quote:

Orijinalden alıntı: jamesdean1888

tek gerçek değişimin kendisi ve her şey değişirken biz hala dünyayı nesneleri anlamlandırabiliyor isimlendirebiliyorsak bunların dayandıkları bir nokta olmalı yani idealar. yani biz şeklen bildiğimiz ismi olan her şeye öyle sesleniyoruz. örnek olarak at kavramı evrenseldir dünyanın her yerinde aynı şekilde bilinir at dediğimiz şeklin karşılığını veren her şey attır bizim için yani tek bir at ideası vardır ancak ona benzer bir çok at vardır. gerçek at düşünsel olandır bizim görüp isimlendirdiklerimiz bu ideanın görüntüsüdür. her şeyden önce idealar dünyası vardır ve biz bunları biliriz o atın ne olduğunu at görünce değil atı ona benzetince fark ederiz.

quote:

Orijinalden alıntı: SMTKÇK

quote: Orijinalden alıntı: jamesdean1888 tek gerçek değişimin kendisi ve her şey değişirken biz hala dünyayı nesneleri anlamlandırabiliyor isimlendirebiliyorsak bunların dayandıkları bir nokta olmalı yani idealar. yani biz şeklen bildiğimiz ismi olan her şeye öyle sesleniyoruz. örnek olarak at kavramı evrenseldir dünyanın her yerinde aynı şekilde bilinir at dediğimiz şeklin karşılığını veren her şey attır bizim için yani tek bir at ideası vardır ancak ona benzer bir çok at vardır. gerçek at düşünsel olandır bizim görüp isimlendirdiklerimiz bu ideanın görüntüsüdür. her şeyden önce idealar dünyası vardır ve biz bunları biliriz o atın ne olduğunu at görünce değil atı ona benzetince fark ederiz.

Samimi söylüyorum kral adamsın,tek defa da anladım yemin ederim,taşlar yerine oturdu çok teşekkür ederim.

quote:

Orijinalden alıntı: Emmesen

Sofi'nin dünyasında aklımda kalan şekilde söyleyeyim.

Bir pastane düşün içeri giriyorsun ve kurabiyeler görüyorsun. Hepsi adam şeklinde kurabiyeler. Güzel gözüküyorlar. Birbirlerine benziyorlar. Ancak detaylı bakarsan bazılarının uçları kırık, bazıları diğerlerine oranla daha simetrisiz, bazılarının bacağı biraz kısayken kolu uzun vs. Daha sonra anlıyorsun bunlar aslında bir kalıptan yapılma. En güzel ve en mutlak olan şey, o kalıp. Kalıptan çıkan ise, kalıbın sadece basit birer kopyası. Burdaki kalıp ideadır, kalıptan çıkan şey ise doxa yani sanıdır.

Diğer bir örnek mağara benzetmesi. Hayatı boyunca mağaraya zincirlenmiş karanlık içerisinde yaşayan insanlar dış dünyadan habersiz bir şekilde yaşamakta. Dış dünyanın gölgeleri ise mağaraya yansımakta ve bu gölgeleri asıl gerçeklik sanmaktadırlar. Bir gün birisi zincirlerini koparıyor ve dış dünyaya çıkıyor. Mağarada gördükleri gölgelerin aslında basit birer kopya olduğunu anlıyor esas olan güzellik ise dışarıda, zincirlerini koparıp çıktığı yerde. Geri dönüp insanlara gördükleri bu gölgeleri basit birer kopya olduğunu dışarıda ise bunlardan çok daha güzel esas gerçeklerinin olduğunu söylüyor. Ancak diğer insanlar buna inanmak istemiyor (hayatları boyunca bir mağarada yaşamış ve gerçekliği o gölge sanmışlar) ve adamı öldürüyorlar.

Sanırsam biraz oturmuştur. Ayrıca Platon ölümü de ruhun ideayı özlemesi diye tabir eder, ruh ideayı özler ve idealar dünyasına gider der. Bunu da hangi kitabında okudum hatırlamıyorum da okumuştum.

quote:

Orijinalden alıntı: SMTKÇK

quote: Orijinalden alıntı: Emmesen Sofi'nin dünyasında aklımda kalan şekilde söyleyeyim. Bir pastane düşün içeri giriyorsun ve kurabiyeler görüyorsun. Hepsi adam şeklinde kurabiyeler. Güzel gözüküyorlar. Birbirlerine benziyorlar. Ancak detaylı bakarsan bazılarının uçları kırık, bazıları diğerlerine oranla daha simetrisiz, bazılarının bacağı biraz kısayken kolu uzun vs. Daha sonra anlıyorsun bunlar aslında bir kalıptan yapılma. En güzel ve en mutlak olan şey, o kalıp. Kalıptan çıkan ise, kalıbın sadece basit birer kopyası. Burdaki kalıp ideadır, kalıptan çıkan şey ise doxa yani sanıdır. Diğer bir örnek mağara benzetmesi. Hayatı boyunca mağaraya zincirlenmiş karanlık içerisinde yaşayan insanlar dış dünyadan habersiz bir şekilde yaşamakta. Dış dünyanın gölgeleri ise mağaraya yansımakta ve bu gölgeleri asıl gerçeklik sanmaktadırlar. Bir gün birisi zincirlerini koparıyor ve dış dünyaya çıkıyor. Mağarada gördükleri gölgelerin aslında basit birer kopya olduğunu anlıyor esas olan güzellik ise dışarıda, zincirlerini koparıp çıktığı yerde. Geri dönüp insanlara gördükleri bu gölgeleri basit birer kopya olduğunu dışarıda ise bunlardan çok daha güzel esas gerçeklerinin olduğunu söylüyor. Ancak diğer insanlar buna inanmak istemiyor (hayatları boyunca bir mağarada yaşamış ve gerçekliği o gölge sanmışlar) ve adamı öldürüyorlar. Sanırsam biraz oturmuştur. Ayrıca Platon ölümü de ruhun ideayı özlemesi diye tabir eder, ruh ideayı özler ve idealar dünyasına gider der. Bunu da hangi kitabında okudum hatırlamıyorum da okumuştum.

Hocam öğrendiklerimi de pekiştirmiş oldunuz,gerçekten iki anlatımda çok başarılı yorumlarınız için teşekkür ederim.