışma, Düşük karbonhidratlı beslenmenin ishalli İBS'ye çözüm olduğuyla ilgili: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2693479/ 17 İBS-d (diyareli) hastaya 4 hafta düşük karbonhidratlı (Ketojenik) diyet uyguluyorlar. Sonuç; ishal sorunu ortadan kalkıyor. Ama bu diyetin sürekli uygulanması gerekiyor, o da ayrı bir dert. Ketojenik diyet nedir, bilmeyenler için yazayım. Yasaklar: şeker, ekmek, nişasta, un, makarna, patates, reçel, tatlılar, pirinç, tahıl, bol karbonhidratlı ve şekerli her türlü yiyecek, abur cubur ve meyve. Tüm bunlar, günlük karbonhidrat miktarı 60-80 gramı geçmeyecek kadar yenebilir. Kişinin bünyesine göre bu miktar değişir. Serbest: yağlı kırmızı et (tercihen kuzu), balık (her türlü deniz mahsulü), tavuk, salata, sebze (patates hariç), yumurta, tereyağı, avokado, zeytin, kaşar peynir, tam yağlı peynirler, tam yağlı yoğurt, zeytinyağı, fındık, yer fıstığı, ceviz, çekirdek, badem, antep fıstığı gibi karbonhidrat oranı düşük olan sağlıklı besinler.... Not: Bu diyete başlanıldığında vücut ketoza girme aşamasında 2-3 gün geçici bir ishal oluşabilir. İlk bir hafta yorgunluğa sebep olabilir. Ancak bunlar geçicidir. Sonrasında ishal ve gaz sorunu ortadan kalkar. Bol su içilmeli ve serbest olan yiyeceklerden bolca yenilmelidir (doyana kadar); aksi halde zayıflama gerçekleşir. :) Önerilerimi uygulayıp faydasını gören arkadaşlar lütfen paylaşsın, birbirimize faydalı olabilirsek ne mutlu bize :) |
Selam arkadaşlar iyi dileklerimi temenni ediyorum hepinize. Bu konuya yazmak için üye oldum. Şimdi ben size yemek tarifi gibi birkaç liste vereceğim malzemeleri bulması (araştırması) pişirmesi ve yemesini siz yapacaksınız :) Yazacaklarım detaylı ve uzun olabilir yine de her kelimeyi dikkatli bir şekilde okuyun. Yine, yazacaklarım size saçma gelebilir ama sırayla dizilmiş domino taşı örneğini aklınızda tutun. İnsan vücudu mükemmel tasarlanmıştır ve insan vücuduna ait her bir bilimum terminoloji(ler) birbiriyle uyum halindedir. Nerede bir arıza olsa ilk domino taşına dokunur gibi diğer yerlerde de etkisi devam eder. Somut bir örnek Topuktaki yamukluğun bütün vücuda yayılması. Başlangıç noktası ve etki ettiği diğer noktalar aynen domino taşı gibi < Resime gitmek için tıklayın > Şimdi gelelim tarifimize. Unutmayın araştırma size ait bir nevi balık tutmayı öğretiyorum :) Doğru nefes alma Çoğumuz diyaframdan nefes almıyor. Akciğerler yeterli havayla dolmuyor ve böylece tam randımanlı çalışmıyor derin değil kesik nefes ile hayatımızı idare ediyoruz. Normal yaşanıtınızdaki nefes alış verişinizi yatarkenki nefes alış verişinizle kıyaslayın aradaki farkı göreceksiniz. Yatarken veya uzanırken karnınızın şişip indiğini göreceksiniz doğru nefes alma şekli budur. Bebekken doğru nefes alırken nasıl oluyorda yaş ilerledikçe doğru nefes almayı unutuyoruz bu da üzerinde düşünülmesi gereken bir konu.. Neyse internetten doğru nefesi alma egzersizlerini bulun ve deneyin lütfen Postür (Duruş) Bozukluğu < Resime gitmek için tıklayın > Çoğumuz bilgisayardayken soldaki görsel gibi oturuyoruzdur. "Kifoz" omuzların öne doğru eğilmesi akciğerlerde daralmaya sebebiyet veriyor ve nefes alma verimliliğimizi etkiliyor. Doğru nefes alamayınca ve kısmi nefesle yetinince bu sefer diğer organlar da bundan etkileniyor. Omuzların öne düşmesi, karın bölgesindeki kasların zayıflığı ve darlığı mideye ve bağırsaklara baskı yapıyor ve hastalığa davetiye çıkarıyor. Görsele tekrar bakın sizce böyle bir postüre sahip bir kişinin iç organlarının ne kadar sağlıklı olmasını bekleyebilirsiniz? Bu da teknolojinin getirdiği olumsuz etkiler olsa gerek. Bir dahaki toplu taşıma aracı kullanımınızda telefonlarına gömülmüş ıhm.. pardon telefonlarına bakan insanlara bir göz atın. :) Şimdi diğer bir duruş bozukluğu olan “Lumbar Lordosis” e bakalım < Resime gitmek için tıklayın > Sağ görselde kalçanın dışa doğru çıkmasını ve omuriliğin karın bölgesini nasıl fazla işgal ettiğini görüyorsunuz. Sorunlu bağırsaklar merhaba! Ne öğrendik? Duruş bozukluğu; akciğer darlığına yani doğru nefes alıp vermemizi engellemeye hastalıklı bir omurilik mide ve bağırsaklarda baskıya yani mide ve bağırsak hastalıklarına sebebiyet veriyor. Peki tamam güzel söyledin ettin görsellerle de destekledin iyi! Ne şimdi bu benim vücudum düzgün tamam mı diyebilirsiniz. Ne yapmamız gerekiyor da diyebilirsiniz. Benim gözlemlerim ile söyleyebilirim ki şuan ben de dahil insanlar %85-90 oranında düzgün postüre sahip değiller. Okumaya devam edin lütfen Diğer bir domino taşıyla tanıştırayım sizi Masturbasyon Masturbasyon eylemi sadece cinsel bölgeyi ilgilendiren bir eylem değil aksine tüm vücuda etki eden ve reaksiyona sokan bir eylemdir. Aşağıda bir makale paylaşıyorum. Aşırı masturbasyonun kemiklere kadar zarar verebildiği hakkında bir yazı mevcut. “Physical side effects for men” kısmını okuyun ya da türkçeye çevirin lütfenhttp://www.totalpenishealth.com/article/how-much-is-too-much-masturbation İnsan vücudu biriken fazla meniyi küçük tuvaletinizde ve uykuda atabilmekte bu yüzden fizyolojik olarak masturbasyona gerek yoktur ama çevre faktörü ve diğer etkenler insanı buraya sürükleyebiliyor. Bir rahatlama eylemi olarak görülüyor fakat vücuda zarar veriyor özellikle bağırsaklara. Nasıl mı? Porno ve veya Müstehcen İçerik Bağımlılığı https://forum.donanimhaber.com/pornografi-bagimliligindan-kurtulma-rehberi-beyniniz-kuculuyor--93481053 güzel bir konu arkadaşımız yazmış okumanızı tavsiye ederim Beyin dopamin ilişkisi bizi yetmemezliğe dahası yok mu ya getiriyor. Benim deyineceğim nokta biraz farklı Şimdi pornografik görüntüler videolar ve müstehcen içerikli resimler videolar bizde aşırı heyecan duygusu uyandırıyor ve ,“aç gözlülük” kavramı buraya cuk diye oturur, hep merak ile daha fazla daha fazla diyerekten sonu olmayan bir noktaya getiriyor. Üstte belirttiğim gibi fizyolojik noktadan bakıldığında vücudun masturbasyona bile ihtiyacı yok iken bizi masturbasyona iten faktörler bizi ve bağırsaklarımızı olumsuz etkiliyor. Kendimizi aşırı dolu hissettiğimizde hiç bir şeye bakmadan yapılan masturbasyon (ki tercih edilmelidir) ile beyine dopamin işkencesi çektirdiğimiz porno ve bilimum arkadaşlarına bakılarak yapılan masturbasyon arasında dağlar kadar fark var. İlkinde hayalgücü devreye girerken İkinci masturbasyon çeşidinde tonlarca pornografik görüntülerin verdiği “hastalıklı beyin” devreye giriyor. Yaşantımızla entegre olmuş hayallerimizi pornolarda arayıp bizlere hastalıklı bir beyin veriyor ve sanal gerçekliği günümüz gerçekliği ile karıştırır hale gelip hayat korkağı bir birey asosyal ve (büyük harflerle yazıcam özür dilerim) SAPIK bir hale getiriyor. Hastalıklı bir beyin.. Ömrü hayatımızda görmeyeceğimiz süslü püslü gösterilen aslında gerçekten çok uzak olan pornografik görüntüler bizi aşırı heyecanlandırıyor ve bağırsaklarımızı birden harekete geçiriyor ve hastalık burada başlıyor. Ve yazıktır ki porno bağımlılığı devam ettikçe göz sağlığımızla birlikte bağırsaklarımızı da pornografiye hediye ediyoruz. Ve daha nice sağlıklı yerlerimizi. (domino etkisi devam ediyor) Dini noktadan da bakıldığında insanlığa haram kılınan şeylerden biri olan harama bakma, harama nazar etmenin neden haram kılındığını da düşünmek lazım. Dini bütün yasaklar insana zarar verdiği için olmasın? Şimdi geçmişe bir dönün hiç masturbasyon ile büyük tuvalete çıkma arasında bir ilişki gördünüz mü? Masturbasyon öncesi büyük tuvalete girme gibi? Ya da masturbasyon öncesi ve sonrası bağırsaklarınızdan ses geldiği? Devam edelim.. Şeker (Şeker kız Candy gibi olan değil :)) Dopamine aç beyin onca güzel aktiviteler var iken artık sadece ve sadece pornografi ile tatmin olunca şeker ve et bağımlılığı baş gösteriyor. Bağırsak kanseri hastalarının aşırı şeker tüketimi ve veya aşırı et tüketimi ile ilişki olduğunu biliyor muydunuz? (bir domino taşı daha devrildi) PEKİİİİİİ etki-tepki olarak nasıl bir domino etkisi var anlattıklarında? Doğru nefes alamama --> Karında şişlik --> bağırsak hastalıkları, irratbl, şişkinlik, ishal, kabız halleri Veya Duruş Bozukluğu --> Doğru nefes alamama --> Karında şişlik --> bağırsak hastalıkları, irratbl, şişkinlik, ishal, kabız halleri Veya Teknoloji ile gelişen olumsuzluklar (masa başı iş, pc’ye bağlı yaşam ve niceleri) --> Duruş bozukluğu --> Doğru nefes alamama --> nefes darlığı ve veya şişkinlik, organlarda aşırı baskı --> bağırsak hastalıkları, irratbl, şişkinlik, ishal, kabız halleri Veya Çevresel etki (cinsellik içeren öğelere maruz kalma, gdolu yapa gıdalar) --> Porno ve Müstehcen İçerik --> Masturbasyon --> Duruş bozukluğu --> Doğru nefes alamama --> nefes darlığı ve veya şişkinlik, organlarda aşırı baskı --> bağırsak hastalıkları, irratbl, şişkinlik, ishal, kabız halleri Veya Porno ve Müstehcen İçerik --> Masturbasyon --> Aşırı şeker ve veya et tüketimi --> bağırsak hastalıkları, irratbl, şişkinlik, ishal, kabız halleri Yeter çok yazdın sadede gel. Ne yapmalı nasıl sağlıklı bir bağırsağa sahip olunmalı? Hemen anlatıyorum; > Kan grubunuza göre beslenmeyi araştırın. Ve illa ki şu besin bana çok iyi geliyo dediğiniz ya da vücudunuzda olumlu etkisini gördüğünüz besin/besinler vardır onları öğünlerinize daha çok dahil edin. > Yemek yerken küçük lokmalarla iyi çiğneyerek ve yavaş yiyin. Sindirimi mideye inmeden önce ağzınızda kolaylaştırın böylece bağırsaklarınız size teşekkür edecektir. > Şeker tüketiminizi azaltın şeker ihtiyacınızı abur cubur olarak nitelendirdiğimiz ürünlerden değil meyvelerden alın. > Kahvenin faydasını keşfedin :) özellikle güzel bir dost eşliğinde > Ayakta idrar yapmamaya özen gösterin > Makat ve anüs bölgesi temizliğine dikkat edin >Su içme adabını öğrenin tek dikişte değil yudumlayarak için. (oturarak içmenin faydasını araştırın. İlmin ve bilmin kesiştiği noktalar. Peygamber efendimiz de suyu oturarak 3 seferde içermiş.) > Abur cubur fabrikasyon ürünlerini gerekirse tüketmeyin bunlar bağırsakları telef ediyor. Bir dahaki market alışverişinizde bir ürünün içindekiler kısmını bir okuyun gözünüzü seveyim. En basitinden bir bisküviye dahi bakın. Hiç masum değiller. > El ve tırnak temizliğinize dikkat edin. Tırnaklarınızı uzatmayın içindeki pislikler bağırsaklarınızla ilintili. > Karnı çok şişkin olanlar duruş bozukluğu dışında ayrıca vakum egzersizlerine göz atsın lütfen > Aşırı küçük tuvalete gidenler burayı incelesin lütfenhttp://www.wikihow.com/Strengthen-Your-Bladder-and-Urinate-Less-Often >Dine göre tuvalet adabını araştırın (sol ayak ile girip destur deme ve daha anlatılanlar) > Haraketsizlikten ve vücut tembelliğinden kaçının. Uzun süre pc başında oturanlar niye bağırsaklarım böyle demeyin. Ayaklarınızı gezintiye çıkarın sizden memnun kalacaklardır. :) > Yemekleri besmele ve sağ el ile yiyin. (dinen gelebilir ama araştırın ilginç şeylerle karşılaşacaksınız) > Tuvalet temizliğinizi sol el ile yapın. (üstteki konu geçerli) > Büyük tuvalete çıkarkenki oturma pozisyonun önemli olduğu söyleniyor bir bakın derim tabure varsa evde o da iş görür < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Görseldeki makat ile bağırsağın açılıp kapanmasını sağlayan kas. Sağdaki çömelme pozisyonundaki halini gösteriyor. Soldaki otururkenki. Galiba şimdi eski alaturka tuvalet kullanan insanların neden şimdiki nesile oranla neden bağırsak sorunu yaşamadıklarını daha iyi anlıyorum.. > Bitki çaylarını keşfedin internet bilgi deryası. Saraçoğlu’nun tarifleri dolu > İlgi alanınıza giren size özgüven aşılayacak şeyler ile uğraşın > POZİTİF KALIN kaygı ve endişe eskiye oranla neden bu kadar çok arttı?? > Düşünce tohumun farkında olun düşünceler eylemlerin ilk adımıdır. Olumlu bir düşünce size olumlu bir hayat ve sağlıklı bir yaşam verir. Kötü düşüncelerinizin esiri olmayın. (yazdıklarıma bakıyorumda benim de ders almam gereken çok şey varmış ya) Buraya kadar dayandıysanız tebrikler. Yazdıklarımı uygulayın lütfen. Teşekkür dahi istemiyorum önemli olan sizsiniz siz sağlıklı olun yeter. Sağlık kadar güzel birşey var mı hayatta! Okuyana, farenin tekerleğiyle şöyle bir göz gezdirene selamlar. Sevgi ile kalın. :) |
Arkadaşlar merhabalar Yeni çıkan bir haberi yayınlamak istedim ibs li hastaya neler yapmışlar okuyun http://www.sondakika.com/haber/haber-trajikomik-kanser-tedavisi-seruveni-9261995/ |
http://www.netdoctor.co.uk/medicines/digestive-health/a6453/colpermin-ibs-relief-peppermint-oil/ Arkadaşlar bu sayfada şöyle bişey yazıyor. Aynı aktif bileşen içeren diğer ilaçlar Apercap. Mintec . Nane yağı kapsülleri ve sıvı da marka adı olmadan, yani jenerik ilaç olarak kullanılabilir . Bu ilaçlar muadili sanırım |
Arkadaşlar merhaba, İBS denen hastalık ile yaklaşık olarak 20 yıldır savaşmaktayım. Yaşım 41 maalesef Anne tarafım bağırsak hastalıkları konusunda çok hassas ve sıkıntılı. Küçükken benim de dizanteri rahatsızlığını geçirmem bu hastalığın beni rahatsız etmesinde önemli bir rol oynadığı doktorlar tarafından bana belirtildi. Ne kadar doğru açıkçası bilmiyorum. Bu yaşıma kadar gittiğim doktor sayısı 14. Bu sayı içinde her seviye de doktor mevcut. Maalesef söylemiş oldukları detaylar genelde aynı ve size verdikleri ilaçlar benzer. Bunun yanında Almanya da yapılan gıda intölerans testini de yaptırdım. Benim ibs rahatsızlığım yanında laktoz intöleransı da olunca hayat benim için çok sıkıntılı bir hal alıyor maalesef. Şimdiye kadar denemediğim ilaç ve tedavi türü kalmadı (Hindistan v.b. ülkelerden de farklı ilaçlar ve bitkisel kürler getirttim). Bu hastalığın psikolojik nedenler ile olduğunuda söyleyen bir çok doktor ve makale mevcut fakat benim tecrübelerim iki detaya işaret ediyor. Birincisi bağırsak florasındaki zararlı bakterilerin artması ve ikincisi psikolojik nedenler. Tabii ki her ikisininde mevcut olduğu rahatsızlıkta söz konusu olabilir. Geçen hafta yaşamış olduğum sıkıntılardan sonra 1 hafta boyunca bu hastalığı yenmek için tekrar ciddi bir araştırmaya girdim. Birçok makale okudum birçok prof. yazılarını inceledim. Kendimce 4 seviyelik bir tedavi kürü oluşturdum. Herkes için uygun olup olmayacağını bilmiyorum fakat sizinle paylaşmak isterim. Gelişmeleri de sizinle paylaşacağım. ( İBS rahatsızlığım ishal ağırlıklı olan rahatsızlık). Bu hastalıktan muzdarip olan herkese sabır ve acil şifa diliyorum. Maalesef bizim yaşadıklarımızı yaşamayan maalesef anlayamaz... Kendimce oluşturduğum tedavi kürü ; * 10 Gün boyunca Rifaximin kullanımı.http://www.ertanbeyatli.com/irritable-barsak-sendromu-ibs-ve-rifaximin-colidur/ * Bilhassa Papatya çayı, Muz ve Salatalık turşusu ( İçinde inanılmaz yararlı bakteriler olduğu belirtilmiş bir besin) kullanımı. * NT Biotic ve Solgar Advanced Acidophilus Plus kullanımı.( Ayrıca Psikolojik nedenlere bağlı olabilir diye tavsiye edilen 5 HTP solgar kullanımı) * En azından bana iyi geldiğini düşündüğüm ilaçların gerektiğinde kullanımı. (Lomotil, Meteospysmyl, Buskopan plus) Saygılar..... |
Sevgili arkadaşım,çektiğim sıkıntıları daha önce başka bir arkadaşa yazmış olduğum için oradan alıntı yapıyorum:Benim yaklaşık 14 ay süren sıkıntılarım ;ağrılı bir şekilde seyreden aşırı mide ve bağırsak gazları (ki supra ventrikuler taşikardi hastası olmam nedeniyle bu gaz ve şişkinlik zaman zaman taşikardimi tetikliyordu.),alışılmışın dışında bir dışkılama (Bir gün ishal,bir gün kabızlık,bir gün dışarı çıkamama,bir gün 3-4 kez dışarı çıkma.),yeme alışkanlıklarımın çok katı bir şekilde değişmesi (Bunu açıklamak gerekirse; iyi pişmiş ıspanak , bamya ve patates dışında hiç bir sebzeyi ,çiğ olarak hiç bir meyve ve salatayı yiyemiyordum.Sadece et,balık,tavuk,pilav ve makarnayı çok az miktarlarda olmak kaydiyle yiyebiliyordum.Normal miktarlarda bile yemek,kesinlikle şikayetlerimi artırıyordu.Az ve sık yeme gayretlerime rağmen 9 ayda 11 kg verdim.),sindirim sistemimdeki gurultular (İnanın bazı geceler bu gurultu sesinden uykuya dalamadığımı bilirim.),psikolojimin bozulması (Tüm gayretlerime rağmen, hastalık öncesi fabrika ayarlarına dönememem ve sosyal hayatımın alt üst olması ,psikolojimi çok olumsuz etkiledi. Bu probiyotiği kullanmaya başladıktan 2 hafta sonra fabrika ayarlarıma geri döndüm.Size linkini ( http://www.vitaminpharmacy.com/avancerad-multibillion-dofilus-60-kapslar-kosttillskott.html) yolladığım tanıtım yazısında belirtilen faydaları kesinlikle gördüm.Kaldı ki,ben,linkini yolladığım bu yazıyı okumadan bir ay önce,eczanede gördüğüm bir dergideki tanıtım yazısı üzerine bu probiyotiği kullanmaya başlamıştım. Umarım yazdıklarım ,sorunuza cevap teşkil etmiştir. Sağlıklı günler dilerim. |
http://feyezan.blogspot.com.tr/?m=1 zeytin cekırdegının mucizesi yazısını okumanızı tavsiye ederım ıbs yenmiş diyet uygulayarak tabı bu bır kac ayını almıs Insallah birilerine umut olur kabızlık sorunu olanlar için |
arkadaşlar ibs ninde sebebi olan bende mevcut olan migren egzama ve ibs üçününde sebebi olan geçirgen bağırsak sendromu diye durum var..bunun üzerinde durulması gerek.. https://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=1&cad=rja&uact=8&ved=0ahUKEwip_NaGp57TAhWMIJoKHbKqAoAQFggiMAA&url=http%3A%2F%2Fdoktorumnedio.com%2Fgenel-saglik%2Fgecirgen-bagirsak-sendromu-nedir%2F&usg=AFQjCNFGlEWGAiNgliqgXPkarGwdFoE_ag&sig2=HOYNto9R44JiHmJsZGTz6Q |
http://m.milliyet.com.tr/karni-guruldayan-genc-kiz-hayata-gundem-2431829/ Aynı bu bendeki sorun Yoğun çalkalanma Burda dediği gibi sanki hiç duymamış gibi doktorlar |
arkadaşlar kusura baklayın forumu çok iyi kullanamıyorum. Bir kaç gündür daha iyiyim. İshalim geçti ve karın ağrılarım fazlasıyla azaldı. ne yaptın derseniz? Diyet yapıyorum. Şeker tüketmiyorum. Yağlı kızartma yemiyorum. Bol bol kefir içiyorum yoğurt yiyorum. Gece geç saatlere kadar oturmuyorum erken yatıp erken kalkıyorum. Sabahları aç karnına 1 kaşık bal yiyorum. Günde 2 litre su içiyorum. Öğün atlamamaya çalışıyorum. Sebzeleri haşlanmış olarak yiyorum. Süt peynir yemiyorum. Aşağıda bir link vereceğim ben faydasını gördüm sizede tavsiye ediyorum. Bir doktorun ibs ile ilgili diyeti var. http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_6359.htm |
Merhaba hocam bir üstteki yazımı da okumanı rica ediyorum gaita nakli diyorsun. Bak bıradaki yazıyı oku =http://www.haberturk.com/saglik/haber/1347177-ms-ve-obeziteye-gaita-nakli yapan doktor ve hastahane varmış. Yazıda benim çok dikkatimi çeken bir bölüm; """"" Tedaviyi uygulayan Prof. Dr. Ahmet Uygun, "Köylerimizde yaşayan, doğal gıdalarla beslenen donörlere ulaşır ve bir gaita bankası kurabilirsek, MS ve obezite başta olmak üzere pek çok hastalığı bitirebiliriz" iddiasında bulundu. """""" Aslında burada prof. kısaca hepimizin leş gibi beslendiğini ve açıkça bu hastalıkların beslenme hatasından kaynaklandığını açıkça söylüyor. Ama tabi ki hazırcı türk milletinin iyi beslenmeyi ret ettiği için kısa yollardan çözüm üretmeye çalışıyor. Biz donörden gaitayı aldık ve iyileştik. Ancak beslenme şeklimizi değiştirmezsek bu hastalığa tekrar yakalanacağımıza eminim. |
Geçelerde gaz için deneyip iyi sonuç aldığım kına kına tozunu gaz şikayeti olanlara tavsiye etmek istiyorum. Yıllardır devam eden gaz şikayetim geçti. Aktardan alacağınız kına kına tozunu (kına tozu değil) her gün 1 çay kaşığı bir bardak suyla için. Aktar ishal ve kansızlığada iyi geldiğini söylemişti. 10 gün kadar kullandım . tavsiye ederim. https://eu5.proxysite.com/process.php?d=x5B99FqKUE9bjMLPUFPaj4pJJXxPnWJ5p4qcZPuFvfkCxmuh&b=1&f=norefer |
http://www.ibsgroup.org/forums/topic/35944-l-glutamine-will-cure-ibs-d/ Sporcu desteği glutamin ile ibs den kurtulmuş. Yemekten önce aç karnına toz glutamin. |
Hemen Danem marka tek kullanımlık kefir mayası alın (Migros'ta veya internette var) ve mayalayıp her gün düzenli olarak için derim. Toz/kapsül probiyotiklere hiç bakmayın. İşlenmiş bütün gıdaları tüketmeyi bırakın. Evde de olsa normal unla yapılmış hiçbir şeyi tüketmeyin. Makarna yemeyin. Beyaz yerine cilalanmamış pirinç yiyin ama tahılları bir süre için az tüketin. Bütün tahılları ve kuru baklagilleri 24 saat suda, 24 saat de yoğurt/kefir eklenmiş suda bekleterek fermente hale getirin. Bol turşu, ev yoğurdu yiyin. Sabahları sıcak suya elma sirkesi ekleyip için. Ekmek yiyorsanız sadece ekşi mayalı ama onu da az miktarda yiyin. Beyaz şekeri sıfırlayın. Bunlar benim kendimce tavsiyelerim. Facebook'ta Sağlıklı Yaşıyoruz grubu var. Kurucusu Nurçin Hanım'da da aynı problem varmış ve Karatay diyetiyle kurtulmuş sanırım. Bu konuyla ilgili bir makaleleri de olacaktı. Edit: Bakın hocam şimdi buldum, Sağlıklı Yaşıyoruz üyeleri bu hastalığı nasıl yendiklerini anlatmışlar:http://www.crohntedavisi.com/crohn-ve-ibs-hassas-bagirsak-sendromu-hastaliklarini-nasil-yendim/ |
kefir herkese iyi gelmez... bir çok kişiyi mafediyor.... ayrıca dışkı nakliyle sonuç alamayan çok kişi var.... zaten bağırsağı alınmaya yakın kişilere yapılıyor herkese yapılmıyor. ankarada öyle. antalyadaki bilmiyorum orası özel. facede birçok grup var hattA DERNEK BİLE VAR BURDAN DAHA ÖNCE PAYLAŞMIŞTIM. VSL3 EN İYİ PROBİYOTİK. SOĞUK ZİNCİR PROBİYOTİKLER GERÇEKTENDE ETKİLİ VE FAYDASI GÖRÜLÜYOR ama çokj pahalı. |
hocam bende önceki konularda yazdım bende sizin gibi diyet uyguluyorum aynı şeyleri yapıyoruz hemen hemen. Kefir eskiden mayalıyodum ama artık üşengeçlikten hazır alıyorum Danem kefir mayasına bakıcam hatta bugün dışarda işim var hemen gidip alıcam. Kefir ilk başlarda hiç içmeyen insanlara dokunuyor ama biraz devam etmelerini öneriyorum çünkü ilk başta bağırsak floranız leş gibi olduğu için birden tepkimeye giriyor. Yoğurdumu evde yapıyorum turşumu yapıyorum yiyorum en faydalı probiyotikler bunlar ( Tavsiyem çiğ badem ve cevizle tüketin probiyotik tutunumu artıyor.) Şekeride sıfırladım ekmeğide iyice azalttım sadece sabah 1 dilim kepek. Ama yinede hepimiz insanız tam bunları yapıyorum şikayetler geçti gibi oluyor iyice azalıyor. Nefsime engel olamıyorum bi patlatıyorum dokunacak bişeyler haydeee sil baştan sar başa :D İyileşmek 1 ay tekrar bozmak 1 sn sürüyor. Karatayın kitapları var bende uyguluyorum çok faydalı birde şu linkteki diyeti öneririm size hemen hemen aynı zaten. Şunu gerçekten uygulayın sıkıntılarınız muazzam azalacak =http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_6359.htm |
Bununla ilgili pek Türkçe kaynak yok.
İki intestinal amiloidoz vakasını inceleyen bir makaleyi sizlerle paylaşayım:https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2877189/
Özetini yapayım,
1.vakada 72 yaşında yaşlı bir kadın karın ağrısı şikayetiyle geliyor. Karnının sağ alt kısmından başlayıp göbek çevresine yayılan bir rahatsızlık ve hassasiyet var. Ateşi yok. Kolonoskopide ince bağırsağın kalın bağırsağa bağlandığı bölümde ülser tespit ediliyor. Yapılan tetkiklerde ince bağırsak lenfoması bulunuyor. Biyopsi sonuçlarında ince bağırsaklarda sistematik olmayan, bölgesel amiloid birikintileri bulunuyor.
2.vakada 78 yaşında bir adam şiddetli karın ağrısı, mide bulantısı, iştahsızlık ve ishal olan bir atak üzerine hastaneye geliyor. Fiziki muayenede karın genelinde hassaslık, ağrı var, ancak ateş yok. Idrar tahlilinde protein görülüyor. Ultrasonda amiloid birikmesi nedeniyle bağırsak duvarlarında kalınlaşma ve tabaka oluştuğu tespit ediliyor. Rektal mukozadan alınan örneğe bakılıyor (biyopsi), amiloid proteinleri tespit ediliyor.
Bu vakalarda ince bağırsağın üst kısmı (jejunum) ile, onikiparmak bağırsağında odaksal/bölgesel amiloid birikmesi teşhis ediliyor (tabi biyopsi ile).
İlk vakada bağırsak duvarlarında kılcal damarlarda amiloid proteinlerinin birikmesi neticesi daralma olduğu, ayrıca iskemiye sebep olduğu, bunun da karın ağrısına yol açtığı belirtiliyor.
Diğer bir bağırsak amiloidoz vakasını inceleyen:
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3533676/
Belirtiler yine İBS atakları gibi.
1998 den 2011 e amiloidoz teşhis edilen 2,334 hastayı kapsıyor. Bu hastalardan %21 i gastrointestinal (bağırsak) amiloidozu. %79'u sistematik amiloidoz (yani mide, böbrek, eklemler, beyin, kalp gibi birden çok organı etkileyen tür).
Makaleye göre, bağırsak amiloidozunun kesin teşhisi biyopsi ile konabilir.
Bağırsak amiloidozunun belirtileri:
Reflu, kabızlık ya da kronik ishal, mide ekşimesi, halsizlik, mide bulantısı, sindirim sorunları, karın ağrısı, spazm, tokluk, şişkinlik, gaz, ince bağırsakta bakteriyel çoğalma (candida).
Ayrıca hastaların çoğunluğu erkek.
Hastalık genetiktir. Otoimmun bozukluğu nedeniyle bağışıklık sisteminin ufak bir enfeksiyona aşırı tepki vermesiyle kılcal damarlarda amiloid proteinlerinin birikmesi ve atakların başlaması şeklinde...
Diğer bir yazı:
http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1365-2036.2008.03682.x/full
Amiloidoz hastalığı; - İBS, İBD, Crohn, Behçet, Alzheimer, Parkinson, FMF, Ankilozan spondilit, Romatoid Artrit, Hodgkin gibi birçok hastalıkla ilişkili ve sebebi olabileceği konusunda tezler mevcut.
O yüzden İBS'yim IBD'yim diyip geçmemek lazım. Hastalığın temelinde amiloidoz var mı, mutlaka bakılmalı, araştırılmalı, incelenmeli...
Hanginize biyopsi yapıldı? Sade bir endoskopi, kolonoskopi yeterli olmayacaktır.